Sudan’da iki askeri gücün iç çatışması 33 gündür sürüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Sudan’da iki askeri gücün iç çatışması 33 gündür sürüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Sudan’da ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında başkent Hartum ve çevresindeki kentlerde çatışmalar devam ediyor.

Ordu, bu sabah da Hartum ile komşuları Bahri ve Umdurman’daki HDK noktalarını savaş uçaklarıyla vurdu.

Hastaneler, kamu binaları ve iş yerleri de HDK mensupları tarafından karargah olarak kullanılması sebebiyle savaş uçaklarının hedefi oluyor.

-İnsani durum kötüleşiyor

Hartum, kuzeyindeki Bahri ve batısındaki Umdurman kentleri başta olmak üzere, taraflar arasındaki şiddetli çatışmalar, Sudan Silahlı Kuvvetleri ile HDK arasında insani ihtiyaçların karşılanmasını ve yardım faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını öngören Cidde Bildirisi ve yürürlükteki ateşkese rağmen sürüyor.

Başkent sakinleri, zor şartlarda evlerini terk ederken, bazı mahalleler tamamen boşaldı. Kalanlar ise sürekli yaşanan elektrik ve internet kesintileri, su ve gıda kıtlığı nedeniyle zor şartlarda hayatta kalmaya çalışıyor.

Çatışmalardan önce yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip başkent, yaklaşık bir aydır süren çatışmalarda ağır tahribat aldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ordu Genel Komutanlığı, Hartum Havalimanı, yollar, kamu ve özel sektöre ait onlarca tesis, konutlar ve altyapı ciddi zarar gördü.

Özellikle çatışmaların merkezindeki Hartum, Umdurman ve Bahri'den kaçan Sudanlılar, ülke içinde daha güvenli gördükleri kuzey ve doğudaki kentlere giderken, kuzeydeki Mısır, doğudaki Suudi Arabistan ve Etiyopya, batıdaki Çad ve güneydeki Güney Sudan üzerinden de ülkeyi terk ediyor.

-İnsani yardımlar ulaşmaya başladı

Sudan Sağlık Bakanlığı, dost ülkeler ve örgütlerden gıda, barınma ve tıbbi malzeme taşıyan 6 uçağın dün, doğudaki Port Sudan Havalimanı'na indiğini duyurdu.

Katar, 35 tonluk tıbbi yardım gönderdiğini açıklarken, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri de Sudan ve batı komşusu Çad’a 4 insani yardım uçağı gönderdiklerini bildirdi.

-İçişleri Bakanı görevden alındı

Sudan’daki geçici Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, yayımladığı kararname ile İçişleri Bakan Vekili ve aynı zamanda Emniyet Genel Müdürü olan Korgeneral Anan Hamid Muhammed Ömer’i görevlerinden alarak yerine Korgeneral Halid Hasan Muhiddin’i vekaleten atadı.

-Sudan'daki çatışma

Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile HDK arasında silahlı çatışmalar başlamıştı.

Sudan Doktorlar Komitesi, çatışmalarda şu ana kadar 822 sivilin yaşamını yitirdiğini, 3 bin 215 kişinin yaralandığını açıklamıştı.

Sudan'da ordu ile paramiliter HDK arasında devam eden çatışmaların durması için Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde taraflar arasında yürütülen görüşmeler sonucunda 11 Mayıs'ta "Cidde Bildirgesi" imzalanmıştı.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, 15 Nisan'dan bu yana ülke içinde 736 bin 200 kişi yerinden olurken yaklaşık 200 bin kişi komşu ülkelere sığındı.

Evini terk edenlerin 450 binini çocuklar oluştururken, komşularındaki istikrarsızlık sonrası daha önce Sudan'a sığınan on binlerce kişi de ülkelerine döndü.

Birleşmiş Milletler (BM), Sudan'da krizden etkilenenlerin insani ihtiyaçlarının karşılanması için yaklaşık 2,6 milyar dolar finansmana ihtiyaç duyulduğunu bildirmişti.

BM, Sudan'daki krizin milyonlarca kişinin hayatını etkilediğine dikkati çekerek, "Sudan'daki insanlar temel ihtiyaçlarına ve sağlık hizmetlerine erişemiyor. Yaklaşık bir milyon Sudanlı yerinden oldu ve komşu ülkelere geçti. Bugün ülkede Sudan nüfusunun yarısından fazlası olan 25 milyon kişinin insani yardıma ve korumaya ihtiyacı var. Bu, Sudan'da gördüğümüz en yüksek rakam." açıklamasını yapmıştı.



Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters

Reşit olmayanların evlenmesi Sudan'ın bazı kırsal kesimlerinde yaygın bir olgu olsa da, savaş, geride bıraktığı feci koşullar nedeniyle yaygınlığını iki katına çıkardı ve bu, muhafazakar bir toplumsal yapıya sahip ailelerin kompozisyonunda bir değişikliğe yol açabilir.

Kız çocuklarını silahlı çatışmayla bağlantılı cinsel şiddetten koruma ihtiyacı, bazı ailelerin kızlarını evlendirmesine ve bu kızların kendi seçmedikleri yaşam koşullarının genç kurbanları haline gelmesine neden oldu.

15 Nisan'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla insan öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi.

Özellikle en şiddetli çatışmaların yaşandığı iki bölge olan başkent Hartum ve Darfur bölgesinde çok sayıda cinsel saldırı ihbarı alındı.

Yeni deneyim

Erken evlilik, birden çok sosyal saikle, savaş nedeniyle artıyor ya da babanın kızını gerilim yaşanan bölgelerde kaçırılmaktan korumak için kızını evlendirmeye başvurması şeklinde kendini gösteriyor.

Mevcut savaş nedeniyle erken yaşta evlendirilenlerden biri olan Safiye, yaşadığı üzüntüyü şöyle anlattı:

Babam beni 13 yaşındayken aileye yakın biriyle evlenmem için teşvik etti. Haziran başında nikah kıydı. Hartum'dan uzak bir eyalete taşındım ve gelecekte ortaya çıkabilecek korkunç sonuçlardan çekiniyorum.

Ailesi, onu şu anda koşulların zor olduğuna ikna etti ve tüm taraflar için çözümün, silahlı çatışmayla ilgili artan şiddet olgusu ve savaş nedeniyle başkentteki günlük işini kaybettikten sonra, babasının onun eğitimini tamamlamasına yardım edememesi sebebiyle kendisini koruyacak bir erkekle evlenmek olduğuna ikna etti.

Safiye, "kocasının sevgisiyle çevrili, mutlu bir şekilde yaşamayı ve ailevi yükümlülüklerin onun eğitimini tamamlamasını engellememesini" umuyor.

Hedefleme ve saldırı

Ayrıca Save the Children (Çocukları Kurtarın Vakfı), yaptığı açıklamada silahlı savaşçıların genç kızlara "endişe verici sayıda" cinsel saldırı ve tecavüz ettiğini söylerken, Birleşmiş Milletler cinsiyete dayalı şiddette "gözle görülür bir artış" olduğunu bildirdi.

Sudan'daki Save the Children'ın direktörü Arif Nur, "Resmi rakamların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu biliyoruz. 12 yaşındaki kız çocukları cinsiyetleri, ırkları veya savunmasızlıkları nedeniyle hedef alınıyor" dedi. Nur, "Bazı ebeveynler, kızlarını tacizden korumak için küçük yaşta evlendiriyor" diye ekledi.

Kızların günlerce gözaltında tutulduğu, cinsel saldırıya uğradığı ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik toplu tecavüz vakalarına dair haberler vardı.

Birleşmiş Milletler kuruluşları bu hafta yaptıkları ortak açıklamada, "Sağlık hizmeti sağlayıcıları, sosyal hizmet uzmanları, danışmanlar ve toplum koruma ağları, ülke genelinde çatışmalar devam ederken cinsiyete dayalı şiddet raporlarında belirgin bir artış olduğu konusunda" uyarıda bulundu.

İnsanlık suçu

Sudan'da yüzlerce kız çocuğu erken evlilik nedeniyle okulu bırakmakta, sağlıklarına verdiği zararın yanı sıra, kapasitelerini aşan büyük bir yükün altına girmekte ve bir kısmı çeşitli biçimlerde şiddete maruz kalıyor.

Sosyal araştırmacı Sarah Süleyman, bu olguyu şöyle tanımladı:

Reşit olmayanların evlenmesi, tüm insani, yasal ve sosyal standartlara göre bir suç. Savaşların etkileri, özellikle çatışmaların yaşandığı şehirlerde ve sonuçları ne olursa olsun ailelerin kentsel alanlardan yerinden edilmiş kamplara taşınmasında genç yaşta evlilik oranlarının artmasına katkıda bulundu. Aslında, kırsal topluluklarda küçüklerin evlenmesi, onların sosyal gelenek ve göreneklerinin bir parçası.

Süleyman, "binlerce kız çocuğunun eğitim ve hayat arkadaşı seçme hakkından mahrum bırakıldığı" konusunda uyardı.

Süleyman ayrıca, bu evliliklerin çoğunun mahkemeler dışında ve sadece yasal bir görevli tarafından onaylanan bir evlilik akdi ile gerçekleştiğini ve bu nedenle çoğunun boşanma davasına dönüştüğünü belirtti.

Sosyal araştırmacı, genç yaşta evliliğin Sudan toplumunun sorunlarını çoğalttığı çünkü genç kadınların evlilik hayatının yüklerini taşıyamadığı ve aileye ve zaman zaman ortaya çıkan çatışmalara uyum sağlayamadığı değerlendirmesinde bulundu.

Süleyman, "Evli kadınların çoğu fakir ailelerden geliyor. Ayrıca bunlar genellikle eğitimsiz veya yetim kızlar oluyor. Hali vakti yerinde bir ailede yaşarken bu yaşta evlenen birine nadiren rastlanır" ifadelerini kullandı.

Bozuk koruma

Sudan hükümetinin Kadına Yönelik Şiddet Birimi, rakamların toplam sayının yalnızca yüzde ikisini temsil ettiğini tahmin ediyor.

Birim başkanı Salime İshak, "Başkent Hartum'da kadınlara yönelik belgelenmiş 51 cinsel şiddet vakası varken, Darfur bölgesinde 46 vaka kaydedildi" dedi.

İshak, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Koruma mekanizmaları çarpıtılmış ve kızları çatışma kaynaklı şiddetten koruyamıyor çünkü aileler tecavüz korkusuyla veya ülkenin bilinmeyen geleceği sebebiyle, özellikle yer değiştirme döneminde, yeni bir hayatı güvence altına almak için erken evliliğe başvuruyor.

İshak, çatışma bölgelerinde kız çocuklarının, özellikle de reşit olmayanların kaçırılma vakalarının artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Savaş ülkenin bazı bölgelerine sıçradığı için İshak, "Sudan'daki tüm kadınların cinsel şiddete karşı savunmasız olduğuna" dikkat çekti.

Sağlık sorunları

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tağrid Ömer, reşit olmayan yaşta evlilik mağdurlarının sağlık üzerindeki etkilerine açıklık getirmek için, "Genç yaşları nedeniyle aile sorunlarına katlanamama sonucu intihar eden bazı evli kadınlar var. Erken yaşlarda evlenenlerde rahim ağzı kanseri görülme sıklığının yüksek olmasının yanı sıra evlilik ilişkisinin başlangıcında üreme sisteminin kaybına ek olarak cerrahi müdahale gerektirecek kanamalar da oluşabiliyor" dedi.

Ömer, konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

Hamilelik gerçekleştiğinde, küçük kız çocuğu, rahim tam olarak gelişmediği için ve kadın hormonlarındaki dengesizlik nedeniyle 36. haftadan önce düşük ve erken doğum insidansındaki artışla kendini gösteren birçok sağlık sorununa maruz kalıyor.

Ömer ayrıca, "Sezaryen ile doğum oranlarındaki artışın yanı sıra ergen kızların gebelik komplikasyonları nedeniyle doğum sırasında ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu" kaydetti.

Reşit olmadan yapılan evliliklerin psikolojik etkileri ise "histerik durumlar, korku, kaygı ve depresyon" şeklinde kendini gösterebilmekte ve zamanla obsesif-kompulsif bozukluk ve şizofreniye dönüşebiliyor.

Bu da ancak birkaç kızın intihar ederek hayatlarını sonlandırmaması veya bazılarının uyuşturucu maddelere başvurarak bağımlı olmamasına bağlı.

Independent Arabia, Independent Türkçe