Sudan’daki çatışmalar altıncı haftasında tüm şiddetiyle devam ediyor

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı çatışmayı durdurma sözü verdi

Sudan'ın başkenti Hartum'da devam eden çatışmaların ortasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
Sudan'ın başkenti Hartum'da devam eden çatışmaların ortasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Sudan’daki çatışmalar altıncı haftasında tüm şiddetiyle devam ediyor

Sudan'ın başkenti Hartum'da devam eden çatışmaların ortasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
Sudan'ın başkenti Hartum'da devam eden çatışmaların ortasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

Savaş altıncı haftasına girerken ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar yoğunlaştı. Sivillerin Korunmasına İlişkin İlkeler Bildirgesi Anlaşması'nın imzalanmasına rağmen, başkent Hartum'un farklı bölgelerinde ve Güney, Batı ve Orta Darfur eyaletlerinde çatışmalar ve hava bombardımanı devam ediyor.

Görgü tanıkları Şarku’l Avsat'a dün (Cumartesi) sabah Omdurman’ın merkezindeki Ulusal Radyo ve Televizyon İdaresi binasının yakınında yüksek sesli patlamalar duyduklarını söylediler. Ayrıca kentin güneyindeki es-Saliha bölgesi de ağır silahlarla evleri sarsan çatışmalara sahne oldu. Yerel kaynaklar, Hartum'un doğusundaki yerleşim yerlerinin sokaklarında ordu güçleri ile HDK arasında silahlar ve makineli tüfeklerle şiddetli çatışmaların çıktığını bildirdi. Aynı kaynaklar, onlarca araçtaki HDK birliklerinin, ordunun genel karargahının doğusunda bulunan Berri, İmtidat Nasır, Riyad ve Taif mahallelerine yoğun bir şekilde konuşlandırıldığını söyledi. HDK, başkent Hartum'un yüzde 95'ini kontrol ettiklerini ve vatandaşları, kamu ve özel tesisleri korumak ve güvence altına almak için kampanyalar yürüttüklerini iddia ediyor.

Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)

Diğer yandan dün, Hartum'daki Katar Büyükelçiliği askeri güçler tarafından saldırıya uğradı. Saldırı sadece maddi hasara neden oldu. Zira Sudan ve Katar dışişleri bakanlıklarından edinilen bilgiye göre, tüm diplomatlar ve işçiler daha önce tahliye edilmişti.

Darfur

Güney Darfur eyaletinin yönetim merkezi olan Nyala şehrinde ordunun 16. Piyade Tümeni komutasında iki taraf arasında askeri çatışmalar devam etti. Ordu tarafından yapılan açıklamada, HDK’nin saldırısının püskürtüldüğü, onlara ağır kayıplar verdirildiği ve onlarca askeri araca el konulduğu bildirildi. Buna karşılık HDK, ordunun saldırısını püskürttüklerini, askeri araçlarına el koyduklarını ve Orta Darfur eyaletinin başkenti Zalingei kentini tam kontrol altına aldıklarını söyledi.

11 Mayıs'ta Sudan'daki iki savaşan taraf, yani ordu ve HDK, Suudi Arabistan-ABD arabuluculuğuyla Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Sivillerin Korunmasına İlişkin İlkeler Bildirgesi Anlaşması’nı imzaladı. Anlaşma, çatışma bölgelerinde sivillere zarar verilmemesi, savaştan etkilenenler için insani yardım ve temel hizmetlerin geçişini kolaylaştırmayı gerektiriyor. Cuma günü Cidde'de düzenlenen Arap Zirvesi’nin bildirisinde, Sudanlı taraflar arasında acil ve sürdürülebilir bir ateşkese varmak amacıyla sükûnet için gösterilen çabalara destek vurgulandı ve Sudan'ın iç işlerine müdahale edilmemesi konusunda uyarıda bulunuldu.

Malik Agar

Bu arada Kuzey Halk Hareketi lideri Malik Agar, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcılığı görevini resmen kabul ettiğini açıklayarak “Görevi kabul etmem kimsenin yerini tutmaz, bir tarafı de kayırmaz” dedi. Cuma günü Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu'nun (Hamideti) Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcılığı görevinden alınmasına yönelik bir kararname yayınladı. Agar, dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, çatışmanın nedenleri ve savaşan güçler arasındaki farklılıklar hakkındaki bilgisine atıfta bulunarak savaşı durdurmak ve silah sesini susturmak için çabalayacağını ve çatışmanın iki tarafı olan ordu ve HDK ile sürekli temas halinde olacağını söyledi.

Ordu liderliğine ve HDK’ye, Sudan'da çoğulculuğu dikkate alan tek bir profesyonel ordu aracılığıyla barış ve istikrarın sağlanmasından başka bir alternatif olmadığı mesajını gönderen Agar, savaş bölgelerinde mahsur kalanların acılarını hafifletmek ve ülke genelinde etkilenenlerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışma sözü verdi. Agar, “Savaşın adil bir şekilde sona erdirilmesi için desteği seferber etmek amacıyla başta Afrika Boynuzu bölgesinde barışı destekleyen Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) ülkeleri, Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler (BM) inisiyatifi olmak üzere uluslararası ve bölgesel toplumla koordinasyon içinde çalışacağım” ifadelerini kullandı. Agar ayrıca, sivil ve demokratik dönüşüm yolunun, tüm Sudanlıların dışlama olmaksızın katılımını sağlama temelinde tamamlanmasının önemini vurguladı.

bm

BM Sudan Temsilcisi

BM'nin Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz, Sudan'daki durumla ilgili olarak üç aylık raporu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e sunmak üzere dün New York'a gitti. Peretz’in sunumunu yarın (pazartesi) yapması bekleniyor.

Sudan ordusu ile HDK arasında savaş çıktıktan sonra Peretz, Sudanlı taraflarla birlikte savaşı durdurmak için çalışan BM misyonunun görevlerini sürdürmek amacıyla ülkenin doğusunda bulunan Port Sudan kentindeki geçici ikametgahına taşındı. BM Misyonu, başkent Hartum ve Darfur bölgesinden yüzlerce uluslararası ve yerel personeli komşu ülkelere tahliye ederken, Peretz ve sınırlı sayıda uluslararası personel Sudan'da kaldı. Daha önce BM, ordu ile HDK arasındaki çatışmanın sürmesinin ülkenin bölünmesine ve bunun bölge üzerinde yıkıcı bir etkiye yol açacağı konusunda uyarıda bulunmuştu. BM, Sudan'da sivil geçişi yeniden sağlamak için siyasi süreci kolaylaştırmada AfB ve IGAD ile ‘üçlü mekanizmada’ ana tarafı temsil ediyor.

Enes Ömer

Öte yandan El Beşir döneminde emekli olan Sudan Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı’nın emekli Tümgenerali, aynı zamanda İslamcı hareketin en radikal liderlerinden biri ve Ulusal Kongre Partisi'nin (el-Beşir'in partisi) lideri Enes Ömer'in bir video klibi dolaşıma girdi. Ömer'in birkaç gün önce HDK’nin eline geçmesi ve onların elindeyken söz konusu kaydın alınması, bazılarının Ömer’in söylediklerinin baskı altında yapıldığını söylemesine neden oldu. Çünkü o bir esirdi. Kayıt, Ömer'in el-Beşir'in partisinin iktidarın sivillere teslim edilmesini gerektiren Çerçeve Anlaşması’nı devirmeyi planladığını ve planlamanın el-Burhan ve bazı askeri konsey üyeleriyle mutabakat içinde gerçekleştiğini kabul etmesini içeriyor. Ömer kayıtta, Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, Korgeneral Şemseddin Kebaşi, Korgeneral Yasir el-Ata ve Mirgani İdris isimlerinden bahsediyor.

sudan

Nisan ayı ortasında savaşın patlak vermesinden bu yana HDK Komutanı Hamideti, devrilmiş rejimin kalıntıları olarak adlandırdığı kişileri, HDK’ye karşı savaşı ateşlemek için ordu liderleriyle ittifak yapmakla suçluyor. Ömer, HDK’nin resmi sayfasının dün Facebook platformunda yayınladığı videoda şunları söylüyor: “İstifa eden Başbakan Abdullah Hamduk'un hükümet değişikliği planlaması erken gerçekleşti. Bu, yürüyüşler ve protestolar yoluyla oldu. Biz bu hükümeti devirmek için kitleleri seferber etmekten sorumluyduk. Bu hükümeti devirmek amacıyla Hartum'un tamamında ve Sudan'ın çeşitli eyaletlerinde vatandaşlar seferber edildi.”



Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters

Reşit olmayanların evlenmesi Sudan'ın bazı kırsal kesimlerinde yaygın bir olgu olsa da, savaş, geride bıraktığı feci koşullar nedeniyle yaygınlığını iki katına çıkardı ve bu, muhafazakar bir toplumsal yapıya sahip ailelerin kompozisyonunda bir değişikliğe yol açabilir.

Kız çocuklarını silahlı çatışmayla bağlantılı cinsel şiddetten koruma ihtiyacı, bazı ailelerin kızlarını evlendirmesine ve bu kızların kendi seçmedikleri yaşam koşullarının genç kurbanları haline gelmesine neden oldu.

15 Nisan'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla insan öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi.

Özellikle en şiddetli çatışmaların yaşandığı iki bölge olan başkent Hartum ve Darfur bölgesinde çok sayıda cinsel saldırı ihbarı alındı.

Yeni deneyim

Erken evlilik, birden çok sosyal saikle, savaş nedeniyle artıyor ya da babanın kızını gerilim yaşanan bölgelerde kaçırılmaktan korumak için kızını evlendirmeye başvurması şeklinde kendini gösteriyor.

Mevcut savaş nedeniyle erken yaşta evlendirilenlerden biri olan Safiye, yaşadığı üzüntüyü şöyle anlattı:

Babam beni 13 yaşındayken aileye yakın biriyle evlenmem için teşvik etti. Haziran başında nikah kıydı. Hartum'dan uzak bir eyalete taşındım ve gelecekte ortaya çıkabilecek korkunç sonuçlardan çekiniyorum.

Ailesi, onu şu anda koşulların zor olduğuna ikna etti ve tüm taraflar için çözümün, silahlı çatışmayla ilgili artan şiddet olgusu ve savaş nedeniyle başkentteki günlük işini kaybettikten sonra, babasının onun eğitimini tamamlamasına yardım edememesi sebebiyle kendisini koruyacak bir erkekle evlenmek olduğuna ikna etti.

Safiye, "kocasının sevgisiyle çevrili, mutlu bir şekilde yaşamayı ve ailevi yükümlülüklerin onun eğitimini tamamlamasını engellememesini" umuyor.

Hedefleme ve saldırı

Ayrıca Save the Children (Çocukları Kurtarın Vakfı), yaptığı açıklamada silahlı savaşçıların genç kızlara "endişe verici sayıda" cinsel saldırı ve tecavüz ettiğini söylerken, Birleşmiş Milletler cinsiyete dayalı şiddette "gözle görülür bir artış" olduğunu bildirdi.

Sudan'daki Save the Children'ın direktörü Arif Nur, "Resmi rakamların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu biliyoruz. 12 yaşındaki kız çocukları cinsiyetleri, ırkları veya savunmasızlıkları nedeniyle hedef alınıyor" dedi. Nur, "Bazı ebeveynler, kızlarını tacizden korumak için küçük yaşta evlendiriyor" diye ekledi.

Kızların günlerce gözaltında tutulduğu, cinsel saldırıya uğradığı ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik toplu tecavüz vakalarına dair haberler vardı.

Birleşmiş Milletler kuruluşları bu hafta yaptıkları ortak açıklamada, "Sağlık hizmeti sağlayıcıları, sosyal hizmet uzmanları, danışmanlar ve toplum koruma ağları, ülke genelinde çatışmalar devam ederken cinsiyete dayalı şiddet raporlarında belirgin bir artış olduğu konusunda" uyarıda bulundu.

İnsanlık suçu

Sudan'da yüzlerce kız çocuğu erken evlilik nedeniyle okulu bırakmakta, sağlıklarına verdiği zararın yanı sıra, kapasitelerini aşan büyük bir yükün altına girmekte ve bir kısmı çeşitli biçimlerde şiddete maruz kalıyor.

Sosyal araştırmacı Sarah Süleyman, bu olguyu şöyle tanımladı:

Reşit olmayanların evlenmesi, tüm insani, yasal ve sosyal standartlara göre bir suç. Savaşların etkileri, özellikle çatışmaların yaşandığı şehirlerde ve sonuçları ne olursa olsun ailelerin kentsel alanlardan yerinden edilmiş kamplara taşınmasında genç yaşta evlilik oranlarının artmasına katkıda bulundu. Aslında, kırsal topluluklarda küçüklerin evlenmesi, onların sosyal gelenek ve göreneklerinin bir parçası.

Süleyman, "binlerce kız çocuğunun eğitim ve hayat arkadaşı seçme hakkından mahrum bırakıldığı" konusunda uyardı.

Süleyman ayrıca, bu evliliklerin çoğunun mahkemeler dışında ve sadece yasal bir görevli tarafından onaylanan bir evlilik akdi ile gerçekleştiğini ve bu nedenle çoğunun boşanma davasına dönüştüğünü belirtti.

Sosyal araştırmacı, genç yaşta evliliğin Sudan toplumunun sorunlarını çoğalttığı çünkü genç kadınların evlilik hayatının yüklerini taşıyamadığı ve aileye ve zaman zaman ortaya çıkan çatışmalara uyum sağlayamadığı değerlendirmesinde bulundu.

Süleyman, "Evli kadınların çoğu fakir ailelerden geliyor. Ayrıca bunlar genellikle eğitimsiz veya yetim kızlar oluyor. Hali vakti yerinde bir ailede yaşarken bu yaşta evlenen birine nadiren rastlanır" ifadelerini kullandı.

Bozuk koruma

Sudan hükümetinin Kadına Yönelik Şiddet Birimi, rakamların toplam sayının yalnızca yüzde ikisini temsil ettiğini tahmin ediyor.

Birim başkanı Salime İshak, "Başkent Hartum'da kadınlara yönelik belgelenmiş 51 cinsel şiddet vakası varken, Darfur bölgesinde 46 vaka kaydedildi" dedi.

İshak, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Koruma mekanizmaları çarpıtılmış ve kızları çatışma kaynaklı şiddetten koruyamıyor çünkü aileler tecavüz korkusuyla veya ülkenin bilinmeyen geleceği sebebiyle, özellikle yer değiştirme döneminde, yeni bir hayatı güvence altına almak için erken evliliğe başvuruyor.

İshak, çatışma bölgelerinde kız çocuklarının, özellikle de reşit olmayanların kaçırılma vakalarının artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Savaş ülkenin bazı bölgelerine sıçradığı için İshak, "Sudan'daki tüm kadınların cinsel şiddete karşı savunmasız olduğuna" dikkat çekti.

Sağlık sorunları

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tağrid Ömer, reşit olmayan yaşta evlilik mağdurlarının sağlık üzerindeki etkilerine açıklık getirmek için, "Genç yaşları nedeniyle aile sorunlarına katlanamama sonucu intihar eden bazı evli kadınlar var. Erken yaşlarda evlenenlerde rahim ağzı kanseri görülme sıklığının yüksek olmasının yanı sıra evlilik ilişkisinin başlangıcında üreme sisteminin kaybına ek olarak cerrahi müdahale gerektirecek kanamalar da oluşabiliyor" dedi.

Ömer, konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

Hamilelik gerçekleştiğinde, küçük kız çocuğu, rahim tam olarak gelişmediği için ve kadın hormonlarındaki dengesizlik nedeniyle 36. haftadan önce düşük ve erken doğum insidansındaki artışla kendini gösteren birçok sağlık sorununa maruz kalıyor.

Ömer ayrıca, "Sezaryen ile doğum oranlarındaki artışın yanı sıra ergen kızların gebelik komplikasyonları nedeniyle doğum sırasında ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu" kaydetti.

Reşit olmadan yapılan evliliklerin psikolojik etkileri ise "histerik durumlar, korku, kaygı ve depresyon" şeklinde kendini gösterebilmekte ve zamanla obsesif-kompulsif bozukluk ve şizofreniye dönüşebiliyor.

Bu da ancak birkaç kızın intihar ederek hayatlarını sonlandırmaması veya bazılarının uyuşturucu maddelere başvurarak bağımlı olmamasına bağlı.

Independent Arabia, Independent Türkçe