Arap ve Uluslararası İlişkiler Konseyi: Suriye'nin siyasi bir çözüm çerçevesinde geri dönüşünü memnuniyetle karşılıyoruz

Suriye Devlet Başkanı Beşar cuma günü Arap Birliği zirvesine katıldı. (SPA-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşar cuma günü Arap Birliği zirvesine katıldı. (SPA-Reuters)
TT

Arap ve Uluslararası İlişkiler Konseyi: Suriye'nin siyasi bir çözüm çerçevesinde geri dönüşünü memnuniyetle karşılıyoruz

Suriye Devlet Başkanı Beşar cuma günü Arap Birliği zirvesine katıldı. (SPA-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşar cuma günü Arap Birliği zirvesine katıldı. (SPA-Reuters)

Kâr amacı gütmeyen bağımsız bir Arap sivil kuruluşu olan Arap ve Uluslararası İlişkiler Konseyi yaptığı açıklamada Suriye'nin Arap Birliği’ne geri dönmesini memnuniyetle karşılarken Sudan'da sivil yönetime geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Konsey, çarşamba ve perşembe günleri Ürdün'de düzenlenen Mütevelli Heyeti'nin onuncu oturumunun ardından yayınladığı bildiride, geleneksel tavrın ötesine geçecek şekilde, kurumlar inşa etmeye dayalı, öncelikle siyasi ve sosyal yapıyı dikkate alan modern, bilimsel, rasyonel ve etkili bir muamele edilmesini savundu. Buna ek olarak Arap ülkelerinin vatandaşlık, eşitlik, adalet ve demokrasiye doğru hareket temelinde ekonomik kalkınmasını ele alan birleşik bir Arap stratejisinin benimsenmesi çağrısında bulundu.

Konsey, Suudi-İran ilişkilerindeki atılımı ve bölgesel ilişkilerdeki açıklığı memnuniyetle karşıladı. Ayrıca Suriye'deki siyasi krizin kapsamlı bir şekilde ele alınması, tüm Suriye halkının siyasi katılımının sağlanması ve yerlerinden edilenlerin şehirlerine ve köylerine güvenli bir şekilde geri dönmesi amacıyla 1 Mayıs 2023 tarihli Amman Deklarasyonu uyarınca Suriye'nin bilinçli, kademeli ve kapsamlı bir siyasi çözüm çerçevesinde Arap Birliğine geri dönmesini olumlu olarak niteledi. Kurbanların ve kayıp kişilerin bulunması ve etkilenenlere tazminat ödenmesi çağrısında bulundu.

Bildiride ayrıca ‘İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki uygulamalarına uluslararası kararlara uygun olarak ve kararlılıkla karşı çıkılması ve 2002 Beyrut Zirvesi'nde Arap Barış Girişimi tarafından onaylanan yolun teyit edilmesi ve bu yolun Filistin halkına tam meşru haklarını iade yoluna bağlanması’ gerektiği vurgulandı.

Konsey, ‘Arap dünyasındaki siyasileri, siber güvenliğin yanı sıra su ve gıda güvenliği gibi hızlanan ve büyüyen varoluşsal tehlikeler’ konusunda da uyarıda bulundu.

Sudan'da meydana gelen ve ülkenin birliğini, toprak bütünlüğünü ve halkının haklarını tehdit eden çatışmaları kınayan Konsey, Sudan devletine ve halkına sivil yönetime hızlı ve tam bir dönüş için hazırlık yapma çağrısı yaptı.



Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
TT

Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)

Sudan’da ve Sudan dışında yeni kurulan sivil toplum kuruluşları, çatışan taraflar; ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK), Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuğunda 11 Mayıs'ta imzalanan sivillerin ve insani düzenlemelerin korunmasına ilişkin Cidde Bildirgesi'ne uymaya çağırdılar. Sivil toplum kuruluşları, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaya yönelik herhangi bir yanıt vermemeleri halinde uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurulacağını vurguladılar.

Heyetler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve direniş komiteleri, savaşı sona erdirmek ve sivillerin önderliğinde, sivil yönetimin önünü açacak bir siyasi sürecin inşasına temel oluşturan bir ortak ilkeler bildirisi imzaladılar. Bildiriye göre sivil sürecin başlatılması için ise çatışan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri ve sivillerin himayesinde anayasayı korumak için profesyonel ve ulusal tek bir ordunun kurulması gerekiyor.

Sivil toplum kuruluşları koordinatörü, Sudan'ın eski Washington büyükelçisi Nureddin Sati, Şarku'l Avsat'ın dün bir kopyasına ulaştığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bildiri, savaşı sona erdirmeyi, demokratik yolu yeniden tesis etmeyi ve savaş sonrası yeniden yapılanma için bir yol haritası çizmeyi amaçlayan birçok ulusal girişimin ürünüdür. Bir sonraki aşamada federal yönetim, eşit vatandaşlık hakları ve kaynakların ülkenin tüm bölgeleri arasında nasıl adil bir şekilde dağıtılacağı konularının tartışılacağı diyaloglar başlatılacak. Bunu barış süreci ve yeniden yapılanma hakkında kapsamlı bir müzakere süreci izleyecek.”

Ciddi Bildirisi’ne uyulması çağrısı

Bildiride, savaşan taraflar; ordu ve HDK'ya, Sudanlı ve uluslararası gözlemcilerin yer aldığı izleme mekanizmaları aracılığıyla Sudan'daki sivillerin can güvenliği için 11 Mayıs'ta imzalanan Cidde Bildirgesi'ne uymaları çağrısında bulunuldu.

efr4g
Sivil toplum kuruluşlarının Sudan konulu toplantısında, çatışan taraflara 21 Mart'ta imzalanan Cidde Bildirisi’ne uymaları çağırısında bulunuldu (Reuters)

Bildiride, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaları taleplerine yanıt vermemeleri halinde uluslararası anlaşmalara ve ilkelere uygun olarak sivilleri korumak için uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurmaktan başka çare kalmayacağı vurgulandı.

Bildiriyi imzalayan taraflar, savaşın daha fazla uzaması durumunda ülkeyi yönetmekten ve Sudanlıların sesini dünyaya ulaştırmaktan sorumlu olacak geçici bir hükümetin oluşturulması gerektiğinin altını çizdiler. Geçici bir hükümetin kurulması önerisini ve nasıl uygulanacağını değerlendirdikten ve üzerinde bir anlaşmaya varıldıktan sonra eyleme geçmenin önemini de vurguladılar.

Bildiriyi imzalayan sivil güçler, krizin tekrar patlak vermesini ve çatışmaların yeniden başlamasını önlemek amacıyla ülkede tam demokratik sivil bir yönetimin olması için savaşan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri gerektiğinde hemfikir olduklarını belirttiler.

Hesap verebilirliğe vurgu

Bildiride, devrimin 2018 yılının aralık ayında başlamasından bu yana işlenen tüm suçların sorumlularının adalet karşısına çıkarılması gerektiğinin altı çizildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, bu yeni oluşumu, ‘sivil demokratik değişime ve şanlı Aralık devriminin ilkelerine ve hedeflerine inanan sivil güçler’ olarak adlandırdılar.

Bildiride, Cidde Bildirgesi üzerinde, ülkede savaşın patlak vermesinden önce de meşru bir yönetimin olmamasından ötürü geniş ve çeşitli tarafları bir araya getiren bir mutabakat için aylarca süren çalışmanın ardından anlaşmaya varıldığına dikkat çekildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, Sudan’da devam eden savaşın nedeninin, ordu, HDK ve silahlı hareketlerin sivil demokratik geçişe yönelik darbesi ve eski rejimin kalıntılarının kendi dar çıkarlarını elde etmek amacıyla iktidar için giriştikleri rekabet olduğunu belirttiler.

Öncelik savaşın durdurulması olmalı

Bildiride, önceliğin savaşın, kanlı ve vahşi katliamların durdurulması ve sivillerin güvenliklerinin sağlanması için katı önlemler alarak ülke genelindeki çatışma bölgelerindeki sivillerin canlarının korunması olması gerektiği vurgulandı.

Bildiride, Afrika Birliği (AfB), Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) ile koordinasyon içinde çatışan taraflara daha fazla baskı yapılmasının yanı sıra ateşkesin uygulanıp uygulanmadığını takip etmek amacıyla etkili mekanizmalar geliştirilmesi çağrısında bulunuldu.

Bunun yanında sivillerin Sudan'ı destekleyen bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon kurulması ve sivil demokratik bir geçişin gerçekleşmesi için ateşkes müzakerelerine ve gelecekteki müzakerelere katılmaları gerektiği belirtildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, ordunun ve tüm düzenli güçlerin sivil yönetimden, siyasetten ve ekonomi ve yatırım faaliyetlerinden tamamen geri çekilmesi ve herhangi bir çözümün Sudan'ın birliğini, bağımsızlığını ve egemenliğini başka hiçbir eksene veya ülkeye bağımlı olmadan koruması gerektiğini vurguladılar.

Bildiride son olarak hukukun üstünlüğüne inanan ve kadınların da etkin katılımıyla yönetilen, geniş kapsamlı ulusal bir mutabakata dayalı geçici bir hükümetin kurulması gerektiğinin altı çizildi.