Hızlı Destek Kuvvetleri, Cidde’de imzalanan ateşkes anlaşmasına tam bağlılıklarını duyurdu

Sudan’daki savaş nedeniyle yerinden edilmiş insanlar (EPA)
Sudan’daki savaş nedeniyle yerinden edilmiş insanlar (EPA)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Cidde’de imzalanan ateşkes anlaşmasına tam bağlılıklarını duyurdu

Sudan’daki savaş nedeniyle yerinden edilmiş insanlar (EPA)
Sudan’daki savaş nedeniyle yerinden edilmiş insanlar (EPA)

Sudan ordusu ile çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri, Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuğunda ordu ile Cidde’de imzalanan ateşkes anlaşmasına tam bağlılıklarını açıkladı.

Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, insani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırmak, siviller için koridorlar açmak ve Sudanlıların acılarını hafifletecek her türlü şeyi sağlamak için çalışmaya kararlı oldukları da ifade edildi.

Açıklamaya göre, Hızlı Destek Kuvvetleri, sivillere yardım ulaştırılmasını ve su, elektrik ve iletişim tesislerinin bakımını ve işletimini kolaylaştırmaya yönelik insani düzenlemeleri de memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan ve ABD, dün erken saatlerde, Cidde’de görüşen Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nden temsilcilerin 7 günlük ateşkes anlaşması imzaladığını duyurdu.



Sudan ordusu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki HDK güçlerini savaş uçağıyla vurdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Sudan ordusu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki HDK güçlerini savaş uçağıyla vurdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Sudan ordusu, nisan ortasından bu yana çatıştığı Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) mevzilendiği başkentteki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na hava saldırısı düzenledi.

Güvenlik kaynaklarından ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, ordu, nisan ayından bu yana HDK güçlerinin elindeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı içerisindeki HDK mevzilerine ilk kez savaş uçağıyla bombardıman yaptı.

HDK ise Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınındaki Genelkurmay Karargahını kuşattığını duyurdu.

ABD, Norveç ve İngiltere ise Sudan'daki taraflara çatışmaların derhal durdurulması çağrısı yaptı.

Ordu, Hartum'daki Zırhlı Birlikler Komutanlığına yakın noktalarda mevzilenen HDK güçlerini yoğun hava bombardımanına tuttu.

Üç başkent olarak bilinen Hartum ile batısındaki Umdurman ve kuzeyindeki Bahri kentlerinde yer alan HDK noktaları da ordunun yoğun top atışlarına maruz kaldı.

Sudan ordusu, başkentin güneyindeki Zırhlı Birlikler Komutanlığı civarındaki HDK mevzilerine dün düzenlediği saldırılarda, onlarca HDK mensubunun öldürüldüğünü, 10 askeri aracın imha edildiğini açıklamıştı.

Bir süredir iki güç arasında başkentteki stratejik noktalardan Zırhlı Birlikler Komutanlığı çevresinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

- Çatışmalar, 100 günü aşkın süredir devam ediyor

Ordu ile HDK arasında başkent çevresi ve ülkenin batısında yoğun olmak üzere 100 günü aşkın süredir devam eden çatışmalarda 3 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi yaralandı, yaklaşık 4 milyon kişi yerinden edildi.


Sudan’ın komşuları iç savaşı durdurmak için toplanıyor

Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sudan’ın komşuları iç savaşı durdurmak için toplanıyor

Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sudan’a komşu ülkelerin dışişleri bakanları, Temmuz ayı ortasında yapılan Sudan’a Komşu Ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde alınan karara göre Çad’ın başkenti Encemine’de “Sudan Krizinden Çıkış Yolları” gündemiyle toplanıyor.

13 Temmuz’da Kahire’de Mısır, Libya, Çad, Orta Afrika, Güney Sudan, Eritre ve Etiyopya olmak üzere yedi Afrika ülkesinin liderlerinin katıldığı Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi gerçekleştirilmişti. Zirvede, “Sudan krizinin ülkenin geleceği, istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğü üzerindeki yansımalarının çözülmesi ve ulusal kurumların çöküşünün önlenmesi için gerekli uygulamalı adımları ele alacak” bir iletişim mekanizması kurma kararı alınmıştı. Bu iletişim mekanizmasına katılımcı ülkelerin dışişleri bakanları liderlik edecek.

Kapanış bildirgesine göre zirvede ayrıca, iletişim mekanizmasına “Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) ve Afrika Birliği (AfB) de dahil olmak üzere mevcut mekanizmalarla entegrasyonunda Sudanlı taraflarla doğrudan iletişim kurarak çatışmayı durdurup Sudan krizinde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için uygulanabilir pratik çözümler içeren bir yürütme eylem planı” hazırlama görevi verilmişti.

Görsel kaldırıldı.
Geçtiğimiz ay Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’nde konuşma yapan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Çad Dışişleri, Yurtdışındaki Çadlılar ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Sudan’a Komşu Ülkelerin Dışişleri Bakanları Komitesi’nin ilk toplantısının 6-7 Ağustos tarihlerinde Encemine’de yapılacağı duyurulmuştu. Açıklamada, toplantının esas amacının “Sudan’ı binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca Sudanlının yerinden olmasına neden olan yıkıcı bir savaşın uçurumuna sürükleyen mevcut Sudan krizinden çıkış yolları önermek” ve aynı zamanda “ortakların dikkatini büyüyen insani krize acil yanıtlar vermeye çekmek” olduğu belirtilmişti.

Aynı bağlamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd yaptığı bir açıklamada, görüşmeye Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin katılacağını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Komşu ülkelerin dışişleri bakanları toplantılarında Sudan krizinin çeşitli yönlerini, tüm güvenlik, siyasi ve insani boyutlarını, Sudan halkı üzerindeki etkilerini ve bölgesel ve uluslararası yansımalarını tartışacaklar. Amaç, Sudan’a komşu olan ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının mevcut krize son verecek ve Sudan’ın birliğini, toprak bütünlüğünü ve kardeş halkın sözünün geçerliliğini koruyacak çözümlere ulaşmak için etkili bir şekilde hareket etmelerini sağlayacak pratik öneriler geliştirmektir.”

Öte yandan Sudan Ümmet Partisi Genel Başkanı Mübarek el-Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin gösterdiği çabaların önemini vurguladı. Dışişleri bakanlarının Çad’daki ilk toplantılarında ortaya koyabilecekleri “pratik öneriler” olduğunu ve bunların “trajik” olarak nitelendirdiği krizi sona erdirmek için pratik çözümlere ulaşılmasına katkıda bulunabileceğini kaydetti. Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin bakanlık mekanizmasının, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) üzerinde etkisi olan saha liderleri ve aşiret ileri gelenleriyle yoğun temaslar kurarak işe başlaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin bakanlar düzeyindeki mekanizmasının, ülkelerinin sahadaki etkin liderlerle iletişim kurma gücünden yararlanarak “başarıya ulaşma fırsatı” olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, özellikle Libya, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi taraflardaki sınırların kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti ve bu bölgelerin “HDK’ye silah kaçakçılığı yapmak için kullanıldığını” belirtti.

Diğer taraftan Sudanlı yazar ve siyasi araştırmacı Mecdi Abdulaziz, Sudan’a komşu ülkelerin dışişleri bakanları mekanizmasının toplanmasının, sahada ve siyasi düzeydeki değişkenliklerin ışığında gerçekleştiğine işaret etti ve bu değişkenlerin, “mekanizmanın Sudan’daki istikrarın yeniden tesis edilmesi çabalarına destek sağlamada başarılı olma olasılığı üzerinde büyük ölçüde etkisi olduğunu” belirtti.

Abdulaziz Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “bu ayın savaşı durdurmak ve Sudan’da istikrarı yeniden sağlamak açısından büyük atılımlar getireceği” konusunda iyimser olduğunu söyledi. Cidde Forumu ile komşu Sudan ülkeleri arasında krizi sona erdirme çabalarında öne çıkan entegrasyonu takdir etti. Sudan’ın komşu ülkelerinin dışişleri bakanlarını, uluslararası insani ve yardım kuruluşlarının rolünü harekete geçirmeye teşvik etmenin önemini vurguladı. Ayrıca yerinden edilen ve Sudanlı vatandaşların “birkaç Arap ülkesi ve bölgesi dışında gerçek yardım almadığına” dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre nisan ayının ortasından bu yana Sudan ordusu ile HDK arasındaki silahlı çatışmalarda çoğu sivil 3 binden fazla kişi öldü. Ayrıca 3 milyondan fazla kişi yerinden oldu ve mülteci konumuna düştü.


Sudan’da İçişleri Bakanlığına vekaleten Korgeneral Halid Hassan Muhyiddin getirildi

Egemenlik Konseyi Başkanı  Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da İçişleri Bakanlığına vekaleten Korgeneral Halid Hassan Muhyiddin getirildi

Egemenlik Konseyi Başkanı  Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan’dan bu yana şiddetli çatışmaların yaşandığı Sudan’da İçişleri Bakanlığına Korgeneral Halid Hassan Muhyiddin vekaleten getirildi.

Sudan’daki geçici Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, yayımladığı kararname ile 15 Mayıs 2023’te görevden aldığı İçişleri Bakan vekili ve aynı zamanda Emniyet Genel Müdürü olan Korgeneral Anan Hamid Muhammed Ömer’in yerine Korgeneral Halid Hassan Muhyiddin’i vekaleten atadı.

- Sudan'da ordu ile HDK arasındaki çatışmalar

Sudan ordusu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK'nin, 2 yıl içinde tamamen orduya entegrasyonunu istemişti.

HDK'nin ise sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında, Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.

Başkent Hartum ve çevresiyle özellikle batıdaki kentlerde hala süren şiddetli çatışmalarda çoğu sivil 3 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi yaralandı.

Birleşmiş Milletler, Sudan'da 100 günü aşkın süredir devam eden çatışmalar nedeniyle yaklaşık 4 milyon kişinin yerinden olduğunu bildirdi.


Sudan ordusu: Hızlı Destek Kuvvetleri Hartum’da 4 çocuk ve bir kadını öldürdü

Hartum’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda binaların üzerinde dumanlar yükseliyor (Reuters)
Hartum’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda binaların üzerinde dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Sudan ordusu: Hızlı Destek Kuvvetleri Hartum’da 4 çocuk ve bir kadını öldürdü

Hartum’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda binaların üzerinde dumanlar yükseliyor (Reuters)
Hartum’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda binaların üzerinde dumanlar yükseliyor (Reuters)

Sudan ordusu, Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, başkent Hartum’a yönelik topçu atışında dört çocuk ve bir kadını öldürmekle suçladı.

Ordu tarafından Facebook üzerinden dün akşam yapılan açıklamada, “Bu akşam isyancı milisler, Zırhlı Birlik’in yanındaki Rumeyla mahallesine topçu ateşi açtı, bu da dört çocuk ve annelerinin ağır yaralanmasına yol açtı. Aynı mahallede başka bir kadın da ağır yaralanarak hayatını kaybetti” denildi.

Orduya yakın askeri bir kaynak ANA’ya yaptığı açıklamada, “Bahri kentinden Hızlı Destek Kuvvetleri’nin top atışları, ordunun hava üssünün yer aldığı Vadi Sayedna bölgesini hedef aldı” ifadelerini kullandı.

Kaynak, top mermilerin bölgedeki bazı mahallelere düştüğünü de sözlerine ekledi.


Sudan ordusu Cidde müzakerelerine dönecek mi?

Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)
Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Sudan ordusu Cidde müzakerelerine dönecek mi?

Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)
Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan ve ABD’den arabulucuların, müzakerelerin devam etmesini önleyen engelleri aşmayı başardığı an, ordu heyetinin Cidde müzakerelerine geri dönmeye hazır olduğunu bildirdi.

Sudan ordusundan temsilciler, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin başkent Hartum’da sivillerin evleri, kamu tesisleri, hastaneler ve yollardan çekilmesiyle ilgili ihtilaflar nedeniyle geçtiğimiz Çarşamba günü müzakerelerden çekildi.

Ancak Hızlı Destek Kuvvetleri, anlaşmanın başarısız olmasını, ordu heyetinin Hartum’daki askeri karargahta kuşatma altındaki komutanlarının çıkışı için güvenli bir geçit açılmasını şart koşmasına bağladı.

Bakanlık tarafından dün yapılan açıklamada, Sudan’da savaş sonrası konuların tartışılmasının önünü açacak adil bir anlaşmaya varma arzusu dile getirildi.

Söz konusu açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan ve ABD’nin Cidde’deki müzakere turlarını kolaylaştırma çabalarına ve müzakereleri başarıya ulaştırma konusundaki kararlılıklarına olan takdirini yineler” denildi.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, ordu heyetinin ülkeye dönmesine neden olan Cidde müzakerelerinin" başarısız olmasının nedeninin, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin uzlaşmazlığı ve imzaladıkları yükümlülükleri yerine getirmemesi olduğunu da vurguladı.

Hamideti olarak bilinen, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin lideri Muhammed Hamdan Daklu, mevcut ordu liderliğinin istifa etmesi halinde savaşı erken bir tarihte bitirme sözü verdi.

Hızlı Destek Kuvvetleri, başkent merkezindeki ordu komutanlığının ana karargahında, ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah Burhan, yardımcısı Korgeneral Şemseddin Kabaşi ve üst düzey subayları kuşatma altına aldıklarını öne sürdü.

Burhan ve Kabaşi, paylaşılan videolarda karargahın yakınında birden fazla kez göründü.

Öte yandan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, Hızlı Destek Kuvvetleri’ni sivillere karşı akıl almaz ölçüde iğrenç suçlar işlemekle suçladı ve Darfur bölgesindeki bazı etnik grupları hedef alarak insanlığa karşı en ağır suçları işlediklerini söyledi.

Agar, St. Petersburg’daki Rusya-Afrika zirvesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Sudan’daki mevcut krize, başkent Hartum ve eyaletlerdeki bazı şehirlere karşı topyekun bir savaş başlatan, korkunç suçlara ve benzeri görülmemiş insani acılara neden olan Hızlı Destek Kuvvetleri neden oluyor. İsyancı güçler herhangi bir angajman kuralına uymuyor, uluslararası insancıl hukuka saygı göstermiyor ve vatandaşları canlı kalkan olarak kullanıyor.”

Agar, Sudan’ın, ülkenin egemenliğine saygı gösterilmesi ve içişlerine müdahale edilmemesi koşuluyla, başta bölgesel olmak üzere tüm girişimlere sıcak baktığını da yineledi.


Sudan'da sivil kargo uçağının düşmesi sonucu 4'ü asker, 9 kişi yaşamını yitirdi

Port Sudan Havalimanı (arşiv)
Port Sudan Havalimanı (arşiv)
TT

Sudan'da sivil kargo uçağının düşmesi sonucu 4'ü asker, 9 kişi yaşamını yitirdi

Port Sudan Havalimanı (arşiv)
Port Sudan Havalimanı (arşiv)

Sudan ordusu, ülkenin doğusundaki Port Sudan Havalimanı'nda, Antonov tipi sivil kargo uçağının, kalkış sırasında düştüğünü ve 9 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Ordudan yapılan açıklamada, "Bu akşam, Port Sudan Havalimanı'nda, Antonov tipi sivil kargo uçağı, kalkış sırasında teknik bir arıza sonucu düştü." ifadeleri yer aldı.

Kazada, 4'ü askeri personel olmak üzere, 9 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, bir çocuğun da sağ kurtulduğu aktarıldı.


Sudan ÖDBG liderleri Kahire’de önemli bir toplantı yapacak

13 Temmuz’da Kahire’de düzenlenen Sudan zirvesi (Reuters)
13 Temmuz’da Kahire’de düzenlenen Sudan zirvesi (Reuters)
TT

Sudan ÖDBG liderleri Kahire’de önemli bir toplantı yapacak

13 Temmuz’da Kahire’de düzenlenen Sudan zirvesi (Reuters)
13 Temmuz’da Kahire’de düzenlenen Sudan zirvesi (Reuters)

Sudan’daki eski iktidar koalisyonu olan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) liderleri, 24 ve 25 Temmuz tarihlerinde Mısır’ın başkenti Kahire’de önemli bir toplantı yapacak.

Toplantıda, Mısır’da bulunan Sudan toplumunun liderleriyle, ülkede devam eden savaşı durdurma ve sivil yönetimi yeniden kurma konusunda istişare yapılacak.

Koalisyon tarafından bugün yapılan açıklamada, savaşan taraflar ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne, Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğunda yapılan Cidde görüşmelerinde ateşkes anlaşmasına varma çağrısı yinelendi.

Bu, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında Nisan ortasında savaşın patlak vermesinden bu yana ÖDBG liderlerinin ilk toplantısı olacak.

Açıklamada, önemli ve tarihi toplantının Mısır’da düzenlenmesinin birçok siyasi çağrışımı olduğu belirtildi.

Ayrıca, mevcut zorluklar ve değişimlerin, savaşın durdurulması ve eski rejim kalıntılarının savaşı topyekun bir iç savaşa dönüştürme planını boşa çıkarmayı ve eski rejim sembolleri hariç, istisnasız herkesi kapsayan siyasi bir süreçle sivil demokratik geçiş yolunun yeniden kurulmasını zorunlu kıldığına dikkat çekildi.

Düzinelerce siyasi parti ile sendika ve meslek kuruluşundan oluşan ÖDBG, Aralık 2018 devriminin ilkelerine bağlılıklarını vurguladı.

ÖDBG, izole edilmiş rejimin yeniden iktidara gelmesini engelleme ve onları Sudan topraklarından söküp atmak için tüm terör planlarını önleme konusunda kararlı olduklarını ifade etti.

Sudanlı siyasi, sivil ve profesyonel liderlerden oluşan heyet, ÖDBG liderliğinin başkanlığında, savaşı durdurmak ve ülkede geçici sivil yönetimi yeniden kuran bir siyasi süreci başlatmak için bölgesel desteği seferber etmek amacıyla dün Kahire’ye gitti.

Sudan heyeti, acil ateşkese varılması için çatışmanın iki tarafı olan ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri üzerinde daha fazla baskı uygulanması çağrısında bulunuyor.

Kahire 13 Temmuz’da, Sudan’ın komşu ülkeleri Orta Afrika, Çad, Eritre, Etiyopya, Libya ve Güney Sudan hükümet başkanlarının katıldığı bir zirveye ev sahipliği yaptı.

Kahire zirvesi, devam eden çatışmayı durdurmak ve tüm Sudanlı tarafları içeren bir diyalog yoluyla kapsamlı bir siyasi süreç başlatmak için siyasi bir çözümün önemini vurguladı.

Komşu ülkelerin liderleri, Sudan’daki çatışmayı bir iç mesele olarak ele alma ve krizi uzatmak için hiçbir dış tarafın müdahale etmemesi gerektiğini vurgulama konusunda anlaştı.


Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sudan kamuoyunda “iki generalin savaşı” olarak adlandırılan iç savaş, tahminen binlerce ölü, milyonlarca yerinden edilmiş kişi ve mülteci; hastahaneler ve okullar dahil olmak üzere ülkenin altyapısının tamamen çökmesine yol açtı. Sudan’a bu ağır bedeli ödeten iç savaş 100. gününe girdi.

Her iki taraf da birbirine karşı sadece saatler veya en fazla birkaç gün sürecek hızlı bir zaferin hayalini kuruyordu. Ancak şimdi ‘100 günlük ölüm ve yıkım’ hikayesiyle dünyayı ‘şaşırtıyorlar’.

Son bilançoya göre Sudanlı generallerin iç savaşında yaklaşık bin 800 kişiyi öldürüldü. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), en az 180 kişinin kimlikleri tespit edilmeden “rastgele” gömüldüğünü söylerken, basında çıkan haberlerde ölü sayısının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. Zira sosyal medyada yoğun bir şekilde dolaşan haberlerde, sokaklarda ve yollarda henüz gömülmemiş “çürüyen cesetlerin” yanı sıra evlerin içinde, dışında ve meydanlarda gömülmüş cesetlerin olduğu öne sürüldü.

Çatışmada her iki taraftan ölen askerlerin kesin sayısı bilinmezken, Hartum’daki halk her iki taraftan da sokakların ortasında veya evlerin içinde yatan askeri üniformalı çok sayıda ceset görüyor. Ancak her iki taraftaki gerçek ölü sayısının öğrenilebileceği güvenilir üçüncü bir taraf yok.

Şarku’l Avsat’ın Sudan Doktorlar Sendikası’ndan edindiği verilere göre, savaş nedeniyle sağlık hizmetleri neredeyse tamamen felç oldu ve hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yaklaşık yüzde 80’i çalışmaz hale geldi.

Sağlık alanında olduğu gibi eğitim sistemi de tamamen felç oldu. Sudanlı öğrencilerin sınavları süresiz olarak ertelendi, okullar kapatıldı, üniversiteler çalışmalarını durdurdu, bazıları geniş çaplı vandalizm faaliyetlerine maruz kaldı, hatta bazıları merkezlerini Sudan’ın dışına taşırken bir kısmı da uzaktan eğitim yöntemini seçti. Ülkede bankacılık sistemi de tamamen çöktü. Sudan Merkez Bankası da dahil olmak üzere tüm bankalar çalışmayı durdurdu.


Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
TT

Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)

Sudan’da ve Sudan dışında yeni kurulan sivil toplum kuruluşları, çatışan taraflar; ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK), Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuğunda 11 Mayıs'ta imzalanan sivillerin ve insani düzenlemelerin korunmasına ilişkin Cidde Bildirgesi'ne uymaya çağırdılar. Sivil toplum kuruluşları, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaya yönelik herhangi bir yanıt vermemeleri halinde uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurulacağını vurguladılar.

Heyetler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve direniş komiteleri, savaşı sona erdirmek ve sivillerin önderliğinde, sivil yönetimin önünü açacak bir siyasi sürecin inşasına temel oluşturan bir ortak ilkeler bildirisi imzaladılar. Bildiriye göre sivil sürecin başlatılması için ise çatışan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri ve sivillerin himayesinde anayasayı korumak için profesyonel ve ulusal tek bir ordunun kurulması gerekiyor.

Sivil toplum kuruluşları koordinatörü, Sudan'ın eski Washington büyükelçisi Nureddin Sati, Şarku'l Avsat'ın dün bir kopyasına ulaştığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bildiri, savaşı sona erdirmeyi, demokratik yolu yeniden tesis etmeyi ve savaş sonrası yeniden yapılanma için bir yol haritası çizmeyi amaçlayan birçok ulusal girişimin ürünüdür. Bir sonraki aşamada federal yönetim, eşit vatandaşlık hakları ve kaynakların ülkenin tüm bölgeleri arasında nasıl adil bir şekilde dağıtılacağı konularının tartışılacağı diyaloglar başlatılacak. Bunu barış süreci ve yeniden yapılanma hakkında kapsamlı bir müzakere süreci izleyecek.”

Ciddi Bildirisi’ne uyulması çağrısı

Bildiride, savaşan taraflar; ordu ve HDK'ya, Sudanlı ve uluslararası gözlemcilerin yer aldığı izleme mekanizmaları aracılığıyla Sudan'daki sivillerin can güvenliği için 11 Mayıs'ta imzalanan Cidde Bildirgesi'ne uymaları çağrısında bulunuldu.

efr4g
Sivil toplum kuruluşlarının Sudan konulu toplantısında, çatışan taraflara 21 Mart'ta imzalanan Cidde Bildirisi’ne uymaları çağırısında bulunuldu (Reuters)

Bildiride, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaları taleplerine yanıt vermemeleri halinde uluslararası anlaşmalara ve ilkelere uygun olarak sivilleri korumak için uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurmaktan başka çare kalmayacağı vurgulandı.

Bildiriyi imzalayan taraflar, savaşın daha fazla uzaması durumunda ülkeyi yönetmekten ve Sudanlıların sesini dünyaya ulaştırmaktan sorumlu olacak geçici bir hükümetin oluşturulması gerektiğinin altını çizdiler. Geçici bir hükümetin kurulması önerisini ve nasıl uygulanacağını değerlendirdikten ve üzerinde bir anlaşmaya varıldıktan sonra eyleme geçmenin önemini de vurguladılar.

Bildiriyi imzalayan sivil güçler, krizin tekrar patlak vermesini ve çatışmaların yeniden başlamasını önlemek amacıyla ülkede tam demokratik sivil bir yönetimin olması için savaşan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri gerektiğinde hemfikir olduklarını belirttiler.

Hesap verebilirliğe vurgu

Bildiride, devrimin 2018 yılının aralık ayında başlamasından bu yana işlenen tüm suçların sorumlularının adalet karşısına çıkarılması gerektiğinin altı çizildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, bu yeni oluşumu, ‘sivil demokratik değişime ve şanlı Aralık devriminin ilkelerine ve hedeflerine inanan sivil güçler’ olarak adlandırdılar.

Bildiride, Cidde Bildirgesi üzerinde, ülkede savaşın patlak vermesinden önce de meşru bir yönetimin olmamasından ötürü geniş ve çeşitli tarafları bir araya getiren bir mutabakat için aylarca süren çalışmanın ardından anlaşmaya varıldığına dikkat çekildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, Sudan’da devam eden savaşın nedeninin, ordu, HDK ve silahlı hareketlerin sivil demokratik geçişe yönelik darbesi ve eski rejimin kalıntılarının kendi dar çıkarlarını elde etmek amacıyla iktidar için giriştikleri rekabet olduğunu belirttiler.

Öncelik savaşın durdurulması olmalı

Bildiride, önceliğin savaşın, kanlı ve vahşi katliamların durdurulması ve sivillerin güvenliklerinin sağlanması için katı önlemler alarak ülke genelindeki çatışma bölgelerindeki sivillerin canlarının korunması olması gerektiği vurgulandı.

Bildiride, Afrika Birliği (AfB), Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) ile koordinasyon içinde çatışan taraflara daha fazla baskı yapılmasının yanı sıra ateşkesin uygulanıp uygulanmadığını takip etmek amacıyla etkili mekanizmalar geliştirilmesi çağrısında bulunuldu.

Bunun yanında sivillerin Sudan'ı destekleyen bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon kurulması ve sivil demokratik bir geçişin gerçekleşmesi için ateşkes müzakerelerine ve gelecekteki müzakerelere katılmaları gerektiği belirtildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, ordunun ve tüm düzenli güçlerin sivil yönetimden, siyasetten ve ekonomi ve yatırım faaliyetlerinden tamamen geri çekilmesi ve herhangi bir çözümün Sudan'ın birliğini, bağımsızlığını ve egemenliğini başka hiçbir eksene veya ülkeye bağımlı olmadan koruması gerektiğini vurguladılar.

Bildiride son olarak hukukun üstünlüğüne inanan ve kadınların da etkin katılımıyla yönetilen, geniş kapsamlı ulusal bir mutabakata dayalı geçici bir hükümetin kurulması gerektiğinin altı çizildi.


Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters

Reşit olmayanların evlenmesi Sudan'ın bazı kırsal kesimlerinde yaygın bir olgu olsa da, savaş, geride bıraktığı feci koşullar nedeniyle yaygınlığını iki katına çıkardı ve bu, muhafazakar bir toplumsal yapıya sahip ailelerin kompozisyonunda bir değişikliğe yol açabilir.

Kız çocuklarını silahlı çatışmayla bağlantılı cinsel şiddetten koruma ihtiyacı, bazı ailelerin kızlarını evlendirmesine ve bu kızların kendi seçmedikleri yaşam koşullarının genç kurbanları haline gelmesine neden oldu.

15 Nisan'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla insan öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi.

Özellikle en şiddetli çatışmaların yaşandığı iki bölge olan başkent Hartum ve Darfur bölgesinde çok sayıda cinsel saldırı ihbarı alındı.

Yeni deneyim

Erken evlilik, birden çok sosyal saikle, savaş nedeniyle artıyor ya da babanın kızını gerilim yaşanan bölgelerde kaçırılmaktan korumak için kızını evlendirmeye başvurması şeklinde kendini gösteriyor.

Mevcut savaş nedeniyle erken yaşta evlendirilenlerden biri olan Safiye, yaşadığı üzüntüyü şöyle anlattı:

Babam beni 13 yaşındayken aileye yakın biriyle evlenmem için teşvik etti. Haziran başında nikah kıydı. Hartum'dan uzak bir eyalete taşındım ve gelecekte ortaya çıkabilecek korkunç sonuçlardan çekiniyorum.

Ailesi, onu şu anda koşulların zor olduğuna ikna etti ve tüm taraflar için çözümün, silahlı çatışmayla ilgili artan şiddet olgusu ve savaş nedeniyle başkentteki günlük işini kaybettikten sonra, babasının onun eğitimini tamamlamasına yardım edememesi sebebiyle kendisini koruyacak bir erkekle evlenmek olduğuna ikna etti.

Safiye, "kocasının sevgisiyle çevrili, mutlu bir şekilde yaşamayı ve ailevi yükümlülüklerin onun eğitimini tamamlamasını engellememesini" umuyor.

Hedefleme ve saldırı

Ayrıca Save the Children (Çocukları Kurtarın Vakfı), yaptığı açıklamada silahlı savaşçıların genç kızlara "endişe verici sayıda" cinsel saldırı ve tecavüz ettiğini söylerken, Birleşmiş Milletler cinsiyete dayalı şiddette "gözle görülür bir artış" olduğunu bildirdi.

Sudan'daki Save the Children'ın direktörü Arif Nur, "Resmi rakamların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu biliyoruz. 12 yaşındaki kız çocukları cinsiyetleri, ırkları veya savunmasızlıkları nedeniyle hedef alınıyor" dedi. Nur, "Bazı ebeveynler, kızlarını tacizden korumak için küçük yaşta evlendiriyor" diye ekledi.

Kızların günlerce gözaltında tutulduğu, cinsel saldırıya uğradığı ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik toplu tecavüz vakalarına dair haberler vardı.

Birleşmiş Milletler kuruluşları bu hafta yaptıkları ortak açıklamada, "Sağlık hizmeti sağlayıcıları, sosyal hizmet uzmanları, danışmanlar ve toplum koruma ağları, ülke genelinde çatışmalar devam ederken cinsiyete dayalı şiddet raporlarında belirgin bir artış olduğu konusunda" uyarıda bulundu.

İnsanlık suçu

Sudan'da yüzlerce kız çocuğu erken evlilik nedeniyle okulu bırakmakta, sağlıklarına verdiği zararın yanı sıra, kapasitelerini aşan büyük bir yükün altına girmekte ve bir kısmı çeşitli biçimlerde şiddete maruz kalıyor.

Sosyal araştırmacı Sarah Süleyman, bu olguyu şöyle tanımladı:

Reşit olmayanların evlenmesi, tüm insani, yasal ve sosyal standartlara göre bir suç. Savaşların etkileri, özellikle çatışmaların yaşandığı şehirlerde ve sonuçları ne olursa olsun ailelerin kentsel alanlardan yerinden edilmiş kamplara taşınmasında genç yaşta evlilik oranlarının artmasına katkıda bulundu. Aslında, kırsal topluluklarda küçüklerin evlenmesi, onların sosyal gelenek ve göreneklerinin bir parçası.

Süleyman, "binlerce kız çocuğunun eğitim ve hayat arkadaşı seçme hakkından mahrum bırakıldığı" konusunda uyardı.

Süleyman ayrıca, bu evliliklerin çoğunun mahkemeler dışında ve sadece yasal bir görevli tarafından onaylanan bir evlilik akdi ile gerçekleştiğini ve bu nedenle çoğunun boşanma davasına dönüştüğünü belirtti.

Sosyal araştırmacı, genç yaşta evliliğin Sudan toplumunun sorunlarını çoğalttığı çünkü genç kadınların evlilik hayatının yüklerini taşıyamadığı ve aileye ve zaman zaman ortaya çıkan çatışmalara uyum sağlayamadığı değerlendirmesinde bulundu.

Süleyman, "Evli kadınların çoğu fakir ailelerden geliyor. Ayrıca bunlar genellikle eğitimsiz veya yetim kızlar oluyor. Hali vakti yerinde bir ailede yaşarken bu yaşta evlenen birine nadiren rastlanır" ifadelerini kullandı.

Bozuk koruma

Sudan hükümetinin Kadına Yönelik Şiddet Birimi, rakamların toplam sayının yalnızca yüzde ikisini temsil ettiğini tahmin ediyor.

Birim başkanı Salime İshak, "Başkent Hartum'da kadınlara yönelik belgelenmiş 51 cinsel şiddet vakası varken, Darfur bölgesinde 46 vaka kaydedildi" dedi.

İshak, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Koruma mekanizmaları çarpıtılmış ve kızları çatışma kaynaklı şiddetten koruyamıyor çünkü aileler tecavüz korkusuyla veya ülkenin bilinmeyen geleceği sebebiyle, özellikle yer değiştirme döneminde, yeni bir hayatı güvence altına almak için erken evliliğe başvuruyor.

İshak, çatışma bölgelerinde kız çocuklarının, özellikle de reşit olmayanların kaçırılma vakalarının artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Savaş ülkenin bazı bölgelerine sıçradığı için İshak, "Sudan'daki tüm kadınların cinsel şiddete karşı savunmasız olduğuna" dikkat çekti.

Sağlık sorunları

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tağrid Ömer, reşit olmayan yaşta evlilik mağdurlarının sağlık üzerindeki etkilerine açıklık getirmek için, "Genç yaşları nedeniyle aile sorunlarına katlanamama sonucu intihar eden bazı evli kadınlar var. Erken yaşlarda evlenenlerde rahim ağzı kanseri görülme sıklığının yüksek olmasının yanı sıra evlilik ilişkisinin başlangıcında üreme sisteminin kaybına ek olarak cerrahi müdahale gerektirecek kanamalar da oluşabiliyor" dedi.

Ömer, konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

Hamilelik gerçekleştiğinde, küçük kız çocuğu, rahim tam olarak gelişmediği için ve kadın hormonlarındaki dengesizlik nedeniyle 36. haftadan önce düşük ve erken doğum insidansındaki artışla kendini gösteren birçok sağlık sorununa maruz kalıyor.

Ömer ayrıca, "Sezaryen ile doğum oranlarındaki artışın yanı sıra ergen kızların gebelik komplikasyonları nedeniyle doğum sırasında ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu" kaydetti.

Reşit olmadan yapılan evliliklerin psikolojik etkileri ise "histerik durumlar, korku, kaygı ve depresyon" şeklinde kendini gösterebilmekte ve zamanla obsesif-kompulsif bozukluk ve şizofreniye dönüşebiliyor.

Bu da ancak birkaç kızın intihar ederek hayatlarını sonlandırmaması veya bazılarının uyuşturucu maddelere başvurarak bağımlı olmamasına bağlı.

Independent Arabia, Independent Türkçe