Sudan’da ateşkese rağmen çatışmalar aralıklara devam ediyor

Sudan'da yeni bir ateşkesin geçerliliğine rağmen sınırlı saldırılar devam ediyor

Sudan ordusu ve HDK arasında dün meydana gelen çatışmaların ardından Hartum'dan yükselen dumanlar (AFP)
Sudan ordusu ve HDK arasında dün meydana gelen çatışmaların ardından Hartum'dan yükselen dumanlar (AFP)
TT

Sudan’da ateşkese rağmen çatışmalar aralıklara devam ediyor

Sudan ordusu ve HDK arasında dün meydana gelen çatışmaların ardından Hartum'dan yükselen dumanlar (AFP)
Sudan ordusu ve HDK arasında dün meydana gelen çatışmaların ardından Hartum'dan yükselen dumanlar (AFP)

Sudan’da Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar varılan ateşkese rağmen devam ediyor. Başkent Hartum, sivillerin çıkışına ve insani yardımın ülkeye girişine izin vermesi beklenen bir haftalık ateşkesin yürürlüğe girmesine rağmen çatışmalara sahne oldu.

15 Nisan’dan bu yana Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile  Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında devam eden çatışmalar sebebiyle bin kişi ölürken, bir milyonu aşkın kişi yerinden edildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, ateşkesin resmi olarak yürürlüğe girmesinden sonra, Hartum'un kuzeydoğu banliyösü ve başkentin güneyinde hava saldırıları devam etti. Norveç Mülteci Konseyi'nden (NRC) Karl Schembri Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Resmi açıklamalar dışında Sudan hala bombalanıyor ve milyonlarca sivil tehlikede” diyerek bir ayı aşkın süredir devam eden sahte vaatlerin yanı sıra 12 ateşkesin ilk dakikalardan itibaren başarısız olduğunu söyledi.

Dün, yaklaşık beş milyon Hartum sakini, otuz yedinci gündür yoğun devam eden çatışmalara tanık olurken, çoğu vatandaş su, elektrik ve iletişimden mahrum kaldı. Birleşmiş Milletler (BM), ateşkes yürürlüğe girmeden önce iki tarafın meseleyi askeri olarak istismar etmeme sözü aldı.

ABD ve Suudi Arabistan, iki haftalık müzakerelerin ardından hizmetlere yeniden başlamak, hastaneleri işletmek ve insani ihtiyaç stoklarını güvence altına almak için bir haftalık ateşkese varıldığını duyurdu.

Sudan Doktorlar Sendikası ön komitesi bugün erken saatlerde Hartum'un büyük banliyösünde yeni bir hastanenin kapatıldığını duyurdu. Sendika çalışanları özellikle çapraz ateş altında oldukları için çalışmayı bırakmak zorunda kaldı.  Açıklamada, geçtiğimiz günlerde birkaç kez HDK mensuplarının hastaneye girmesinin kendilerini şaşırttığı belirtilerek, hastalara, refakatçilere ve sağlık personeline saldırı olduğu aktarıldı. Ayrıca, “kişisel tehditler” alan hastanede çalışan sağlık personeli ve gönüllülere karşı üst düzey subaylar tarafından başlatılan “yalan ve kötü niyetli söylentiler kampanyasına” da atıfta bulunuldu.

Bu bağlamda doktorlar, hastaneler için trajik uyarılarına devam ediyor. Darfur'da olduğu gibi Hartum'da da neredeyse tüm hastaneler hizmet dışı. Bombalanmayan hastaneler ise artık yeterli stoka sahip değil veya savaşan taraflar tarafından işgal edilmiş durumda. İnsani yardım ekipleri güvenli geçiş çağrısı yaparken, Riyad ve Washington bu kez ABD ve Suudi Arabistan temsilcilerinin yanı sıra her iki tarafın temsilcilerini bir araya getiren bir "ateşkes izleme mekanizması" olacağını doğruladı.

Arabulucular, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana açıklama yapmadı. Uzmanlar, askeri olarak kazanabileceklerini düşünüyor, bu nedenle müzakere masasında taviz vermektense uzun bir savaşa hazır olan iki taraf karşısında yaptırım mekanizmasının gerekli olduğuna inanıyor.

Taraflar ateşkese bağlı kalacaklarını teyit etti ancak Hartum sakinleri tarafların buna bağlı kalmadığını söylüyor. Hartum’da yaşayan Mahmud Selahaddin, hali hazırda sokakları işgal eden HDK’nin buralardan ayrıldığına dair işaret etti. Muhammed Ali ise, en azından başkentten ayrılırken silahların susmasını umduğunu söyledi.

BM’ye göre 45 milyon Sudanlıdan 25 milyonu insani yardıma ihtiyaç duyarken, bankalar kapanırken ve çoğu tarım-gıda fabrikası yok edilirken veya yağmalanırken gıda kıtlığı artıyor. Hartum’da ikamet eden bir vatandaş ise, “Hepimiz açız, çocuklar e yaşlılar dahil herkes acı çekiyor. Suyumuz yok” dedi.

BM, çatışma devam ederse, ilave bir milyon Sudanlının şiddetin bulaşmasından korkan komşu ülkelere kaçabileceğini aktardı.



Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan'da savaş, çocuk yaşta evlilik olgusunu derinleştiriyor

Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters
Sudan ordusu ile "hızlı destek" güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla kişi öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi / Fotoğraf: Reuters

Reşit olmayanların evlenmesi Sudan'ın bazı kırsal kesimlerinde yaygın bir olgu olsa da, savaş, geride bıraktığı feci koşullar nedeniyle yaygınlığını iki katına çıkardı ve bu, muhafazakar bir toplumsal yapıya sahip ailelerin kompozisyonunda bir değişikliğe yol açabilir.

Kız çocuklarını silahlı çatışmayla bağlantılı cinsel şiddetten koruma ihtiyacı, bazı ailelerin kızlarını evlendirmesine ve bu kızların kendi seçmedikleri yaşam koşullarının genç kurbanları haline gelmesine neden oldu.

15 Nisan'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında silahlı çatışmaların patlak vermesinden bu yana 2 bin 800'den fazla insan öldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi.

Özellikle en şiddetli çatışmaların yaşandığı iki bölge olan başkent Hartum ve Darfur bölgesinde çok sayıda cinsel saldırı ihbarı alındı.

Yeni deneyim

Erken evlilik, birden çok sosyal saikle, savaş nedeniyle artıyor ya da babanın kızını gerilim yaşanan bölgelerde kaçırılmaktan korumak için kızını evlendirmeye başvurması şeklinde kendini gösteriyor.

Mevcut savaş nedeniyle erken yaşta evlendirilenlerden biri olan Safiye, yaşadığı üzüntüyü şöyle anlattı:

Babam beni 13 yaşındayken aileye yakın biriyle evlenmem için teşvik etti. Haziran başında nikah kıydı. Hartum'dan uzak bir eyalete taşındım ve gelecekte ortaya çıkabilecek korkunç sonuçlardan çekiniyorum.

Ailesi, onu şu anda koşulların zor olduğuna ikna etti ve tüm taraflar için çözümün, silahlı çatışmayla ilgili artan şiddet olgusu ve savaş nedeniyle başkentteki günlük işini kaybettikten sonra, babasının onun eğitimini tamamlamasına yardım edememesi sebebiyle kendisini koruyacak bir erkekle evlenmek olduğuna ikna etti.

Safiye, "kocasının sevgisiyle çevrili, mutlu bir şekilde yaşamayı ve ailevi yükümlülüklerin onun eğitimini tamamlamasını engellememesini" umuyor.

Hedefleme ve saldırı

Ayrıca Save the Children (Çocukları Kurtarın Vakfı), yaptığı açıklamada silahlı savaşçıların genç kızlara "endişe verici sayıda" cinsel saldırı ve tecavüz ettiğini söylerken, Birleşmiş Milletler cinsiyete dayalı şiddette "gözle görülür bir artış" olduğunu bildirdi.

Sudan'daki Save the Children'ın direktörü Arif Nur, "Resmi rakamların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu biliyoruz. 12 yaşındaki kız çocukları cinsiyetleri, ırkları veya savunmasızlıkları nedeniyle hedef alınıyor" dedi. Nur, "Bazı ebeveynler, kızlarını tacizden korumak için küçük yaşta evlendiriyor" diye ekledi.

Kızların günlerce gözaltında tutulduğu, cinsel saldırıya uğradığı ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik toplu tecavüz vakalarına dair haberler vardı.

Birleşmiş Milletler kuruluşları bu hafta yaptıkları ortak açıklamada, "Sağlık hizmeti sağlayıcıları, sosyal hizmet uzmanları, danışmanlar ve toplum koruma ağları, ülke genelinde çatışmalar devam ederken cinsiyete dayalı şiddet raporlarında belirgin bir artış olduğu konusunda" uyarıda bulundu.

İnsanlık suçu

Sudan'da yüzlerce kız çocuğu erken evlilik nedeniyle okulu bırakmakta, sağlıklarına verdiği zararın yanı sıra, kapasitelerini aşan büyük bir yükün altına girmekte ve bir kısmı çeşitli biçimlerde şiddete maruz kalıyor.

Sosyal araştırmacı Sarah Süleyman, bu olguyu şöyle tanımladı:

Reşit olmayanların evlenmesi, tüm insani, yasal ve sosyal standartlara göre bir suç. Savaşların etkileri, özellikle çatışmaların yaşandığı şehirlerde ve sonuçları ne olursa olsun ailelerin kentsel alanlardan yerinden edilmiş kamplara taşınmasında genç yaşta evlilik oranlarının artmasına katkıda bulundu. Aslında, kırsal topluluklarda küçüklerin evlenmesi, onların sosyal gelenek ve göreneklerinin bir parçası.

Süleyman, "binlerce kız çocuğunun eğitim ve hayat arkadaşı seçme hakkından mahrum bırakıldığı" konusunda uyardı.

Süleyman ayrıca, bu evliliklerin çoğunun mahkemeler dışında ve sadece yasal bir görevli tarafından onaylanan bir evlilik akdi ile gerçekleştiğini ve bu nedenle çoğunun boşanma davasına dönüştüğünü belirtti.

Sosyal araştırmacı, genç yaşta evliliğin Sudan toplumunun sorunlarını çoğalttığı çünkü genç kadınların evlilik hayatının yüklerini taşıyamadığı ve aileye ve zaman zaman ortaya çıkan çatışmalara uyum sağlayamadığı değerlendirmesinde bulundu.

Süleyman, "Evli kadınların çoğu fakir ailelerden geliyor. Ayrıca bunlar genellikle eğitimsiz veya yetim kızlar oluyor. Hali vakti yerinde bir ailede yaşarken bu yaşta evlenen birine nadiren rastlanır" ifadelerini kullandı.

Bozuk koruma

Sudan hükümetinin Kadına Yönelik Şiddet Birimi, rakamların toplam sayının yalnızca yüzde ikisini temsil ettiğini tahmin ediyor.

Birim başkanı Salime İshak, "Başkent Hartum'da kadınlara yönelik belgelenmiş 51 cinsel şiddet vakası varken, Darfur bölgesinde 46 vaka kaydedildi" dedi.

İshak, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Koruma mekanizmaları çarpıtılmış ve kızları çatışma kaynaklı şiddetten koruyamıyor çünkü aileler tecavüz korkusuyla veya ülkenin bilinmeyen geleceği sebebiyle, özellikle yer değiştirme döneminde, yeni bir hayatı güvence altına almak için erken evliliğe başvuruyor.

İshak, çatışma bölgelerinde kız çocuklarının, özellikle de reşit olmayanların kaçırılma vakalarının artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Savaş ülkenin bazı bölgelerine sıçradığı için İshak, "Sudan'daki tüm kadınların cinsel şiddete karşı savunmasız olduğuna" dikkat çekti.

Sağlık sorunları

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tağrid Ömer, reşit olmayan yaşta evlilik mağdurlarının sağlık üzerindeki etkilerine açıklık getirmek için, "Genç yaşları nedeniyle aile sorunlarına katlanamama sonucu intihar eden bazı evli kadınlar var. Erken yaşlarda evlenenlerde rahim ağzı kanseri görülme sıklığının yüksek olmasının yanı sıra evlilik ilişkisinin başlangıcında üreme sisteminin kaybına ek olarak cerrahi müdahale gerektirecek kanamalar da oluşabiliyor" dedi.

Ömer, konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

Hamilelik gerçekleştiğinde, küçük kız çocuğu, rahim tam olarak gelişmediği için ve kadın hormonlarındaki dengesizlik nedeniyle 36. haftadan önce düşük ve erken doğum insidansındaki artışla kendini gösteren birçok sağlık sorununa maruz kalıyor.

Ömer ayrıca, "Sezaryen ile doğum oranlarındaki artışın yanı sıra ergen kızların gebelik komplikasyonları nedeniyle doğum sırasında ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu" kaydetti.

Reşit olmadan yapılan evliliklerin psikolojik etkileri ise "histerik durumlar, korku, kaygı ve depresyon" şeklinde kendini gösterebilmekte ve zamanla obsesif-kompulsif bozukluk ve şizofreniye dönüşebiliyor.

Bu da ancak birkaç kızın intihar ederek hayatlarını sonlandırmaması veya bazılarının uyuşturucu maddelere başvurarak bağımlı olmamasına bağlı.

Independent Arabia, Independent Türkçe