Sudan’da çatışan taraflar ‘ateşkesi’ ihlal etmeye devam ederken Omdurman'da bir savaş uçağı düştü, pilotları sağ kurtuldu

OHCHR, çatışan tarafları şiddeti durdurmaya çağırırken, ülkede yerinden edilenlerin sayısı bir milyona yaklaştı.

Çatışma ve bombardımanlar sonucunda başkent Hartum semalarına yükselen dumanlar (AFP)
Çatışma ve bombardımanlar sonucunda başkent Hartum semalarına yükselen dumanlar (AFP)
TT

Sudan’da çatışan taraflar ‘ateşkesi’ ihlal etmeye devam ederken Omdurman'da bir savaş uçağı düştü, pilotları sağ kurtuldu

Çatışma ve bombardımanlar sonucunda başkent Hartum semalarına yükselen dumanlar (AFP)
Çatışma ve bombardımanlar sonucunda başkent Hartum semalarına yükselen dumanlar (AFP)

Sudan'da çatışan taraflar; ordu ile Hızlı Destek Güçleri (HDK), dün sabahtan itibaren çatışmaların yeniden başlamasıyla ikinci gün içinde ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ettiler. Başkent Hartum'un farklı bölgelerinden bombardıman sesleri duyuldu.

Görgü tanıkları, Hartum'un güneyindeki eş-Şecera ilçesinin ordu ile HDK arasında şiddetli ve aralıksız çatışmalar yaşandığını ve evlerin de mermilerin hedefi olduğunu söylediler.

Bahri kentinin kuzeyindeki birçok bölgeden ağır silahlarla bombardıman sesleri duyulurken, kaynaklar HDK'nın, ordunun Omdurman kentindeki Vadi Seyidna Hava Üssü’nü bombaladığını ileri sürdüler.

Başkentin güneyinde yanmış bir banka şubesinin yakınlarındaki vatandaşlar (AFP)
Başkentin güneyinde yanmış bir banka şubesinin yakınlarındaki vatandaşlar (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, orduya ait savaş uçaklarının Hartum'un güney eteklerinde çok sayıda sorti gerçekleştirdiğini söylerken, bazı kaynaklar ise başkent Hartum'un merkezine onlarca kilometre uzaklıktaki bölgelerde iki taraf arasında çatışmalar yaşandığını bildirdiler.

Askeri çatışmaların tekrar başlaması, normal hayatlarına devam etmeye hazırlanan başkent Hartum’un sakinlerini yeniden endişelendirdi. Hartum’un doğusundaki İmtidad Nasir banliyösünden Ahmed Abdullah, “Ateşkesin tadını uzun süre çıkaramadık. Ordu ile HDK arasında mahalle aralarında çatışmalar çıktı” ifadelerini kullandı.

Abdullah, HDK'nın çevre mahallelerin tamamında konuşlandığını ve vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkmaya korktuğuna işaret etti.

Öte yandan Sudan ordusuna ait bir savaş uçağı Omdurman şehrinde düştü ve pilotlarından biri esir alındı. HDK, uçağın karadan ateşlenen uçaksavar füzeleri tarafından düşürüldüğünü iddia etti.

Bir görgü tanığı, HDK'nın Hartum'un güneyinde ve Cumhuriyet Sarayı çevresinde es-Suk el-Arab bölgesinde konuşlandığını söyledi.

Omdurman sakinlerinden biri, “Komşu mahallelerde silah sesleri duyuyoruz ama tam olarak nerede olduğunu söyleyemiyoruz” şeklinde konuştu.

Ordu ve HDK, çatışma bölgelerinde sivillere zarar verebilecek her türlü çatışmayı durdurmak için ‘Cidde Bildirgesi’ de dahil olmak üzere daha önce ilan edilen tüm insani ateşkesleri ihlal ettiler.

Hartum'un güneyindeki bir sokakta duran Sudan ordusuna ait bir tank (AFP)
Hartum'un güneyindeki bir sokakta duran Sudan ordusuna ait bir tank (AFP)

Sudan ordusundan ve HDK’dan temsilciler, 11 Mayıs'ta, Cidde'de Suudi Arabistan ve ABD'nin arabuluculuğunda insani düzenlemeler amacıyla 7 günlük kısa süreli bir ateşkes imzaladılar. İmzanın ardından taraflar derhal ateşkesin ve insani düzenlemelerin tam olarak uygulanmasına yönelik taahhütlerini beyan ettiler.

Hartum, ateşkesin ilk gününde bazı banliyölerde ve Kuzey Kordofan eyaletine bağlı el-Ubeyd şehrinde yaşanan sınırlı çatışmalar dışında göreceli bir sakinliğe tanık oldu.

Ateşkes anlaşması, askeri operasyonların ve hava bombardımanlarının durdurulmasını, insani yardımların ve temel ihtiyaçların çatışma bölgelerindeki sivillere ulaşmasını ve herhangi bir tarafın saldırısına uğramadan bölgelerini terk etmelerini sağladı.

Ateşkes anlaşması, çatışan tarafların hastaneleri, tıbbi tesisleri ve temel hizmet binalarını (elektrik ve su) işgal etmemesini şart koşuyor. Anlaşma taraflardan her birinin, ordunun ve HDK'nın imzanın atıldığı tarihteki mevzilerinde kalmalarını öngörüyordu.

Anlaşma, iki tarafın ateşkesi, savunmalarını güçlendirmek ya da yabancı kaynaklar da dahil olmak üzere askeri teçhizat ve silah temin etmek için kullanmasını engelliyor.

Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) komutasındaki HDK arasında 15 Nisan’da başlayan çatışma, yüzlerce kişinin ölümüne, bir milyondan fazla insanın yerinden edilmesine ve 300 binden fazla kişinin ise komşu ülkelere sığınmasına neden oldu.

Sivil toplum kuruluşu ACLED'in verilerine göre ülkede savaşın patlak vermesinden bu yana can kaybı sayısı çoğunluğu başkent Hartum’dan ve Batı Darfur'un başkenti el-Cuneyna’dan olmak üzere bin 800’e ulaştı.

Sudan ordusunun Hartum'daki unsurlarından birkaçı (AFP)
Sudan ordusunun Hartum'daki unsurlarından birkaçı (AFP)

Çatışan taraflar arasında imzalanan ateşkesin sivillerin çıkışına ve insani yardımın girişine izin vermesi bekleniyor.

Sudanlı İhsan Dafallah, “Ateşkes, hasta annemle birlikte Omdurman Hastanesine ulaşmamı sağladı. Annem 20 gündür ne doktora gidebildi ne de ilaç alabildi” dedi.

a

Kaos, özellikle başkentte yaşayan milyonlarca kişiyi başıboş mermilerden, hırsızlık ve yağma olaylarından korunmak için evlerinde kalmaya zorlarken, su, yiyecek kıtlığı ve elektrik kesintileri durumlarını daha da zorlaştırıyor.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Sudan'daki insan hakları uzmanı Rıdvan Nuveysir, “Halk, bir yandan yiyecek ve içme suyu kıtlığı yaşarken, diğer yandan kendilerini yalnız ve terk edilmiş hissediyor. Bütün ülke rehin alınmış durumda” şeklinde konuştu.

SA

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dün (Çarşamba) Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Art arda yapılan ateşkeslere rağmen siviller hayati tehlike altında olmaya devam ediyor. Bir gecede Hartum’da savaş uçaklarının uçtuğuna ve şehrin bazı bölgelerinin yanı sıra Bahri ve Omdurman’da çatışmalar olduğuna dair raporlar aldık” dedi.

Sudan'da yaşananları ‘trajik’ olarak nitelendiren Türk, savaşan taraflara doğrudan ‘şiddeti durdurun ve sivilleri koruyun!’ çağrısında bulundu.

I7

Kasım ayında Orgeneral Burhan ve Korgeneral Hamideti ile bir araya gelen Türk, ofisinin, ateşkese rağmen salıyı çarşambaya bağlayan gece başkent Hartum'da savaş uçaklarının uçtuğuna ve çatışmaların yaşandığına dair raporlar aldığını bildirildi.

Türk, Cenevre'de dünyanın dört bir yanından gelen krizleri ele aldığı basın toplantısında, “Çok sayıda sivil, savaşın amansız olduğu bölgelerde etkili bir şekilde kapana kısılmış durumda.” ifadelerini kullandı.

Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Orgeneral Burhan ve Korgeneral Hamideti, emriniz altındaki herkese, cinsel şiddete sıfır tolerans gösterileceği konusunda açık ve net talimatlar vermelisiniz. Sivillerin hayatları korunmalı ve bu anlamsız şiddeti derhal durdurmalısınız. Ofisim şimdiye kadar en az 25 cinsel şiddet vakasını belgeledi ve gerçek sayı çok daha yüksek olabilir.”

Diğer taraftan tıbbi yardım görevlileri, çatışmalar sırasında özellikle Hartum ve Darfur'da olmak üzere birçok hastanenin yıkılıp yağmalamasının ardından ciddi bir kaynak kıtlığından endişe duyuyor.

Sudan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) acil durum koordinatörü Jean-Nicolas Armstrong Dangelser, dün yaptığı açıklamada, “Hartum'daki bir tıbbi malzeme depomuz arandıktan sonra buzdolaplarının elektriği kesildi, içerideki ilaçlar alındı. Tüm soğuk hava zinciri yıkıldı, ilaçlar bozuldu. Artık bu ilaçlarla hiçbir hasta tedavi edilemez. İnsan haklarının ihlaline tanık oluyoruz. Mevcut insani alan, nadiren tanık olduğum bir şekilde daralıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Sudan'ın, ordu ile HDK arasındaki çatışmaların patlak vermesinden bu yana ülke içinde bir milyondan fazla insanın yerinden edildiğini duyurdu.

IOM tarafından yayınlanan raporda, “Sudan’da, 15 Nisan’da şiddetin patlak vermesinden beri bir milyondan fazla insan ülke içinde yerinden edilmiş durumda. Ayrıca 319 bin kişi sınırlardan geçerek komşu ülkelere gittiler” denildi.

Çatışmalardan kaçamayanlar ise yetersiz erzakla hayatta kalmaya çalışıyorlar. BM’ye göre ülkede acil insani yardıma ihtiyaç duyan 25 milyon insan var ve Batı Darfur, Beyaz Nil, Nil Nehri ve Kuzey Eyaleti’nden çok sayıda insanın yerinden edildi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk, “Bütün ülke rehin alınmış durumda” dedi.



Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sudan kamuoyunda “iki generalin savaşı” olarak adlandırılan iç savaş, tahminen binlerce ölü, milyonlarca yerinden edilmiş kişi ve mülteci; hastahaneler ve okullar dahil olmak üzere ülkenin altyapısının tamamen çökmesine yol açtı. Sudan’a bu ağır bedeli ödeten iç savaş 100. gününe girdi.

Her iki taraf da birbirine karşı sadece saatler veya en fazla birkaç gün sürecek hızlı bir zaferin hayalini kuruyordu. Ancak şimdi ‘100 günlük ölüm ve yıkım’ hikayesiyle dünyayı ‘şaşırtıyorlar’.

Son bilançoya göre Sudanlı generallerin iç savaşında yaklaşık bin 800 kişiyi öldürüldü. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), en az 180 kişinin kimlikleri tespit edilmeden “rastgele” gömüldüğünü söylerken, basında çıkan haberlerde ölü sayısının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. Zira sosyal medyada yoğun bir şekilde dolaşan haberlerde, sokaklarda ve yollarda henüz gömülmemiş “çürüyen cesetlerin” yanı sıra evlerin içinde, dışında ve meydanlarda gömülmüş cesetlerin olduğu öne sürüldü.

Çatışmada her iki taraftan ölen askerlerin kesin sayısı bilinmezken, Hartum’daki halk her iki taraftan da sokakların ortasında veya evlerin içinde yatan askeri üniformalı çok sayıda ceset görüyor. Ancak her iki taraftaki gerçek ölü sayısının öğrenilebileceği güvenilir üçüncü bir taraf yok.

Şarku’l Avsat’ın Sudan Doktorlar Sendikası’ndan edindiği verilere göre, savaş nedeniyle sağlık hizmetleri neredeyse tamamen felç oldu ve hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yaklaşık yüzde 80’i çalışmaz hale geldi.

Sağlık alanında olduğu gibi eğitim sistemi de tamamen felç oldu. Sudanlı öğrencilerin sınavları süresiz olarak ertelendi, okullar kapatıldı, üniversiteler çalışmalarını durdurdu, bazıları geniş çaplı vandalizm faaliyetlerine maruz kaldı, hatta bazıları merkezlerini Sudan’ın dışına taşırken bir kısmı da uzaktan eğitim yöntemini seçti. Ülkede bankacılık sistemi de tamamen çöktü. Sudan Merkez Bankası da dahil olmak üzere tüm bankalar çalışmayı durdurdu.