Riyad ve Washington’dan Sudan'da ateşkese bağlılık çağrısı

Başkent Hartum çatışmalar nedeniyle enkaz haline geldi. (AFP)
Başkent Hartum çatışmalar nedeniyle enkaz haline geldi. (AFP)
TT

Riyad ve Washington’dan Sudan'da ateşkese bağlılık çağrısı

Başkent Hartum çatışmalar nedeniyle enkaz haline geldi. (AFP)
Başkent Hartum çatışmalar nedeniyle enkaz haline geldi. (AFP)

Suudi Arabistan ve ABD, Sudan'da çatışan her iki tarafı da insani yardıma yer açmak için imzaladıkları geçici ateşkes anlaşmasına uymaya çağırdı.

Riyad ve WashingtoN dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının önemini vurguladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre açıklamada “Sudan halkının acil insani yardıma ve geçici ateşkes ışığında mümkün olacak temel hizmetlerin geri dönüşüne ihtiyacı var” ifadelerine yer verildi. Açıklama, tarafların üst üste ikinci gün de ateşkesi ihlal etmeye devam etmesi sonrasında geldi. Dün sabah saatlerinde çatışmalar yeniden başlamış, başkent Hartum'un farklı bölgelerinde top atışları duyulmuştu.

Sudan ordusuna ait bir askeri savaş uçağı Omdurman şehrinde düştü ve pilotlarından biri esir alındı. HDK, uçağı uçaksavar silahlarıyla vurduğunu iddia etti.

Buna karşılık HDK önceki gün İslami hareketten bir parti başkanının ‘itirafları’ olarak tanımladıkları duruma ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, bunun Çerçeve Anlaşma’yı baltalamak ve geçiş sürecini durdurmak için DEAŞ örgütünün liderinden birinin hamlesi olduğu aktarıldı.

Muhammed Ali el-Cezuli ‘itiraflarında’ ordu liderlerini HDK’yı hedef alıp mevcut krizi başlatmak için İslamcılarla birlikte komplo kurmakla suçladı. Ancak suçlamalara ordu liderliğinden yanıt gelmedi. Cezuli, ilk kurşunu atıp HDK’ya saldırma planının, İslami Hareket Genel Sekreteri Ali Karti (kaçak) ve lideri Usame Abdullah, Enes Ömer tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Cezuli, HDK ile sivil güçler arasında çerçeve anlaşmanın imzalanmasının ardından temasların başladığını ve anlaşmadan vazgeçilmesi konusunda mutabık kalındığını, aralarındaki iletişim bağlantısının Hasan Bilal isimli bir tugay aracılığıyla giderek bozulduğunu vurguladı. Cezauli’nin itiraflarını ise hangi koşullar altında yaptığı bilinmiyor.

Cezuli ve dört arkadaşı geçtiğimiz hafta HDK tarafından, ağır silahlı dört araçla kaçırılmıştı.



Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sudan kamuoyunda “iki generalin savaşı” olarak adlandırılan iç savaş, tahminen binlerce ölü, milyonlarca yerinden edilmiş kişi ve mülteci; hastahaneler ve okullar dahil olmak üzere ülkenin altyapısının tamamen çökmesine yol açtı. Sudan’a bu ağır bedeli ödeten iç savaş 100. gününe girdi.

Her iki taraf da birbirine karşı sadece saatler veya en fazla birkaç gün sürecek hızlı bir zaferin hayalini kuruyordu. Ancak şimdi ‘100 günlük ölüm ve yıkım’ hikayesiyle dünyayı ‘şaşırtıyorlar’.

Son bilançoya göre Sudanlı generallerin iç savaşında yaklaşık bin 800 kişiyi öldürüldü. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), en az 180 kişinin kimlikleri tespit edilmeden “rastgele” gömüldüğünü söylerken, basında çıkan haberlerde ölü sayısının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. Zira sosyal medyada yoğun bir şekilde dolaşan haberlerde, sokaklarda ve yollarda henüz gömülmemiş “çürüyen cesetlerin” yanı sıra evlerin içinde, dışında ve meydanlarda gömülmüş cesetlerin olduğu öne sürüldü.

Çatışmada her iki taraftan ölen askerlerin kesin sayısı bilinmezken, Hartum’daki halk her iki taraftan da sokakların ortasında veya evlerin içinde yatan askeri üniformalı çok sayıda ceset görüyor. Ancak her iki taraftaki gerçek ölü sayısının öğrenilebileceği güvenilir üçüncü bir taraf yok.

Şarku’l Avsat’ın Sudan Doktorlar Sendikası’ndan edindiği verilere göre, savaş nedeniyle sağlık hizmetleri neredeyse tamamen felç oldu ve hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yaklaşık yüzde 80’i çalışmaz hale geldi.

Sağlık alanında olduğu gibi eğitim sistemi de tamamen felç oldu. Sudanlı öğrencilerin sınavları süresiz olarak ertelendi, okullar kapatıldı, üniversiteler çalışmalarını durdurdu, bazıları geniş çaplı vandalizm faaliyetlerine maruz kaldı, hatta bazıları merkezlerini Sudan’ın dışına taşırken bir kısmı da uzaktan eğitim yöntemini seçti. Ülkede bankacılık sistemi de tamamen çöktü. Sudan Merkez Bankası da dahil olmak üzere tüm bankalar çalışmayı durdurdu.