BM Sudan Özel Temsilcisi: Diyaloğun kaçınılmazlığı Burhan ve Hamideti tarafından anlaşıldı

BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, Çerçeve Anlaşması’nın müzakere için bir referans olarak kalacağını söyledi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz EPA)
Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz EPA)
TT

BM Sudan Özel Temsilcisi: Diyaloğun kaçınılmazlığı Burhan ve Hamideti tarafından anlaşıldı

Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz EPA)
Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz EPA)

Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, Korgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK), “diyaloğun ve savaşı bitirmek için müzakere masasına oturmanın ‘kaçınılmaz’ olduğunu anladıklarını” söyledi.

Peretz, BM Güvenlik Konseyi üyelerine verdiği son brifingin ardından basın mensuplarına verdiği demeçte “BM’nin zor duruma rağmen, Sudanlıların bu zor çileyi aşmasına, barışı sağlamasına ve geçiş sürecinin yeniden kurulmasına yardım etmeye” kararlı olduğunu belirtti. Peretz, BM'nin “savaşın bıraktığı korkunç etkilerin üstesinden gelmek ve Sudan içinde ve dışında milyonlarca Sudanlıya insani yardım sağlamak için siyasi ve insani düzeyde elinden gelen her şeyi yaptığını” ifade etti.

Çerçeve Anlaşması’nın “tartışma için bir referans olmaya devam edeceğini” ve “bu savaş bittiğinde ve akabinde yeni siyasi müzakereler başladığında, 15 Nisan'dan önce neler başarıldığının gözden geçirilmesi gerektiğini” vurguladı. Peretz, “Suudi Arabistan ve ABD’nin Cidde'de yaptığı gibi politikamız taraflar arasında arabuluculuk yapmaktır. Cidde’de imzalanan ateşkes anlaşmasının önemi, iki tarafça imzalanan ilk anlaşma olması gerçeğinde yatıyor. Ateşkesi izleme mekanizması, ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır. Çünkü bu adım, tarafların anlaşmaya uyumunun izlenmesinin yanı sıra, uymayan tarafın isimlendirilmesinde de kolaylık sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.



Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sudan kamuoyunda “iki generalin savaşı” olarak adlandırılan iç savaş, tahminen binlerce ölü, milyonlarca yerinden edilmiş kişi ve mülteci; hastahaneler ve okullar dahil olmak üzere ülkenin altyapısının tamamen çökmesine yol açtı. Sudan’a bu ağır bedeli ödeten iç savaş 100. gününe girdi.

Her iki taraf da birbirine karşı sadece saatler veya en fazla birkaç gün sürecek hızlı bir zaferin hayalini kuruyordu. Ancak şimdi ‘100 günlük ölüm ve yıkım’ hikayesiyle dünyayı ‘şaşırtıyorlar’.

Son bilançoya göre Sudanlı generallerin iç savaşında yaklaşık bin 800 kişiyi öldürüldü. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), en az 180 kişinin kimlikleri tespit edilmeden “rastgele” gömüldüğünü söylerken, basında çıkan haberlerde ölü sayısının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. Zira sosyal medyada yoğun bir şekilde dolaşan haberlerde, sokaklarda ve yollarda henüz gömülmemiş “çürüyen cesetlerin” yanı sıra evlerin içinde, dışında ve meydanlarda gömülmüş cesetlerin olduğu öne sürüldü.

Çatışmada her iki taraftan ölen askerlerin kesin sayısı bilinmezken, Hartum’daki halk her iki taraftan da sokakların ortasında veya evlerin içinde yatan askeri üniformalı çok sayıda ceset görüyor. Ancak her iki taraftaki gerçek ölü sayısının öğrenilebileceği güvenilir üçüncü bir taraf yok.

Şarku’l Avsat’ın Sudan Doktorlar Sendikası’ndan edindiği verilere göre, savaş nedeniyle sağlık hizmetleri neredeyse tamamen felç oldu ve hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yaklaşık yüzde 80’i çalışmaz hale geldi.

Sağlık alanında olduğu gibi eğitim sistemi de tamamen felç oldu. Sudanlı öğrencilerin sınavları süresiz olarak ertelendi, okullar kapatıldı, üniversiteler çalışmalarını durdurdu, bazıları geniş çaplı vandalizm faaliyetlerine maruz kaldı, hatta bazıları merkezlerini Sudan’ın dışına taşırken bir kısmı da uzaktan eğitim yöntemini seçti. Ülkede bankacılık sistemi de tamamen çöktü. Sudan Merkez Bankası da dahil olmak üzere tüm bankalar çalışmayı durdurdu.