Guterres, Sudan'daki elçisine güveniyor mu?

Guterres, Burhan'ın BM Sudan Özel Temsilcisi’ni değiştirme talebi karşısında “şok olduğunu” söyledi

Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, BM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor sundu. (Reuters)
Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, BM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor sundu. (Reuters)
TT

Guterres, Sudan'daki elçisine güveniyor mu?

Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, BM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor sundu. (Reuters)
Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, BM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor sundu. (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz'in görevden alınması talebi karşısında “şok olduğunu” söyledi. Guterres, Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda BM Sudan Özel Temsilcisi’nin Sudan'da yaptığı çalışmalardan gurur duyduğunu belirterek, kendisine olan ‘güveninin’ altını çizdi.

Sudan medyası, Burhan'ın Guterres'e yazdığı bir mektupta Peretz'in raporlarında Çerçeve Anlaşması konusunda fikir birliği olduğunu söyleyerek BM’yi “yanıltmaya çalıştığını” ve Peretz'in Sudan'daki varlığının “BM'ye karşı olumsuz bir yankı kaynağı haline geldiğini” söylediğini bildirdi. Ayrıca Burhan'ın mektubunda, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) aralarında Peretz'in de bulunduğu taraflardan cesaret verici işaretler gelmeseydi “isyan etmeyeceğini” söylediği aktarıldı.

Çatışma öyküsü

Burhan'ın Guterres'ten BM Sudan Özel Temsilcisi Peretz'i görevden almasını istemesi, akıllara Sudan hükümeti ile BM arasındaki çatışma öyküsünü ve eski BM Sudan Özel Temsilcisi Avusturyalı Jan Pronk’un Ekim 2006'da askeri nitelikteki içişlerine karışmakla ilgili iddialar altında Sudan'dan sınır dışı edilmesi hikayesini getirdi. Burhan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı sıfatıyla BM Genel Sekreteri'ne gönderdiği uzunca mektupta, Guterres'ten BM Sudan Özel Temsilcisi’ni değiştirmesini istedi.

Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmalar sonucunda gerçekleşen yıkımın bir kısmı (AFP)
Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmalar sonucunda gerçekleşen yıkımın bir kısmı (AFP)

Burhan mektubunda Peretz'i Hamideti'yi isyana teşvik etmekle suçladı. “BM misyonunun başında Volker Peretz'in bulunması, Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu’nun (UNITAMS) görevini yerine getirmesine yardımcı olmuyor. Peretz’in Çerçeve Anlaşması ve etrafındaki fikir birliği hakkındaki raporlarında yanıltıcı uygulamalar yapması da cabası” diyen Burhan, Guterres'ten Peretz’in yerine geçecek kişiyi belirlemesini istedi.

Jan Pronk

Sosyal medyadaki aktivistler, Burhan'ın Peretz ile ilgili kararıyla, Jan Pronk'u istenmeyen adam olarak gören selefi devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ile aynı yolu izlediğini söyledi. Pronk, Sudan ordusuna karşı saldırgan eylemlerde bulunmakla suçlanmıştı.

Şaşırtıcı bir şekilde, Guterres'in tepkisi, 2006 yılında BM Genel Sekreteri olan selefi Kofi Annan'ın tepkisine benzerdi. Her ikisi de elçilerine tam destek verdiklerini açıkladı. Annan, o dönemde Sudan hükümetinin kararından üzüntü duyduğunu ve özel temsilcisine olan güvenini dile getirirken, Guterres, Korgeneral Abdulfettah el-Burhan'dan aldığı mektup karşısında “şok olduğunu” söyledi.

Burhan'ın mektubu, eski rejimin destekçisi olan İslamcıların Peretz’in sınır dışı edilmesini talep ettikleri seferberlik kampanyalarından sonra geldi. BM Sudan Özel Temsilcisi’nin sınır dışı edilmesi çağrısında bulunan çok sayıda gösteri düzenlendi. Bunların en sonuncusu, ordu ile HDK arasındaki savaşın patlak vermesinin ardından BM misyonunun taşındığı Port Sudan şehrinde gerçekleşti.

Beşir destekçilerinin baskısı

Siyasi aktivistler, Burhan'ın kararını, Volker'in sivil güçler, ordu ve HDK arasında imzalanan Çerçeve Anlaşması’na bağlılığını gören İslamcılar ve eski rejim destekçilerinin kendisine uyguladığı baskılara boyun eğmesi olarak değerlendirdi. Ayrıca Peretz'in varlığının siyasi rakiplerinin lehine bir ağırlık oluşturmuş olabileceğini dile getiren siyasi aktivistler, ordu komutanının İslamcıların kışkırtmasına boyun eğmesinin ülkeyi BM ile yeni bir krize sürükleyebileceğine ve uluslararası ve bölgesel izolasyona yol açabileceğine inanıyorlar.

Göreceli sakinlik

Sudan, çatışmanın iki tarafı olan ordu ve HDK’nin, Suudi Arabistan ve ABD'nin yenilenmesi umuduyla arabuluculuk yaptığı 7 günlük ateşkesin sona ermesinin arifesinde görece sakinliğe tanık oldu. Kısa süreli ateşkesin altıncı gününde iki taraf arasındaki bombardıman ve şiddetli çatışmalar durdu. Buna paralel olarak Sudan ordusu ve polis güçleri, emekli savaşçıları saha operasyonlarına katılmaları için göreve çağırmaya başladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Cidde'de ateşkes anlaşmasının imzalanması sırasında Sudanlı tarafların temsilcileriyle birlikte (Reuters)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Cidde'de ateşkes anlaşmasının imzalanması sırasında Sudanlı tarafların temsilcileriyle birlikte (Reuters)

Sudanlı çatışan taraflar, Cidde şehrinde imzalanan ve geçtiğimiz Pazartesi günü yürürlüğe giren ateşkesi ihlal etmekle suçlanıyor. Görgü tanıkları Şarku'l Avsat'a, başkent Hartum'da ordu ile HDK arasındaki çatışmaların büyük ölçüde azaldığını söyledi. Kuzey Hartum’un Şambat banliyösünde yaşayan Abdulhafız er-Rih isimli vatandaş, hava saldırıları ve yüksek topçu ateşi durduğu için durumun alışılmadık derecede sakin olduğunu belirterek, “Savaşın bugün açıkça sakinleştiğini düşünüyorum. Ancak geçtiğimiz süreçte elektrik ve su sıkıntısı devam ediyor ve gıda ihtiyacımızı karşılamakta da zorlanıyoruz” dedi.

Uçan uçaklar

Hartum'un doğu mahallelerinde ikamet eden vatandaşlar, Şarku’l Avsat’a ateşkesin son günlerinde aralıksız devam eden silahlı çatışmaların azaldığını söyledi. Vatandaşlar, “İhtiyaçlarımızı karşılamak için özgürce dolaşamayız. Zira HDK halen bölgedeki birçok evi işgal ediyor ve silahlarla sokaklarda dolaşıyor” ifadelerini kullandılar.

Tanıklar, Hartum semalarında aralıklarla uçan ve kime ait olduğu belirlenemeyen uçaklar görüntüledi. Orduyu hava kuvvetleriyle darphane binalarına saldırmak ve yıkmakla suçlayarak Cidde Anlaşması’nı açıkça ihlal etmekle itham eden HDK, ordunun ateşkes anlaşmasına herhangi bir bağlılık ve saygı göstermediğini de sözlerine ekledi. Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklara göre, ordu ile HDK arasında 3 gün önce Hartum'un güneyindeki darphane karargâhı çevresinde ve çevre mahallelerde şiddetli çatışmalar yaşandı.

Sudan ordusu askerleri Hartum'un bir bölgesinde (AFP)
Sudan ordusu askerleri Hartum'un bir bölgesinde (AFP)

Sudan ordusu ayrıca, askeri çabaları desteklemek, güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmek için ülkedeki çatışmalara katılmak üzere eski subayları, astsubayları ve askerleri çağırmaya karar verdi. Sudan polisi ise mahallelerin, hayati bölgelerin ve pazarların güvenliğini ve istikrarını sağlamak için Hartum ve çevre eyaletlerdeki tüm emeklilere derhal valiliklerdeki polis karakollarına rapor verme çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada, bu çağrıların polis çalışanları ve emeklilerin genel seferberliği çerçevesinde geldiği belirtildi.



Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
TT

Sivil toplum kuruluşları düzenledikleri toplantıda Sudan’da savaşın sürmesi halinde uluslararası tarafların müdahale etmesini talep ettiler

ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)
ABD, Sudan'da 3 aydır devam eden çatışmaların ardından krize çözüm bulmaya çalışıyor (AFP)

Sudan’da ve Sudan dışında yeni kurulan sivil toplum kuruluşları, çatışan taraflar; ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK), Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuğunda 11 Mayıs'ta imzalanan sivillerin ve insani düzenlemelerin korunmasına ilişkin Cidde Bildirgesi'ne uymaya çağırdılar. Sivil toplum kuruluşları, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaya yönelik herhangi bir yanıt vermemeleri halinde uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurulacağını vurguladılar.

Heyetler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve direniş komiteleri, savaşı sona erdirmek ve sivillerin önderliğinde, sivil yönetimin önünü açacak bir siyasi sürecin inşasına temel oluşturan bir ortak ilkeler bildirisi imzaladılar. Bildiriye göre sivil sürecin başlatılması için ise çatışan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri ve sivillerin himayesinde anayasayı korumak için profesyonel ve ulusal tek bir ordunun kurulması gerekiyor.

Sivil toplum kuruluşları koordinatörü, Sudan'ın eski Washington büyükelçisi Nureddin Sati, Şarku'l Avsat'ın dün bir kopyasına ulaştığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bildiri, savaşı sona erdirmeyi, demokratik yolu yeniden tesis etmeyi ve savaş sonrası yeniden yapılanma için bir yol haritası çizmeyi amaçlayan birçok ulusal girişimin ürünüdür. Bir sonraki aşamada federal yönetim, eşit vatandaşlık hakları ve kaynakların ülkenin tüm bölgeleri arasında nasıl adil bir şekilde dağıtılacağı konularının tartışılacağı diyaloglar başlatılacak. Bunu barış süreci ve yeniden yapılanma hakkında kapsamlı bir müzakere süreci izleyecek.”

Ciddi Bildirisi’ne uyulması çağrısı

Bildiride, savaşan taraflar; ordu ve HDK'ya, Sudanlı ve uluslararası gözlemcilerin yer aldığı izleme mekanizmaları aracılığıyla Sudan'daki sivillerin can güvenliği için 11 Mayıs'ta imzalanan Cidde Bildirgesi'ne uymaları çağrısında bulunuldu.

efr4g
Sivil toplum kuruluşlarının Sudan konulu toplantısında, çatışan taraflara 21 Mart'ta imzalanan Cidde Bildirisi’ne uymaları çağırısında bulunuldu (Reuters)

Bildiride, çatışan tarafların savaşı kesin olarak durdurmaları taleplerine yanıt vermemeleri halinde uluslararası anlaşmalara ve ilkelere uygun olarak sivilleri korumak için uluslararası tarafların insani müdahalede bulunması seçeneğine başvurmaktan başka çare kalmayacağı vurgulandı.

Bildiriyi imzalayan taraflar, savaşın daha fazla uzaması durumunda ülkeyi yönetmekten ve Sudanlıların sesini dünyaya ulaştırmaktan sorumlu olacak geçici bir hükümetin oluşturulması gerektiğinin altını çizdiler. Geçici bir hükümetin kurulması önerisini ve nasıl uygulanacağını değerlendirdikten ve üzerinde bir anlaşmaya varıldıktan sonra eyleme geçmenin önemini de vurguladılar.

Bildiriyi imzalayan sivil güçler, krizin tekrar patlak vermesini ve çatışmaların yeniden başlamasını önlemek amacıyla ülkede tam demokratik sivil bir yönetimin olması için savaşan tarafların siyaset sahnesinden tamamen çekilmeleri gerektiğinde hemfikir olduklarını belirttiler.

Hesap verebilirliğe vurgu

Bildiride, devrimin 2018 yılının aralık ayında başlamasından bu yana işlenen tüm suçların sorumlularının adalet karşısına çıkarılması gerektiğinin altı çizildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, bu yeni oluşumu, ‘sivil demokratik değişime ve şanlı Aralık devriminin ilkelerine ve hedeflerine inanan sivil güçler’ olarak adlandırdılar.

Bildiride, Cidde Bildirgesi üzerinde, ülkede savaşın patlak vermesinden önce de meşru bir yönetimin olmamasından ötürü geniş ve çeşitli tarafları bir araya getiren bir mutabakat için aylarca süren çalışmanın ardından anlaşmaya varıldığına dikkat çekildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, Sudan’da devam eden savaşın nedeninin, ordu, HDK ve silahlı hareketlerin sivil demokratik geçişe yönelik darbesi ve eski rejimin kalıntılarının kendi dar çıkarlarını elde etmek amacıyla iktidar için giriştikleri rekabet olduğunu belirttiler.

Öncelik savaşın durdurulması olmalı

Bildiride, önceliğin savaşın, kanlı ve vahşi katliamların durdurulması ve sivillerin güvenliklerinin sağlanması için katı önlemler alarak ülke genelindeki çatışma bölgelerindeki sivillerin canlarının korunması olması gerektiği vurgulandı.

Bildiride, Afrika Birliği (AfB), Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) ile koordinasyon içinde çatışan taraflara daha fazla baskı yapılmasının yanı sıra ateşkesin uygulanıp uygulanmadığını takip etmek amacıyla etkili mekanizmalar geliştirilmesi çağrısında bulunuldu.

Bunun yanında sivillerin Sudan'ı destekleyen bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon kurulması ve sivil demokratik bir geçişin gerçekleşmesi için ateşkes müzakerelerine ve gelecekteki müzakerelere katılmaları gerektiği belirtildi.

Bildiriyi imzalayan taraflar, ordunun ve tüm düzenli güçlerin sivil yönetimden, siyasetten ve ekonomi ve yatırım faaliyetlerinden tamamen geri çekilmesi ve herhangi bir çözümün Sudan'ın birliğini, bağımsızlığını ve egemenliğini başka hiçbir eksene veya ülkeye bağımlı olmadan koruması gerektiğini vurguladılar.

Bildiride son olarak hukukun üstünlüğüne inanan ve kadınların da etkin katılımıyla yönetilen, geniş kapsamlı ulusal bir mutabakata dayalı geçici bir hükümetin kurulması gerektiğinin altı çizildi.