Hava ve karadan yapılan bombardımanlar, sekizinci haftasına girerken Hartum’u sarsmaya devam etti. Sudan Kızılayı kimliği belirsiz 180 kişinin defnedildiğini ve kurbanların düşmeye devam ettiğini duyurdu.
Hartum sakinleri, orduya ait savaş uçaklarının Hartum’un güneyindeki bölgeleri bombaladığını, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kontrol edilen bölgelerin ise kara uçaksavar ateşleri ile yanıt verdiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığına göre, tanıklar ayrıca dün sabah Hartum’un kuzeyindeki Omdurman kırsalında ‘topçu bombardımanı’ sesleri duyduklarını ve başkentin güneyindeki es-Sahafa mahallesine füzelerin düştüğünü ve bunun siviller arasında yaralanmalara’ yol açtığını bildirdi.
Bu, Hartum’un kuzey ve güneyinde bombardıman ve doğuda çatışmaların kaydedilmesinin ertesini günü gerçekleşti. Görgü tanıklarına göre, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in kuzeyindeki Kutum kenti çevresinde de çatışmalar yaşandı.
Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri arasında Suudi Arabistan-ABD arabuluculuğu sonucunda sağlanan geçici bir ateşkesin tamamen çökerek seleflerinin kaderiyle karşılaşmasının ardından, son iki gün içinde çatışmalar yoğunlaştı.
15 Nisan’da çatışmanın patlak vermesinden bu yana, iki taraf, sivillerin savaş bölgelerini terk etmelerine veya yardımların girmesi için güvenli geçişler sağlamalarına izin verecek bir saha ateşkesi taahhütlerini yerine getirmedi.
Kızılay, çatışmaların en şiddetli yaşandığı iki bölge olan Hartum ve Darfur bölgelerinde 180 kişiyi kimlikleri tespit edilmeden defnetmek zorunda kaldığını açıkladı.
Kızılay cuma gecesi yaptığı açıklamada, çatışmaların patlak vermesinden bu yana gönüllülerin kimliği belirlenemeyen 102 cesedi başkentteki eş-Aşegilab mezarlığına ve 78 cesedi de Darfur’a defnettiğini bildirdi.
Çatışmanın her iki tarafı da defalarca kez sivilleri koruma ve insani yardım koridorlarını güvence altına alma sözü verdi, ancak bu sözler hayata geçirilmedi.
Cesetleri kurtarmada zorluk
Silahlı Çatışma Mevkileri ve Olay Verileri Projesi’ne göre, çatışmaların Nisan ortasında patlak vermesinden bu yana bin 800’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bununla birlikte, sağlık görevlileri, yardım kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar, ulaşılması zor bölgelerde cesetlerin alınması veya yaralılardan bazılarının tedavi için tıp merkezlerine ulaşamaması nedeniyle gerçek kurban sayısının gerçekte çok daha yüksek olduğuna ilişkin defalarca kez uyarıda bulundu.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden destek alan Kızılay, gönüllülerinin ‘güvenlik kısıtlamaları nedeniyle’ cesetleri toplamak amacıyla sokaklarda dolaşmak için mücadele ettiğini söyledi.
Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinin ev sahipliğinde Mayıs ayında başlayan ateşkes görüşmeleri sırasında, iki taraf, Kızılay ve/veya Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi yardım aktörlerinin ‘ilgili makamlarla koordinasyon içinde ölüleri toplaması, kaydetmesi ve defnetmesi’ konusunda anlaşmaya varmıştı.
Ancak tekrarlanan ihlaller nedeniyle ABD ve Suudi Arabistan’ın aracılık ettiği ateşkes anlaşması çöktü.
Ordu çarşamba günü yaptığı açıklamada, müzakerelere katılımını askıya aldığını belirtirken, Hızlı Destek Kuvvetlerini ateşkese uymama ve hastanelerden ve evlerden çekilme yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladı.
Şiddet olaylarındaki olası bir artışın başlangıcı gibi görünen bir adımla, ordu cuma günü ‘Hartum’un merkezindeki operasyonlara’ katılmak için takviye kuvvet getirdiğini duyurdu.