Sudan’da çatışmalar sekizinci haftasına giriyor

Sudan’da onlarca kurban kimliği tespit edilmeden defnedildi

 Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışma yoğunlaşırken Hartum semalarında dumanlar yükseliyor (AFP)
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışma yoğunlaşırken Hartum semalarında dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar sekizinci haftasına giriyor

 Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışma yoğunlaşırken Hartum semalarında dumanlar yükseliyor (AFP)
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışma yoğunlaşırken Hartum semalarında dumanlar yükseliyor (AFP)

Hava ve karadan yapılan bombardımanlar, sekizinci haftasına girerken Hartum’u sarsmaya devam etti. Sudan Kızılayı kimliği belirsiz 180 kişinin defnedildiğini ve kurbanların düşmeye devam ettiğini duyurdu.

Hartum sakinleri, orduya ait savaş uçaklarının Hartum’un güneyindeki bölgeleri bombaladığını, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kontrol edilen bölgelerin ise kara uçaksavar ateşleri ile yanıt verdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığına göre, tanıklar ayrıca dün sabah Hartum’un kuzeyindeki Omdurman kırsalında ‘topçu bombardımanı’ sesleri duyduklarını ve başkentin güneyindeki es-Sahafa mahallesine füzelerin düştüğünü ve bunun siviller arasında yaralanmalara’ yol açtığını bildirdi.

Bu, Hartum’un kuzey ve güneyinde bombardıman ve doğuda çatışmaların kaydedilmesinin ertesini günü gerçekleşti. Görgü tanıklarına göre, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in kuzeyindeki Kutum kenti çevresinde de çatışmalar yaşandı.

 Hartum’un güneyindeki çatışmalarda zarar gören araçlar (AFP)
Hartum’un güneyindeki çatışmalarda zarar gören araçlar (AFP)

Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri arasında Suudi Arabistan-ABD arabuluculuğu sonucunda sağlanan geçici bir ateşkesin tamamen çökerek seleflerinin kaderiyle karşılaşmasının ardından, son iki gün içinde çatışmalar yoğunlaştı.

15 Nisan’da çatışmanın patlak vermesinden bu yana, iki taraf, sivillerin savaş bölgelerini terk etmelerine veya yardımların girmesi için güvenli geçişler sağlamalarına izin verecek bir saha ateşkesi taahhütlerini yerine getirmedi.

Kızılay, çatışmaların en şiddetli yaşandığı iki bölge olan Hartum ve Darfur bölgelerinde 180 kişiyi kimlikleri tespit edilmeden defnetmek zorunda kaldığını açıkladı.

Kızılay cuma gecesi yaptığı açıklamada, çatışmaların patlak vermesinden bu yana gönüllülerin kimliği belirlenemeyen 102 cesedi başkentteki eş-Aşegilab mezarlığına ve 78 cesedi de Darfur’a defnettiğini bildirdi.

Çatışmanın her iki tarafı da defalarca kez sivilleri koruma ve insani yardım koridorlarını güvence altına alma sözü verdi, ancak bu sözler hayata geçirilmedi.

Cesetleri kurtarmada zorluk

Silahlı Çatışma Mevkileri ve Olay Verileri Projesi’ne göre, çatışmaların Nisan ortasında patlak vermesinden bu yana bin 800’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bununla birlikte, sağlık görevlileri, yardım kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar, ulaşılması zor bölgelerde cesetlerin alınması veya yaralılardan bazılarının tedavi için tıp merkezlerine ulaşamaması nedeniyle gerçek kurban sayısının gerçekte çok daha yüksek olduğuna ilişkin defalarca kez uyarıda bulundu.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden destek alan Kızılay, gönüllülerinin ‘güvenlik kısıtlamaları nedeniyle’ cesetleri toplamak amacıyla sokaklarda dolaşmak için mücadele ettiğini söyledi.

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışma yoğunlaşırken Hartum semalarında dumanlar yükseliyor (AFP)
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışma yoğunlaşırken Hartum semalarında dumanlar yükseliyor (AFP)

Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinin ev sahipliğinde Mayıs ayında başlayan ateşkes görüşmeleri sırasında, iki taraf, Kızılay ve/veya Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi yardım aktörlerinin ‘ilgili makamlarla koordinasyon içinde ölüleri toplaması, kaydetmesi ve defnetmesi’ konusunda anlaşmaya varmıştı.

Ancak tekrarlanan ihlaller nedeniyle ABD ve Suudi Arabistan’ın aracılık ettiği ateşkes anlaşması çöktü.

Ordu çarşamba günü yaptığı açıklamada, müzakerelere katılımını askıya aldığını belirtirken, Hızlı Destek Kuvvetlerini ateşkese uymama ve hastanelerden ve evlerden çekilme yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladı.

Şiddet olaylarındaki olası bir artışın başlangıcı gibi görünen bir adımla, ordu cuma günü ‘Hartum’un merkezindeki operasyonlara’ katılmak için takviye kuvvet getirdiğini duyurdu.



Sudan ordusu Cidde müzakerelerine dönecek mi?

Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)
Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Sudan ordusu Cidde müzakerelerine dönecek mi?

Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)
Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşanan çatışmalar nedeniyle dumanlar yükseliyor (AFP)

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan ve ABD’den arabulucuların, müzakerelerin devam etmesini önleyen engelleri aşmayı başardığı an, ordu heyetinin Cidde müzakerelerine geri dönmeye hazır olduğunu bildirdi.

Sudan ordusundan temsilciler, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin başkent Hartum’da sivillerin evleri, kamu tesisleri, hastaneler ve yollardan çekilmesiyle ilgili ihtilaflar nedeniyle geçtiğimiz Çarşamba günü müzakerelerden çekildi.

Ancak Hızlı Destek Kuvvetleri, anlaşmanın başarısız olmasını, ordu heyetinin Hartum’daki askeri karargahta kuşatma altındaki komutanlarının çıkışı için güvenli bir geçit açılmasını şart koşmasına bağladı.

Bakanlık tarafından dün yapılan açıklamada, Sudan’da savaş sonrası konuların tartışılmasının önünü açacak adil bir anlaşmaya varma arzusu dile getirildi.

Söz konusu açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan ve ABD’nin Cidde’deki müzakere turlarını kolaylaştırma çabalarına ve müzakereleri başarıya ulaştırma konusundaki kararlılıklarına olan takdirini yineler” denildi.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, ordu heyetinin ülkeye dönmesine neden olan Cidde müzakerelerinin" başarısız olmasının nedeninin, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin uzlaşmazlığı ve imzaladıkları yükümlülükleri yerine getirmemesi olduğunu da vurguladı.

Hamideti olarak bilinen, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin lideri Muhammed Hamdan Daklu, mevcut ordu liderliğinin istifa etmesi halinde savaşı erken bir tarihte bitirme sözü verdi.

Hızlı Destek Kuvvetleri, başkent merkezindeki ordu komutanlığının ana karargahında, ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah Burhan, yardımcısı Korgeneral Şemseddin Kabaşi ve üst düzey subayları kuşatma altına aldıklarını öne sürdü.

Burhan ve Kabaşi, paylaşılan videolarda karargahın yakınında birden fazla kez göründü.

Öte yandan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, Hızlı Destek Kuvvetleri’ni sivillere karşı akıl almaz ölçüde iğrenç suçlar işlemekle suçladı ve Darfur bölgesindeki bazı etnik grupları hedef alarak insanlığa karşı en ağır suçları işlediklerini söyledi.

Agar, St. Petersburg’daki Rusya-Afrika zirvesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Sudan’daki mevcut krize, başkent Hartum ve eyaletlerdeki bazı şehirlere karşı topyekun bir savaş başlatan, korkunç suçlara ve benzeri görülmemiş insani acılara neden olan Hızlı Destek Kuvvetleri neden oluyor. İsyancı güçler herhangi bir angajman kuralına uymuyor, uluslararası insancıl hukuka saygı göstermiyor ve vatandaşları canlı kalkan olarak kullanıyor.”

Agar, Sudan’ın, ülkenin egemenliğine saygı gösterilmesi ve içişlerine müdahale edilmemesi koşuluyla, başta bölgesel olmak üzere tüm girişimlere sıcak baktığını da yineledi.