Lise sınavları tüm Suriye’yi etkiliyor

Lise sınavlarında soruların çalınmasını önlemek için telefon hatları kesiliyor. Sınava giren çocukların ailelerinde gerginlik dorukta

Suriye'deki bir okulda lise sınavlarının gözlemcisi
Suriye'deki bir okulda lise sınavlarının gözlemcisi
TT

Lise sınavları tüm Suriye’yi etkiliyor

Suriye'deki bir okulda lise sınavlarının gözlemcisi
Suriye'deki bir okulda lise sınavlarının gözlemcisi

Şam’daki lise sınav merkezlerinden birinin önünde toplanan öğrenci ailelerinin çoğunda gerginlik ve endişe belirtileri görülüyor. Kızının sınavından emin olmak için sorular soran, tüm soruları cevaplasa bile süre bitmeden salondan ayrılmamasını tavsiye eden bir kadın, bekleyenlerin arasında dolaşarak oğluna sınavda yardımcı olması için acı kahve ve su veriyor.

Öğrencilerden birinin babası kaşları çatık ve gergin bir şekilde cep telefonunun saatine bakıyordu. Randevusu olduğu için oğlu sınavı geçmeden gitmek istemiyor. Sınav merkezlerinin çevresinde gerginlik ve endişenin hakim. Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre,

Suriye'nin tüm vilayetlerindeki 2 bin 332 sınav merkezinde sınava giren yaklaşık 256 bin 924 kız ve erkek öğrenci bulunuyor.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)
Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Fen ve edebiyat dallarında genel ortaöğretim sınavları (Lise) ve meslek lisesi sınavları (endüstri, ticaret ve kız) bu ayın 7'sinde başladı ve 24'üne kadar devam edecek. Şu anda öğrencilerin aileleri yüksek alarm durumundalar. Çünkü sonuç, çocuklarının geleceğini belirliyor; ya yüksek bir not alarak iyi bir üniversite kazanma yolunda önemli bir adım elde edecek ya da düşük bir puan alıp, oldu bittiyi kabul edip tekrar sınava hazırlanacak ve başarısız olup hüsran sarmalına girmek arasında gidip gelecek.

İç savaş yıllarında lise diploması almak, özellikle devletin zorunlu askerlik hizmeti baskısı altında yaşayan erkekler için kurtuluş yollarından biri haline geldi. Öğrenci, eğitimini tamamlayana kadar askere gitmeyi erteleyebiliyor. Bir erkek ya da kız öğrenci, yurtdışına göç etmelerine olanak tanıyan burslar elde ederek üniversite diplomasından da faydalanabiliyor. Ancak, ebeveynlerin çocuklarının okuması ve yüksek puan alması konusundaki ısrarı, genellikle Suriyelilerin çoğunun kapasitesini aşan özel üniversite ve enstitülerdeki yüksek eğitim maliyetlerinden sonra devlet üniversitelerine kayıt fırsatlarının teşvik edilmesinden kaynaklanıyor.

İdlib kırsalından genel sınavlara girmek için İdlib Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Han Şeyhun'a gelen temel eğitim sertifikası öğrencileri
İdlib kırsalından genel sınavlara girmek için İdlib Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Han Şeyhun'a gelen temel eğitim sertifikası öğrencileri

Sınav fobisi, fahiş ulaşım masrafları bir yana, sınav merkezlerine ulaşmak için yüzlerce kilometre yol kat etmek ve kontrol noktalarında beklemek zorunda kaldıkları için hükümet kontrolü dışındaki bölgelerdeki öğrenciler arasında katlanarak arttı.

Halep'teki hastahane kaynakları, sınavların başlamasıyla birlikte, çoğu hükümetin kontrolü dışındaki bölgelerden gelen öğrenciler olmak üzere, korku ve psikolojik gerginliğin hakim olduğu 800'den fazla hasta vakası olduğunu açıkladı. Bu vakalar arasında titreme, karın ağrısı ve baş ağrısı yer alıyor.

Şam'da lise öğrencisi Ahmed el-Mısrî’nin sınavdan günler önce kalbinin aniden durması sonucu öldüğü kaydedildi. Ailesinin, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının ifadelerine göre Ahmed'de herhangi bir hastalık belirtisi yoktu. Ders çalışmaya çok ilgiliydi ve mükemmel bir puan almayı takıntı haline getirmişti, bu da onda kaygıya neden oluyordu, ancak ona yakın olanlardan biri sınav kaygısı ile ani kalp durması arasındaki ilişkiyi dışladı.

Aile içi bir fobi

“Psikopat bir doktor değil, normal bir oğul istiyorum” diyen Eczacı Muhammed, doktor eşine, bilim dalında lise sınavlarına girecek olan oğulları üzerinde baskı kurmaktan vazgeçmesini rica ediyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Eczacı, büyük oğlunun ortaokula başlaması ve final sınavına hazırlanması nedeniyle ailenin bir yıl önce girdiği korkunç gerginlik ve psikolojik baskıdan şikayetçi: “Altı ay önce eşim bizi evin içinde alarma geçirdi, kimseyi ziyaret etmiyoruz ve kimse bizi ziyaret etmiyor, tıpkı sınavdan önceki son ayda kliniğinin kapalı olması gibi. Eczacı, annenin oğlunun başarısız olacağına ya da Tıp veya Mühendislik Fakültesine girmek için gereken ortalamanın altında notlar alacağına dair korkuları nedeniyle bu atmosferin aileyi yorduğunu söylüyor. “Bu durum oğlumuza da yansıdı ve oğlumuz bize birden fazla kez tıp okumak istemediğini söyledi.”

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)
Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Soruların çalınmasını önlemek için iletişimi kesintisi

Sınav fobisi, hükümetin soruların sızdırılmasını veya kopya çekilmesini önlemek için sınav zamanlarında iletişimi ve interneti kesme ısrarı nedeniyle tüm ülkeyi etkiliyor. Son sınavlardan önce Eğitim Bakanı öğrencilere tavsiyelerde bulundu: “Öğrencilere kopya çekmeyi düşünmemelerini tavsiye ediyorum çünkü çok iyi bir izleme cihazı var.”

Suriye'de eğitim süreci 2011'den bu yana bombardıman, yıkım, sığınma, yerinden edilme ve 6 Şubat'taki deprem felaketiyle derinleşen ve okul terk oranlarının yüksek olmasına yol açan ekonomik bozulma nedeniyle zorlu bir yol izliyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) 2021 yılı için Suriye'de eğitimden mahrum kalan çocuk sayısının iki milyondan fazla olduğunu tahmin ediyor.



Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.