Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said dün yaptığı açıklamada, ülkedeki son ekmek kıtlığının bazılarının sosyal alanda gerilim yaratmak istemesinden kaynaklandığını söyledi.
Said, Ticaret ve İhracat Geliştirme Bakanı Gülsüm bin Receb Kuzah ile yaptığı görüşmeden sonra, Kayravan ve Silyana da dahil olmak üzere bir dizi eyalette ekmek kıtlığı sorununun, bazılarının gerilim yaratmak ve krizler üretmek için çalışmak istemesinden kaynaklandığını kaydetti. “Çünkü ekmeğin bir eyalette mevcut olmaması ancak diğer komşu eyaletlerde mevcut olması kabul edilemez” dedi.
Tunus Cumhurbaşkanı, ekmek kıtlığı konusunda kimi suçladığını ise belirtmedi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Said sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkenin bazı bölgelerindeki kahve ve şeker gibi bazı malzemelerin kıtlığı, tekel gibi yasa dışı spekülasyonlar ve bazı grupların insanları taciz etmek için dağıtım yolları üzerindeki kontrolü nedeniyle meydana geliyor.”
Tunus fırınları, bin 500 fırının yaklaşık üçte birinin kapanmasına yol açan, ekmek yapmak için gereken hammadde kıtlığı nedeniyle kriz yaşıyor.
Ulusal Modern Fırın Sahipleri Odası Başkanı Muhammed el-Cemali geçen hafta Arap dünyası haber ajansına yaptığı açıklamada, ekmek endüstrisi için un ve irmik gibi önemli iki malzemeyi tedarik etmedeki zorluklar nedeniyle, fırınların yüzdesinin yüzde 30’unun kapandığını söyledi.
Sorun, geçen yıl şubat ayında buğday arzını bozan Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden bu yana daha da kötüleşti.
Tunus ayrıca piyasalarda birçok tüketim malının kıtlığına neden olan ciddi bir finansal kriz yaşıyor.
Tunus-AB ilişkilerini nasıl bir gelecek bekliyor?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4380686-tunus-ab-ili%C5%9Fkilerini-nas%C4%B1l-bir-gelecek-bekliyor
İtalya Başbakanı, Avrupa Komisyonu Başkanı, Tunus Cumhurbaşkanı ve Hollanda Başbakanı’nın Kartaca Sarayı'nda hatıra fotoğrafı (AFP)
Avrupa Birliği (AB), kıtanın güney sınırlarının güvenliğini sağlamaya yönelik yardım karşılığında Tunus'un fon ve mali yardım taleplerine yanıt verdi mi?
Tunus, Avrupa’nın önerisini bu ay sona ermeden kabul edip ardından ise yaklaşık 900 milyon euronun sevkinin yanı sıra, Tunus bütçesi için 150 milyon euro değerinde destek alacak mı? Yoksa değişken küresel durumdan, İtalya dahil olmak üzere bir dizi Avrupa ülkesinde iktidar sağının yasa dışı göç dalgalarını durdurma ihtiyacından yararlanmak için Avrupalı yetkililere baskı yapmaya devam mi edecek?
Hollanda Başbakanı, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa Komisyonu Başkanı ve İtalya Başbakanı Tunus’ta bir araya geldi (AFP)
Bu gibi sorular, Avrupa Komisyonu Başkanı, İtalya Başbakanı ve Hollanda Başbakanı’nın Tunus ziyaretine eşlik etti. Pazar günü gerçekleşen ziyaretin ardından, hem Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) sunduğu haksız koşulları, hem de göçmenleri para karşılığı yerleştirme çözümünü eleştiren Cumhurbaşkanı Said’in bu yöndeki yanıtı beklendi. Said, bu çözümün insanlık dışı ve kabul edilemez bir çözüm olduğuna değindi. Nitekim Tunus Cumhurbaşkanı’nın tam olarak ne istediği, tüketim ürünlerindeki sübvansiyonlar kaldırıldığı taktirde Tunus sokaklarının tepkisinin ne olacağı merak ediliyor.
Krizin yaşandığı ekonomik koşullar sürerken Tunus başkentinde yerel bir pazarda iki kadın (Reuters)
Tunus işlerine aşina bazı gözlemciler, kapsamlı bir ortaklık paketi için birlikte çalışma anlaşmasının iki tarafın ortak çıkarlarını garanti ettiğine inanıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Tunus ile AB arasında bu ay sonunda yapılması planlanan bir sonraki Avrupa zirvesine kadar bir anlaşmanın imzalanmasını umduğunu ifade etti. Avrupa ülkeleri, Tunus'un içinde bulunduğu karmaşık ekonomik, sosyal ve siyasi durumda yardım alması halinde binlerce yasadışı göçmeni bir tarafa yerleştirmek için daha ciddi çalışabileceğine inanıyor.
Tunus Cumhurbaşkanı, İtalya Başbakanı'nı Kartaca Sarayı'nda ağırladı (EPA)
AB tarafından önerilen beş nokta arasında Tunus'ta yatırımın artırılması, dijital sektörün desteklenmesi, yenilenebilir enerjilerin ihracatına yatırım yapılması ve öğrenci değişim programının daha kapsamlı hale getirilmesi yer alıyor.
AB’nin Tunus'un ilk ticaret ortağı ve ilk yatırımcısı olduğunu kaydeden Ursula von der Leyen, “Avrupa, Tunus'un 2011'den bu yana demokrasiye giden yolunu, diktatör Zeynel Abidin Bin Ali'yi deviren uzun ve çetin yol konumundaki devrimi desteklemiştir” vurgusunda bulundu. Böylece Avrupa'nın şuan siyasi dosyaya girmedeki gecikmesine üstü kapalı bir göndermede bulunmuş oldu.
Tunuslu siyasi analist Cemal el-Arfavi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, pek çok gözlemcinin Tunus ile AB arasındaki ilişkinin gerçekliğine ve katlanarak artan göç akımlarına dikkat çekerek AB’nin kolay kolay para ödemeyeceğini düşündüğünü belirtiyor. Siyasi müzakereler daha karmaşık olacağına, Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin Tunus'un siyasi gidişatına şüpheyle baktıkları için göçmenlik dosyasını çözmekle yetinmeyip hak ve özgürlüklerden bahsedeceğine de değiniyor.
Tunus başkenti merkezinde Afrikalı göçmenler (AFP)
Tunuslu bir grup insan hakları örgütü, AB’nin bilhassa İtalya'nın, müzakereleri zorlaştıracak olan göçmenlik dosyasını ele alma niyetini sorguluyor. Açıklamada bulunan Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu (FTDES) Sözcüsü Ramazan bin Ömer, Avrupalı yetkililerin sık sık Tunus'a yaptığı ziyaretlerin ve açıklamaların, Tunus'a şantaj yapmak, ülkedeki iç siyasi, ekonomik ve sosyal kırılganlıktan yararlanmak amacıyla benimsenen eski ve yenilenmiş bir yolun parçası olduğuna dikkat çekti. Zirâ sınır ihracat politikalarında iş birliğini artırmak ve Tunus’u bağımlılık politikalarının bir rehinesi haline getirmek istediklerine değindi.
“Avrupa’nın yıllardır Tunus'u iş birliğine ihtiyaç duyan bir ülke olarak değil de göçü kontrol altına almak için daha fazla donanıma ihtiyaç duyan gelişmiş bir sınır noktası olarak gördüğüne” dikkati çeken Ömer, Avrupa ülkelerinin insanların ölecek olsalar dahi Avrupa’ya gitmemelerini savunduklarını söyledi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة