Libya: Derne şehrinin yeniden inşasına yönelik Uluslararası Konferans kasım ayına ertelendi

Reuters
Reuters
TT

Libya: Derne şehrinin yeniden inşasına yönelik Uluslararası Konferans kasım ayına ertelendi

Reuters
Reuters

Libya’da Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), Derne’de meydana gelen sel felaketinde ölü sayısının 4 bin 156’ya yükseldiğini duyurdu. Usame Hammad liderliğindeki Libya İstikrar Hükümeti ise, Derne şehrinin yeniden inşasına yönelik 10 Ekim’de yapılması planlanan uluslararası konferansın kasım ayına ertelendiğini bildirdi.

Uluslararası konferansın hazırlık komitesi başkanı Sakr el-Cibani dün yaptığı açıklamada, Derne ve Bingazi şehirlerinde düzenlenecek olan konferansın 1-2 Kasım tarihine ertelendiğini belirtti.

Cibani açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Komite, selden etkilenen şehir ve bölgelerdeki belediyelerin ve yerel konseylerin yanı sıra konferansa katılmaya istekli, teknik olarak yetenekli olan bir dizi uluslararası şirketin taleplerine yanıt verdi. Ertelemenin amacı, yeniden yapılanma sürecine katkıda bulunacak, sürdürülebilir insani, mesleki gelişimi sağlayacak etkili çalışma ve projelerin sunulmasına zaman tanımaktır”

Uluslararası tanınırlığa sahip olmayan ve çalışmaları ülkenin doğu ve güney bölgeleriyle sınırlı olan Hammad hükümetinin konferansı erteleme kararı, çatışan iki hükümet arasında koordinasyon eksikliğine ilişkin uluslararası taraflardan itirazlar geldiği bir dönemde alındı.

ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland, konferans düzenleme konusunda çeşitli taraflar arasında ‘ortak ve kapsamlı koordinasyon’ çağrısında bulundu.

Bu duruş İsviçre, Hollanda ve Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) tarafından da desteklendi.

Söz konusu uluslararası taraflar, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti ile Libya İstikrar Hükümeti arasında, Derne felaketinin yansımaları ve yeniden yapılanma sürecine ilişkin, mevcut siyasi çatışmadan uzak bir şekilde çabaların koordine edilmesi çağrısında bulundu.

Öte yandan, Hafter’in Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, son olarak iki cesedin daha gömüldüğünü, böylece Derne’deki sel mağduru sayısının 4 bin 156’ya çıktığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’a konuşan LUO’dan bir askeri yetkili de, cumartesi günü Derne açıklarında denizden 5 ceset çıkarıldığını bildirdi.

Hammad hükümeti, Dışişleri Bakanlığı’nın Derne kentindeki kurtarma çalışmalarına katılan Fransa ve Cezayir’den gelen ekipleri onurlandıracağını duyurdu.

Diğer yandan, Ulusal Birlik Hükümeti’nin açıklamasına göre, Dibeybe, Derne ve komşu belediyelerde Sivil Statü, Pasaport ve Vatandaşlık Hizmetleri tarafından görevlendirilen acil durum komitelerinin, sel ve su baskını nedeniyle bölge sakinlerinin acılarını hafifletmek amacıyla yürüttüğü çalışmaları takip etti.

Ayrıca Genel Elektrik Şirketi’ne bağlı bakım ekiplerinin, Derne kenti ile Cabal el Akhdar’ın selden etkilenen bölgelerde çalışmalara devam edeceği açıklandı.

Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, sel ve su baskınlarından zarar gören 15 belediyede eğitim kurumlarında bakım çalışmalarının devam etmesine paralel olarak, okullar yeniden açıldı.

Trablus’taki Kamu Hizmetleri Şirketi, Derne sakinlerinin hayatını tehdit eden zararlıların yayılmasını sınırlamak için mahallelere ve limana sterilizatörler ile böcek ilaçları püskürtmeye devam etti.

Hükümet, şirket ekiplerinin şehrin sokaklarındaki atıkları taşımak için gerçekleştirdiği sefer sayısının 423'e ulaştığını da bildirdi.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Yusuf el-Akuri, Almanya’nın Trablus Büyükelçisi Michael Unmacht ile Bingazi şehrinde görüştü.

Akuri, ülkenin doğusundaki şehirlerin yaşadığı felaketin, Libya devletinin imkanlarının ötesinde olduğunu vurguladı. Ayrıca, yıkılan alanların en iyi standartlarda yeniden inşası için uluslararası uzmanlıktan faydalanmanın önemine dikkat çekti.

Akuri, şu anda önceliklerin yerinden edilmiş binlerce insana konut bulmak olduğunu dile getirdi. Tüm çabaları birleştirmek ve bu krizden çıkmak için farklılıkların, bölünmelerin üstesinden gelmek zorunda olduklarını aktardı.

Unmacht ile koordinasyonun devamı konusunda mutabakata vardıklarını söyleyen Akuri, yerel ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği ve etkilenen bölgelere yardım etmek için tüm çabaların yoğunlaştırılmasının önemini sözlerine ekledi.



İran, İsrail'i Lübnan'la hava trafiğini engellemekle suçladı

 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi
 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi
TT

İran, İsrail'i Lübnan'la hava trafiğini engellemekle suçladı

 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi
 İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi

İran Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail'i Tahran ile Beyrut arasındaki uçuşlarda aksamalara neden olmakla suçladı.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, "Siyonist rejimin Lübnan vatandaşlarını taşıyan bir yolcu uçağına yönelik tehdidi, Beyrut Havalimanı'na yapılan düzenli uçuşların aksamasına yol açtı."

Havaalanı yolunda yanan lastikler (Sosyal medyada yaygın)Havaalanı yolunda yanan lastikler (Sosyal medyada yaygın)

Lübnanlı yolcuları taşıyan bir İran uçağının dün öğleden sonra Tahran havaalanından kalkarak Beyrut'a gitmesine izin verilmemesini protesto eden yüzlerce Hizbullah taraftarının havaalanına gidiş ve geliş yollarını kapatarak yolcuların araçlarıyla havaalanına giriş ve çıkışlarını engellemesi ve yüzlerce yolcunun havaalanına planlanan varış saatini kaçırmasına neden olması nedeniyle, Beyrut Uluslararası Havaalanı kalkışlarda bir karmaşaya sahne oldu.

Hizbullah destekçilerinin eylemi, İran'da dini bir ziyarette bulunan onlarca Lübnanlının Beyrut'a dönmeleri engellendiği için Tahran havaalanında protesto gösterisinde bulunduklarına dair sosyal medyada yayınlanan videoların arka planına denk geldi. Yaygın olarak paylaşılan görüntülerde aktivistler “Tahran saatiyle 14:30'da (Beyrut saatiyle 13:00) kalkması gereken uçağın Tahran havaalanından kalkması engellendi” dedi. Aktivistler “Ülkemizin hükümeti, İsrail ordu sözcüsünün (Avichai Adraee) İran fonlarının (Hizbullah'a) aktarıldığına dair attığı bir tweet nedeniyle vatandaşlarını kabul etme kararı alamıyor” ifadelerini kullandı.

Refik Hariri Uluslararası Havalimanı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün Tahran Havalimanı'na “kalkışından kısa bir süre önce Beyrut'a seyahat eden İran uçağını kabul etmeyeceğini” bildirdiği bildirildi.

Beyrut Havalimanı'ndan bilgi sahibi bir kaynak bunun nedenini “uçağın Hizbullah için para taşıdığı ve bunun havalimanının güvenliğini tehlikeye atacağı yönündeki bilgilere” dayandırdı.

Kaynak Şarku’l Avsat'a “uçağın kalkışını engelleme kararının Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından alındığını, ancak bu kararın bugüne kadar İran'dan Beyrut'a gelen tüm uçuşları kapsamadığını, özellikle de havalimanının yakından izlendiği ve yönetimin havalimanının güvenliğini tehlikeye atmamak için ihtiyati tedbirler aldığı göz önünde bulundurulduğunda, kargosuyla ilgili şüpheler nedeniyle bu uçuşu kapsadığını” vurguladı.

 Beyrut Havalimanı'ndan havalanan bir uçak (7 Ekim 2024) (Reuters)Beyrut Havalimanı'ndan havalanan bir uçak (7 Ekim 2024) (Reuters)

İran uçağının engellenmesinin Avichai Adraee'nin İran'ın Kudüs Gücü ve Hizbullah'ı son haftalarda Beyrut Uluslararası Havaalanını sivil uçuşlar yoluyla İsrail'e karşı saldırılar düzenlemek amacıyla Hizbullah'ı silahlandırmaya yönelik fonları kaçırmak için kullanmakla suçlayan tweetinden saatler sonra gerçekleşmesi protestocuları kızdırdı.

Yüzlerce araç eski havalimanı yolu ve havalimanını başkent Beyrut'a bağlayan otoyolda mahsur kaldı. Kaynak, "onlarca yolcunun arabalarından inip yaya olarak, bazılarının ise motosikletle hareket etmek zorunda kaldığını" belirtti. Bu gelişme, yolların kapatıldığı noktalara 200'den fazla asker gönderen Lübnan Ordusu müdahale ederek yolların açılması sağladı.

Bir güvenlik kaynağı, ordunun "havaalanı yolunu açmak ve hareketliliği normale döndürmek için gerekli önlemleri aldığını" bildirdi. Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, "Protestocuların yakınlarının başına gelenleri reddettiklerini ifade etme hakları var, ancak havaalanı yolunun kapatılmasına ve yolcuların gelip uçuşlarına yetişmelerinin engellenmesine hiçbir nedenle izin verilemez. Öfkesini dile getiren protestocuların memnuniyetsizliğini anlıyoruz, ancak havalimanına giden ve havalimanından ayrılan insanların güvenliği ve hareket özgürlükleri, devlete veya başkalarına baskı yapmanın bir aracına dönüştürülemez” ifadelerini kullandı.