Gazze savaşını destekleyen ülkelerin ürünlerini 'boykot' Arap sosyalistlerini böldü

Mısır'da bir McDonald's şubesi (McDonald's Facebook sayfası)
Mısır'da bir McDonald's şubesi (McDonald's Facebook sayfası)
TT

Gazze savaşını destekleyen ülkelerin ürünlerini 'boykot' Arap sosyalistlerini böldü

Mısır'da bir McDonald's şubesi (McDonald's Facebook sayfası)
Mısır'da bir McDonald's şubesi (McDonald's Facebook sayfası)

Arap sosyalistleri, gözlemcileri ve analistleri, Gazze savaşında İsrail'i destekleyen ülkelere ait ürünleri ve malları boykot etmenin uygulanabilirliği konusunda bölünmüş durumda. Boykotu tamamen destekleyen ve onu "etkili bir silah" olarak görenlerle, faydasız ve "eski moda" olduğunu düşünenler ve "ancak Arap fikir birliğine varılırsa yararlı" olduğunu düşünen üçüncü bir eğilim bulunuyor. Bazıları Batılı ürünler yerine yerli alternatiflere yönelmenin önemini hafife alırken, diğer bir grup bunu "ulusal endüstrileri desteklemek ve geliştirmek için fırsat" olarak görüyor.

Feride el-Subaşi’nin de aralarında bulunduğu Mısırlı yazarlar ve temsilciler boykot seçeneğini destekliyor. Subaşi, konuyla ilgili olarak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İsrail'le iş yapan veya İsrail'i destekleyen tüm kurumları boykot etmeye çağırıyorum. Bu, tüm dünyaya İsrail'in bölgede, özellikle çocuklara ve kadınlara karşı, vahşi suç eylemleri gerçekleştirdiği mesajını verecektir.” Facebook ve X'teki (eski adı twitter) birkaç sayfa, Filistinlilere destek sağlamak amacıyla yabancı ürünleri boykot etme kampanyalarına katıldı. Ahmed Saad da boykotu benimseyenlerden biri ve Facebook hesabında "Elimizden gelen her şeyle onları destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Yabancı ürünleri boykot etmek için X platformunda yayılan videolar (X'te genç bir Yemenli sayfa)
Yabancı ürünleri boykot etmek için X platformunda yayılan videolar (X'te genç bir Yemenli sayfa)

Yemenli Salih el-Şabani, X platformunda boykot edilecek markaların sıralandığı kısa bir video yayınlayarak şunları yazdı: "İsrail'i destekleyen ürünleri boykot edin." Facebook'ta "İsrail'i Boykot Hareketi" başlıklı bir Arap sayfası, boykot çağrısında bulunduğu uluslararası markaların resimlerini yayınlayarak, bu markaların "Gazze'ye yönelik soykırım savaşında İsrail'i desteklediklerini" belirtti.

Ancak birçok Arap ülkesinde büyük yankı uyandıran bu çağrılar, Mısır Parlamentosu Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Fahri el-Feki tarafından faydasız olarak değerlendiriliyor. Feki, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada boykotu "eski bir moda" olarak nitelendirerek, “Artık büyük şirketlerin çalışma şekli değişti. Geçmişte tanınmış ürünlerin üzerine menşei ülkenin adı yazılırken, ürünler üretim ve sanayi bileşenleri açısından çok uluslu hale geldi.” dedi.

Kahire'deki Amerikan Odası'nın başkanlığını yaptığı Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki Amerikan Odaları Bölgesel Konseyi tarafından bu yılın şubat ayında yayınlanan bir rapora göre Amerika Birleşik Devletleri ile 17 Arap ülkesi arasındaki ticaret hacmi 2022 yılında yaklaşık 121,52 milyar dolara ulaştı. Raporda, Amerika'nın Arap ülkelerine ihracat hacminin 2022 yılında yaklaşık 57,67 milyar dolar olduğu, Arap ülkelerinin Amerika'ya ihracat hacminin ise yaklaşık 63,85 milyar dolar olduğu belirtildi. Fahri, "boykot silahının ilk etapta boykotçulara zarar vereceğine" inanıyor ve "Arap ülkelerinde faaliyet gösteren bazı yabancı şirketlerin işçi çalıştırarak, hammadde satın alarak veya vergi ödeyerek bu ülkelerde yerel ekonominin bir parçası haline geldiği" belirtiyor.

Mısırlı avukat ve insan hakları savunucusu Nihad Ebu el-Kumsan da yabancı ajansları ve potansiyel olarak İsrail'i destekleyen ürünleri boykot etme kampanyalarının, bu kampanyaların iyi niyetlerine rağmen Mısırlı işçilere zarar vereceğinden korktuğunu ifade etti. Başkent Ekonomik Çalışmalar ve Araştırmalar Merkezi başkanı Dr. Halid el-Şafiî Şarku’l Avsat’a, “Arap ülkelerinde faaliyet gösteren Batılı şirketlerin boykot edilmesi yalnızca bir durumda faydalı olabilir. Bu durum küresel ekonominin yönünü etkileyebilir. Aksi halde, bu karar İsrail'i savaşa devam etmekten caydırmayacak ve dolayısıyla boykottan yalnızca Arap ülkelerinin yerel ekonomileri zarar görecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Fotoğraf Altı Yazısı: Araplardan bazı şirketleri boykot çağrısı (İsrail Hareketini Boykot Facebook sayfası)
Araplardan bazı şirketleri boykot çağrısı (İsrail Hareketini Boykot Facebook sayfası)

Sosyal medyadaki birçok Arap sayfası, yabancı ürünlerin yerine kullanılabilecek alternatif yerel ürünler yayınladı. Subaşi, "Alternatifler olmasa bile onlarsız ölmeyiz" diyerek, boykot silahının yerel istihdama ve yatırımlara zarar vermeyecek şekilde kullanılması çağrısında bulundu. Gazze Savaşı'nın ardından Mısır'da boykot kampanyaları geniş çapta yayıldı çapta yayıldı ve McDonald's'ı da etkiledi. McDonald's, birden fazla Arap ülkesinde yüzde 100 yerli bir şirket olduğunu belirten açıklamalar yapmak zorunda kaldı

Temsilciler Meclisi Planlama ve Bütçe Komisyonu Başkanı, boykotun bedelinin yükselmesine yol açacak ters etki yapan bir araca dönüşebileceğine dikkat çekerek, "Alternatifleri kullanmak yalnızca dövizi kurtarabilir ama pek bir faydası olmaz" dedi. Başkan, daha önce Pepsi Kola’nın yerine Cina Kola ve uluslararası içecekle aynı kalitede olmayan diğer içeceklerin getirilmesiyle yaşananlara dikkat çekti.

Mısırlı ekonomist Midhat Nafi de Facebook'ta aynı konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bahsettiğin ürünler Mısır malı çünkü markası Mısır ama içinde kaç tane yabancı madde var biliyor musun? Başlangıçta üretim hattının yanı sıra sanayi girdileri ve ambalaj malzemeleri de büyük oranda ithal ediliyor. Size boykot edin ya da boykot etmeyin demeyeceğim… İktisat alanında mütevazı bir bilgi birikimim var ve bunu eleştirel düşünme ruhunu beslemek, propagandaya kapılmamak ve boykot etmeyenleri ihmalkarlıkla suçlamamak için sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.”

Dr. El-Şafiî, alternatifleri kullanmanın pek bir faydası olmayacağına inanıyordu. İlaç, mobil cihaz, araba gibi alternatifi olmayan şeylerin olduğundan bahsederek, Batılı sanayilerin Arap ülkelerinde yerelleştirilmemesinin bir kusur olduğuna dikkat çekti.



AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
TT

AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)

Avrupa Birliği’nin (AB) Lübnan delegasyonu bugün (Cuma), acil ateşkes çağrısını ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması konusundaki kararlılığını yineledi.

Delegasyonun X platformundaki hesabından yapılan açıklamada, AB'nin Lübnan'ı, halkını ve toprak egemenliğini destekleme kararlılığı vurgulandı.

İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını eylül ayında Lübnan'a doğru genişletti ve Ekim 2023'ten bu yana İsrail'le karşılıklı bombardımanda bulunan Hizbullah'ın çok sayıda üst düzey komutanını öldürdü.

İsrail saldırıları binlerce kişinin ölümüne, en az bir milyon Lübnanlının Güney Lübnan'dan göç etmesine ve ülkenin çeşitli bölgelerinde geniş çaplı yıkıma neden oldu.