Gazze savaşının sonlarında ortaya çıkan Philadelphia Ekseni krizi, hedefe dönüştü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği baskınlar sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği baskınlar sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Gazze savaşının sonlarında ortaya çıkan Philadelphia Ekseni krizi, hedefe dönüştü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği baskınlar sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği baskınlar sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail, Gazze Şeridi'nde belirlediği savaş hedefleri arasına Philadelphia ekseni (Selahaddin Ekseni) ve Refah geçiş bölgesini dahil etmedi. Ancak bu konu son zamanlarda gün yüzüne çıktı. Bu bölge üzerinde İsrail'in güvenlik kontrolünün gerekliliği hakkında birden fazla kez konuşan Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrailli yetkililerin birçok konuşmasının ana odağı haline geldi.

Selahaddin Ekseni, kuzeyde Akdeniz'den güneyde Kerem Şalom geçişine kadar Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınırda 14 kilometre uzanıyor. Savaş Konseyi üyelerinin İsrail Başbakanı'nın Hamas Hareketi tarafından kontrol edilen Refah kapısı dahil bölgenin geleceğine ve ilişkin yanıtlardan kaçtığı yönündeki suçlamaları üzerine bu durum İsrailli politikacılar arasında bir tartışma konusu haline geldi.

Mısır, İsrail'in 1979'da imzalanan barış anlaşması ve 1995'te bölgenin güvenli bir bölge olarak kalacağının kabul edildiği Oslo II Anlaşması ile silahlandırılan Philadelphia Ekseni üzerindeki kontrolünü reddediyor.

Bu eksen, İsrail'in 2005'te Gazze Şeridi'nden "çekilme" olarak bilinen bir hareketle çekilmesinden önce, İsrail'in kontrolü ve koruması altına alınmasından sonra, Mısır-İsrail barış anlaşması uyarınca bir tampon bölgeyi temsil ediyor.

Aynı yıl İsrail, Mısır'la, her iki tarafın da bölgedeki askeri varlığını sınırlayan barış anlaşmasını iptal etmeyen veya değiştirmeyen "Philadelphia Protokolü" adı verilen bir protokol imzaladı ancak Mısır'ın, terörle ve sızmayla mücadele için polis gücü olarak Gazze sınırına 750 asker konuşlandırmasına izin verdi.

Anlaşmazlıklar ve görüşler

İsrail Yayın Kurumu, İsrail Savaş Konseyi üyesi Benny Gantz'ın Netanyahu'ya bir talep listesi gönderdiğini ve Philadelphia Ekseni meselesi de dahil olmak üzere bunlara hızlı yanıt istediğini aktararak, Gantz’ın bu bölgenin işgal edilmesi fikrini pek desteklemiyor gibi göründüğüne değindi.

Gantz, "Gazze'deki savaşın bitiminden sonraki gün" meselesinin tartışılması ve Refah geçişi ve Philadelphia ekseni de dahil olmak üzere tüm detayları üzerinde anlaşmaya varılması çağrısında bulundu.

Gözlemciler, Gazze'de ertesi günün meselesi ve Gazze’deki işlerin nasıl yönetileceği de dahil olmak üzere bir dizi konuda Netanyahu ile anlaşmazlıkların devam etmesi halinde Gantz'ın savaş konseyinden çekilmesini bekliyor.

İsrail Güney Komutası eski Generali Dan Harel, “Gazze Şeridi'nde silahlanma konusunda olup bitenleri kim kontrol etmek istiyorsa, Philadelphia eksenini de kontrol etmeli” ifadelerini kullandı.

Harel, “Ortada çok tehlikeli bir ikilem var, herkes Gazze'deki eksen kontrol edilmediği takdirde Hamas'ın geri dönme ve kendini iyileştirme yeteneğinin çok yüksek olacağının farkında” dedi.

Askeri analist, emekli Tümgeneral Vasıf Erikat, İsraillilerin kafasının karışık olduğuna değinerek, “Savaşın hedeflerine ulaşılmaması nedeniyle ne istediklerini bilmiyorlar”, diyerek bu nedenle Philadelphia Ekseni sorunu ve diğerleri gibi yeni sorunların otaya çıktığını aktardı.

Erikat, İsrail'in daha fazla kuvvetinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi "kafa karışıklığının ve başarısızlığın kanıtı” dedi.

Kargaşa

Siyasi analist Hani el Mışri, İsrail siyasi arenasının çatışma ve kafa karışıklığına tanık olduğuna inanıyor. Mışri açıklamasında, “Kaos ve kafa karışıklığı var ve savaş konseyi üyeleri Netanyahu'ya savaş planlamasıyla ilgili kararları ertelemeyi bırakması çağrısında bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Mışri, Savaş Konseyi üyelerinden, savaş hedeflerinin yeniden değerlendirilmesi ve geçtiğimiz aylarda yaşananları dikkate alan güncellenmiş bir versiyonun sunulması yönünde çağrılar olduğuna dikkat çekti.

Analist Mışri, “Netanyahu'nun tek isteği iktidarda kalmak, onun için başka hiçbir şeyin önemi yok. ABD yönetiminin, hatta aralarında Savunma Bakanı Yoav Galant'ın da bulunduğu hükümet koalisyonundaki müttefiklerinin hiçbir tavsiyesini dinlemiyor. Aralarındaki tek anlaşma savaşın devam etmesi” dedi.

Mışri, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevy'nin dün, ordunun Gazze'de başardıklarına zarar vermemek adına savaş için nihai hedeflerin belirlenmesi çağrısında bulunurken ki söylediklerine dikkat çekti.

Hafta sonu Netanyahu, Hamas hareketini izole etmek için Mısır sınır bölgesini kontrol etmenin savaşın hedeflerinden biri olduğunu ifade ederek, Philadelphia eksenine aktarılması da dahil olmak üzere birçok seçeneğe değindi ancak kararın henüz alınmadığını vurguladı.

Mısır reddediyor

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Mısırlı yetkililerin Gazze Şeridi ile sınırlarını "tamamen kontrol ettiğini" doğruladı.

Resmi bir Mısırlı güvenlik kaynağı AWP’ye, Mısır’ın, Gazze Şeridi'ne silah kaçakçılığını durdurma bahanesiyle İsrail'in Philadelphia eksenini kontrol etmesine izin vermeyeceğini, ülkesinin  Gazze ile sınırlarını tam olarak kontrol edebildiğini aktardı.

Kaynak, “Gazze Şeridi sınırının kontrolü Mısır'ın sorumluluğunda ve barış anlaşması İsrail'in Philadelphia ekseninde askeri hareketler yapmasını engellemektedir ve Mısır buna izin vermeyecek” dedi.

Hamas liderlerinden Usame Hamdan önceki gün ajansla yaptığı röportajda Philadelphia ekseninin kontrol edilmesi konusuna değindi ve bunu "Mısır egemenliğine yönelik bir saldırı ve ona karşı doğrudan bir saldırı" olarak değerlendirdi.



Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür

Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür

Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)

Arap Birliği dün (Pazar) Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nü anarak, ‘İsrail'in baskı ve adaletsizlik makinesi karşısında verdikleri mücadele ve kararlılıkları dolayısıyla Filistin halkına bir dayanışma mesajı’ gönderdi. Bu mesaj, Kahire tarafından Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi arttırmak üzere çağrısı yapılan bakanlar konferansı öncesinde geldi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistin davasının mevcut durumunu ‘tarihi ve zor’ olarak nitelendirdi. Ebu Gayt ayrıca, ‘İsrail'in Filistin'in varlığını sona erdirme ve Filistin devleti projesini tasfiye etme planına ve Gazze Şeridi ile Batı Şeria'daki Filistin toplumu için hayatı yaşanması imkânsız hale getirerek zorla yerinden etme olgusuna’ atıfta bulundu.

Ebu Gayt, “İsrail planını dünyanın gözü önünde, sessizlik ve çaresizlikle kabul etmek, bu tarihi suça, utanç verici olarak tanımlanabilecek bir sahneye iştirak etmektir” dedi.

Filistin devletini tanıyan ülkelere övgüde bulunan Ebu Gayt sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi'nde yaşananlar etnik temizlik ve imha savaşıdır. İsrail işgalini pekiştirmekten ve iğrenç ırk ayrımcılığı sistemini nehirden denize kadar yaymaktan başka bir amacı yoktur. İki devletli çözüm ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bölgede barış ya da istikrar olmayacaktır.”

dsvf
İsrail'in Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlediği operasyon sırasında dumanlar yükseliyor. (EPA)

‘Hesap verebilirliğin ve işgal suçlarının cezalandırılmasının işgale son vermenin anahtarı olduğunu’ vurgulayan Ebu Gayt, bu bağlamda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli liderler hakkında yakalama kararı çıkarma yönündeki cesur adımını övdü. Ebu Gayt, “Bu tedbirleri memnuniyetle karşılamakla birlikte, saldırganlığı durdurma ve soykırıma son verme hedefine ulaşmak için henüz yeterli olmadıklarını kabul ediyoruz” dedi.

Arap Birliği Genel Sekreteri, dünya ülkelerine ‘İsrail işgalinin devamının bir bütün olarak uluslararası sisteme olan güveni zedelediği gerçeğini kabul etmeleri’ çağrısında bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin kasım ayında İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılımının dondurulması için uluslararası desteği harekete geçirme çağrısına atıfta bulunan Ebu Gayt, “İşgalin uluslararası barış ve güvenlik için oluşturduğu tehdit ve hatta İsrail'in 75 yıl önce BM'ye kabul edilme koşullarını ihlal etmesi ışığında bu yaklaşımı mantıklı buluyoruz” şeklinde konuştu.

Diğer yandan Filistin'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Muhanned el-Akluk yaptığı konuşmada, ‘mağdurların hakkını vermeyen ve suçluyu cezalandırmayan uluslararası adaletin, insanlara fayda sağlamayan dengesiz bir terazi olduğunu’ söyledi. El-Akluk, “İsrail'in 422 gün boyunca Filistin halkına karşı işlediği soykırım suçunu durdurmayan dayanışma, kanseri ağrı kesiciyle tedavi etmeye benzer” dedi.

Kuveyt'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Talal el-Mutayri de ülkesinin ‘kardeş Filistin halkının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurmak için uluslararası referanslara uygun olarak elde ettiği hak ve kazanımları destekleme konusundaki kararlı tutumunu’ vurguladı.

cdvf
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki askeri operasyonu sırasında el-Meğazi Mülteci Kampı’nda yıkılan evler. (EPA)

Konuyla ilgili olarak Arap Birliği, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nı (UNRWA), Duvar ve Yerleşim Direniş Otoritesi’ni, Filistinli Tutuklular ve Eski Mahkumlarla İlişkiler Dairesi’ni, Filistin Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebu Bekir’i ve geçtiğimiz eylül ayında Batı Şeria'nın Nablus kentinde yerleşimlere karşı düzenlenen barışçıl protestolar sırasında işgalciler tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'yi onurlandırdı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı Filistin Dairesi Başkanı Büyükelçi Mahmud Ömer'e göre Mısır, ‘savaşı durdurmak ve Gazze Şeridi'ne insani ve yardım malzemesi ulaştırmak için tüm çabaları’ seferber ediyor. Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle dün düzenlenen bir seminerde konuşan Ömer, ‘Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi güçlendirmek ve Filistin halkına insani acılarını hafifletmek amacıyla insani yardım sağlamak için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere bugün Kahire'de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in katılımıyla düzenlenecek uluslararası bakanlar konferansının önemini’ vurguladı.

Mısırlı diplomat, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın ilk gününden bu yana Kahire'nin çabalarına dikkat çekti ve Mısır'ın ‘Filistin davasını tasfiye etme ve Filistinlileri topraklarından sürme planını kararlılıkla reddettiğini’ yineledi. Kahire, kış mevsimine girerken Gazze Şeridi sakinlerinin içinde bulunduğu zor insani koşullar ışığında Gazze'ye Yardım Konferansı’na geniş bir bölgesel ve uluslararası katılım hedefliyor.