Netanyahu'dan Filistinlilerin kökenlerine dair kızıdıran çıkış

Aşkelon (Askalan) şehrindeki eski bir Filistin bölgesi (AFP)
Aşkelon (Askalan) şehrindeki eski bir Filistin bölgesi (AFP)
TT

Netanyahu'dan Filistinlilerin kökenlerine dair kızıdıran çıkış

Aşkelon (Askalan) şehrindeki eski bir Filistin bölgesi (AFP)
Aşkelon (Askalan) şehrindeki eski bir Filistin bölgesi (AFP)

Halil Musa

Yahudi tarihinin dört bin yıl öncesine dayandığını söyleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin halkının bölgeyle köken bağını bir kalemde inkâr etmeye çalışırken Filistinliler bu tavrı ‘ırkçılığın zirvesi ve tarihi gerçekleri inkar’ olarak değerlendirdi.
Netanyahu, Twitter üzerinden yayımladığı mesajında tarihte yaşamış Filistinlilerin Avrupa’nın güneyinden geldiğini, şimdiki Filistinlilerin kökeninin ise Arap yarımadasına dayandığını ifade ederek şimdiki Filistinliler ile eskileri arasında hiçbir bağlantının olmadığını iddia etti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan çevirdiği haberde bu çıkarımın, Aşkelon (Askalan) şehrindeki tarihi Filistin bölgesinden alınmış DNA bulguları üzerinde yapılan yeni bir araştırmaya dayalı olduğunu öne süren Netanyahu’ya göre araştırma, Kitab-ı Mukaddes’te yer alan Filistinlilerin kökeninin Güney Avrupa’ya dayandığı bilgisini teyit ediyor.
İsrail Başbakanı, Twitter mesajlarına Science Advances dergisinin yayınladığı araştırmanın içeriğini de ekledi. Buna göre DNA bulgularına dair yeni analiz, eski Filistinlilerin 3 bin yıldan daha uzun bir süre önce Güney Avrupa’dan Şam bölgesine geldiklerini ortaya koyuyor.
Tarihi gerçekler
Independent Arabia'ya konuşan Filistinli tarihçi Nazmi el-Cabe ise Netanyahu’nun dayanak gösterdiği araştırmaları reddederek bunları ırkçı ve bilimselliğe aykırı olmakla niteleyerek, tarihi gerçeklerle örtüşmediğini ifade etti.
Filistin halkının, binlerce yıldır Filistin topraklarında varlık gösteren halkların ve medeniyetlerin devamı olduğunu söyleyen el-Cabe’ye göre bugünkü Filistinliler, Kenanlıların, Yebusilerin, Aramilerin ve Filistîlerin torunları.
Cabe, açıklamasının devamında Kenanlı kabilelerin Filistin’deki köklerinin milattan önce üçüncü bin yıla dayandığını, Filistinli kabilelerin de Filistin’e milattan önce on beşinci yüzyıldan önce Yunanistan’ın güneyindeki Girit adasından göç ettiğini belirtiyor.
Netanyahu’nun şimdiki Filistinlilerin kökeninin Arap yarımadasına dayandığı yönündeki sözü hakkında ise el-Cabe, geçtiğimiz yüzyıllarda Arap yarımadası ile Şam bölgesi arasındaki karşılıklı göçlerin varlığına işaret ederek, Filistin’in Arap yarımadasının kuzey uzantısı ve onun bir kısmı olarak kabul edildiğini söyledi.
Tarihi inkâr çabası
İsrail uzmanı Antoine Şelhat, Netanyahu’nun, Filistinlilerin Filistin’de tarihi kökleri olduğunu inkâr etme çabasının, bağımsız Filistin devleti kurulmasının engellenmesini ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını haklı göstermeyi hedeflediğini düşünüyor.
Günümüz Yahudilerinin, Filistin’de kurulan iki tarihi krallıkla (İsrail ve Yahuda Krallığı) bir ilgisi olmadığını düşünen Şelhat, İsrailli yazar Shlomo Sand’in "Yahudi Halkı Nasıl İcat Edildi?" adlı kitabında günümüz Yahudileri ile kadim Yahudiler arasında bir bağlantı olduğu iddiasını bilimsel olarak çürüttüğünü ifade etti.
Şelhat, Netanyahu’nun Filistinlilerin kökenine dair sözlerinin, Netanyahu’nun "Güneşin Altında Bir Yer" adlı kitabında yazanların bir tekrarı olduğuna işaret ederek, mevcut çatışmanın tarihi anlatı etrafında döndüğünü belirtti
İsrail’in yok olma sebebi
Kudüs tarihi araştırmacısı Cemal Amr’a göre Netanyahu’nun Filistinlilerin kökenine dair iddiaları, “İsrail’in yok olma sebebi olacak. Zira İsrail’i, şimdiki Yahudilerin kökeni konusunda karanlık bir tünele sokacak”. Amr, ayrıca şimdiki Yahudilerin yetmişi aşkın ülkeden geldiklerini söylüyor.   
Amr, mevcut İsraillilerin daha çok Doğu Avrupa, Rusya ve Etiyopya’dan geldiğine işaret ederek, bazılarının Yahudi olmadığını da ifade etti.
Amr açıklamasında şu değerlendirmede bulundu: “Filistin’deki Filistin medeniyeti, Kenanlılardan bu yana süregelir. 18 yabancı uygarlığın işgaline rağmen de kesintiye uğramamıştır.
Fanatizm ve ırkçılığın doruk noktası
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Ahmed Mecdelani, Netanyahu’nun ilgili açıklamalarını ‘Siyonist ırkçılık’ kapsamında değerlendirerek, “Netanyahu ve İsrail sağı, fanatizm ve ırkçılığın doruk noktasını temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı ise Netanyahu’nun açıklamalarına itiraz ederek bu sözleri ‘antisemitik, ırkçı ve ayrımcı’ olarak niteledi ve birinci sınıf bir politikacının başlattığı çatışmanın gerçek içeriğini dini ve ırkçı çatışmalara yöneltme çabası olarak gördü.
Dışişlerine göre bu açıklamalar, ‘Netanyahu’nun Filistin halkının anavatanı ve toprağı olan Filistin’deki milli ve insani varlığını inkâr etmeye çalışan çarpıtma kampanyalarının’ ve Filistin topraklarında sömürgeciliği kutsama girişimlerinin bir uzantısı.
İsrail Başbakanı’nın ‘onun hayalleri ve kuruntularının bir ifadesi olmaktan öte geçmeyen’ antropolojik tartışmalar yarattığına ve bu çabanın, tarihi ve coğrafi gerçeklikler ile BM kararlarına uygun düşmediğine işaret eden Dışişleri, Filistin halkının Filistin topraklarındaki milli ve insani varlığının köklerinin tarihin derinliklerinde yattığına ve sömürgeci Netanyahu’nun kökleri konusunda sunduğu delillere ihtiyacı olmadığına dikkat çekti.
Dışişleri son olarak Filistin’deki çatışmanın, Filistin’i işgal edip halkını zorla göç ettiren, etnik temizliğin en kötü biçimlerini uygulayarak onların yerini yabancı yerleşimcilerle değiştirmeye çalışan yabancı bir sömürgeci ile yaşandığını ifade etti.



İsrail-İran gerginliği G7 zirvesini gölgeledi

TT

İsrail-İran gerginliği G7 zirvesini gölgeledi

İsrail-İran gerginliği G7 zirvesini gölgeledi

ABD Başkanı Donald Trump'ın da aralarında bulunduğu G7 ülkelerinin liderleri, bugün Kanada’nın Alberta eyaletindeki Kananaskis’te bir zirve toplantısı düzenleyerek, başta İran ve İsrail arasındaki gerginlik olmak üzere birçok konuda ortak tavır arayışına girecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Kanada'nın Kananaskis kentinde üç gün sürecek toplantı, Trump'ı uluslararası diplomatik gündeme geri döndürüyor.  Trump, Beyaz Saray'a döndükten sonra ülkesinin kapsamlı dış politika değişiklikleri ve hem ortaklarına hem de rakiplerine uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin ardından ülkesinin müttefiklerini şaşırtmıştı.

Kanada Başbakanı Mark Carney, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD'den oluşan büyük sanayi ülkelerinin zirvesinde, anlaşmazlıkları azaltmayı amaçlayan bir gündem belirledi.

dfgrthy
Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada'nın Alberta eyaletindeki Calgary Uluslararası Havalimanı'nda düzenlenen G7 zirvesine katılmak üzere Calgary'ye geldi (Reuters)

Bununla birlikte, İran ve İsrail arasında karşılıklı saldırıların müzakere edilmesi sırasında bu ülkelerin liderleri arasında bölünmelerin ortaya çıkması bekleniyor. Bu saldırılar, İsrail'in geçen cuma sabahı İslam Cumhuriyeti'nin nükleer ve askeri tesislerine hava saldırısı düzenlemesinin ardından başladı.

Karney, diplomatik açıdan Kanada'nın şu anda İsrail ve İran arasında “gerginliğin azaltılması” için ortak bir çağrı konusunda ülkelerin görüşlerini araştırdığını söyledi.

G7, gerginliğin azaltılması çağrısında bulunabilir ya da “İsrail'in kendini savunma hakkı”nı yineleyerek, nükleer programı nedeniyle mevcut gerginliğin sorumluluğunu Tahran'a yükleyebilir.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, zirve öncesinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya İran konusunda diplomasi yolunun en iyi seçenek olduğunu, ancak ateşkes çağrısında bulunmadığını açıkladı.

Von der Leyen, G7 zirvesinin yapıldığı yerde gazetecilere yaptığı açıklamada, Netanyahu ile “İran'ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını” belirterek, “Elbette, uzun vadede müzakere yoluyla bir çözümün en iyisi olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.

xd
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Kanada'nın Alberta eyaletine bağlı Kananaskis kentinde düzenlenen G7 liderler zirvesinde basın toplantısı düzenledi (Reuters)

Trump, İsrail saldırılarını överken, iki ülkeyi "bir anlaşmaya varmaya" çağırdı.

Avrupa ülkeleri ise temkinli tutumlarını sürdürdüler. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron itidal çağrısında bulunurken, İran'ı nükleer programıyla ilgili gerilimi tırmandırmakla suçlayarak, Washington ile müzakereleri yeniden başlatmaya çağırdı.

sdfergty6u7
Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, Alberta'nın Calgary kentine geldi. (AP)

İran ile her zaman dostane ilişkiler sürdüren Japonya ise Batı ülkeleriyle farklı bir tutum sergiledi ve İsrail'in saldırılarını “kabul edilemez ve son derece üzücü” olarak nitelendirdi.

Elli birinci eyalet

Trump, son zamanlarda Kanada'nın ABD'nin “51. eyaleti” olması halinde daha iyi bir durumda olacağını sık sık dile getiriyordu.

Trump, Kanada'yı en son 2018'deki G7 zirvesine katılmak için ziyaret etmiş ve dönemin başbakanı Justin Trudeau'yu eleştirmiş, zirvenin sonuç bildirgesine de çekincelerini dile getirmişti.

dju
ABD Başkanı Donald Trump ve Tsutina Küçük Kabile Başkanı Stephen Crouchchild, 7'ler Anlaşması'nı temsil ederek, Kanada'nın Alberta eyaletindeki Calgary Uluslararası Havalimanı'nda, Rocky Dağları'ndaki Kananaskis tatil beldesinde düzenlenen G7 zirvesine katılmak üzere geldiğinde tokalaşıyor (Reuters)

Ancak, Trump'un hoşlanmadığını açıkça belirttiği Trudeau'nun yerine, mart ayında Kanada başbakanı olarak göreve gelen Marc Carney'nin göreve gelmesinden bu yana iki ülke arasındaki gerginlikler azaldı.

Buna rağmen ciddi gerginlikler hala devam ediyor.

Serbest ticarete dayalı küresel ekonomik düzende köklü bir dönüşüm hedefleyen Trump, 9 Temmuz'dan itibaren ABD'nin dost ve düşmanlarına kapsamlı gümrük vergileri uygulamaya koyacağını taahhüt etti.

Trump ile cumartesi günü telefonda görüşen von der Leyen, ticaret müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesi umudunu dile getirdi.

kıo
ABD Başkanı Donald Trump, Kanada'nın Alberta eyaletine bağlı Calgary kentindeki Calgary Uluslararası Havaalanı'nda Rocky Dağları'ndaki Kananaskis tatil beldesinde düzenlenen G7 liderler zirvesine katıldı (DPA)

“Aramızdaki ticareti adil, öngörülebilir ve açık tutalım” diyen Leyen, “Hepimiz korumacılıktan kaçınmalıyız” ifadesini kullandı.

İran ve Ukrayna'yı birbirine bağlamak

Von der Leyen ayrıca G7'ye İran-İsrail çatışması ile Rusya-Ukrayna savaşı arasında bağlantı kurma çağrısında bulundu.

Komisyon Başkanı, “İran'da tasarlanan ve üretilen insansız hava araçları ve balistik füzeler Ukrayna ve İsrail'deki şehirleri rastgele vuruyor, bu nedenle bu tehditlere paralel olarak karşı koyulması gerekiyor” dedi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy de zirveye davet edildi ve Trump ile görüşmeyi umuyor.

ABD Başkanı, Beyaz Saray'a geldiği ilk günlerde Ukrayna'da barış anlaşması sağlanacağına söz vermiş ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlaşmıştı. Ancak Putin'in ABD'nin ateşkes çağrısını reddetmesi üzerine bu yakınlaşma kısa sürede öfkeye dönüştü.

ghjuk
Kanada Başbakanı Mark Carney, G7 liderleri zirvesi öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile görüştü (Reuters)

Trump, cumartesi günü Rus mevkidaşı ile bir telefon görüşmesi yaptı ve görüşmede İran ile İsrail arasındaki anlaşmazlık ve Ukrayna'daki savaş ele alındı. Trump, Putin'in İsrail ile İran arasında arabuluculuk yapmasına “açık” olduğunu belirtti.

Fransız cumhurbaşkanı ise Rus mevkidaşının bu tür bir arabuluculuğu “hiçbir şekilde” yapamayacağına inandığını ifade etti.

Her iki konunun da G7'nin ortak bildirisine dahil edilmesi beklenmiyor. Bunun yerine, Carney daha az tartışmalı konularla ilgili açıklamalar yapmaya çalışıyor. Örneğin, tedarik zincirlerinin iyileştirilmesi gibi.

Trump, doğum gününe denk gelen ve ülkede politikalarını protesto eden gösterilerin yaşandığı Washington'da olağanüstü bir askeri geçit töreni gerçekleştikten sonra G7 zirvesine katılıyor.