Arnavutluk Başbakanı Rama'dan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek mesajı

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece kötü günlerde iyi bir dost değil, aynı zamanda çok özel bir siyasi lider, yaptığını söyleyen ve söylediğini yapan birisi olduğunu belirtti.

AA
AA
TT

Arnavutluk Başbakanı Rama'dan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek mesajı

AA
AA

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri vesilesiyle görüntülü mesaj yayımladı.

Arnavutluk Başbakanlığı Basın Ofisi tarafından yayımlanan görüntülü mesajda Rama, Türkiye'nin sadece Türk milleti ve halkı için değil, aynı zamanda Balkanlar ve Avrupa için büyük öneme sahip bir seçim öncesinde bulunduğunu söyledi.

İstediği lider ve hükümeti seçme görevinin tartışmasız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının olduğunu kaydeden Rama, "Bunu onlardan daha iyi yapabilen ve yapmayı bilen yok. Ancak herkese yönelik saygı doğrultusunda; vizyonu, cesareti, iradesi ve yorulmak bilmeyen çalışmalarıyla tüm dünyanın gözlerini Türkiye'nin şahane dönüşümü örneğine çeviren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik en yüksek takdirimi ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin örnek teşkil eden güçlenmesi ve Türk milleti ile devletinin gücü için yeni bir bilinç oluşturulmasının, sadece Türkiye ve halkına nice güzellikler katmakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin meşru kurumlarının bütünlüğünün ve hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayatının sorgulanmasına varana kadar büyük zorluklar ve güçlü çelişkiler de yarattığını belirten Rama, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben biliyorum ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutkulu destekçilerinin olduğu gibi sert eleştiricileri de var. Ve elbette ki Türkiye'nin bugün ateşli bir yüzleşme gerçekleştirdiği bu iki tarafın da haklı sebepleri vardır. Ancak herkese şunu söylemek isterim ki sadece Türkiye için değil aynı zamanda tüm dünya ve özellikle de Avrupa için böylesi zor zamanlarda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın tecrübe ve karakteri, Ukrayna'daki çatışmanın ve bunun yüküyle tehdit altında kalan birçok ülkenin tahıl tedarik yollarındaki ağır yükünü hafifletmedeki rolü veya terörizmin tehdit edici odaklarıyla başa çıkma konusundaki yargısının ağırlığı, önümüzdeki pazar günü Türkiye'nin hangi yöne gideceğine karar verecek olan herkes tarafından dikkate alınacak son derece değerli kazanımlardır."

Arnavutluk ve Arnavutlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, en kötü günler için iyi bir dost olduğunu vurgulayan Rama, Kosova Meclisi Cumhuriyeti ilan ettiğinde Türkiye'nin ilk bağımsızlığı tanıyan ülke olduğuna işaret etti.

Diğerlerinin "kendi dertleriyle çok meşgulken" Türkiye'nin Arnavutluk'taki deprem felaketinde etkilenen yüzlerce aileye yeni konutlar inşa ederek destek verdiğin veya ölümcül virüse (Kovid-19) karşı aşı sağladığını anımsatan Rama, şu ifadeleri kullandı:

"Şahsen benim için Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece kötü günlerde iyi bir dost değil, aynı zamanda çok özel bir siyasi lider çünkü yaptığını söyleyen ve söylediğini yapan birisi. Bazıları onun çok sert ve keskin olduğunu düşünüyor. Belki haklılar ama belki de 14 Mayıs'ta ilerlemenin zorluğu ile geri dönmenin kolaylığı arasında karar vermesi gereken Türkiye'nin tarihinin bu evresinde ve bu kadar öngörülemez dünyada boyun eğmemek tam da Türkiye gibi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu ve hala ihtiyaç duyacağı şeydir."

Türkiye'ye ve Türk halkına iyi temennilerde bulunan Rama, Türk vatandaşlarının, Balkanlar ve tüm Avrupa için bu zor dönemin kırılgan dengelerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin vazgeçilmez rolünü de tercihlerinde dikkate almalarını tüm kalbiyle dilediğini sözlerine ekledi.



İran ve İsrail'in savaşa geri dönme riskine dair 4 işaret

İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
TT

İran ve İsrail'in savaşa geri dönme riskine dair 4 işaret

İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
İran ve İsrail bayrakları (Reuters)

İran ve İsrail arasındaki gerilim, bugüne kadarki en doğrudan ve yıkıcı çatışmaları olan haziran ayındaki 12 günlük savaşın ardından yüksek seyretmeye devam ediyor. Amerikan “Newsweek” dergisi, Tel Aviv ve Tahran'ın savaşa geri dönme riski taşıdığına dair dört göstergeye dikkat çekti.

Dergi, çatışmanın 13 Haziran'da İsrail'in İran'ın nükleer ve askeri hedeflerine yönelik saldırılarıyla başladığını ve bunun yüzlerce insansız hava aracı (İHA) ve balistik füzenin İsrail'i hedef aldığı yaygın bir İran tepkisini tetiklediğini bildirdi.

22 Haziran'da ABD, İran'ın önemli nükleer tesislerine hava ve füze saldırıları düzenledi. İran ise ABD Ee-Udeyd üssünü hedef alarak misillemede bulundu.

24 Haziran'da varılan ateşkese rağmen, derin stratejik ve nükleer gerilimler çözümsüz kalmaya devam ediyor.

Sana'daki Husiler, İran'la dayanışma içinde ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (Reuters)Sana'daki Husiler, İran'la dayanışma içinde ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (Reuters)

İran-İsrail çatışmasının tırmanmasının, Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırabileceği, küresel enerji ve güvenliği tehdit edebileceği, ABD ve Çin gibi büyük güçleri doğrudan çatışmaya sürükleyebileceği belirtildi. Ateşkes, temel ihtilaflı konuları ele almadan bırakarak yeni bir çatışmanın önünü açtı. Şarku’l Avsat’ın Newsweek’ten aktadığı analize göre son dönemdeki bazı gelişmeler, yeni bir çatışma riskinin arttığına işaret ediyor.

“Newsweek”, yeni çatışmalara yol açabilecek nedenleri inceledi.

1-Hızlı Silahlanma

İsrail tarafından zarar verilen savunmasını yeniden inşa etmeye çalışan İran, Çin'den karadan havaya füze bataryaları satın alarak her iki tarafı da yeniden silahlandırıyor.

Ayrıca Çin Savunma Bakanlığı, İran'ın eskiyen ve çoğunluğu Rus yapımı olan hava savunma sistemlerini geliştirmek amacıyla bu uçakları satın almak istediğine dair haberler arasında, "dost ülkelere" J-10 çok amaçlı savaş uçağı tedarik etme isteğini doğruladı.

Bu arada, İsrail'in Lübnan üzerindeki hava devriyelerini güçlendirdiğini, sivilleri korumak için yeni yerel güvenlik birimleri oluşturduğunu ve ön saflardaki birlikleri desteklemek için yedek kuvvetleri yeniden harekete geçirdiğini Savunma Bakanı Israel Katz doğruladı.

Amerika Birleşik Devletleri, eksilen teçhizatın yerine yenilerini koymak için İsrail'e silah sevkiyatını hızlandırdı, İsrail’e gelişmiş hassas mühimmat ve füze savunma sistemleri sağladı.

2- İran Nükleer Programının Durumu

Çatışma sırasında İran nükleer tesislerine verilen büyük hasara rağmen, önemli tesislerin kapatılıp kapatılmadığı belirsizliğini koruyor.

İran, uranyum zenginleştirmeye ve gelişmiş santrifüjler geliştirmeye devam ettiğini, nükleer hedeflerini sürdürdüğünü ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile denetimler konusunda iş birliğini askıya aldığını belirtiyor.

Trump yönetimiyle müzakerelerin geleceği ise belirsizliğini koruyor.

3- Trump ve Netanyahu'nun Yakınlaşması

Kısa bir süre önce Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'la nasıl başa çıkılacağı konusunda fikir ayrılığına düşmüş gibi görünüyordu.

Ancak son görüşmeler, Tahran'ın nükleer emelleri ve bölgesel vekillerine verdiği destek konusunda yakınlaşmalarının güçlendiğini gösteriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşini Sara'yı Beyaz Saray'da ağırladı (DPA)ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşini Sara'yı Beyaz Saray'da ağırladı (DPA)

Netanyahu, Trump'ın yaklaşımını açıkça desteklerken, "İsrail kendini savunmak için gerekli tüm önlemleri alacak" dedi.

Netanyahu, yakın iş birliklerinin bir göstergesi olarak, Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstererek, Ortadoğu güvenliği konusunda ortak bir cephe oluşturduklarını vurguladı.

4- Tahran Vekillerinin Artan Faaliyetleri

Yemen'deki İran destekli Husiler, son zamanlarda İsrail'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı; Tel Aviv yakınlarındaki bölgeleri füze ve insansız hava araçlarıyla hedef aldı ve Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı olduğu iddia edilen Yunan Eternity C ve Magic Seas adlı iki gemiyi batırdı.

Bu koordineli saldırılar, Husilerin artan askeri yeteneklerini ve İran'ın İsrail'e baskı yapma ve hayati önem taşıyan nakliye hatlarını aksatma konusundaki geniş kapsamlı stratejisini ortaya koyuyor.

Artan çatışmalar ise ABD'nin bölgede doğrudan bir askeri çatışmaya sürüklenme olasılığını artırıyor.

Sırada ne var?

İran askeri yeteneklerini güçlendirirken ve Husiler gibi vekilleri bölgesel saldırılarını artırırken gerilim yüksek seyrediyor.

Tahran diplomasiye ihtiyatlı bir ilgi gösterse de nükleer veya füze geliştirme çalışmalarını durdurmaya dair hiçbir işaret vermiyor. İsrail ise bu tehditlerle mücadele etmeye kararlı.

Newsweek'e göre, birçok cephede baskı artarken, yeni bir doğrudan çatışma riski devam ediyor.