Rusya’da Zafer Günü düzenlenmesi planlanan saldırı girişimleri engellendi

Şeref Muhafızları’ndan bir subay Zafer Günü öncesinde, Leningrad Kuşatması kurbanlarının gömüldüğü Piskaryovskiy Mezarlığı’nda bir askerin kıyafetini düzeltirken. (EPA)
Şeref Muhafızları’ndan bir subay Zafer Günü öncesinde, Leningrad Kuşatması kurbanlarının gömüldüğü Piskaryovskiy Mezarlığı’nda bir askerin kıyafetini düzeltirken. (EPA)
TT

Rusya’da Zafer Günü düzenlenmesi planlanan saldırı girişimleri engellendi

Şeref Muhafızları’ndan bir subay Zafer Günü öncesinde, Leningrad Kuşatması kurbanlarının gömüldüğü Piskaryovskiy Mezarlığı’nda bir askerin kıyafetini düzeltirken. (EPA)
Şeref Muhafızları’ndan bir subay Zafer Günü öncesinde, Leningrad Kuşatması kurbanlarının gömüldüğü Piskaryovskiy Mezarlığı’nda bir askerin kıyafetini düzeltirken. (EPA)

Rusya’da İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı elde edilen zaferin kutlandığı 9 Mayıs Zafer Günü için tüm hazırlıklar sona ererken Moskova yönetimi, ülkenin merkezinde bir tren istasyonu ve bir askeri havaalanını hedef alınması planlanan yeni saldırı girişimlerinin engellendiğini duyurdu.

Ukrayna istihbaratının ‘Rusları öldürmeye devam etme’ tehdidi ve son dönemde Rus vatandaşları ve hayati tesislerin artan şekilde hedef alınması, ‘istihbarat savaşının’ yeni bir gerilim aşamasına girdiğini gösteriyor.

Rusya, Zafer Günü vesilesiyle bugün Kızıl Meydan’da yapılacak büyük askeri geçit törenine hazırlık olarak başkent Moskova ve diğer büyük şehirlerde sıkı güvenlik önlemleri aldı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov.

Putin’in, Zafer Günü vesilesiyle beklenen çatışmaların seyri ve Rusya’nın bundan sonraki aşamadaki öncelikleri hakkında iç ve dış mesajlar vereceği önemli bir konuşma yapması bekleniyor.

Bu yılki kutlamalar, çeşitli bölgelerde artan saldırılar nedeniyle Rus şehirlerinde benzeri görülmemiş bir gerilim atmosferi altında gerçekleşiyor.

Sabotaj engellendi

Rus makamları dün ülkenin merkezindeki Çelyabinsk bölgesinde bulunan bir tren istasyonuna yönelik sabotaj girişimini önlediklerini duyurdu.

Rusya Federal Güvenlik Servisi’ne (FSB) göre pazar gecesi demiryolunu sabote etmeye çalışan üç vatandaş gözaltına alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre duyuru, yakınlardaki İvanovo bölgesindeki bir havaalanına silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saldırısı düzenlenmesinden birkaç saat sonra yapıldı.

FSB, İçişleri Bakanlığı ile işbirliği içerisinde, bölgedeki Severny askeri havaalanına düzenlenen saldırının püskürtüldüğünü bildirdi.

Açıklamada, saldırının erken uyarı amaçlı kullanılan Rus A50 uçaklarını imha etmenin amaçlandığı bilgisi paylaşıldı.

Sabotaj eyleminde, Ukrayna’nın kuzeyindeki Chernihiv bölgesinde bulunan Blistov kasabasından Aeroprakt-A32 hafif motorlu uçakla patlayıcıların taşınması planlandı.

Rus güvenliği uçağın yörüngesini izlemeyi başardı.

FSB’nin açıklamasına göre, söz konusu uçak Tula bölgesine indikten sonra, Ukrayna Savunma Bakanlığı Ana İstihbarat Müdürlüğü tarafından görevlendirilen pilot ile sabotaj ekibi yakalandı.

Bunlar yaşanırken, Ukrayna Savunma Bakanlığı Askeri İstihbarat Dairesi (GUR) Başkanı Kirill Budanov, Kiev mutlak zafer kazanana dek tüm dünyada Rusları öldürmeye devam etme sözü verdi.

Budanov, Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin'in kızı Daria Dugina’ya geçen yıl düzenlenen suikastın arkasında Kiev’in olup olmadığına ilişkin bir soruya cevabı şöyle oldu:

“Bu konudaki tüm yorumum, Ukrayna’nın mutlak zaferine kadar dünyanın her noktasındaki Rusları öldürdüğümüz ve öldürmeye devam edeceğimizdir.”

Rusya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov ise Budanov'un sözlerini ‘canavarca’ olarak nitelendirdi.

Peskov konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu gerçekten canavarca bir açıklama. Kiev rejiminin sadece terörist faaliyetlere sponsorluk yapmadığını, aynı zamanda onun doğrudan organizatörü olarak da hareket ettiğini doğrudan doğruluyor. Bu tür açıklamaların zemininde ellerinden gelen her şeyi yapacak özel servislerimiz var. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

Rusya’nın Budanov’un sözlerini kınadığını belirten Peskov, “Bu tür terör açıklamalarının kınanmayacağını hayal etmek zor. Moskova, Batılı hükümetlerin tepkisini çok yakından izleyecek” ifadesini kullandı.

Peskov ayrıca Budanov’un Rusları öldürmeye devam etme sözünün, Putin’in Ukrayna’daki ‘özel operasyon’ kararını haklı çıkardığını dile getirdi.

Budanov’un açıklamasından kısa bir süre önce, Kremlin yanlısı Rus yazar Zakhar Prilepin’e suikast girişiminde bulunuldu.

Yazar, cumartesi günü aracına konulan bombanın patlatılması ile ağır yaralandı. Olay sonrası Alexander Permyakov isimli bir vatandaş gözaltına alındı.

Bahmut’ta operasyonlar yeniden başladı

Wagner’a bağlı paralı askerler Bahmut’un batısındaki Tıp Fakültesi yakınlarındaki bir binaya saldırı düzenlerken, sınırlı ilerlemeye rağmen Ukrayna güçlerinin direnişinin devam ediyor.

Wagner unsurları söz konusu binaya baskın düzenledi, temizledi ve Ukrayna askerlerinin hala saklandığı komşu binalara ulaşmak için hedef çemberini genişletti.

Wagner Başkanı Yevgeny Prigojin bir süre önce yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov’u grubuna mühimmat sağlamamakla suçlamıştı.

Ancak Prigojin pazar günü, grubuna gerekli silah ve mühimmatı sağlamak için Savunma Bakanlığı’ndan garanti aldığını söyledi.



Uluslararası sistem: Zenginlik, güç ve akıllı liderliğin yokluğu

Amerikan ve Çin bayrakları (AP)
Amerikan ve Çin bayrakları (AP)
TT

Uluslararası sistem: Zenginlik, güç ve akıllı liderliğin yokluğu

Amerikan ve Çin bayrakları (AP)
Amerikan ve Çin bayrakları (AP)

Nebil Fehmi

Çağdaş uluslararası sistemin biçimi ve kutuplar hakkında çeşitli soru işaretleri bulunuyor; Amerikan ve Rus iki kutupluluğu geri mi dönecek, Rusya'nın yerini Çin mi alacak, ya da dünyada üç kutup var olmaya devam mı edecek? Yahut sadece ABD veya Çin’in tek kutup olduğu bir sistem tarafından mı yönetileceğiz? Hiçbir tarafın tek taraflı karar alma yetkisine sahip olmadığı dengeli, çok taraflı bir sistemin kurulma olasılığı nedir? Yoksa güçlü, çatışan tarafların çoğaldığı çok kutuplu bir sistemin eşiğinde miyiz? Bunlar çalkantılı, hassas ve tehlikeli bir geçiş döneminde sorulan çeşitli ve farklı sorular.

Dikkatler her zaman en zengin ve en güçlü tarafların üzerindedir ve onlar, savaş ve barış, inşa etme ve yıkma, ekonomi ve finans, sanayi ve ticaret gibi alanların birbirinden farklı olmasına ve hatta bazen birbiriyle çelişmesine rağmen, belli alanlarda en başarılı ve seçkin olanlar olarak kabul edilirler.

Zenginlik ve güce dair değerlendirme, buna dahil edilen çeşitli yaklaşımlar ve kriterlerle birlikte şartlara ve durumlara göre değişir. Bir ülkede zenginliği belirlemede kişi başına düşen milli gelir doğru ölçüt olursa, dünyanın en zengin ülkesinin Lüksemburg olduğunu, onu Singapur ve Çin'in Makao bölgesinin izlediğini görürüz. Bu sıralamada dünyanın en büyük ekonomisi ABD 10. sırada yer alırken, dünyanın beşinci büyük ekonomisi Hindistan ise 124. sırada yer alacaktır. Zenginlik için doğru ölçüt, kişi başına düşen milli gelire paralel olarak satın alma gücü olursa, ülkelerin şu şekilde sıralandığını göreceğiz: Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, Endonezya, Brezilya, Fransa ve İngiltere.

Askeri harcamaların 2,46 trilyon dolara ulaştığı ve en fazla harcama yapan ülke olan ABD'nin bunun 824 milyar dolardan fazlasını üstlendiği bir dünyada gücün değerlendirilmesi için ölçütler belirlemeye çalışırsak, bunlara askeri ve siyasi kabiliyetleri eklemeli, dahası buna öncelik vermeliyiz. Buna ilave olarak, bildiğimiz gibi güç mutlak değildir. Her durum ve her arenanın coğrafi yapısına bağlı olarak karada, denizde ve havada uzun ve kısa vadeli askeri yaklaşımlar, genel bir bakış açısıyla, bölgesel veya uluslararası düzeydeki siyasi hedefler ve iddialar vardır.

Batı-ABD-Avrupa'nın hırs ve emellerinin rekabet ettiği, ancak Rusya ve hatta Çin'in Avrasya perspektifinden farklılaştığı herkesçe biliniyor. Bunların hepsi ise Latin Amerika, Afrika ve Asya'nın büyük bölümündeki ülkelerin siyasi perspektifleri ve hedefleri ile ayrışıyorlar. Birinin uluslararası iddia ve emelleri, diğerinin ise sadece ulusal veya bölgesel iddia ve emelleri olduğu için doğrudan askeri çatışmaya girmeleri imkânsız olan ülkelerin askeri kabiliyetlerini karşılaştırmanın anlamı nedir? Okyanuslara ve denizlere hâkim geniş ülkeler ile denize kıyısı olmayan küçük ülkeler arasında, denizde ve karada kimin daha üstün kabiliyetlere sahip olduğunun önemi nedir?

Halkların ihtiyaçlarını karşılamak ve ülkelerin çıkarlarını korumak için maddi ve askeri imkânlara ihtiyaç duyulur, ancak zenginlik ve güce aşırı vurgu yapılıyor. Zenginliğin veya gücün kalıcı olduğunu, baskın zenginliğin zararlı, kaba kuvvetin ise adaletsiz olduğunu varsaymanın yanlış olduğunu düşünüyorum.

Zaman içinde yaşanan siyasal ve küresel gelişmeler devletler düzeyinde geniş çaplı değişimlere yol açtı. Bunlar arasında şunlar sayılabilir; eski Avrupa sömürgeciliğinin aşınmasına ve çöküşüne eşlik eden gelişmeler, Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki Soğuk Savaş’ın dönemsel olarak sona ermesi. Enerji şirketlerinin, dünyanın en büyük ve en zengin şirketleri listesindeki kontrolünün telekomünikasyon, programlama, dijitalleşme, teknoloji şirketleri lehine kaybolması, bunların daha önce hayal bile edilemeyen seviyelerdeki zenginlik merdivenlerini hızla tırmanması. Bu gelişmeler uluslararası sistemin biçimini ve niteliğini, güç tanımını, savaşların niteliğini değiştirdi, savaşlar daha ölümcül hale geldi ve artık daha uzak mesafelerden yönetilmeye başlandı.

Güç ve servet açısından baskın oyuncular genellikle orta veya uzun vadede pozisyonlarını korurlar ve liderlik kademeli olarak aktarılır. Bunlar, denklemleri ve rekabeti değiştiren önemli anların ortaya çıkmasıyla hızlanabilir. Bu anlar şunlarla bağlantılıdır; dünya savaşları gibi siyasi olaylar, kurtuluş hareketleri gibi yeni politik eğilimler veya geçen yüzyılın sanayi devrimi veya son 50 yıldaki teknolojik ve iletişim devrimi gibi teknolojik atılımlardan kaynaklanan ekonomik ve sosyal gelişmeler. Bunun nedeni dünyanın zenginlik oranlarının ve güç dengelerinin değiştiği sürekli bir değişim halinde olmasıdır.

Ancak liderlik tamamen farklı bir konudur. Zenginlik ve gücü aşar ve başkalarını etkileme, başkalarının uzun süreler boyunca örnek almak istediği pozisyonları, politikaları ve deneyimleri benimseme yeteneği gibi birkaç başka hususu da kapsar. Bunların sahiplerinden haklara saygı duymaları, yanlış ve hataları reddetmeleri, genel yararı göz önünde bulundurmaları, başkalarının umduğu ve arzuladığı bir örnek ve deneyim olmaları beklenir. Sovyetlerin geçen yüzyılda öncülük ettiği sosyalist felsefe ve yakın on yıllara kadar ABD'nin öncülük ettiği Batılı liberal sistem bunlara örnektir. Bunlardan biri başarısız olup dağıldı, diğerinin içeride ve dışarıda çifte standart uyguladığı ifşa oldu ve bu da ona parlaklığını ve güvenilirliğini kaybettirdi. Bağlantısızlar Hareketi, dünyanın vicdanı ve dengesi için başka bir alternatif sunmak amacıyla hızla yükseldi. Ancak, üyeleri istikrarlı bir uluslararası düzene en çok ihtiyaç duyan orta gelirli ülkeler olmasına rağmen, üyeleri günlük sorunlara ve kısa vadeli hırslara daldıkça parlaklığını ve itibarını kaybetti.

Bugün dünya zenginlik ve güçle dolup taşıyor, ancak sağlam, bilge ve dengeli bir liderlikten yoksun. Sistemlerimiz ve kurumlarımız şu anda çalkantılı bir aşamadan geçiyor ve hangi ülkelerin veya kuruluşların uluslararası düzeyde gelecekte liderlik rolünü hak ettiği ve üstleneceği henüz belli değil. Bu, meseleleri kontrol altına almak ve büyümelerini önlemek için acilen bazı proaktif, geçici adımlar atmamızı gerektiriyor. Kriz yönetimi kavramına benzer şekilde, uluslararası sistemin tamamen çökmesini ve dağılmasını önleyecek, aynı zamanda mevcut uluslararası sistemi küresel siyasal gerçeklikle daha uyumlu, işler tekrar kontrolden çıkmadan önce gelecekteki zorluklarla başa çıkabilecek hale getirecek reform yollarını bulmaya yönelik araştırmaları ve ciddi çabaları yoğunlaştırmayı amaçlamalıyız.