Etiyopya’nın Nahda Barajı, Afrika'da depremlere neden olabilir mi?

Etiyopya’nın Nahda Barajı (Getty)
Etiyopya’nın Nahda Barajı (Getty)
TT

Etiyopya’nın Nahda Barajı, Afrika'da depremlere neden olabilir mi?

Etiyopya’nın Nahda Barajı (Getty)
Etiyopya’nın Nahda Barajı (Getty)

Son zamanlarda Etiyopya'da sık sık depremlerin meydana gelmesi, bu depremler neticesinde Nil Nehri'nin ana kolu üzerindeki Nahda (Hedasi) Barajı’nın çökebileceği yönündeki endişeleri artırdı. Zirâ bu depremler, Afrika Rift Vadisi’nin bulunduğu, sismik açıdan aktif olarak tanımlanan bölgede meydana geliyor. Ancak depremlerin sonuçlarına odaklanılırken, baraj yapım projesinden ayrı görülemeyecek olan meydana geliş nedenleri ise pek umursanmıyor.

8 Mayıs Pazartesi günü, Nahda Barajı'nın sadece 100 kilometre kuzeydoğusunda, 9,8 km derinlikte Richter ölçeğine göre 4,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bölgenin tarihinde ilk kez böyle bir deprem meydana gelirken, Nahda Barajı'na çok yakın bir bölgede gerçekleşen deprem olduğu biliniyor. Bir gün öncesinde ise Etiyopya'nın doğusunda, Nahda Barajı'nın yaklaşık 650 km doğusunda 10 km derinlikte 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ondan öncesinde ise 26 Aralık 2022'de Eritre sınırındaki kuzey Etiyopya'da 5,5 ve 4,6 büyüklüğünde iki farklı deprem ve 26 Ocak’ta Etiyopya'nın kuzeyinde, Nahda Barajı'na yaklaşık 500 km uzaklıkta, yerin 10 km derinliğinde olacak şekilde 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Depremler, doğal afetler olarak tanımlanıyor. Ancak bazı araştırmalar, bazı insani faaliyetlerin depremleri tetikleyebileceğine, böylece ‘uyarılmış depremlerin’ gerçekleşebileceğine dikkat çekiyor. Bilim insanlarının bahsettiği bu faaliyetler arasında baraj inşaatı da bulunuyor.

Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden (KAUST) yer bilimleri uzmanı Mühendis Prof. Dr. Martin Mai, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, barajların inşası ile depremlerin meydana gelmesi arasındaki ilişkinin varlığını kabul ederek şöyle söylüyor:

“Büyük barajlar deprem üretebilir. Bu depremler tetiklenmiş depremler kategorisine girer. Bu depremlerin çoğu, Mısır'daki Asvan Barajı tarafından üretilenler gibi küçük olsa da, 2008'de Çin'de meydana gelen Sichuan depremi gibi büyük depremlere de neden olabilir. Etiyopya’nın Nahda Barajı'nın inşası ve dolumuyla bağlantılı, Çin'de meydana gelen depreme benzer büyüklükte bir depremin meydana gelme ihtimalini belirleyemiyorum. İlgili uzmanların sorunu incelediklerini, sorunu izlemek ve hafifletmek için sismik ekipmana sahip olduklarını varsayıyorum.”

Avustralya'daki La Trobe Üniversitesi profesörleri tarafından yapılan, Uluslararası Çevre Bilimleri ve Yönetimi Dergisi'nde Haziran 2017'de yayınlanan bir çalışmaya göre, söz konusu bölge derin ve büyük bir deprem için hazır hale gelmiş durumda. Zirâ Nahda Barajı suyunun hacmi tamamlandığında, yeryüzü altında büyük basınçlara ve kapsamlı sismik olaylara yol açabilir.

Japonya Tokyo Üniversitesi'nden Jeoteknik Mühendisi Prof. Dr. Ikuo Towhata, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şöyle söylüyor:

“Fay seviyelerinin stabilitesi (iki kaya kütlesinin temas seviyeleri), sürtünme katsayısı ile çarpılan kaya kütlelerinin temas basıncından kaynaklanan kayma kuvveti ve sürtünme direncinin oranına bağlı. Yüksek su basıncı, temas basıncını, dolayısıyla sürtünme direncini azaltabiliyor. Neticede yarık seviyesinin stabilitesi etkilenebiliyor. Böylece fayların kırılma olasılığı ve deprem ihtimali artıyor. Bu kapsamda Hindistan’da Maharaştra eyaletindeki Koyna Barajı’nın neden olduğu depremler örnek verilebilir. Burada 6.6 büyüklüğündeki deprem 170'den fazla insanın ölümüne neden oldu. Sarsıntı çok büyük olmasa da merkez üssü derinliği hem sığ (sadece 15 km kadar), hem de kurbanların evlerine yakındı. Tacikistan'daki Nurek Barajı, Mısır'daki Asvan Barajı, ABD’deki Hoover Barajı gibi örnekler de mevcut. Ancak bunlar insan hayatına mal olmayan basit olaylardı. Çin'deki Sichuan depremine gelince, uluslararası araştırmacılar bu hususta çoğunlukla barajı sorumlu tutarken, Çinli yerel araştırmacılar ise bu fikri reddediyor.”

Barajın yapıldığı bölgenin doğasının da dikkate alınması gerektiğine değinen Towhata, “Doğal tektonik basıncın yüksek olduğu, üst sınırına yakın tek bir fay olduğunu varsaydığımızda, bir depremin birkaç 10 yıl içerisinde (jeolojik anlamda çok kısa bir süre) meydana gelmesi muhtemeldir. Bu durumda bir rezervuar oluşturmak, ekstra su basıncı oluşturarak depremi tetikler. Böyle bir durumda sanayi suyunun tutulması depremin ana nedeni sayılmasa da, depremin oluşumuna katkı sağlar. Normalde stabil bir fayda deprem oluşmasına neden olan rezervuardaki yüksek su basıncı ise felaketten tamamen sorumlu olacaktır” ifadelerine başvuruyor.

Etiyopya'daki son depremlerin haritası (Kahire Üniversitesi’nde Jeoloji ve Su Kaynakları Profesörü Dr. Abbas Şeraki)

Kahire Üniversitesi Jeoloji Fakültesi Su Kaynakları Bölümü’nden Prof. Dr. Abbas Şeraki ise Towhata’nın söylediklerine katıldığından bahsediyor. Şeraki aynı zamanda şöyle ekliyor:

“Etiyopya, dünya yüzeyindeki en büyük faylardan biri olan Büyük Rift Vadisi içerisinde yer alıyor. Burası doğası gereği sismik açıdan aktif bir alan. Bu yüzden 74 milyar metreküp su depolaması planlanan bu baraj, daha fazla basınca, dolaylı olarak ise yıkıcı bir depreme neden olabilir. Son depremler orta şiddette, yıkıcı olmayan depremlerdi. Ancak büyük bir deprem olasılığı mevcut. Etiyopya'nın açıkladığı üzere barajın yaklaşık 74 milyar metreküp doldurulması ardından ise bu olasılık artabilir. Zirâ bu çok büyük bir rakam. Baraj yapılmasa dahi bölge sismik açıdan aktif. Depremin uzak bir bölgede meydana gelmesi durumunda sismik dalgalar baraja ulaşabilir, böylece baraj yıkılabilir. Asvan Barajı ile karşılaştırmamak gerek. Zirâ Asvan Barajı, zayıf depremlere neden oluyor. Zirâ sismik olarak hareketsiz bir bölgede yer alıyor. Geçen zaman bu barajın dayanıklılığını kanıtladı. Ancak Nahda Barajı, bu büyüklükte bir barajın yapılmasına elvermeyen bir bölgede yer alıyor. Bu bölgenin jeolojisinin imkan sağladığı maksimum değer, 5 ila 10 milyar metreküp arasındaki su hacmini aşmayan bir baraj olacaktır. Bu aktif bölge depremlerden etkilenirse yıkıcı bir sel ile karşı karşıyayız demektir. Ancak Nahda Barajı ile birlikte tüm şehirleri etkisi altına alacak bir sel ile karşı karşıya kalabiliriz.”



Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
TT

Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)

Pakistan polisi bugün (Cuma) ülkenin kuzeyinde meydana gelen trafik kazasında en az 20 kişinin öldüğünü duyurdu.

Kaza yapan otobüs, başkent İslamabad ile yakınlarındaki Ravalpindi arasında sefer yapıyordu.

Kaza yerine yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Chilas kasabasın polis yetkilisi Azmat Shah, "Kazada 20 kişinin öldüğünü, 21 kişinin de yaralandığını" söyledi.

Azmat Shah, AFP’ye yaptığı açıklamada, sürücünün virajda otobüsün kontrolünü kaybettiğini ve otobüsün İndus Nehri vadisine düştüğünü belirtti.

Polis yetkilisi, yaralılardan beşinin durumunun kritik olduğunu söyledi.

Pakistan, otoyolların kötü durumu, trafik kurallarına uyulmaması ve sürücülerin dikkatsiz nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında yüksek ölüm oranları kaydediyor.

Ülkede otobüsler çoğunlukla maksimum kapasiteye kadar dolduruluyor ve emniyet kemeri takma kuralına uyulmuyor.


ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Perşembe günü yaptığı açıklamada, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) Gazze'deki ABD kuvvetlerine herhangi bir saldırı planladığına dair herhangi bir belirti görmediğini ancak ordunun güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alıdığını söyledi.

Austin basın toplantısında "Bu bilgiyi istihbaratla yetkilileri görüşüyorum. Ancak şu anda böyle bir niyetin olduğuna dair herhangi bir belirti göremiyorum. Ancak burası bir savaş bölgesi ve pek çok şey olabilir" dedi.

Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde faaliyete geçeceğini söyledi.

İsrailli yerleşimcilerin Ürdün'den gelen bir sevkiyata saldırmasının ardından ABD, hem İsrail'e hem de Hamas'a Gazze'deki sivillere yönelik yardımın kesintiye uğramamasını sağlama çağrısında bulundu.


İsrail'in Philadelphia Koridoru’nu işgal planı

Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)
Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)
TT

İsrail'in Philadelphia Koridoru’nu işgal planı

Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)
Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)

Ateşkes anlaşması ve esir değişimi konusunda ‘olumlu işaretlerin’ yayıldığı bir dönemde Tel Aviv'deki güvenlik çevreleri, İsrail ordusunun Refah'a yönelik geniş çaplı işgale alternatif olarak askeri operasyonlar üzerinde düşündüğünü bildirdi.

İsrail medyası güvenilir askeri kaynaklara dayanarak, 1,4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan Refah'ın işgal edilmesine karşı ABD dahil uluslararası muhalefet ve uyarılar ışığında bir alternatif aranması gerektiğini belirtti. En iyi alternatif, Gazze Şeridi ile Mısır’ın Sina bölgesi arasındaki Philadelphia Koridoru ya da İsrail'in 2005'te bölgeden çekilmesinden önceki adıyla Selahaddin Koridoru olarak bilinen sınırın kontrol edilmesidir.

f8l9
Gazze-Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru nedir?

Söz konusu askeri kaynaklar, Mısır'ın kesin bir dille yalanlamasına rağmen aktif tünellerin varlığından emin oldukları için, bu hamlenin amacının Filistin Refah’ı ile Mısır Refah’ı arasındaki yer üstü ya da yer altı geçişlerini engellemek olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Ordu Radyosu'ndan aktardığına göre Refah'ta halen düzenli ve organize bir şekilde faaliyet gösteren dört Hamas tugayı bulunuyor. Kuşkusuz bu tugayları dağıtmak aylar alacak. Çünkü İsrail ordusunun şehir içindeki tünel ve yeraltı sığınakları ağını yok etmek için uzun süre çalışması gerekecek.

İsrail Ordu Radyosu’nun raporuna göre, tünel ve yeraltı sığınaklarına önemli ölçüde zarar vermeden Hamas'ın Gazze Şeridi’ndeki komuta ve kontrol zincirini gerçek anlamda etkisiz hale getirmek mümkün değil. İsrail ordusunun kapsamlı ve şiddetli kara harekâtına rağmen, Hamas'ın komuta ve kontrol sistemi, askerlerin çekilmesinin ardından yükselmeye başladı.

Dolayısıyla rapora göre, ‘Refah'ın işgali Hamas'ın yenilgisine yol açmayacak, ancak ilk bakışta İsrail tüm Gazze Şeridi'nin işgalini tamamlamış olacak. Çünkü İsrail ordusu, yedi aylık savaşa rağmen Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerini aynı anda kontrol etmiyor. Ele geçirilen bölgelerde bile Hamas gerilla savaşını sürdürebilir.’

dsf brgt
Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda Mısır ordusu askerleri (DPA)

İsrail Ordu Radyosu, sınırın diğer tarafında henüz açıklanamayan bir Mısır hareketliliği olduğunu da bildirdi. İsrail askerleri, son iki hafta içinde Mısır ordusunun Gazze Şeridi sınırında alışılmadık bir şekilde konuşlandığını, zırhlı askerlerin, araçların ve savaş ekipmanlarının çok sayıda göründüğünü gözlemledi.

İsrail Ordu Radyosu’na göre bu, ‘Mısır'ın Refah'ta yerinden edilmiş insan kalabalığının sınıra doğru ilerlemesinden duyduğu korku ya da İsrail işgali ihtimalinden duyulan rahatsızlığın bir ifadesi’ olabilir.

df vbde
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden göç eden insanlar geçtiğimiz Ocak ayında Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki sınır duvarının yakınında (DPA)

Her iki durumda da Mısır ordu güçleri, 1979 yılında iki ülke arasında imzalanan Camp David Anlaşması’nın güvenlik eklerinde öngörüldüğü üzere, son yıllarda yalnızca Mısır polis güçlerinin bulunduğu bölgelerde konuşlandırılıyor.

İki ülke daha önce, Mısır Sina'da terör örgütleriyle, İsrail ise kaçakçılıkla (silah, uyuşturucu ve insan ticareti) mücadele ederken Camp David Anlaşması’nın ilkelerini karşılıklı mutabakatla ihlal etmişti.

sdcverbt
İsrail askerleri Refah yakınlarında, Gazze Şeridi ile güney sınırındaki bir karakolda askeri teçhizatı kontrol ediyor. (EPA)

İsrail Ordu Radyosu İsrailli subayların, 2012 yılında Filistinli savaşçıların Gazze Şeridi'nden Sina'ya çıktıkları, zırhlı bir aracı ele geçirdikleri ve İsrail'e saldırmak üzere sınırı geçtikleri silahlı operasyona benzer bir senaryo için hazırlık yapıldığını söylediklerini aktardı.

Diğer taraftan İsrail sağının, ordunun Refah'ı işgal etmek için gerçek ve ciddi bir plan hazırladığına inanmadığını ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bu konuda orduyu takip ettiğini ve söyledikleri her şeyin sadece propaganda ve tehdit amaçlı olduğunu belirtmek gerekir.

efrgth
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kerem Şalom Sınır Kapısı’nda İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Birleşmiş Milletler (BM) Gazze Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü Sigrid Kaag ile birlikte yürüyor. (Reuters)

Geçtiğimiz çarşamba günü Gazze Şeridi’ni ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in ülkesinin Refah'a yönelik bir saldırı için henüz ikna edici bir askeri plan almadığını ve böyle bir operasyonun Hamas’ın elindeki esirlere zarar vereceğine inandığı için saldırıya karşı olduğunu açıklaması İsrail sağının kuşkularını pekiştirdi.

Sağcı gazete İsrael Hayom'un dünkü (Perşembe) haberine göre, İsrail'deki siyasi sesler Netanyahu’yu yeterince taviz vermemekle suçlasa da Blinken'ın açıklamaları, esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varılamamasından Hamas'ın sorumlu olduğu konusunda hiçbir şüphe bırakmıyor.

Haberde ayrıca, hükümetin Refah'ı işgal etme ve kalan Hamas tugaylarını dağıtma konusunda tam meşruiyete sahip olduğu ima edildi.


ABD donanmasının Gazze'deki iskelesinin "birkaç gün içinde" açılması bekleniyor

John Kirby (AFP)
John Kirby (AFP)
TT

ABD donanmasının Gazze'deki iskelesinin "birkaç gün içinde" açılması bekleniyor

John Kirby (AFP)
John Kirby (AFP)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik sözcüsü John Kirbydün (Perşembe) yaptığı açıklamada, ABD ordusunun Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla inşa ettiği deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde açılacağını söyledi.

Kirby bir basın toplantısında: "Hepimiz bunun birkaç gün içinde gerçekleşeceğini umuyoruz" ifadelerini kullandı.


Blinken, Netanyahu'ya yaptığı görüşmede rehineler konusunda anlaşmanın gerekliliğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
TT

Blinken, Netanyahu'ya yaptığı görüşmede rehineler konusunda anlaşmanın gerekliliğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, bu hafta başında Tel Aviv'de görüştüğü Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli liderlere, rehinelerle ilgili bir anlaşmaya varılması gerektiğini söyledi.

Blinken, anlaşmaya varma ihtimalinin kapanmaya başladığını, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yapılacak büyük bir İsrail saldırısıyla bu ihtimalin muhtemelen tamamen ortadan kalkacağı konusunda uyarıda bulundu.


İsrail'in Şam çevresindeki bir bölgeyi hedef alan saldırısında 8 asker yaralandı

İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
TT

İsrail'in Şam çevresindeki bir bölgeyi hedef alan saldırısında 8 asker yaralandı

İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)

Bugün Suriyeli bir askeri kaynak, Şam yakınlarındaki bir bölgeye "İsrail saldırısında" 8 askerin yaralandığını söyledi.

Suriye televizyonu dün (Perşembe) adı açıklanmayan bir askeri kaynağın, İsrail'in Golan yönünden hava saldırısı başlattığını ve bunun bazı maddi kayıplara yol açtığını söylediğini aktardı.

Suriye medyası ise İsrail bombardımanının, Suriye topraklarından bir dizi füze fırlatmasının ardından başkent Şam çevresini ve Kuneytra şehrini hedef aldığını bildirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), dün akşam (Perşembe) başkent Şam civarında patlamalar meydana geldiğini belirtirek,  patlamaların İsrail bombardımanından kaynaklandığını ileri sürdü.


Ben Gvir, İsrail Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atamaların ardından Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
TT

Ben Gvir, İsrail Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atamaların ardından Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, ordu Gazze Şeridi'nde Hamas ve diğer Filistinli gruplara, Lübnan sınırında ise Hizbullah'a karşı savaş yürütürken, Genelkurmay Başkanlığı’na yeni atamaların açıklanmasının ardından Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu.

İsrail Yayın Kurumu, Ben Gvir'in, Gallant'ın Genelkurmay Başkanı ile onayladığı atamaların "halkı tamamen görmezden geldiğini gösterdiğini" söylediğini aktardı.

Ben Gvir, Gallant'ı, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ndeki mevcut savaşı ateşleyen İsrail yerleşimleri ve kamplarına yönelik saldırısına atıfta bulunarak, "ülkenin tarihindeki en büyük başarısızlığa" neden olmakla suçladı.

Ben Gvir, Gallant'ın "7 Ekim saldırısından sorumlu önde gelen yetkililerden biri" olduğunu, bu nedenle  “İsrail Genelkurmay Başkanlığına yeni atamaları onaylama yetkisi olmadığını” söyledi.


Netanyahu: Yahudiler gerekirse tek başlarına ayakta kalırlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: Yahudiler gerekirse tek başlarına ayakta kalırlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle İsrail’e yönelik uluslararası eleştirilerin arttığı bir ortamda, Yahudilerin mecbur kalmaları halinde ‘tek başlarına ayakta kalacaklarını’ söyledi.

Holokost'tan kurtulanlarla bir araya gelen Netanyahu, “Eğer yalnız kalmamız gerekiyorsa, tek başımıza kalacağız. Yahudi olmayanlar silah altına alınabiliyorsa bu iyi bir şey ama biz kendimizi korumazsak kimse bizi korumaz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun sözleri, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde ciddi bir insani krize ve yaygın bir yıkıma neden olan yedi aylık savaşı nedeniyle uluslararası toplum tarafından giderek daha fazla eleştirildiği bir dönemde geldi.

Başbakan, yüz binlerce sivilin şehirde mahsur kalması nedeniyle bu planlardan vazgeçilmesi yönündeki uluslararası çağrılara rağmen, en güneydeki Refah şehrine kara harekâtı başlatma konusundaki ısrarını yineledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu hafta İsrail'e yaptığı ziyaret sırasında ülkesinin, sivillerin korunmasına yönelik güvenilir planlar yapılmadığı sürece Refah'a kara operasyonu düzenlenmesini reddettiğini yineledi.

Netanyahu'nun dün yaptığı açıklamalar, haftalardır ABD üniversitelerinde Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi talebiyle Filistin yanlısı protestoların düzenlendiği bir dönemde geldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının yol açtığı yıkımın ortasında kalan Filistinliler (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog dün, ABD üniversitelerini, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını protesto etmek amacıyla protesto gösterileri düzenledikleri için eleştirdi. Herzog, bu akademik kurumları ‘nefret ve antisemitizmle lekelenmiş’ olarak nitelendirdi.

Gazze Şeridi’nde devam eden savaş, 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'in güneyine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasıyla başladı. AFP'nin İsrail resmi rakamlarından elde ettiği verilere göre söz konusu saldırıda bin 170 kişi öldü.

İsrailli yetkililere göre 250'den fazla kişi esir alındı; Bunlardan 129'u halen Gazze'de tutuluyor, 34'ü ise hayatını kaybetti.

Saldırıya yanıt olarak Hamas’ı ‘ortadan kaldırma’ sözü veren İsrail'in başlattığı bombardıman ve ardından gelen kara harekâtı sonucunda, Şarku'l Avsat'ın Gazze’deki Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilerden elde ettiği bilgiye göre çoğu sivil, 34 bin 596 kişi hayatını kaybetti.


Türkiye'de Mısır Genelkurmay Başkanı'nın dikkatini hangi uçak çekti?

Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)
Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)
TT

Türkiye'de Mısır Genelkurmay Başkanı'nın dikkatini hangi uçak çekti?

Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)
Mısır Genelkurmay Başkanı Baykar Şirketini ziyareti sırasında (Baykar “X” platformu hesabı)

Mısır Genelkurmay Başkanı Korgeneral Osama Askar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak'ın davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret etti.

Dün (Perşembe) sona eren ziyarette iki taraf, bir sonraki aşamada iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin birçok alanda geliştirilmesi yönündeki isteklerini vurguladı.

Mısır askeri sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre Korgeneral Usame Askar, Türk Savunma Sanayii Kurumu Başkanı ile görüştü ve savunma sanayiinde uzmanlaşmış bir grup firmanın sunumunu dinledi. Usame Askar, çok sayıda inceleme gezisi gerçekleştirerek, aralarında Baykar’ın da bulunduğu birçok şirketi ziyaret etti.

Ziyarette ilgili medya haberleri, Mısır Genelkurmay Başkanı'nın bazı Türk uçaklarına olan ilgisini gösteriyordu. Bunlardan en önemlileri:

Hürjet

"Hürjet" ileri eğitim ve hafif saldırı uçağı olarak sınıflandırılıyor. Bir jet motoruyla çalışıyor ve iki kişilik. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Şirketi tarafından geliştirilmiştir.

dcrebth
Türk Hürjet ileri eğitim uçağı (Mısır Savunma Bakanlığı'na hazırlanan videodan ekran görüntüsü)

Hürjet’in geliştirilmesindeki temel amaç, Türk ordusunun pilot yetiştirmek için kullandığı Amerikan T-38 eğitim uçaklarının yerini almasıdır. Bu uçağın savaş versiyonları yakın hava desteği sağlayabiliyor. Havadan havaya füze ve havadan karaya bomba taşıyabilme özelliğine sahip.

Kızılelma

Korgeneral Usame Askar, Baykar uçak fabrikasına ait tesisi ziyareti sırasında, hava muharebe amaçlı insansız hava aracı Kızılelma’yı da inceledi.

Kızılelma, F-16 gibi insanlı savaş uçaklarının yanında savaşabiliyor veya karadan bombalama amaçlı İHA’larla birlikte hava operasyonları yürütebiliyor.

sadfwrg
Mısır Genelkurmay Başkanı, Baykar Uçak Şirketi ziyareti sırasında Kızılelma uçağının minyatür modelini teslim aldı (Baykar hesabı “X” platformu hesabı)

İlk uçuşunu geçtiğimiz yıl gerçekleştiren Kızılelma, tek motorla ses altı hızlarda uçuyor ancak şirket, iki motorla çalışan ve ses hızını aşabilen daha yeni versiyonlarını da üretmeyi planlıyor.

Uçağın tasarımı, radar izini azaltacak kamuflaj özellikleriyle karakterize edilmiştir ve havadan havaya, havadan karaya füzeler ve seyir füzesi ile bazı bomba türlerini taşıyabilir.

T-129 ATAK

Mısır Genelkurmay Başkanı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Şirketi'nin Augusta Westland Şirketi iş birliğiyle geliştirdiği Türk T-129 ATAK helikopterinin gösterimini de izledi.

T-129 ATAK helikopteri iki koltuklu, çok görevli bir savaş helikopteridir. Üç namlulu bir makineli tüfekle donatılmıştır ve güdümsüz füze rampaları, havadan havaya füzeler ve karadan havaya füzeler dahil olmak üzere çeşitli silahları taşıyabilen 4 askı noktasına sahiptir.

sxdvebf
Mısırlı subaylar, Türk Hurjet ileri eğitim uçağını inceliyor (Mısır Savunma Bakanlığı'nın hazırladığı videodan)

 


Washington, Ürdün hava savunmasını iyileştirme çabalarını sürdürme sözü verdi

ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)
ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)
TT

Washington, Ürdün hava savunmasını iyileştirme çabalarını sürdürme sözü verdi

ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)
ABD hükümeti Ürdün F-16 uçağı filosunun modernizasyonunu destekliyor (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ürdün ile ortak askeri komisyon toplantısında, bölgede devam eden çatışmaların "istikrarı bozucu etkilerinin" müzakere edildiğini duyurdu.

Açıklamaya göre, her iki tarafın önde gelen savunma yetkililerinin katıldığı toplantıda, bölgede İHA'ların yayılmasıyla ilgili mücadele de ele alındı.

Toplantıda, Ürdün'ün Irak ve Suriye sınırlarında güvenliğin sağlanmasının öneminin ele alındığı belirtildi.

Görüşmede, Amerikalı yetkililerin, Amerikan hükümetinin Ürdün'ün F-16 uçak filosunun modernizasyonunu desteklediğini söyledikleri ve Amerikalı yetkililerin, Ürdün hava savunmasını ve insansız hava araçlarına karşı koyma yeteneğini geliştirme çabalarını sürdürme sözü verdikleri ifade edildi.