Kongre üyeleri, İsraillilerin vizeden muaf tutulmamasını talep ediyor

Cuma günü Eski Kudüs’te pazarda ultra-Ortodoks Yahudiler (EPA)
Cuma günü Eski Kudüs’te pazarda ultra-Ortodoks Yahudiler (EPA)
TT

Kongre üyeleri, İsraillilerin vizeden muaf tutulmamasını talep ediyor

Cuma günü Eski Kudüs’te pazarda ultra-Ortodoks Yahudiler (EPA)
Cuma günü Eski Kudüs’te pazarda ultra-Ortodoks Yahudiler (EPA)

Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti, Filistinlilerle siyasi süreci inkâr etmeye ve sahada şiddete başvurmaya devam ederken, ABD Senatosunun 16 üyesi ise Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e ‘İsrail vatandaşlarını ABD’ye giriş vizesinden muaf tutmak için bakanlıkta devam eden prosedürleri durdurma’ çağrısı yaptı.

İsrail merkezli ‘Maariv’ gazetesinin haberine göre üyeler, söz konusu isimler, İsrail’in kendisine yönelik tüm uluslararası yaklaşımları hiçe saydığını ve ABD vatandaşlığına sahip Arap vatandaşlara ve orada yaşayan her Arap ve Filistinliye karşı ırkçı ve düşmanca bir politika izlediğini söylediler. Aynı şekilde vatandaşlarının ABD’ye vizesiz girmesine izin verilen 40 ülke arasına katılmak için İsrail’in, gerekli koşullara uymadığına dikkati çektiler. Üyeler ayrıca, Tel Aviv’in bu politikayla ABD’nin ve dünyadaki dostlarının inandığı değerlere karşı çalıştığını ve fiili tedbirlerle bu politikayı dizginlenmesi gerektiğini vurguladılar.

İsrail gazetesi, bu milletvekillerinin tamamının Demokrat Parti mensubu olduğunu belirtti. Bu kampanyayı yıllardır İsrail’i desteklediği bilinen Hawaii eyaleti temsilcisi Yahudi Brian Schutz ve Maryland eyaleti temsilcisi Chris Van Hollen yürütüyor.

Gazete, bu mesajın ‘siyasi farklılıkların sınırlarını aşması’ nedeniyle Tel Aviv’de şaşkınlıkla karşılandığını bildirdi.

İsrail’deki ABD Büyükelçiliği, hükümetleri ABD’nin taleplerine yanıt verdikten ve koşulların çoğunu yerine getirdikten sonra, Washington’daki yetkili makamların İsraillileri vizeden muaf tutmak için son prosedürleri tamamlamak üzere çalıştıklarını duyurmuştu. Bu şartların başında, İsrail istihbarat servislerinin İsrail’e vardıklarında Filistin kökenli ABD vatandaşlarını taciz etmeyi bırakması geliyor.



Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı, Hindistan ile yaşanan çatışma sırasında ülkesinin Çin'den destek aldığı iddiasını yalanladı

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)
Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)
TT

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı, Hindistan ile yaşanan çatışma sırasında ülkesinin Çin'den destek aldığı iddiasını yalanladı

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)
Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir (Pakistan ordusu)

Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Mareşal Asım Munir dün yaptığı açıklamada, Hindistan'ın, geçtiğimiz mayıs ayında iki ülke arasında yaşanan çatışma sırasında Pakistan ordusunun Çin'den fiili destek aldığı yönündeki iddiasını yalanladı.

Hindistan Kara Kuvvetleri 2. Komutanı Rahul R. Singh geçtiğimiz hafta, Çin'in Pakistan'a Hindistan'ın önemli konumları hakkında ‘doğrudan ve anlık’ bilgiler sağladığını söylemişti.

Pakistan ordusu, Munir'in İslamabad'da ‘Ulusal Güvenlik ve Savaşlar’ konusunda eğitim gören bir yüksek lisans sınıfına hitap ettiği konuşmada, ‘dış destekle ilgili imalar sorumsuzca ve doğru değil’ dediğini bildirdi.

Pakistanlı yetkililer, Hindistan ile yaşanan çatışmada Çin'den fiili destek aldıkları yönündeki iddiaları daha önce de yalanlamıştı.

Pekin ve İslamabad uzun süredir yakın ilişkiler içinde ve Çin, Pakistan'ın enerji ve altyapı sektörlerine milyarlarca dolarlık yatırım yaptı.

Öte yandan Hindistan-Çin ilişkileri 2020 yılında sınırda çıkan bir çatışma sonucu dört yıl süren askeri gerginlik nedeniyle bozulmuş, ancak iki ülke geçtiğimiz yıl ekim ayında tansiyonu düşürme konusunda anlaşmaya varmasının ardından aralarındaki gerilim de azalmaya başlamıştı.

Hindistan ve Pakistan, geçtiğimiz mayıs ayında dört gün süren ve son on yılların en şiddetlisi olan çatışma sırasında füzeler, insansız hava araçları (İHA) ve top mermileri kullandılar.

Çatışma, nisan ayında Hindistan'ın kontrolündeki Keşmir bölgesinde turistlere yönelik bir saldırının ardından patlak verdi. Yeni Delhi, İslamabad'ı saldırıdan sorumlu tuttu. İki ülke daha sonra ateşkes üzerinde anlaştı.

Pakistan saldırıda herhangi bir dış rolü reddetti.