Birleşik Krallık'ta temel gıdalara tavan fiyat planı kabinede çatlak yarattı

Başbakan Sunak, ekmek ve süt gibi gıdalar için tavan fiyat uygulanmasını istiyor

Birleşik Krallık'ta nisanda gelen yüzde 19,1'lik gıda enflasyonu son 45 yılın en yüksek ikinci rakamı olarak kayıtlara geçti (Reuters)
Birleşik Krallık'ta nisanda gelen yüzde 19,1'lik gıda enflasyonu son 45 yılın en yüksek ikinci rakamı olarak kayıtlara geçti (Reuters)
TT

Birleşik Krallık'ta temel gıdalara tavan fiyat planı kabinede çatlak yarattı

Birleşik Krallık'ta nisanda gelen yüzde 19,1'lik gıda enflasyonu son 45 yılın en yüksek ikinci rakamı olarak kayıtlara geçti (Reuters)
Birleşik Krallık'ta nisanda gelen yüzde 19,1'lik gıda enflasyonu son 45 yılın en yüksek ikinci rakamı olarak kayıtlara geçti (Reuters)

Birleşik Krallık'ta Başbakan Rishi Sunak'ın temel gıda maddelerine tavan fiyat uygulaması getirilmesi yönündeki planı bakanların ve süpermarketlerin tepkisini çekti.

Kabinedeki bakanlar, ekmek ve süt gibi gıdalarda uygulanması düşünülen "1970'ler tarzı" kısıtlamanın gıda kıtlığına yol açacağı uyarısında bulundu.

Büyük süpermarketlerin de tepki gösterdiği plan, kabinede görev alan iki bakan itirazıyla karşılaştı. Bakanlar piyasaya bu kadar müdahale etmenin doğru olmadığını ve böyle bir uygulama durumunda tedarikçilerin mallarını yurtdışına gönderebileceğini söyledi.

Telegraph'a konuşan bir bakan, tavan fiyat uygulamasının Britanya'da son olarak 70'lerde kullanıldığı ve "bugüne ve bu çağa" uygun olmadığını belirtti. Gazetenin ismini paylaşmadığı bakan, süpermarketlerin fiyatı artırmaması durumunda üreticilerin mallarını dünyadaki herhangi bir yerde satabileceğini vurguladı.

Britanya Parakendeciler Konsorsiyumu (BRC) geçen günlerde yaptığı açıklamada uygulamanın fiyatlarda büyük fark yaratmayacağını söylemiş ve Sunak'ı 70'ler modeli fiyat kontrollerini yeniden uygulamaya geçirmekle suçlamıştı. BRC'nin açıklamasına Britanya'da büyük süpermarketler destek vermişti.

Bir süpermarket patronu konuyla ilgili, "Bu saçma bir fikir. Hükümet süpermarket fiyatlarına müdahale etmek yerine, enflasyonun temelindeki nedenlerle ilgili daha iyi bilgilendirilmeli" diye konuştu.

Başbakan Sunak Hazine'den, Ukrayna savaşıyla birlikte Birleşik Krallık'ta keskin şekilde artan yaşam maliyetlerini kontrol altına almanın yollarını bulmasını istemiş ve 2023 sonuna kadar enflasyonu yüzde 5 seviyesine düşürme hedefi koymuştu.

Sunak'ın yüzde 5 hedefi koymasının ardından geçen sürede Birleşik Krallık'ta enflasyon yüzde 10,1'den yüzde 8,7'ye gerilemiş ancak nisanda yüzde 19,1'e yükselen gıda enflasyonu rekor seviyelere yakın bir düzeye yükselmişti.

Independent Türkçe, Telegraph, BBC



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP