Rusya’nın Ukrayna kentlerine ağır bombardımanı üçüncü gününde

Ukraynalı bir yetkili Rusya’da askerden arındırılmış bir bölge kurulması çağrısında bulundu. Kiev Parlamentosu, İran’a yaptırımları onayladı

Kiev’deki bir metro istasyonu, 29 Mayıs’ta füze ve insansız hava aracı saldırıları sırasında vatandaşlarla doldu (AFP)
Kiev’deki bir metro istasyonu, 29 Mayıs’ta füze ve insansız hava aracı saldırıları sırasında vatandaşlarla doldu (AFP)
TT

Rusya’nın Ukrayna kentlerine ağır bombardımanı üçüncü gününde

Kiev’deki bir metro istasyonu, 29 Mayıs’ta füze ve insansız hava aracı saldırıları sırasında vatandaşlarla doldu (AFP)
Kiev’deki bir metro istasyonu, 29 Mayıs’ta füze ve insansız hava aracı saldırıları sırasında vatandaşlarla doldu (AFP)

29 Mayıs Pazartesi günü Rus işgal kuvvetleri, Ukrayna şehirlerine art arda üç gündür yoğun saldırılar düzenleyerek, çoğu havaalanı, hayati ulaşım tesisini ve diğer altyapıyı hedef aldı. Rus kuvvetlerinin yeni saldırılarında İran yapımı insansız hava araçları kullandığı aktarılırken, Fransız haber ajansı AFP ise Ukraynalı milletvekillerinin pazartesi günü İran’a yönelik yaptırım taslağını onayladığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Ukrayna parlamentosu, internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada “Bu karar, Ukrayna yaptırımlarını İran’ın tamamen tecrit edilmesi yolunda tüm medeni dünyanın yapmakta olduğu şeyle uyumlu hale getiriyor” dedi.

Rus haber ajansı RIA Novosti ajansının haberine göre alınan kararla eş zamanlı olarak, en şiddetli hava saldırılarına tanık olan iki gecenin ardından dün gündüz saatlerinde Ukrayna şehirlerine yönelik yoğun hava saldırıları devam etti.

İki polis, 29 Mayıs’ta Kiev’e atılan bir füzenin kalıntılarını inceliyor (EPA)
İki polis, 29 Mayıs’ta Kiev’e atılan bir füzenin kalıntılarını inceliyor (EPA)

Ajansın kaynaklardan aktardığına göre bölge üzerindeki uçuşlardan ve ardından gelen şiddetli patlamalardan sonra başkent Kiev ve kırsal alanlarında alarm durumu ilan edildi.

Sabah saatlerinde düzenlenen birkaç saldırının ardından pazartesi günü öğleden sonra saat 5 civarında sirenler çaldı ve bir dakika sonra Çernigiv bölgesinde alarm verildi.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, dün sabah şehirde çok sayıda güçlü patlama meydana geldiğini söyledi. Kliçko, hava savunma sistemlerinin başkentin 3 bölgesinde faaliyet gösterdiğini dile getirdi.

Ukrayna

Ukraynalılar, öncesinde zor bir gece geçirmişlerdi. Aynı şekilde pazartesi sabahına kadar da Ukrayna genelinde bir hava alarmı verildi. Yerel medya organları, bir dizi büyük patlamanın ülkenin doğusundan batısına kadar birçok bölgeyi hedef aldığını duyurdu. Kiev, Poltava, Vinnytsia, Çerkassi, Odessa, Hmelnitski ve Lviv de saldırıya uğradı.

Ulusal Polis Bölge Müdürlüğü’ne göre başkent Kiev’deki birçok altyapı tesisi hasar gördü.

Rusya’nın bugün Kiev’i bombalaması sonucu çıkan yangınlar (Kiev Emniyet Müdürlüğü- Reuters)
Rusya’nın bugün Kiev’i bombalaması sonucu çıkan yangınlar (Kiev Emniyet Müdürlüğü- Reuters)

Gece saldırısı, Ukrayna şehirlerinin Ukrayna’daki Rus askeri operasyonunun başlamasından bu yana en büyük insansız hava araçları saldırısına maruz kalmasının ardından başladı.

Kiev şehrinin askeri ve sivil idaresi, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada “40’tan fazla hava hedefi tespit ettik ve hava savunmamız onları imha etti. Kiev’e yönelik saldırıları geri püskürttük” açıklaması yaptı. Yetkililer, Rusya’nın Mayıs ayının başından bu yana şehre düzenlediği 15’inci hava saldırısı ve aynı yoğunlukta bir gecede üst üste düzenlediği ikinci saldırı sonucunda Kiev’de büyük bir hasar veya can kaybı olmadığını belirtti.

Şehrin askeri yönetimi, Rusya’nın dün sabah saatlerinde düzenlediği saldırıda İran yapımı Şahed uçağı ve Tupolev-95MC stratejik bombardıman uçaklarından fırlatılan seyir füzelerinin bir karışımını kullandığını bildirdi.

Ukrayna

Şehrin askeri idaresinin başkanı Sergei Bubka, Rusya’nın bu sürekli saldırılarla ‘sivil nüfusu derin bir psikolojik gerilim durumunda tutmaya çalıştığını’ söyledi.

Rusya Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, güçlerinin gece boyunca ‘yüksek hassasiyetli saldırılarla Ukrayna havaalanlarındaki düşman askeri hedeflerini ve silah depolarını’ imha ettiğini belirtti.

Savaşın gidişatına ilişkin verilen günlük brifinge göre Bakanlık, “Gece saatlerinde Rus kuvvetleri, Ukrayna’daki havalimanlarındaki düşman askeri hedeflere uzun menzilli hassas silahlarla havadan saldırı düzenledi. Komuta merkezleri, radar merkezleri, havacılık teçhizatı, depolama tesisleri, çeşitli silah ve mühimmat depoları imha edildi” ifadelerini kullandı.

Ukrayna

Bakanlığın son 24 saatteki operasyonlara ilişkin olarak yaptığı açıklamaya göre Kupyansk bölgesinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Ukrayna’nın ‘iki sabotaj ve keşif grubu’ Harkov ve Lugansk bölgelerinde tasfiye edildi. Bakanlık, Krasny Liman ekseninde bir obüs topu ve kundağı motorlu bir topçu üssünü imha etmenin yanı sıra yaklaşık 55 Ukrayna askerini öldürdüklerini söyledi.

Donetsk’te ise Bakanlık, “Çatışma operasyonları sonucunda 145 Ukrayna askeri ölürken, Orlivka bölgesinde bir obüs imha edildi. ABD yapımı batarya karşıtı radar imha edildi. Ukrayna kuvvetlerinin 79. Hava Taarruz Tugayı’na ait mühimmatın bulunduğu iki depo da imha edildi” dedi.

Moskova’ya göre Ukrayna kuvvetleri ayrıca, Zaporijya ve güney Donetsk bölgelerinde yaklaşık 140 asker kaybetti ve Herson, 20 Ukrayna askerinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalara tanık oldu.

Rusya

Öte yandan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, gelecekteki herhangi bir barış anlaşmasının bir parçası olarak Rusya ile askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması çağrısında bulundu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy’in danışmanı Mykhailo Podolyak, dün yaptığı açıklamada “Savaş sonrası herhangi bir anlaşmanın bir parçası olarak Rusya’nın Ukrayna sınırı boyunca 100 ila 120 kilometre derinliğinde askerden arındırılmış bir bölge oluşturulmalıdır” dedi. Twitter üzerinden açıklamada bulunan Podolyak, Ukrayna topraklarını aralıksız Rus bombardımanından korumak için tampon bölgenin gerekli olacağını belirtti.



The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
TT

The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)

İngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle yaptırım uygulamayı düşündüğünü yazdı.

Gazete, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapacak olan Mike Waltz'un UCM'nin ‘güvenilirliği olmadığını’ söylediğini ve Trump yönetimi 20 Ocak'ta göreve başladığında ‘mahkemenin anti-Semitik önyargısına güçlü bir yanıt’ sözü verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Kerim Han, Trump tarafından yaptırım uygulanması hedeflenen yetkililer arasında yer alıyor.

İsrail gibi ABD de Lahey merkezli mahkemenin otoritesini tanımıyor. Üst düzey Cumhuriyetçiler yakalama kararlarına tepki olarak UCM'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Diğer yandan Han, reddettiği cinsel suiistimal iddiaları nedeniyle soruşturma geçiriyor.

Trump, görevdeki ilk döneminde, Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bir soruşturma nedeniyle UCM'nin eski başsavcısına yaptırım uyguladı.

O dönemde Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo, UCM’yi ‘tamamen yozlaşmış bir kurum’ olarak tanımladı.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de göreve geldiğinde UCM Savcısı Fatou Bensouda'ya yönelik seyahat yasağını da içeren yaptırımları iptal etti. Ancak Trump'ın UCM'nin İsrail'e yönelik tutumuna tepki olarak aynı stratejiyi yeniden uygulayabileceği yönünde spekülasyonlar var.

dfvgb
Donald Trump (Reuters)

Trump ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği savaş suçlarıyla ilgili olarak UCM tarafından yürütülen soruşturmalardan ABD'nin katılımını ve kaynaklarını çekebilir.

Han ve ekibine uygulanacak herhangi bir yaptırım, İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın yakalama emirlerine uymayı seçmesi halinde İngiltere ile Trump arasındaki ilişkileri tehlikeye atabilir.

Birleşik Krallık İsrail Başbakanı’nı gözaltına alıp almama konusunda tereddüt yaşarken, ABD Lahey merkezli mahkemeye karşı uluslararası bir tepkiye öncülük ediyor. İngiltere UCM’ye saygı duyduğunu ifade ederken, Netanyahu'nun İngiltere'ye gelmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağını söylemeyi ise reddediyor.

İsrail'in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely, tüm ülkeleri UCM'nin Netanyahu'yu yakalamaya yönelik ‘saçma’ kararını reddetmeye çağırdı.

Hotovely, Telegraph gazetesine yazdığı makalede UCM’yi ‘Hamas ile ortak bir zemin bulmakla’ suçladı. Makalede, “Mahkemenin saçma kararını reddeden ABD ve diğer müttefiklerine teşekkür ediyor ve diğer ülkeleri de bu adaletsizliği reddetme konusunda aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. UCM, halkını savunmak isteyen her demokratik liderin mahkemenin hedefi haline gelebileceğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

Almanya, UCM üyesi olmasına rağmen Nazi geçmişi ve Yahudi devletiyle olan özel ilişkisi nedeniyle Netanyahu'yu gözaltına almayacağının sinyalini verdi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Yakalama kararı, UCM'nin 22 yıllık tarihinde yargıçların Batı destekli bir devletin liderini ilk kez gözaltına almaya kalkışması anlamına geliyor.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu UCM’ye üye 124 ülke, yakalama kararlarının uygulanmasından sorumlu.

Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün bir işareti olarak İrlanda, İtalya ve Hollanda, Netanyahu'nun kendi topraklarına ulaşması halinde gözaltına alma sözü verdi. Fransa ise UCM’nin tutumunu doğruladı, ancak Netanyahu'nun sınırlarını geçmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya ve Macaristan da dahil olmak üzere 27 üye ülkenin yakalama kararlarını uygulamakla yükümlü olacağını doğruladı.