İran Cumhurbaşkanı Reisi, Mısır'la ilişkilerin geliştirilmesi için Dışişleri Bakanlığına talimat verdi

İran ile Mısır arasında arabuluculuk yapan Umman Sultanı Heysem bin Tarık, geçen haftaki Kahire ziyaretinden sonra 28 Mayıs'ta Tahran'ı ziyaret etmişti

İbrahim Reisi'nin 2018'de Yargı Erki Başkanlığı’na atanmasının ardından rejim lideri Ali Hamaney internet sitesinde yayımlanan bir fotoğraf
İbrahim Reisi'nin 2018'de Yargı Erki Başkanlığı’na atanmasının ardından rejim lideri Ali Hamaney internet sitesinde yayımlanan bir fotoğraf
TT

İran Cumhurbaşkanı Reisi, Mısır'la ilişkilerin geliştirilmesi için Dışişleri Bakanlığına talimat verdi

İbrahim Reisi'nin 2018'de Yargı Erki Başkanlığı’na atanmasının ardından rejim lideri Ali Hamaney internet sitesinde yayımlanan bir fotoğraf
İbrahim Reisi'nin 2018'de Yargı Erki Başkanlığı’na atanmasının ardından rejim lideri Ali Hamaney internet sitesinde yayımlanan bir fotoğraf

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin 40 yılı aşkın süredir çoğunlukla maslahatgüzar seviyesinde tutulan Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesi için Dışişleri Bakanlığına talimat verdiği bildirildi.

İran resmi ajansı IRNA'nın haberine göre, Hükümet Sözcüsü Ali Bahadori Cehromi, başkent Tahran'da basın toplantısı düzenledi.

Cehromi, İran ile Mısır arasında ilişkilerin geliştirilmesi ihtimaline ilişkin bir soru üzerine, "Hükümet, Mısır ile ilişkileri geliştirmeye hazırdır. Büyük Devrim Rehberi'nin (İran lideri Ayetullah Ali Hamaney) emri sonrasında Cumhurbaşkanı (İbrahim Reisi), Dışişleri Bakanlığına bu konuda gerekli girişimlerde bulunulması talimatını verdi." dedi.

İran-Mısır ilişkileri

İran ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler 1979'da Kahire'nin İran'ın devrik şahı Muhammed Rıza Pehlevi'ye iltica hakkı tanıması ve İsrail ile Camp David Barış Anlaşması'nı imzalaması nedeniyle kopmuştu.

İran-Irak Savaşı'nda Mısır'ın Irak'ı desteklemesiyle ilişkiler daha da bozulmuştu.

İki ülke 40 yıldan uzun süredir karşılıklı büyükelçi bulundurmuyor ve ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde yürütülüyor. İran yalnızca 2011'de eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminde bu ülkeye kısa süreliğine büyükelçi atamıştı.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Temmuz 2022'de yaptığı açıklamada, "Tahran ile Kahire arasındaki ilişkilerin güçlenmesi, bölge ülkelerinin ve iki ülke halklarının çıkarınadır." ifadelerini kullanmıştı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani de 2 Ocak'taki açıklamasında, Abdullahiyan'ın 20 Aralık 2022'de Ürdün'de düzenlenen "2. Bağdat İşbirliği ve Ortaklık Konferansı" sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi ile yaptığı kısa görüşmenin olumlu geçtiğini belirtmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) yayın yapan The National gazetesi, 24 Mayıs'ta Mısırlı yetkililere dayandırdığı haberde, Tahran ve Kahire'nin, Umman'ın aracılığında yürütülen bir süreç kapsamında birkaç ay içinde karşılıklı büyükelçi ataması yapabileceğini yazmıştı.

Umman Sultanı Heysem bin Tarık, geçen haftaki Kahire ziyareti sonrasında 28 Mayıs'ta başkent Tahran'ı ziyaret etmişti. İran lideri Hamaney ile Tarık arasındaki görüşmede konu gündeme gelmiş ve Hamaney, "Biz, bunu (Mısır'la ilişkilerin normalleştirilmesini) memnuniyetle karşılıyoruz. Bu konuda bir sorun bulunmamaktadır." ifadelerini kullanmıştı.



AB: Sırbistan'ın Kosova sınırına askeri yığınağı derhal durdurulmalı

(AA)
(AA)
TT

AB: Sırbistan'ın Kosova sınırına askeri yığınağı derhal durdurulmalı

(AA)
(AA)

AB Komisyonu sözcülerinden Peter Stano, basın toplantısında, Sırbistan'ın Kosova sınırına yaptığı askeri yığınakla ilgili soruyu cevapladı.

İlk ve en önemli önceliğin gerginliğin azaltılması ve güvenlik durumunun istikrara kavuşturulması olduğunu vurgulayan Stano, AB'nin ABD ve diğer aktörlerle yakın temas içinde olduğunu söyledi.

Stano, "Sırbistan'ın, Kosova ile olan idari sınır hattına askeri yığınak yaptığını kaydettik. Bu oldukça endişe vericidir ve derhal durdurulması gerekmektedir." dedi.

Belgrad yönetiminden güçlerini geri çekmesi istenmişti

ABD, 29 Eylül'de Sırbistan'ın, Kosova sınırına "benzeri görülmemiş" şekilde askeri yığınak yaptığını belirterek, Belgrad yönetimini, güçlerini geri çekmeye çağırmıştı.

Kosova da 30 Eylül'de Sırbistan’ın birliklerini üç farklı yönden Kosova sınır hattına yaklaştırdığını aktararak, Belgrad yönetiminden tüm askeri birliklerini Kosova sınırından derhal çekmesini talep ettiklerini duyurmuştu.


Musk, ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı yardım konusunda Zelenskiy’i alaya aldı

ABD’li milyarder Elon Musk.
ABD’li milyarder Elon Musk.
TT

Musk, ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı yardım konusunda Zelenskiy’i alaya aldı

ABD’li milyarder Elon Musk.
ABD’li milyarder Elon Musk.

SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk, X (eski adıyla Twitter) platformundan, Ukrayna Devlet Başkanı  Vladimir Zelenksiy’nin ABD'den tekrarlanan yardım talebiyle alay eden bir gönderi paylaştı.

Musk paylaşımında photoshopla Zelenskiy'nin yüzünün eklendiği bir görsel paylaşarak ‘5 dakika olmasına rağmen 1 milyar dolarlık yardımı istememişken’ notunu düştü.

Forbes'a göre ABD'nin Ukrayna'ya yardımı, Rusya'nın 2022'de ülkeyi işgal etmesinden bu yana tartışmalı bir konu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Demokratların ve geleneksel muhafazakar Cumhuriyetçilerin çoğu Ukrayna'ya yardım sağlanmasından yana. Ancak eski Başkan Donald Trump ile müttefik olan Cumhuriyetçiler, paranın ABD-Meksika sınırının güvenliğinin sağlanması için harcanmasını istediklerini belirterek yardıma büyük ölçüde karşı çıktı.

ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin Ukrayna’yı terk etmeyeceğini vurguladı. Biden, ABD Kongresi’nin Ukrayna’ya yardımı hariç tutan bir finansman tasarısını onaylamasının ardından Kiev’in yeni yardım almasını sağlamak için çalışmalarını sürdüğünü kaydetti. Beyaz Saray’dan konuşan Biden, “Ukraynalı müttefiklerimize ve Amerikan halkına, desteğimize güvenebileceklerine dair güvence vermek istiyorum. Geri çekilmeyeceğiz” ifadesini kullandı.

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında daha fazla askeri yardım konusunda güvence aldığını söylerken Bakan Austin da ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin devam edeceğine dair güvence verdi.


İran: Ulaşım yollarının herkesin menfaatini sağlayacak şekilde geliştirilmesine katılıyoruz

(AA)
(AA)
TT

İran: Ulaşım yollarının herkesin menfaatini sağlayacak şekilde geliştirilmesine katılıyoruz

(AA)
(AA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Kenani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nahçıvan dönüşü Zengezur Koridoru’na ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Ulaşım yollarının herkesin menfaatini sağlayacak, refah getirecek şekilde geliştirilmesine katılıyoruz ancak jeopolitik değişimlere karşı olduğumuzu da vurguluyoruz." dedi.

Sınırların değişmesini kabul etmediklerini söyleyen Kenani, şöyle devam etti:

Biz Azerbaycan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Karabağ'ın Azerbaycan'a iadesi konusunda tutumumuz netti ve bunu her zaman destekledik. Ancak biz anlaşmazlıkların sınırların değiştirilmesi yoluyla çözülmesine karşıyız. 3+3 süreci çerçevesinde bölgesel diyalogları ve bu çerçevede ülkelerle istişareleri destekliyoruz.

(AA)

Cumhurbaşkanı Erdoğan Nahçıvan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlamış ve Zengezur Koridoruna ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı.

Bizim temennimiz buraları barış koridoru haline getirerek açmaktır. Hala bir savaşın egemen olduğu bir koridoru düşünmek mümkün değil. Çünkü gerek Zengezur gerek Laçin koridorlarını eğer barış koridoru olarak düşüneceksek kavga gürültü olmadan bu işi çözmemiz gerekiyor. Hele hele bunların raylı sistem olduğunu düşünürsek, Türkiye'den gelen tren Nahçıvan'dan, Ermenistan'dan geçerek Azerbaycan'a gidecek. Ermenistan'dan geçme konusuna gelince. Ermenistan bu işin önünü açmazsa nereden geçecek? İran'dan geçecek. İran şu anda buna olumlu bakıyor, olumlu baktığı için de İran'dan artık Azerbaycan'a geçiş imkanı olabilecek.


Ukrayna, ABD yardımının kesintiye uğramasından endişeli

ABD Kongre binası. (AP)
ABD Kongre binası. (AP)
TT

Ukrayna, ABD yardımının kesintiye uğramasından endişeli

ABD Kongre binası. (AP)
ABD Kongre binası. (AP)

Ukrayna dün yaptığı açıklamada, Kiev’e yönelik destek maddelerinin anlaşmadan çıkarılmasının ardından duyduğu endişeler nedeniyle yeni yardımlar almak için ABD’deki yetkililerle iletişim kurduğunu duyurdu. Söz konusu anlaşma, ABD’deki federal kuruluşların kapatılmasını önlemek üzere ABD hükümetinin finansmanına ilişkin Kongre tarafından onaylanmıştı.

ABD Temsilciler Meclisi ve Senato geçen cumartesi akşamı, ABD federal yönetimine sağlanan finansmanın 45 gün süreyle geçici olarak sürdürülmesine izin veren bir acil durum tedbirini kabul etti. Ayrıca oturumda, Başkan Joe Biden’ın bütçeye dahil etmek istediği Ukrayna’ya yapılacak 24 milyar dolarlık askeri ve insani yardımla ilgili ayrı bir yasa tasarısının görüşülmesi ertelendi. Amerikan harcamalarında Ukrayna’ya yapılan yardımın dondurulması, Cumhuriyetçi Parti’nin aşırı sağ kanadının baskısı ile gelişti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko, dün yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Ukrayna hükümeti, önümüzdeki 45 gün içinde hazırlanacak yeni ABD bütçe kararının, Ukrayna’yı destekleyecek yeni kaynakları içermesini sağlamak için şu anda Amerikalı ortaklarıyla aktif olarak çalışıyor. ABD’nin geçici bütçesine ilişkin durum, daha önce açıklanan yardım akışını durdurmayacak.”

Fotoğraf Altı: Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi lider Kevin McCarthy, yaptığı açıklamada “Cumhuriyetçilerin kontrolü altındaki Kongre, Ukrayna’ya açık çek vermeyecektir” dedi. (AFP)
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi lider Kevin McCarthy, yaptığı açıklamada “Cumhuriyetçilerin kontrolü altındaki Kongre, Ukrayna’ya açık çek vermeyecektir” dedi. (AFP)

Diğer yandan Biden, hükümetin ‘kapanmasını’ önlemek için anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Ancak Kongre’ye, Ukrayna’nın anlaşmadan çıkarılmasının ardından yardımları hızla onaylaması çağrısında bulundu. Biden, yaptığı açıklamada “Meclis Başkanı Kevin McCarthy’nin Ukrayna halkına olan bağlılığını sürdürmesini ve bu kritik anda Ukrayna’ya yardım etmek için gerekli desteğin iletilmesini sağlamasını bekliyorum” dedi.

ABD, 40 milyar doları aşan askeri desteğiyle Ukrayna’ya yardım sağlayan ülkeler listesinin başında yer alıyor. Ancak Ukrayna’ya verilen destek, özellikle ABD 2024’te yapılması planlanan başkanlık seçimlerine hazırlanırken, ABD’de Demokrat Biden yönetimi ile Cumhuriyetçi Parti arasında iç siyasi bölünmenin konusu haline geldi.

Kiev, Şubat 2022’de başlayan Rus işgaline karşı koymak için çoğunlukla Batı yardımına güveniyor. Birkaç gün önce Ukrayna, Rusya’ya karşı savaşın uzamasıyla Batı desteğinin azalacağı korkusu çerçevesinde Batılı silah üreticilerini Ukrayna topraklarında üretim fabrikaları kurmaya teşvik etmeyi amaçlayan bir foruma ev sahipliği yaptı.

Fotoğraf Altı: 29 Nisan’da, Delaware Askeri Üssü’nden Ukrayna’ya gönderilen askeri yardım. (AP)
29 Nisan’da, Delaware Askeri Üssü’nden Ukrayna’ya gönderilen askeri yardım. (AP)

Aynı şekilde Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell dün Kiev’e yaptığı ziyarette, Ukrayna’nın daha fazla askeri yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi ve AB’nin bu konuda desteğinin devam edeceği sözü verdi. Borrell, X platformu üzerinden (eski adıyla Twitter) yaptığı bir açıklamada “Ukrayna’nın daha fazla yeteneğe ihtiyacı var ve bunlara daha hızlı ihtiyacı var” dedi. Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umarov ile yaptığı ilk görüşmede, AB’den sürekli askeri yardım sağlanmasını görüştüğünü de belirten Borrell, “Ukrayna’ya uzun vadeli güvenlik taahhütleri veriyoruz” ifadesini kullandı. Avrupa Savunma Ajansı, Reuters’in sorularına yanıt olarak, yedi AB ülkesinin, Ukrayna’nın acilen ihtiyaç duyduğu ‘top mermilerini teslim etme ve Batı’nın tükenen stoklarını yenileme’ planı kapsamında mühimmat satın alma talebinde bulunduğunu ifade etti.

Diğer yandan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bir kez daha Ukrayna’nın AB’ye katılması yönünde çağrıda bulundu. Yeşiller Partisi’nin Bavyera eyaletindeki seçim etkinliğinde, partinin eski başkanı dün yaptığı açıklamada Ukrayna’nın bu korkunç savaş nihayet sona erdiğinde AB’ye katılabilmesinin Almanya’nın görevi olduğunu söyledi. Baerbock, AB’nin kapsamını genişletmenin Almanya’nın elindeki bir mesele olduğuna inandığını ifade etti. Ayrıca Ukrayna’nın 28 Şubat 2022’de, yani Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgalinin başlamasından dört gün sonra AB’ye katılım başvurusunda bulunduğuna dikkati çekti.

Ukrayna, geçen yıl 24 Haziran’da bloğa katılmak için adaylık statüsü elde etti.


Rusya Dışişleri Bakanlığı: Ukrayna’ya yönelik yardımı hariç tutan geçici bütçe tasarısı sadece halka yönelik bir gösteri

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov (Rusya Dışişleri Bakanlığı)
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov (Rusya Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Dışişleri Bakanlığı: Ukrayna’ya yönelik yardımı hariç tutan geçici bütçe tasarısı sadece halka yönelik bir gösteri

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov (Rusya Dışişleri Bakanlığı)
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov (Rusya Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD Kongresi’nin hükümetin kapatılmasını önleyen ve Ukrayna’ya yönelik yardımı hariç tutan geçici bütçe tasarısına değinerek, Washington’un Kiev’e verdiği milyarlarca dolarlık destek konusunda ‘hiçbir şeyin değişmeyeceğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın RIA Novosti’den aktardığı habere göre, Ryabkov konuya ilişkin açıklamasında, “Desteklerini sürdürecekler. Herhangi bir şeyin değiştiğini düşünmemeliyiz. Bu sadece halka yönelik bir gösteri” dedi.

Reuters’ın haberine göre Ryabkov ayrıca, daha önce yürürlükten kaldırılan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler anlaşması kapsamında yer alan ABD yapımı füzelerin, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesinde ortaya çıkabileceğini de vurguladı.

ABD Kongresi, federal kurumların kapatılmasını önlemek amacıyla hükümetin finansmanı konusunda anlaşmaya vardı. Ancak Kiev’in desteklenmesine ilişkin hükümleri anlaşmadan çıkardı.

ABD, 40 milyar doları aşan askeri desteğiyle Ukrayna’ya yardım sağlayan ülkeler listesinin başında yer alıyor.

Ancak Ukrayna'ya verilen destek, özellikle ülke 2024’te yapılması planlanan başkanlık seçimlerine hazırlanırken, Demokrat Biden yönetimi ile Cumhuriyetçi Parti arasında iç siyasi bölünmenin konusu haline geldi.


Elon Musk: Trudeau, Kanada'da ifade özgürlüğünü bastırmaya çalışıyor

Elon Musk (AA)
Elon Musk (AA)
TT

Elon Musk: Trudeau, Kanada'da ifade özgürlüğünü bastırmaya çalışıyor

Elon Musk (AA)
Elon Musk (AA)

Musk, X'te, söz konusu düzenlemenin yer aldığı bir gönderiyi alıntılayarak "Trudeau, Kanada'da ifade özgürlüğünü bastırmaya çalışıyor. Utanç verici." ifadeleriyle paylaştı.

Kanada Hükümeti, 29 Eylül'de, ülkede yayın hizmeti verenlerin, Radyo-Televizyon ve Telekomünikasyon Komisyonuna (CRTC) kayıt yaptırmasını gerektiren düzenlemeye ilişkin yazılı açıklama yayımlamıştı.

Açıklamada, sosyal medya ve podcast hizmeti sunan çevrim içi servislerin CRTC'ye kayıt yaptırması gerektiği belirtilmiş, sadece video oyunu ve sesli kitap hizmeti sunanların ise kayıt yaptırma zorunluluğu olmadığı bildirilmişti.


Endonezya'da "Güneydoğu Asya'nın ilk yüksek hızlı tren hattı" açıldı

Endonezya'da hızlı tren yıkanıyor (AFP)
Endonezya'da hızlı tren yıkanıyor (AFP)
TT

Endonezya'da "Güneydoğu Asya'nın ilk yüksek hızlı tren hattı" açıldı

Endonezya'da hızlı tren yıkanıyor (AFP)
Endonezya'da hızlı tren yıkanıyor (AFP)

Endonezya'nın başkenti Cakarta ile Bandung kentini birbirine bağlayan "Güneydoğu Asya'nın ilk yüksek hızlı tren (YHT) hattı"nın açılışı gerçekleştirildi.

The Jakarta Post gazetesinin haberine göre, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Çin ortaklığında başlatılan Cakarta-Bandung YHT Hattı'nın açılışını Devlet Başkanı Joko Widodo yaptı.

Widodo, açılış töreninde, çıkardığı sesten esinlenerek trene "Whoosh" ismini verdiklerini söyledi.

Trenin ulaşabildiği en yüksek hızın saatte 350 kilometreyi bulduğunu belirten Widodo, projeyi "çevre dostu toplu taşımacılığın modernizasyonu" olarak nitelendirdi.

Büyük bir kısmını Çin'in finanse ettiği, maliyeti 7,3 milyar doları bulan hat, başkent Cakarta ile Bandung kentini 142 kilometrelik demir yoluyla birbirine bağlıyor.

İnşasına 2015'te başlanan Güneydoğu Asya'nın ilk YHT projesinin yüzde 75'i Çin Kalkınma Bankasından alınan krediyle finanse edildi.


Fransa'da TotalEnergies hakkında "Afrika'da iklim değişikliğini körüklemekten" suç duyurusu

(AA)
(AA)
TT

Fransa'da TotalEnergies hakkında "Afrika'da iklim değişikliğini körüklemekten" suç duyurusu

(AA)
(AA)

Le Monde'un haberine göre Darwin Climax Coalitions, Sea Shepherd France, Wild Legal ve Stop EACOP-Stop Total adlı 4 çevreci dernek, TotalEnergies'yi ortağı olduğu Doğu Afrika Ham Petrol Boru Hattı (EACOP) ile "çevreye zarar vermek" ve "iklim değişikliğini körüklemek" suçlamasıyla savcılığa şikayet etti.

Derneklerin suç duyurusunda "küresel felaketle mücadeleden kaçınma", "başkalarına ait mülkleri tahrip ederek insanlar için tehlike oluşturma" ve "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçlamaları yer aldı.

TotalEnergies'ten yapılan açıklamada, şikayetten haberdar olunmadığı ve şirkete hangi suçlamaların yöneltildiğinin bilinmediği kaydedildi.

Açıklamada gerekli olduğu takdirde suçlamalara karşı mahkemede savunma yapılacağı bildirildi.

Geçen yıl ön soruşturma açılması kararlaştırılmıştı

TotalEnergies, geçen yıl Çin Ulusal Açık Deniz Petrol Şirketinin (CNOOC), Uganda ve Tanzanya'nın dahil olduğu EACOP kapsamında 10 milyar dolarlık anlaşmaya varıldığını duyurmuştu. 96 kilometresi Uganda, 1147 kilometresi Tanzanya sınırlarında yer alacak boru hattının toplam uzunluğu 1443 kilometre olacak.

Şirket, Uganda'da da 2025'e kadar 400 petrol sondaj kuyusu açmayı hedefliyor.

Ülkede 3 çevreci derneğin 2020'de TotalEnergies hakkında iklim değişikliğiyle mücadele politikalarında aldatma yoluna gittiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunması üzerine savcılık, Ocak 2022'de ön soruşturma açılmasına karar vermişti.


İsrailli başhaham "seküler Yahudilerin düşük akıllı olduğunu" söyledi

(AA)
(AA)
TT

İsrailli başhaham "seküler Yahudilerin düşük akıllı olduğunu" söyledi

(AA)
(AA)

İsrailli başhaham Yitzhak Yosef, ülkedeki sekülerlerin dini kurallara uygun "koşer gıda yemedikleri için daha düşük akıllı olduklarını" ve Ultra Ortodoks (Haredi) Yahudileri kıskandığını söyledi.

Başhaham Yosef'in söz konusu açıklamaları İsrail'in Kanal 13 televizyon kanalında yayımlandı.

Yosef, İsrail'de yaşayan seküler kesimin Yahudi dini kurallarına uygun "koşer yemek yemedikleri için zihinlerinin hasar gördüğünü, daha düşük akıllı olduklarını" savundu.

İsrail'deki seküler kesimin "dünyanın peşinde koştukları için hayattan keyif alamadığını" söyleyen haham Yosef, "Sekülerler, Haredileri, aileleri, çocukları ve bayramlarıyla görüyor ve kıskanıyor. Haredi kesime nefretleri bu kıskançlıktan geliyor." ifadelerini kullandı.

Muhalefetten tepki

Ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, haham Yosef'in ifadeleri üzerine X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

Haham Yosef, başhaham değil, orduda hizmet eden, hayatını bu ülke için riske atan, feda eden, çalışarak bu ülkeyi ayakta tutanlara hakaret eden ağzı bozuk bir kesimin hahamı olduğunu gösterdi.Bir konuda haklıydı, maaşını ödeyenlerin kendileri olduğunu hatırladıklarında sekülerler kendini biraz aptal hissetti.

Muhalefet liderlerinden Avigdor Lieberman da "İfadelerindeki tek aptalca unsur seküler kesimin senin gibi cahil birisinin maaşını ödemesi." şeklindeki paylaşımıyla hahama tepki gösterdi.

Harediler İsrail nüfusunun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor

İsrail'de büyük çoğunluğu dini gerekçelerle askere gitmeyi reddeden Harediler, 9 milyon civarındaki ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor.

Ülkedeki Haredi Yahudilerinin büyük çoğunluğu Batı Kudüs'teki Meaşerim Mahallesi'nde ve başkent Tel Aviv yakınlarındaki Bney Brak kentinde yaşıyor.

İsrail'de 1 Kasım'daki seçimlerden zaferle ayrılan Likud lideri Binyamin Netanyahu'nun koalisyon ittifakında aşırı sağcı partilerin yanı sıra Ultra Ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat Yahudilik partileri yer alıyor.

Laik Yahudilerle aralarında birçok konuda görüş ayrılığı olan ve toplumun geri kalanına entegre olmayı reddeden Haredi Yahudilerin çoğu, orduda dinlerini yaşayacak uygun ortam bulunmadığı gibi gerekçelerle askerlik yapmayı da reddediyor.

Kadın ve erkekler için İsrail'de 3 yıl zorunlu askerlik hizmeti bulunuyor. Ultra Ortodoks Yahudilik inanca sahip Harediler ise 26 yaşına kadar Tevrat Kursları'nda (Yeşiva) eğitim almaları halinde askerlikten muaf tutuluyor.

İsrail Maliye Bakanlığı ve Merkez İstatistik Enstitüsünün raporları, 2022'de seküler İsraillilerin Ultra Ortodoks Yahudilere göre 6 kat fazla vergi ödediğini ortaya koymuştu.


Tahran'dan Kafkasya uyarısı: Jeopolitik değişim tehlike getirir

Azerbaycan'ın operasyonuyla birlikte Karabağ'ı fiili olarak yöneten ayrılıkçılar yönetimi Bakü'ye devretmeyi kabul etmişti (Reuters)
Azerbaycan'ın operasyonuyla birlikte Karabağ'ı fiili olarak yöneten ayrılıkçılar yönetimi Bakü'ye devretmeyi kabul etmişti (Reuters)
TT

Tahran'dan Kafkasya uyarısı: Jeopolitik değişim tehlike getirir

Azerbaycan'ın operasyonuyla birlikte Karabağ'ı fiili olarak yöneten ayrılıkçılar yönetimi Bakü'ye devretmeyi kabul etmişti (Reuters)
Azerbaycan'ın operasyonuyla birlikte Karabağ'ı fiili olarak yöneten ayrılıkçılar yönetimi Bakü'ye devretmeyi kabul etmişti (Reuters)

Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'a yönelik operasyonunun yankıları sürerken, Ermenistan Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan, dün İran'ın başkenti Tahran'a bir ziyaret düzenledi.

Grigoryan, Tahran'da İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmedyan'la bir araya geldi.

Görüşme sonrası bir açıklama yapan Ahmedyan, bölgenin jeopolitiğinde yaşanacak değişimlerin, "güvensizlik ve istikrarsızlığı tetikleyebileceği" uyarısında bulundu.

Ahmedyan, İran'ın bölgede herhangi bir çatışmayı önlemek için komşularıyla işbirliğine hazır olduğunu belirtirken, "Bölge ülkeleri arasında açık ve yapıcı diyalog, bölgedeki halklar için sürdürülebilir güvenlik, dengeli kalkınma ve refahın yolunu açacaktır" ifadelerini kullandı.

Grigoryan ise yaptığı açıklamada, İran'ın Kafkasya'da barış ve istikrar için sunduğu katkıya dikkat çekti.

İki ülkenin güvenlik şeflerinin görüşmesi Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'da Ermenistan destekli ayrılıkçı yönetime yönelik operasyonundan günler sonra geldi.

Tahran'ın, bölgede Azerbaycan'ın artan etkinliğinden rahatsız olduğu biliniyor. Operasyon öncesinde İran medyasına yansıyan haberlerde, Tahran'ın Azerbaycan yönetimine herhangi bir askeri harekata girişmemesi yönünde uyarı gönderdiği öne sürülmüştü.

İran yönetimi ayrıca komşularıyla olan sınırlarında bir değişikliği kabul etmeyeceğini ve buna doğrudan yanıt vereceğini duyurmuştu.

Ermenistan'la kara sınırı bulunan İran, Türkiye'yle Azerbaycan'ı birbirine bağlaması beklenen Zengezur Koridoru'na karşı çıkıyor ve koridorun oluşturulmasının İran'la Ermenistan arasındaki kara bağlantısını yok edeceğini savunuyor.

Independent Türkçe