Trump’tan vaat: ABD’de doğanlara vatandaşlık uygulamasını iptal edeceğim

Trump, ABD’de doğanlara otomatik olarak vatandaşlık verilmesi uygulamasına son verme vaadini yineledi: Eski Başkan, yeniden seçilirse kararnameyi ilk gün imzalayacak

Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump’tan vaat: ABD’de doğanlara vatandaşlık uygulamasını iptal edeceğim

Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

The Guardian gazetesi, ABD Yüksek Mahkemesi’nin vatandaşlık sorununu çözmesinin üzerinden 125 yıl geçtikten sonra, eski Başkan Donald Trump’ın ABD’de doğan çocuklara doğrudan vatandaşlık verilmesi uygulamasına son verme sözünü yinelediğini aktardı.

Trump, salı günü sosyal medya üzerinden yayınlanan bir videoda ABD’de gelecek yıl yapılacak olan başkanlık seçimlerinde yeniden seçilmesi halinde göreve geleceği ilk gün yasadışı göçmenlerin ABD’de doğan çocuklarının ‘otomatik olarak ABD vatandaşlığı almasını’ engelleyecek bir kararnameyi imzalayacağını söyledi.

Göçmen karşıtı açıklamalarını sürdüren Trump, yasadışı göçü zayıflatacak, daha fazla göçmenin gelmesinin önüne geçecek ve Joe Biden'ın ülkemize yasadışı girişine izin verdiği yabancıların sayısını azaltmayı sağlayacak kararnameler imzalayacağını belirtti.

ABD Senatosu tarafından 1866 yılında kabul edilen ve iki yıl sonra onaylanan ABD Anayasası’nın 14. Değişikliği kapsamında ABD’de doğan çocuklara vatandaşlık hakkı veriliyor. İlgili madde, “ABD’de doğan ve ABD’nin yargı yetkisine tabi olan herkes ABD vatandaşıdır” diyor.

Çin kökenli Wong Kim Ark'ın 1898 yılında ABD’ye açtığı davada, ABD Yüksek Mahkemesi, Çin vatandaşlarının ABD’de doğan çocuklarının otomatik olarak ABD vatandaşı olarak doğduğuna karar vererek bir sorunu çözdü.

Trump, geçmişi ne olursa olsun, buna doğru bir şekilde bir son vereceğini defalarca kez söyledi.

Trump daha önceki açıklamalarında, “Dünyada bir kişinin gelip çocuk sahibi olması durumunda çocuğun otomatik olarak tüm avantajlarıyla ABD vatandaşı olduğu tek ülkeyiz. Bu çok saçma ve bitmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Oysa dünyada ABD dışında kendi topraklarında doğanlara vatandaşlık hakkı veren 30'dan fazla ülke var.

Trump daha önce, ABD vatandaşlığı hakkının doğumla elde edilmesi uygulamasının iptalinin ‘yürütme emriyle gerçekleştirme sürecinde olduğunu’ iddia etmişti.

O sıra uzmanlar, yürütme emiriyle vatandaşlığı kaldırmaya yönelik herhangi bir girişimin, anında meydan okuma ve hızlı bir yenilgi ile karşılanacağı değerlendirmesinde bulundular.

Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Laurence H. Tribe, 2018 yılında yaptığı değerlendirmede, önerinin ‘bir ABD başkanı tarafından atanan yargıçlarca bile incelemeden onaylanması şansının olmadığını’ söyledi.



Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü

Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
TT

Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü

Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)

Bir sivil toplum kuruluşu (STK) çalışanı ve yerel halktan görgü tanıkları, Burkina Faso'nun kuzeyinde meydana gelen terör saldırısında 100'den fazla kişinin öldüğünü söyledi.

Ülkenin terörden etkilenen bölgelerinde diyalog çabalarına katılan STK görevlisi, saldırının pazar sabahı erken saatlerde bir askeri üs ve uzun süredir kuşatma altında olan stratejik öneme sahip Djibo şehri de dahil olmak üzere çeşitli yerlere düzenlendiğini belirtti. Bölgeden bir öğrenci, ölenler arasında babasının da olduğunu aktardı.

Her iki kaynak da dün Associated Press'e (AP) kendilerine misilleme yapılmasından korktukları için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştu. Pazar günü gerçekleşen saldırının sorumluluğunu Sahel bölgesinde aktif bir terör örgütü olan El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret ül-İslam vel-Müslimin (JNIM) üstlendi.

Denize kıyısı olmayan 23 milyon nüfuslu Burkina Faso, askeri bir cunta tarafından yönetiliyor. Silahlı radikalizmin küresel merkez üssü olarak bilinen Afrika'nın Sahel bölgesinde derinleşen güvenlik krizinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan Burkina Faso topraklarının yaklaşık yarısı, 2022 yılında iki darbenin önünü açan şiddet olayları nedeniyle hükümetin kontrolü dışında kaldı. Bunun yanında hükümete bağlı güvenlik güçleri yargısız infazlar yapmakla suçlanıyor.

STK görevlisinin yanı sıra Sahel bölgesi üzerinde uzman bağımsız bir açık kaynak analisti olan Charlie Werb'e göre pazar günü gerçekleşen saldırılar yerel saatle sabah 06.00 sularında farklı noktalarda eş zamanlı olarak başladı. STK görevlisi, JNIM üyelerinin Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin dikkatini dağıtmak için sekiz bölgeye eş zamanlı saldırılar düzenlediğini, saldırının merkez üssünün Djibo şehri olduğunu ve JNIM üyelerinin önce şehrin girişlerindeki tüm kontrol noktalarının kontrolünü ele geçirip ardından da başta Özel Terörle Mücadele Birimi’ne ait askeri kışla olmak üzere tüm askeri üslere saldırdığını aktardı.

İnternette yayınlanan videoları inceleyen Werb, güvenlik güçlerinin aşırılık yanlılarını başarıyla püskürttüğü Djibo'daki önceki saldırıların aksine, saldırganların Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin müdahalesinden önce saldırıların düzenlendiği bölgelerde birkaç saat geçirdiğini söyledi.

Sahel bölgesi uzmanı ve Soufan Merkezi'nde (The Soufan Center)  kıdemli araştırmacı olan Wassim Nasr, son saldırının JNIM’in Burkina Faso'da artan gücünü ve nüfuzunu gösterdiğini vurgulayarak “Djibo'nun hedef alınması örgütün ülke içindeki hareket özgürlüğünün bir kanıtı” ifadelerini kullandı.