Burkina Faso'daki siyasi geçişi nasıl bir gelecek bekliyor?

Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)
Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)
TT

Burkina Faso'daki siyasi geçişi nasıl bir gelecek bekliyor?

Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)
Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)

Burkina Faso hükümeti, devam eden terör saldırıları ve çatışmaların genişlemesi ışığında "seçim yapılamaz" uyarısında bulundu. Uzmanlar, askeri otoriteyi siyasi geçiş sürecine ve kötüleşen güvenlik durumuna bağlamanın bu süreci zan altında bıraktığına inanırken, terör guruplarının darbe hükümetlerinde hukukun üstünlüğünün ve kurumların yokluğundan yararlandığını vurguladı.

2022 yılında iki askeri darbeye tanık olan Burkina Faso’ya, geçtiğimiz Eylül ayından bu yana Yüzbaşı İbrahim Traore liderliğindeki bir askeri geçiş otoritesine liderlik ediyor.

Bu hafta yaklaşık 40 kişinin öldürülmesinin ardından, Burkina Faso Başbakanı Apollinaire Kyelem de Tambela,"güvenlik olmadan seçim yapılamaz" dedi. Tambela, geçici Yasama Meclisi'nde yaptığı konuşmada, "Elinizde bir an önce güvenliğimizi sağlayacak sihirli bir değnek varsa seçimleri yapabiliriz. dedi. Toprağın bir kısmı ulaşılmazken şimdi seçim yaparsak kim seçilirse seçilsin kötü seçilmiş diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Güvenlik ve yerel kaynaklar önceki gün AFP'ye verdiği demeçte, son iki saldırının aşırılık yanlısı gruplara mensup olduğundan şüphelenilen silahlı kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ve bu saldırılar sırasında ordu personeli ile sivil işbirlikçilerin öldürüldüğünü söyledi. Son birkaç haftadır, ülkenin farklı bölgelerinde şiddet artarken, geçtiğimiz Mayıs ayındaki saldırılarda toplamda 100'den fazla kişi hayatını kaybeti.

Sivil toplum kuruluşlarına göre 7 yıl önceki şiddet olaylarında 10 binden fazla sivil ve askeri personel hayatını kaybederken, ki milyonu aşkın insan kaçmaya zorlandı.



Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
TT

Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerine diplomatik çözümlerle sonuca ulaşmayı istediğine dair güvence verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sürdürme ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılığını ilan ederek süreci sekteye uğratmaya çalıştı.

İsrailli rehinelerin aileleri, Witkoff'un dün Tel Aviv'de ABD’nin Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in de katılımıyla kendileriyle yaptığı görüşmeyi aktararak “Hepimiz diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Gerçek şu ki hayatta kalanların çoğu diplomatik çözümlerle (Gazze’den) ayrıldı” dediler. Witkoff, dün İsrailli temsilcilerin de katılımıyla yeni bir müzakere turunun başladığı Katar’ın başkenti Doha'ya hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “Adam (Boehler) ve ben müzakerelerde ilerleme şansı olduğunu düşünmeseydik Doha'ya gitmezdik” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın ortadan kaldırılması ortak iki hedeftir” dedi.

Netanyahu sözlerine şöyle devam etti:

Biz (yani İsrail ordusu) önümüzdeki günlerde görevi tamamlamak ve Hamas'ı yenilgiye uğratmak için tüm gücümüzle (Gazze Şeridi’ne karşı) harekete geçeceğiz. Hamas ‘Durun! 10 esiri daha serbest bırakmak istiyoruz’ diyebilir. Tamam, öyle olsun, onları alacağız ve sonra göreve devam edeceğiz, ancak savaşı durdurmayacağız. Geçici ve sınırlı bir ateşkes yapılabilir, ancak sonuna kadar gideceğiz.

Netanyahu'nun açıklamalarından önce Hamas, Idan Alexander’ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısı sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temaslar sonucu gerçekleştiğini belirten bir açıklama yayınlamıştı.