İsviçreli milletvekilleri, İsviçre silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesine izin vermeyi reddetti

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)
TT

İsviçreli milletvekilleri, İsviçre silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesine izin vermeyi reddetti

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)

İsviçre’nin alt meclisi, İsviçre yapımı silahların Ukrayna’ya gönderilmesine izin verecek bir yasa tasarısına karşı oy kullandı.

Parlamentodaki oylama, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset’in, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya gelmesi ve iki liderin askeri teçhizat ihracatı konusunu ele almasının ardından gerçekleşti.

Bern’deki Ulusal Konsey, bir komite tarafından sunulan yasa tasarısına karşı 98’e karşı 75 oy kullandı.

Ulusal Konsey’deki en büyük blok olan sağcı popülist İsviçre Halk Partisi’nden milletvekili Jean-Luc Addor, “Bu girişimi kabul etmek, tarafsızlığı ihlal etmek anlamına gelir” dedi.

8,8 milyonluk nüfusu ve denize çıkışı olmayan İsviçre, uzun süredir askeri çatışmalarda tarafsızlık ilkesini benimsiyor ve halen erkekler için zorunlu askerlik hizmetini benimsiyor.

İsviçre’nin tarafsızlık geleneği, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgalinden bu yana hararetle tartışılıyor.

Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan varlıklı ülke, Moskova’ya yönelik yaptırımlarda AB liderliğini takip ederken, askeri tarafsızlık konusunda henüz bir esneklik göstermiş değil.

Kiev ve müttefiklerinden gelen baskıya rağmen, İsviçre şimdiye kadar İsviçre yapımı silahlara sahip ülkelerin, bunları Ukrayna’ya yeniden ihraç etmesine izin vermeyi reddetti.

Bugüne kadar, Almanya, İspanya ve Danimarka gibi ülkelerden gelen açık talepleri, alıcı ülkenin uluslararası bir silahlı çatışmada olması durumunda tüm yeniden ihracatı yasaklayan Savaş Malzemesi Yasası’na işaret ederek reddetti.

Moldova’daki zirvede Kiev ve Kişinev, Rus saldırganlığına karşı daha fazla destek için Avrupalı ​​liderlere baskı yaptı.

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Zelenskiy ile yaptığı görüşmenin ardından Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Zelensky ile sahadaki durum, İsviçre’nin insani yardımı ve yeniden yapılanma hakkında verimli bir görüşme gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

İsviçre devlet televizyonu görüşmenin 25 dakika sürdüğünü bildirdi.

Berset, İsviçre televizyonuna yaptığı açıklamada, Zelenskiy ile varlıkların dondurulması, İsviçre’nin mayın temizleme konusundaki rolü ve ülkenin yeniden silah ihracatı konusundaki konumunu görüştüğünü söyledi.

İsviçre Konfederasyonu Başkanı ayrıca, “İsviçre’nin pozisyonu ve rolünün Ukraynalılar tarafından çok iyi anlaşıldığına inanıyorum. Yasalarımızı uyguluyoruz. Başından beri yaşananlara kayıtsız kalmadığımızı ve Ukrayna’nın yanında olmakta kararlıyız. Bugün en önemli şey birlik olmamız ve Ukrayna’nın doğusunda olanlara müsamaha göstermememizdir” ifadelerini kullandı.



ABD uyuşturucu operasyonlarında Ekvador'a ordusunu sokacak

Cumhuriyetçi Crenshaw, Ekvador lideri Lasso'yla geçen hafta yapılan görüşmeden bir kare de paylaştı (Instagram / dancrenshawtx)
Cumhuriyetçi Crenshaw, Ekvador lideri Lasso'yla geçen hafta yapılan görüşmeden bir kare de paylaştı (Instagram / dancrenshawtx)
TT

ABD uyuşturucu operasyonlarında Ekvador'a ordusunu sokacak

Cumhuriyetçi Crenshaw, Ekvador lideri Lasso'yla geçen hafta yapılan görüşmeden bir kare de paylaştı (Instagram / dancrenshawtx)
Cumhuriyetçi Crenshaw, Ekvador lideri Lasso'yla geçen hafta yapılan görüşmeden bir kare de paylaştı (Instagram / dancrenshawtx)

Ekvador yönetimi, ülkedeki uyuşturucu operasyonlarına ABD ordusunun da katılabilmesi için Washington'la iki anlaşma imzaladı. 

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Dan Crenshaw, Washington Examiner haber sitesine yaptığı açıklamada, anlaşmaların Ekvador Devlet Başkanı Guillermo Lasso'nun geçen hafta çarşamba günü düzenlediği ziyarette imzalandığını belirtti. 

ABD Kongresi Meksikalı Uyuşturucu Kartelleriyle Mücadele Görev Gücü'nün başındaki Crenshaw, anlaşmalar kapsamında ABD ordusunun gerekli görüldüğü durumlarda hem karadan hem de denizden çıkarma yaparak operasyonlara katılabileceğini söyledi.

Cumhuriyetçi Crenshaw, ABD Donanması'na ait gemilerin, Ekvador kıyılarında Kolombiyalı kartellerin uyuşturucu kaçakçılığı için kullandığı kilit noktalarda konuşlandırılacağını da ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı anlaşmaya dair açıklama yapmazken, bakanlıktan kimliğini paylaşmayan yetkililer, Washington Examiner'a sözleşmenin yapıldığını doğruladı.

Yetkililer, görüşmelerde Savunma Bakanlığı'nın yanı sıra İç Güvenlik Bakanlığı'ndan askeri görevlilerin ve Sahil Güvenlik'ten temsilcilerin yer aldığını söyledi.

Crenshaw, "Bu anlaşma, ülkeye doğrudan asker göndereceğimiz anlamına gelmiyor. Fakat artık bunu yapma yetkisine sahip olduğumuzu gösteriyor. Ayrıca Ekvador'un uyuşturucuyla mücadele sürecine daha fazla dahil olmamızı istediğine dair net bir mesaj da veriyor" dedi. 

ABD ordusu, uyuşturucu operasyonları ve Kolombiyalı kartellerin hareketlerinin takibi için 1999'da Ekvador hükümetiyle 10 yıllık bir anlaşma yaparak Manta şehrinde kurduğu hava üssünü kullanmıştı. Daha sonra dönemin Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa anlaşmanın uzatılmayacağını duyurmuş, ABD de 2009'da üssü boşaltmıştı. 

Independent Türkçe


Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor

Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor
TT

Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor

Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor

Pazar günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şin Bet Başkanı Ronen Bar, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve genelkurmayın üst düzey yetkilileri de dahil olmak üzere Savunma Bakanı Yoav Galant ve güvenlik şubesi başkanlarının katılımıyla güvenlik istişareleri gerçekleştirdi.

İsrail medyası, toplantıda İsrail’in tüm cephelerde ve sektörlerde karşılaştığı güvenlik sorunlarının ele alındığı ve İran tehdidi ile İran’ın İsrail’e karşı uzaktan operasyonları yönlendirme ve destekleme girişimlerine odaklanıldığını söyledi.

Önceden planlanan toplantı, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskınları ve Filistinli grupların Batı Şeria ve Gazze’deki gerilimi tırmandırma tehdidi göz önüne alındığında İsrail güvenlik kurumunun Yahudi bayramları sırasında olası bir gerilime hazırlık yaptığı bir dönemde gerçekleşti.

Netanyahu’nun Cenin yakınlarındaki askeri üste İstihbarat Şefi Ronen Bar, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile çekilmiş arşiv dosyası (Hükümet Basın Bürosu)
Netanyahu’nun Cenin yakınlarındaki askeri üste İstihbarat Şefi Ronen Bar, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile çekilmiş arşiv dosyası (Hükümet Basın Bürosu)

İsrail, mevcut dönemde kendisini çok cepheli bir çatışmaya sürükleyecek bir gerilime dönüşebilecek saldırıların gerçekleşmesini bekliyor.

İsrailli güvenlik yetkilileri, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad’ın bu alanları İran’ın rehberliği altında birbirine bağlamaya çalışmasıyla tırmanışın Batı Şeria’da başlayacağı ve Gazze ve Lübnan’a doğru hareket edebileceği bir senaryo belirledi.

Çatışma ya da çok cepheli savaş, İsrail ordusunun onunla mücadele etmek için eğittiği bir senaryo ve bu senaryo, Batı Şeria ve iç kesimlerdeki Arapların yanı sıra Gazze, Lübnan, Suriye ve belki de İran ile bir çatışmanın patlak vermesine dayanıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, tatil sırasında Filistinlilerin Yahudilere yönelik saldırı planları konusunda uyarı yaparak, “Bütün terör örgütlerine şunu öneriyorum: Bizi sınamayın” dedi.

Tartışmalar güvenlikle ilgili olsa da Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir dışarıda bırakıldı. Makan radyosu, Yediot Aharonot gazetesi ve televizyon kanalları, Ben Gvir’in dışlanmasının sızıntı korkusu da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklandığını söyledi.

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile geçen Temmuz ayında Knesset’teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile geçen Temmuz ayında Knesset’teki bir oturumda (AP)

Bu, Siyasi ve Güvenlik İşlerinden Sorumlu Mini Bakanlar Konseyi’nin (Kabine) üyesi olmasına rağmen Ben Gvir’in güvenlik toplantılarından hariç tutulduğu veya güvenlik bilgilerinin kendisinden saklandığı ilk sefer değil.

Netanyahu hükümetinin üst düzey bakanı, aylar önce Gazze Şeridi’nde İslami Cihad’a karşı bir saldırı yapılmasına onay verilen hassas toplantılar ile Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin’de askeri operasyon yapılmasına karar verilen toplantılardan da dışlanmıştı.

Netanyahu’nın ofisinden bir yetkili de dahil İsrailli yetkililer, aşırı sağcı Ben Gvir’in önerilerinin genellikle popülist olduğunu ve Netanyahu’yu utandıracağını ve onu uluslararası toplumla daha fazla kargaşaya sokacağını söyledi.

Ben Gvir, Filistinlilere karşı suikast yapılması, Batı Şeria’daki şehirlerin kuşatılması ve Gazzeli işçilerin İsrail’e girişinin engellenmesi gibi genellikle spesifik önerileri tekrarlıyor ve bu önerilerin ortaya koyulması için ısrar ediyor.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile 28 Eylül 2023’te Almanya’nın Berlin şehrinde bir araya geldi
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile 28 Eylül 2023’te Almanya’nın Berlin şehrinde bir araya geldi

Üst düzey bir İsrailli yetkiliye göre Ben Gvir, politikasının Başbakan’ın dünyada hiçbir yeri ziyaret edemeyeceği ve herhangi bir karşılama alamayacağı anlamına geldiğinin farkında değil. Likud Partisi’nden bir lider, Ben Gvir’in toplantıya katılmasının, toplantıyı çocuk oyununa dönüştürdüğünü belirtti.

Ben Gvir’in ofisindeki yetkililer, yaptıkları açıklamada “Bakan, falanca toplantılara davet edilmese bile görüşlerini açıklamaya devam edecek ve sağ siyasetin tam anlamıyla uygulanması için çaba gösterecektir” dedi.

Yetkililer, “Başbakan’a tüm saygımla söylüyorum ki, bakan İsrail halkına hizmet etmek üzere seçilmiştir ve kendisini yalnızca halka adamıştır. Ben Gvir, davet edileceği her toplantıda, hedef odaklı öldürmeye, şehir ve köylerin kapatılmasına, Gazze’den işçi girişinin durdurulmasına ve ayrıca teröristlerin hapishanelerdeki koşullarının daha da kötüleştirilmesine geri dönülmesi gerektiğini söyleyecek. Bu hükümette seçilmesinin nedeni budur. Dolayısıyla Sayın Bakanımız bu hedefe ulaşmak için çalışmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.


Reuters: Aliyev, Karabağ operasyonuyla babasının intikamını aldı

Bakü yönetimi, Karabağ operasyonunda 192 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuştu (Reuters)
Bakü yönetimi, Karabağ operasyonunda 192 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuştu (Reuters)
TT

Reuters: Aliyev, Karabağ operasyonuyla babasının intikamını aldı

Bakü yönetimi, Karabağ operasyonunda 192 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuştu (Reuters)
Bakü yönetimi, Karabağ operasyonunda 192 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuştu (Reuters)

Reuters haber ajansı, Azerbaycan'ın 19 Eylül'de başlattığı ve kısa süre içinde başarıyla sonuçlandırdığı Karabağ operasyonuyla ilgili bir haber yayımladı.

Haberde, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in yaptığı hamleyle bölgenin jeopolitik haritasını yeniden çizdiğini ve 30 yıl önce babasının kaybettiği savaşın "intikamını aldığı" ifade edildi.

Reuters'a konuşan Azerbaycan'ın Birleşik Krallık Büyükelçisi Elin Süleymanov, bazı faktörlerin bir araya gelmesinin Aliyev'i ikna ettiğine dikkat çekerek, "Tarihin bir sırası ve zikzakları vardır. Bunu daha erken yapamazdık ve muhtemelen daha geç yapmak da iyi bir fikir olmazdı. Belli nedenlerden dolayı şartlar oluştu ve Başkan Aliyev bunu gördü" ifadelerini kullandı.

Haberde, Rusya, Batı ve Ermenistan'ın Dağlık-Karabağ'daki ayrılıkçıları koruma gücü veya niyeti olmamasının bir araya gelen şartlardan en önemlisi olduğuna dikkat çekildi.

Aliyev'e yakın konumda çalışan iki kaynak, Dağlık-Karabağ'ı geri alma operasyonunun aylar boyunca şekillendiğini ve bu süreçte diplomatik gerçekliğin oluştuğunu söyledi.

Operasyonun Aliyev için kişisel sebepleri bulunduğuna da dikkat çeken kaynaklardan biri, "Başkan Aliyev, babasının zamanı kalmadığı için tamamlayamadığı bir şeyleri tamamlıyor" ifadelerini kullandı.

"Fırsat penceresi" yorumu

Karabağ'a yönelik operasyonun başladığı gün yaşanan mayın patlamasına dikkat çekilen haberde, bölgedeki sorunların aylardır kaynama noktasına doğru ilerlediği yorumu yapıldı.

Reuters'ın haberinde operasyonla ilgili, "Rusya'nın dikkati Ukrayna'da dağılmışken, Aliyev bir fırsat penceresi hissetmiş gibi görünüyor" dendi.

Aynı süreçte Ermenistan-Rusya ilişkilerinde yaşanan kopuşa da değinilen haberde, Kremlin'in Ermenistan lideri Nikol Paşinyan'ı iki ülke arasındaki tarihi bağları yok etmeye çalışmakla suçladığı hatırlatıldı.

Moskova'nın yıllar boyunca her iki ülkeye de silah satarak Bakü'yü olası bir Karabağ operasyonundan caydırdığına dikkat çekilen haberde, bu durumun 2018'de Paşinyan'ın iktidara gelmesinin ardından değiştiği vurgulandı.

30 bin kişinin öldüğü ve 1 milyon kişinin yerinden edildiği 1988-1994'teki savaşta Karabağ'ın Azerbaycan'ın ellerinden kaydığı ifade edilirken, dönemin Azerbaycan lideri Haydar Aliyev'in bir ateşkes anlaşmasına zorlandığı hatırlatıldı.

Haberde İlham Aliyev'in 2003'te göreve gelmesinden bir yıl sonra BP öncülüğündeki bir konsorsiyumla anlaşma imzaladığı ve buradan elde edilen kaynakları modern bir ordu yaratmak için kullandığı ifade edildi.

Reuters'ın haberinde, Batı'nın son dönemde Rusya'dan enerji ithalatını kesmesiyle birlikte yönünü Azerbaycan'a çevirdiği ve bu nedenle Bakü'nün Avrupa'ya yaptığı doğalgaz ihracatını ikiye katladığı da hatırlatıldı.

Independent Türkçe


Biden: Ukrayna’ya desteğimiz kesilmeyecek

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Danimarka’daki bir F-16 kokpitinin içinde. (Arşiv)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Danimarka’daki bir F-16 kokpitinin içinde. (Arşiv)
TT

Biden: Ukrayna’ya desteğimiz kesilmeyecek

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Danimarka’daki bir F-16 kokpitinin içinde. (Arşiv)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Danimarka’daki bir F-16 kokpitinin içinde. (Arşiv)

ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin Ukrayna’yı terk etmeyeceğini vurguladı. Biden, ABD Kongresi’nin Ukrayna’ya yardımı hariç tutan bir finansman tasarısını onaylamasının ardından Kiev’in yeni yardım almasını sağlamak için çalışmalarını sürdüğünü ifade etti.

ABD Temsilciler Meclisi ve Senato geçtiğimiz Cumartesi akşamı, federal yönetimin 45 gün boyunca geçici olarak fon sağlamaya devam etmesine izin veren bir acil durum önlemi aldı.

Milletvekilleri şimdi, Biden’in bütçeye dahil etmek istediği Ukrayna’ya 24 milyar dolarlık askeri ve insani yardımla ilgili ayrı bir tasarıyı hazırlamak zorunda.

AFP’nin bildirdiğine göre, ABD Kongresi’nin Ukrayna’ya yapılan yardımı dondurması Cumhuriyetçi Partinin aşırı sağ kanadının baskısı altına geldi.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko dün yaptığı açıklamada, “Ukrayna hükümeti, önümüzdeki 45 gün içinde hazırlanacak ABD bütçesine ilişkin yeni kararın Ukrayna’yı destekleyecek yeni kaynaklar içermesini sağlamak için Amerikalı ortaklarıyla aktif olarak çalışıyor” dedi.

Biden dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna’yı desteklemeye devem edeceğini doğruladı, ancak yardım sağlanması hükümetin kapatılmasını önleme anlaşmasının dışında tutuldu. Biden, Cumhuriyetçileri bu düzeyde oyunları durdurmaya çağırdı.

Beyaz Saray’dan konuşan Biden, “Ukraynalı müttefiklerimize ve Amerikan halkına, desteğimize güvenebileceklerine dair güvence vermek istiyorum. Geri çekilmeyeceğiz” dedi.

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında daha fazla askeri yardım konusunda güvence aldığını söyledi.

Bakan Austin ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin devam edeceğine dair güvence verdi.

Kiev, Şubat 2022’de başlayan Rus işgaline karşı koymak için Batı’nın yardımına güveniyor. ABD, 40 milyar dolardan fazla askeri destekle Ukrayna’ya yardım sağlayan ülkeler listesinin başında yer alıyor.

Ukrayna’ya verilen destek ülke 2024’te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken, ABD’de Demokrat Biden yönetimi ile Cumhuriyetçi Parti arasında bir iç siyasi bölünmeye konu oldu.

Ukrayna bu hafta Rusya’ya karşı savaş sürerken Batı’nın desteğinin azalacağı korkusuyla, Batılı silah üreticilerini kendi topraklarında üretim tesisleri kurdurmaya çalıştığı bir foruma ev sahipliği yaptı.


Meksika'da kilisenin çatısının çökmesi sonucu 9 kişi öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandı

TT

Meksika'da kilisenin çatısının çökmesi sonucu 9 kişi öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandı

(AP)
(AP)

Meksika polisi tarafından yapılan açıklamada, Tamaulipas eyaletindeki ayin esnasında kilisenin çatısının çöktüğü belirtildi.

Açıklamada, kilisede yaklaşık 100 kişinin bulunduğu, olayda 3'ü çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiği ve yaklaşık 50 kişinin yaralandığı ifade edildi.

Enkaz altında kalan yaklaşık 30 kişi için arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü bildirilen açıklamada, çatının "yapısal sorun" nedeniyle çöktüğü kaydedildi.

Yerel medyada yayımlanan fotoğraflarda kilisenin çatısının neredeyse zeminle bütünleştiği görülüyor.


AB dışişleri bakanları ilk kez Kiev'de toplandı

Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
TT

AB dışişleri bakanları ilk kez Kiev'de toplandı

Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, ilk kez Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bir araya geldi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklama, AB dışişleri bakanlarını ilk kez üye olmayan ülkelerden birinde topladığını bildirdi.

Borrell, "Ukrayna'nın geleceği AB'dedir." mesajını paylaştı.

"Avrupa için varoluşsal tehdit"

Gayriresmi toplantının girişinde Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile ortak basın toplantısı düzenleyen Borrell, bakanların savaş ve Ukrayna'ya verilen destekle ilgili son durumu ele alacaklarını ifade etti.

Borrell, tüm üye ülkelerin bakanlarının, Kiev'de toplanarak Ukrayna'yı desteklemek konusundaki kararlılıklarını gösterdiklerini vurguladı.

Bir gazetecinin ABD'deki geçici bütçe tasarısında Ukrayna'ya yapılacak yeni askeri yardım paketinin yer almamasıyla ilgili sorusu üzerine Borrell, "Bu savaş, tüm dünya için derin sonuçlar doğuruyor. Dünyadaki herkes için öyle görülmeyebilir belki ama biz Avrupalılar için bu savaş, varoluşsal bir tehdit." dedi.

Borrell, görüştüğü ABD'li yetkililerin de desteğe devam etmeyi istediklerini gördüğünü dile getirerek, bu kararın yeniden değerlendirileceğinden emin olduğunu söyledi.

Yüksek Temsilci, 19 Eylül'de bakanların gelecek toplantısının Kiev'de yapılacağını duyurmuş ancak güvenlik nedeniyle detay verilmemişti.


Kosova Dışişleri Bakanı Gervalla-Schwarz: AB uyarılarımızı dikkate almadı

Çatışmaların ardından Kosova polisi, sınırdaki devriyelerini yoğunlaştırdı (Reuters)
Çatışmaların ardından Kosova polisi, sınırdaki devriyelerini yoğunlaştırdı (Reuters)
TT

Kosova Dışişleri Bakanı Gervalla-Schwarz: AB uyarılarımızı dikkate almadı

Çatışmaların ardından Kosova polisi, sınırdaki devriyelerini yoğunlaştırdı (Reuters)
Çatışmaların ardından Kosova polisi, sınırdaki devriyelerini yoğunlaştırdı (Reuters)

Kosova Dışişleri Bakanı Donika Gervalla-Schwarz, Sırbistan sınırındaki güvenlik kaygılarını defalarca dile getirdiklerini fakat Avrupa Birliği'nin (AB) bunları dikkate almadığını söyledi. 

Gervalla-Schwarz, Brüksel merkezli haber sitesi Euractiv'a verdiği söyleşide şu ifadeleri kullandı: 

Aylardır ortaklarımıza ve müttefiklerimize, polisimizin silah dolu araçları durdurduğunu söyledik fakat endişelerimizi dinlemeye hazır olmadıklarını gördük. Bunları kendi açılarından yorumlayarak, sanki diyalog sürecinden çıkmanın yolunu arıyormuşuz gibi algıladıklarını anladık.

Kosova Dışişleri Bakanı, uluslararası kamuoyundan net bir tepki görmediği sürece Sırbistan yönetiminin Kosova'yı istikrarsızlaştırmaya yönelik faaliyetlerini sürdüreceğini savunarak, şöyle devam etti: 

Hiç kimse Kosova'daki kurumların ve Kosova polisinin bu sorunlarla gerektiği gibi başa çıkabileceğine inanmıyordu. Korkmuyoruz, hazırlıklıyız, tetikteyiz çünkü bunun ilk ya da son olmayabileceğini biliyoruz.

Gervalla-Schwarz, Belgrad yönetimiyle diyaloğa açık olduklarını belirtirken, Sırbistan'ın da süreçte kendi üzerine düşeni yapmasının önemli olduğunu söyledi. Bakan, Belgrad'ın "Balkanlardaki gerçekliği anlaması ve ülke sınırlarının artık değişmeyeceğini kabul etmesi gerektiğini" savundu.  

Ne olmuştu?

Kosova'nın kuzeyinde aylardır süren gerginlik, 24 Eylül sabahı çoğunlukla Sırpların yaşadığı Zveçan'ın Banjska köyündeki bir  silahlı grubun düzenlediği saldırıyla yeniden tırmanmıştı. 

Bir Kosovalı polisin öldüğü saldırının ardından bölgeye operasyon düzenlemiş, çıkan çatışmada üç Sırp öldürülmüş, 6 şüpheli de gözaltına alınmıştı. 

Kosova Başbakanı Albin Kurti, "terör saldırısı" diye nitelediği olaydan Belgrad yönetimini sorumlu tutmuştu. 

AB gerginliği düşürme mesajı verirken, NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü de (KFOR) bölgede ek tedbirler almıştı. ABD ise Sırp ordusunun Kosova sınırında geniş çaplı yığınak yaptığını bildirmişti. Priştine yönetimi, Sırbistan'dan sınırdaki tüm birliklerini çekmesini istemiş, Sırp ordusu da birliklerin kısmen geri çekildiğini bildirmişti.

Öte yandan Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla, 25 Eylül'deki açıklamasında, Banjska köyüne düzenlenen baskında birçok silah ve mühimmatın ele geçirildiğini duyurmuştu. 

Sveçla, operasyonda Kosova'daki en büyük Sırp partisi konumundaki Sırp Listesi'nin Genel Başkan Yardımcısı Milan Radojicic'e ait belgelerin de bulunduğunu bildirmişti. Kosova, saldırının ardında ABD'nin kara listeye aldığı Radojicic'in olduğunu öne sürmüştü.

Independent Türkçe


Rusya’nın Herson’a saldırısında 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

İtfaiyeciler geçen ay Herson’daki bir saldırının ardından bir depoda çıkan yangını söndürdü (AFP)
İtfaiyeciler geçen ay Herson’daki bir saldırının ardından bir depoda çıkan yangını söndürdü (AFP)
TT

Rusya’nın Herson’a saldırısında 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

İtfaiyeciler geçen ay Herson’daki bir saldırının ardından bir depoda çıkan yangını söndürdü (AFP)
İtfaiyeciler geçen ay Herson’daki bir saldırının ardından bir depoda çıkan yangını söndürdü (AFP)

Ukrayna’nın güneyindeki Herson bölgesinin Valisi Oleksandr Prokudin, Rusya’nın bölgeye gece boyunca düzenlediği saldırıda en az bir kişinin öldüğünü ve ikisi çocuk olmak üzere altı kişinin yaralandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Prokudin bugün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Rus kuvvetlerinin son 24 saat içinde yerleşim bölgelerinin yanı sıra dükkanlar ve tıbbi altyapıyı hedef alan 71 saldırı düzenlediğini ifade etti.

Vali, hava ve kara saldırılarından 20’sinin bölgenin idari bölgesi olan Herson şehrini hedef aldığını söyledi. Produkin, saldırıların yol açtığı yangının hızla söndürüldüğünü de sözlerine ekledi.

Reuters bu açıklamayı bağımsız olarak teyit edemedi ve Rusya’dan henüz olaya dair bir yorum gelmedi.

Kiev, geçtiğimiz kasım ayında Rus kuvvetlerini Herson bölgesinin bir kısmından püskürtmüştü. Ancak Rus güçleri, bölgenin başkentini ve Dnipro Nehri çevresini hedef almaya devam ediyor.


Kuzey Kore: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ABD'nin sözcüsüdür

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
TT

Kuzey Kore: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ABD'nin sözcüsüdür

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)

Kuzey Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı (UAEA) ABD öncülüğündeki baskı kampanyasına katıldığı ve nükleer programlarıyla ilgili bir karar taslağı hazırladığı için kınadı. Ayrıca UAEA’yı Washington'un ‘kiralık sözcüsü’ olarak nitelendirdi.

Pyongyang Nükleer Enerji Endüstrisi Bakanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir sözcü, geçtiğimiz cuma günü UAEA'nın genel konferansında kabul edilen ve Kuzey Kore'yi nükleer programlarını sınırlamaya çağıran kararı eleştiren bir bildiri yayınladı. Sözcü, kararı ABD ve müttefiklerinin ‘komplosunun sonucu’ olarak nitelendirdi ve Kuzey Kore'nin nükleer silah sahibi devlet statüsünün zaten ‘geri döndürülemez’ hale geldiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansı'ndan (KCNA) aktardığına göre sözcü şu ifadeleri kullandı: “Düşman güçlerin bu tür bir komedisi, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine karşı uluslararası rejime yönelik ciddi tehdit oluşturan suç eylemlerini örtbas etme ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne yönelik düşmanca politikalarını meşrulaştırma yönündeki kötü niyetlerini ortaya koyuyor.”

Sözcü ayrıca UAEA Başkanı Rafael Grossi'yi, “yaklaşan bir nükleer test hakkında yanlış bir hikâye yayarak Kuzey Kore üzerinde bir baskı atmosferi yaratma girişiminde bulunmakla” suçladı. Grossi geçen yıl, Kuzey Kore’nin 2017'den bu yana ilk kez nükleer testlere devam edebileceği konusunda uyarmıştı.

Sözcü, ABD'nin nükleer yayılımı ve Japonya'nın yıkılan Fukuşima Nükleer Santrali’nden arıtılmış su tahliyesi olarak adlandırdığı olaya atıfta bulunarak “UAEA, ABD'nin kiralık sözcüsü olarak uluslararası eleştiriden kaçınmak istiyorsa, kendisini uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu zorluklara adamak daha iyi olur” dedi.

UAEA, Pyongyang'ın 2009 yılında müfettişlerini sınır dışı etmesi ve ardından nükleer testlere yeniden başlamasından bu yana Kuzey Kore'ye giremedi.


Azavad, Mali ordusuna yönelik kanlı saldırıyı üstlendi

Azavad hareketinin saldırısı, Mali ordusundan onlarca askerin ölümüne neden oldu (Reuters)
Azavad hareketinin saldırısı, Mali ordusundan onlarca askerin ölümüne neden oldu (Reuters)
TT

Azavad, Mali ordusuna yönelik kanlı saldırıyı üstlendi

Azavad hareketinin saldırısı, Mali ordusundan onlarca askerin ölümüne neden oldu (Reuters)
Azavad hareketinin saldırısı, Mali ordusundan onlarca askerin ölümüne neden oldu (Reuters)

Tuareglerin egemen olduğu ayrılıkçı isyan hareketi, geçen perşembe günü Mopti bölgesindeki (Mali'nin merkezi) Diora kampına düzenlenen saldırıda Mali ordusunun saflarından onlarca kişinin öldüğünü açıkladı.

İsyancılar ilk olarak 98 askerin ölümünü belirten bir bildiri yayımladı.

Daha sonra yayınlanan ikinci bir bildiride 81 askerin ölümünü duyurdular.

İsyancılar ayrıca onlarca askerin yaralandığını, 5 askeri esir aldıklarını ve kendi saflarından 7 savaşçıyı kaybettiklerini belirtti.

İsyancıların ve bu uzak bölgelerdeki tüm tarafların iddialarını doğrulamak zor.

Bağımsız kaynaklara erişim, çatışmalar ve askeri yönetim nedeniyle daha karmaşık bir hale geldi.

Mali ordusu, Dioura'daki olaylarla ilgili fotoğrafları sosyal medyada yaymasına rağmen, kampa yapılan saldırıyı geçen perşembe günü ayrıntı vermeden bildirdi.

Ağustos ayının sonundan bu yana Kuzey Mali, Azavad hareketinin Mali ordusuna yönelik terör saldırıların yoğunlaşmasıyla düşmanlıkların yeniden başlamasına tanık oldu.

O tarihten bu yana operasyonlar birçok askeri bölgeyi hedef aldı.

Bu, Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun 2020'den bu yana iktidardaki askeri konseyin baskısı altında devam eden geri çekilmesiyle aynı zamana denk geliyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe