İsviçreli milletvekilleri, İsviçre silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesine izin vermeyi reddetti

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)
TT

İsviçreli milletvekilleri, İsviçre silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesine izin vermeyi reddetti

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldi (EPA)

İsviçre’nin alt meclisi, İsviçre yapımı silahların Ukrayna’ya gönderilmesine izin verecek bir yasa tasarısına karşı oy kullandı.

Parlamentodaki oylama, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset’in, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Moldova’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya gelmesi ve iki liderin askeri teçhizat ihracatı konusunu ele almasının ardından gerçekleşti.

Bern’deki Ulusal Konsey, bir komite tarafından sunulan yasa tasarısına karşı 98’e karşı 75 oy kullandı.

Ulusal Konsey’deki en büyük blok olan sağcı popülist İsviçre Halk Partisi’nden milletvekili Jean-Luc Addor, “Bu girişimi kabul etmek, tarafsızlığı ihlal etmek anlamına gelir” dedi.

8,8 milyonluk nüfusu ve denize çıkışı olmayan İsviçre, uzun süredir askeri çatışmalarda tarafsızlık ilkesini benimsiyor ve halen erkekler için zorunlu askerlik hizmetini benimsiyor.

İsviçre’nin tarafsızlık geleneği, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgalinden bu yana hararetle tartışılıyor.

Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan varlıklı ülke, Moskova’ya yönelik yaptırımlarda AB liderliğini takip ederken, askeri tarafsızlık konusunda henüz bir esneklik göstermiş değil.

Kiev ve müttefiklerinden gelen baskıya rağmen, İsviçre şimdiye kadar İsviçre yapımı silahlara sahip ülkelerin, bunları Ukrayna’ya yeniden ihraç etmesine izin vermeyi reddetti.

Bugüne kadar, Almanya, İspanya ve Danimarka gibi ülkelerden gelen açık talepleri, alıcı ülkenin uluslararası bir silahlı çatışmada olması durumunda tüm yeniden ihracatı yasaklayan Savaş Malzemesi Yasası’na işaret ederek reddetti.

Moldova’daki zirvede Kiev ve Kişinev, Rus saldırganlığına karşı daha fazla destek için Avrupalı ​​liderlere baskı yaptı.

İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Zelenskiy ile yaptığı görüşmenin ardından Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Zelensky ile sahadaki durum, İsviçre’nin insani yardımı ve yeniden yapılanma hakkında verimli bir görüşme gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

İsviçre devlet televizyonu görüşmenin 25 dakika sürdüğünü bildirdi.

Berset, İsviçre televizyonuna yaptığı açıklamada, Zelenskiy ile varlıkların dondurulması, İsviçre’nin mayın temizleme konusundaki rolü ve ülkenin yeniden silah ihracatı konusundaki konumunu görüştüğünü söyledi.

İsviçre Konfederasyonu Başkanı ayrıca, “İsviçre’nin pozisyonu ve rolünün Ukraynalılar tarafından çok iyi anlaşıldığına inanıyorum. Yasalarımızı uyguluyoruz. Başından beri yaşananlara kayıtsız kalmadığımızı ve Ukrayna’nın yanında olmakta kararlıyız. Bugün en önemli şey birlik olmamız ve Ukrayna’nın doğusunda olanlara müsamaha göstermememizdir” ifadelerini kullandı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP