İtalya'da 21 istihbaratçıyı taşıyan teknenin batmasıyla ilgili neler biliniyor?

Teknenin yolcularından 13'ü İsrail, 8'iyse İtalya istihbarat servisi için çalışıyordu

İtalya'da 21 istihbaratçıyı taşıyan teknenin batmasıyla ilgili neler biliniyor?
TT

İtalya'da 21 istihbaratçıyı taşıyan teknenin batmasıyla ilgili neler biliniyor?

İtalya'da 21 istihbaratçıyı taşıyan teknenin batmasıyla ilgili neler biliniyor?

İtalya'da bulunan Maggiore Gölü'nde iki İtalyan istihbarat ajanı, bir emekli Mossad ajanı ve bir Rus vatandaşının ölümüyle sonuçlanan tekne faicası tartışılmaya devam ediyor.

İtalyan medyasında yer alan haberlere göre, 28 Mayıs'ta şiddetli fırtına nedeniyle batan teknede bulunan kişilerden 21'i istihbarat elemanıydı. 

Bu kişilerden 13'ü İsrail dış istihbarat servisi Mossad adına çalışırken, 8'iyse İtalyan istihbarat görevlisiydi. Resmi açıklamalar istihbaratçıların "doğumgünü kutlaması" için bir araya geldiği, ölen Rus vatandaşı Anna Bozkova'nın ise tekne kaptanının eşi olduğu yönünde olsa da, bu açıklamalar peşi sıra ortaya çıkan komplo teorilerinin hızını kesemedi.

Birçok medya kuruluşu olayı "casus partisi" olarak tanımlarken, bazıları tekne gezisinin bilgi değişimi için düzenlenmiş olabileceği tezini ortaya attı.

Tekne kaptanının akıcı şekilde Bulgarca konuşması ve bir Rus vatandaşıyla evli olması, bölgenin son dönemde zengin Ruslar için bir cazibe merkezi haline dönüşmesi olayla ilgili soru işaretlerini artırdı. 

Ancak başta İtalyan medyası olmak üzere birçok basın kuruluşu tarafından ortaya atılan bu sorular ve olaya ilişkin detaylar, soruşturmayı yürüten savcı Massimo De Filippo ve başsavcı Carlo Nocerino'nun gündeminde değil.

Savcılık teknede inceleme yapmak istiyor

Savcılıktan yapılan açıklamada, olayla ilgili kamuoyunda sıklıkla dile getirilen soruların soruşturma kapsamında ele alınmayacağı, soruşturmanın amacının teknenin neden battığını ortaya çıkarmak olduğu belirtildi. 

60 yaşındaki tekne kaptanı Carlo Carminati hakkında "ihmal nedeniyle ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla soruşturma başlatılırken, Başsavcı Nocerino, "Teknedeki yolcuların ne yaptığıyla ilgilenmiyoruz" ifadelerini kullandı.

İtalyan savcı, batan teknenin suyun altından çıkarılması talimatını verirken, kıyıya doğru çekilen tur teknesini balonlar yardımıyla yüzeye çıkarma girişimleri şimdilik sonuçsuz kaldı.

Tekneden kurtulanlar hızlı bir şekilde olay yerini terk etti

Olayla ilgili şüphe çeken detaylardan biri, tekne faciasında kurtulanların saatler içinde olay yerini terk etmesi.

İki İsrailli savunma yetkilisinin aktardığı bilgiye göre, tekneden kurtulan İsraillilerin tamamı Mossad tarafından gönderilen bir uçakla alınarak İsrail'e götürüldü. İsrail makamları ayrıca olayın İsrail medyasında yer almasını engellemeye çalıştı.

Bu çabaların bir sonucu olarak pazar günü gerçekleşen teknede hayatını kaybeden emekli Mossad ajanının haberi, olaydan üç gün sonra İsrail basınında kendine yer bulabildi.

İsrail yönetimi emekli Mossad ajanının gerçek kimliğini resmi olarak açıklamazken, konuyla ilgili istihbarat servisinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Teşkilat içindeki hizmetlerinden dolayı, onunla ilgili detayları açıklamak mümkün değil. Mossad çok sevgili bir dostunu kaybetti. Emekliliğinden sonra bile hayatını İsrail devletinin güvenliğine adamış, özel ve profesyonel bir çalışandı.

Konuyla ilgili New York Times'a konuşan eski bir savunma yetkilisi, hayatını kaybeden Mossad ajanının yabancı istihbarat servisleriyle iletişimi sağlayan bir birimde çalıştığını söyledi.

Mossad ve İtalyan istihbaratının terörle mücadele ve İran'ın nükleer projeleri gibi konularda işbirliği yaptığını söyleyen yetkili, ölen Mossad ajanının da İsrail ve İtalya istihbaratının işbirliği kapsamında meslektaşlarıyla birlikte Avrupa ülkesine geldiğini ifade etti.

Savcılık, olaydan kurtulan kişilerin tamamının askeri polise verdikleri ifadede üzerlerinde kimlik bulunmadığını ve teknenin batışı sırasında kimliklerini kaybettiklerini söylediğini bildirdi. 

Olay sırasında hava durumu nasıldı?

28 Mayıs'ta gerçekleşen tekne kazasıyla ilgili birçok belirsizlik olsa da, o gün Maggiore Gölü'nü beklenmedik bir fırtınanın vurduğu biliniyor.

Lombardiya bölgesi sivil savunma ajansı o gece için gökgürültülü fırtına uyarısı yaparken, tüm hava durumu bültenleri de bölgede koşulların kötüleşebileceğini duyurmuştu.

Yerel hava durumu ajansından meteorolog Paolo Valisa, "Bu kadar yoğun bir fenomenin o akşam gerçekleşmesi muhtemel görünmüyordu. Fırtınayı tahmin edebildik ancak yoğunluğuu tahmin edemedik" dedi.

Valisa, olay sırasında bölgede rüzgar hızının 42 ile 60 kilometre arasında olduğunu, bu hızın teknenin aşağı yönlü hava patlamasına (downburst) yakalandığı sırada daha da artmış olabileceğini söyledi.

Olay sırasında arkadaşlarıyla birlikte göldeki bir diğer teknede olan Samuel Panetti, "Çok fazla yağmur ve dolu vardı. Rüzgar tekneye soldan sağa doğru çarptı" dedi.

İlk olarak tekneden kurtulanları martı sandığını belirten Panetti, "Yaklaştıkça batan tekneden kurtulan insanlar olduğunu anladık. Yardım için çocuk gibi bağırıyorlardı" diye konuştu. Panetti, kendi teknelerinde yüzen ne varsa kurtulanların tutunabilmesi için suya attıklarını, birkaç kişininse yüzerek kıyıya ulaşabildiğini söyledi.

Maggiore Gölü toplu taşıma direktörü Paolo Mazzuccheli ise, "Rüzgar hızı çok kısa süre içinde arttı. Fırtına sınırlı bir bölgede ve çok yoğundu. Yanlış zamanda yanlış yerdeydiler" diye konuştu.

Olayda hayatını kaybedenlerden ikisinin batan teknede sıkışmış halde, birinin gölün dibinde, diğerininse gölün yüzeyinde bulunduğu ifade edildi.



İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
TT

İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)

İsrail güvenlik kabinesi bugün işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay verdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.

Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, söz konusu kararla birlikte son üç yılda onay verilen yerleşim sayısı 69’a yükseldi.

İsrail’in bu kararı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını ve 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurmasından birkaç gün sonra geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim yerinin onaylanması ve düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanı ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın önerisi, güvenlik kabinesi tarafından kabul edildi” denildi.

Açıklamada söz konusu adım ‘tarihi’ olarak nitelendirilirken, bunun bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığı ifade edildi. Smotrich, “Fiili olarak bir Filistin terör devletinin kurulmasını engelliyoruz” dedi.

Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü: “İzlediğimiz yolun doğru olduğuna inanarak, tarihi miras alanımızdaki yerleşim yerlerini geliştirmeye, inşa etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Açıklamaya göre, onaylanan yerleşimlerin bulunduğu bölgeler yüksek stratejik öneme sahip. Bunların başında, yaklaşık 20 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde kaldırılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin yeniden kurulması geliyor.

Onay verilen yerleşimler arasında, fiilen mevcut olan ancak bugüne kadar yasal statüye sahip olmayan beş kaçak yerleşim de bulunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İsrail’i Batı Şeria’yı ilhak etme konusunda uyarmıştı. Buna karşın İsrail’deki aşırı sağcı hükümette yer alan bazı bakanlar, bu adımı mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeye çalışıyor.

Batı Şeria’daki tüm İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilirken, yerleşim karakolları İsrail yasalarına göre de illegal sayılıyor.

İsrail’in 1967’de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci ile birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor.


Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.