Taliban, Afganistan’ın doğusunda bir DEAŞ komutanını öldürdü

Kabil’deki Afgan kadınlar, 23 Mayıs tarihinde bir insani yardım grubu tarafından dağıtılan gıdaları almak için sıra beklerken bir Taliban unsuru yanlarında duruyor (AP)
Kabil’deki Afgan kadınlar, 23 Mayıs tarihinde bir insani yardım grubu tarafından dağıtılan gıdaları almak için sıra beklerken bir Taliban unsuru yanlarında duruyor (AP)
TT

Taliban, Afganistan’ın doğusunda bir DEAŞ komutanını öldürdü

Kabil’deki Afgan kadınlar, 23 Mayıs tarihinde bir insani yardım grubu tarafından dağıtılan gıdaları almak için sıra beklerken bir Taliban unsuru yanlarında duruyor (AP)
Kabil’deki Afgan kadınlar, 23 Mayıs tarihinde bir insani yardım grubu tarafından dağıtılan gıdaları almak için sıra beklerken bir Taliban unsuru yanlarında duruyor (AP)

Taliban liderliğindeki Afganistan güvenlik güçleri, bugün ülkenin doğusundaki Nangarhar vilayetinde üst düzey bir DEAŞ komutanı ve yardımcısını öldürdü.

Şarku’l Avsat’ın Afganistan haber ajansı Khama Press’ten aktardığı habere göre, Taliban güvenlik güçlerinin düzenlediği özel bir operasyonda öldürülen DEAŞ komutanının adının ‘Turab’ olduğu açıklandı.

Taliban’ın bölge yetkilileri, söz konusu operasyonun, geçtiğimiz Çarşamba akşamı ülkenin doğusundaki Nangarhar vilayetinin Shiwa ilçesine bağlı Wuch Tangi köyünde gerçekleştirildiğini bildirdi.

Taliban güvenlik güçleri, DEAŞ’ın bölgesel kolu olan DEAŞ/Horasan unsurlarının saklandığına inanılan bölgelerde sık sık özel operasyonlar düzenliyor.

Taliban’ın Ağustos 2021’de iktidara dönmesinden bu yana, DEAŞ/Horasan unsurları Kabil’de ve Afganistan’ın diğer büyük şehirlerinde düzenlenen kanlı saldırıların sorumluluğunu üstlendi.

Örgüt, son 20 ayda Rus Büyükelçiliği, Pakistan diplomatik misyonu ve Kabil’de Çinlilerin kaldığı ve Çinlilerin işlettiği bir otele saldırılar düzenleyerek, çok sayıda yabancı ve Afgan sivili öldürdü.

Öte yandan, Afganistan Yüksek Öğrenim Bakanlığı bir mektup yazarak, üniversite öğretim üyelerine araştırma çalışmalarında Taliban rejimini eleştirmemeleri konusunda uyarıda bulundu.

Khama Press’in haberine göre, Bakanlık söz konusu mektupta, üniversite öğretim görevlilerinin her iki ulusal dile (Farsça ve Peştuca) iyi derecede hakim olmasının yanı sıra Afgan halkına ve kültürüne yabancı terimler kullanmak yerine ulusal terminoloji kullanması gerektiğini vurguladı.

Mektupta, Yüksek Öğrenim Bakanlığı Araştırma ve Çeviri Daire Başkanı Hamidullah Muzamal’ın 27 Mayıs’ta gönderdiği araştırma ve çeviri konulu yedi kararname yer alıyor.

Muzamal mektubunda, üniversite öğretim üyelerinin olası sorunları önlemek için iktidardaki rejimi savunması ve Taliban yetkililerini eleştirmek veya aleyhinde konuşmaktan kaçınması gerektiğini belirtti.



Barrack, Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan ‘çok memnun’

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
TT

Barrack, Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan ‘çok memnun’

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack bugün yaptığı açıklamada, son günlerde tüm silahlarını bırakmayacağını belirten Hizbullah'ın nasıl silahsızlandırılacağına ilişkin ABD'nin önerisine Lübnan hükümetinin verdiği yanıttan ‘çok memnun’ olduğunu söyledi.

Barrack Beyrut'ta Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştükten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hükümetin çok kısa bir süre içinde bize verdiği yanıt inanılmazdı, bu yanıttan çok memnunum” dedi.

Barrack 19 Haziran'da Lübnan'ı ziyaret ederek Lübnanlı yetkililerle bir araya geldi ve bir önceki hükümetin kasım ayında kabul ettiği çatışmaların durdurulmasıyla ilgili güvenlik düzenlemelerinin uygulanmasına yönelik bir dizi öneri sundu.

Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD'nin önerilerini görüştü.

İsrail dün akşam Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın silahları teslim etmeyi reddettiğini açıklamasından saatler sonra Lübnan'da birçok noktaya saldırı düzenleyerek Hizbullah'ın askeri mevzilerini hedef aldığını açıkladı.

İsrail son günlerde Hizbullah tarafından rehabilite edildiğini söylediği askeri bölgeleri bombalayarak ya da Hizbullah üyelerini hedef alarak Güney Lübnan'a yönelik saldırılarını arttırdı. Söz konusu saldırılar sonucu cumartesi günü bir kişi öldü, altı kişi de yaralandı.

Gözlemciler, Barrack'ın Beyrut'a gelişiyle aynı zamana denk gelen bu operasyonların Lübnan devletine ve beş üyeli ateşkes izleme komitesine, Lübnan devletinin Hizbullah'ı silahsızlandırmaması halinde askeri operasyonlara devam edileceği ve bu görevi tek başına üstleneceği mesajını taşıdığını düşünüyor.

Lübnan'la ateşkesin yürürlüğe girdiği 27 Kasım'dan bu yana İsrail'in Lübnan'daki operasyonları durmamış olsa da, ABD elçisinin Beyrut'a gelişinin arifesinde bu operasyonların yoğunlaşması İsrail'in ve arkasındaki ABD yönetiminin Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını hızlandırmak için Lübnan'a azami baskı uyguladığını gösteriyor.

Barrack cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Lübnan'ın umudu uyanıyor! Şimdi elimizde fırsat var. Geçmişin gergin mezhepçiliğini aşmak ve Lübnan'ın gerçek vaadi olan ‘tek ülke, tek halk, tek orduyu’ gerçekleştirmek için tarihi bir an yaşıyoruz. ABD Başkanı'nın da dünya ile paylaştığı gibi Lübnan harika insanları olan harika bir yer. Gelin Lübnan'ı yeniden büyük yapalım” ifadelerini kullandı.