Azerbaycan, vatandaşlarını İran'a seyahat etmemeleri konusunda uyardı
Azerbaycan bağımsızlığının 105. yıl dönümü etkinliklerinden (AA)
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda uyarıda bulundu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ocak 2023'te Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen terör saldırısı hatırlatılarak Azerbaycan vatandaşlarının zorunlu olmadıkça İran'ı ziyaret etmemeleri, ziyaret edenlerin ise dikkatli olması tavsiye edildi.
İran'da bulunan Azerbaycan vatandaşlarına, güvenlik kurallarına uymaları tavsiyesinde bulunulan açıklamada, vatandaşların ihtiyaç halinde Tebriz Başkonsolosluğu ile irtibata geçebileceği kaydedildi.
Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine 27 Ocak'ta düzenlenen silahlı saldırıda Büyükelçiliğin güvenlik amiri hayatını kaybetmiş, 2 güvenlik görevlisi yaralanmıştı.
Her iki ülke yetkililerinden karşı tarafı suçlayıcı açıklamalar yapılmış, Azerbaycan İran'ın 4 diplomatını, İran da Azerbaycan'ın 4 diplomatını "istenmeyen kişi" ilan etmişti.
Azerbaycan'da İran istihbaratıyla bağlantılı oldukları öne sürülen kişilere karşı operasyonlar yapılmış, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
İran karşıtı görüşleriyle bilinen Azerbaycanlı siyasetçi Fazıl Mustafa, 28 Mart'ta evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmış, Azerbaycanlı yetkililer saldırıyı İran kaynaklı "terör saldırısı" şeklinde nitelendirmişti.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bir toplantıda yaptığı konuşmada, "Azerbaycan ile İran arasındaki ilişkilerin tüm zamanların en düşük seviyesinde olduğunu" söylemişti.
Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580386-netanyahu-g%C3%BCvenlik-isti%C5%9Farelerinde-a%C5%9F%C4%B1r%C4%B1-sa%C4%9Fc%C4%B1-ben-gvir%E2%80%99i-d%C4%B1%C5%9Fl%C4%B1yor
Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor
Pazar günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şin Bet Başkanı Ronen Bar, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve genelkurmayın üst düzey yetkilileri de dahil olmak üzere Savunma Bakanı Yoav Galant ve güvenlik şubesi başkanlarının katılımıyla güvenlik istişareleri gerçekleştirdi.
İsrail medyası, toplantıda İsrail’in tüm cephelerde ve sektörlerde karşılaştığı güvenlik sorunlarının ele alındığı ve İran tehdidi ile İran’ın İsrail’e karşı uzaktan operasyonları yönlendirme ve destekleme girişimlerine odaklanıldığını söyledi.
Önceden planlanan toplantı, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskınları ve Filistinli grupların Batı Şeria ve Gazze’deki gerilimi tırmandırma tehdidi göz önüne alındığında İsrail güvenlik kurumunun Yahudi bayramları sırasında olası bir gerilime hazırlık yaptığı bir dönemde gerçekleşti.
Netanyahu’nun Cenin yakınlarındaki askeri üste İstihbarat Şefi Ronen Bar, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile çekilmiş arşiv dosyası (Hükümet Basın Bürosu)
İsrail, mevcut dönemde kendisini çok cepheli bir çatışmaya sürükleyecek bir gerilime dönüşebilecek saldırıların gerçekleşmesini bekliyor.
İsrailli güvenlik yetkilileri, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad’ın bu alanları İran’ın rehberliği altında birbirine bağlamaya çalışmasıyla tırmanışın Batı Şeria’da başlayacağı ve Gazze ve Lübnan’a doğru hareket edebileceği bir senaryo belirledi.
Çatışma ya da çok cepheli savaş, İsrail ordusunun onunla mücadele etmek için eğittiği bir senaryo ve bu senaryo, Batı Şeria ve iç kesimlerdeki Arapların yanı sıra Gazze, Lübnan, Suriye ve belki de İran ile bir çatışmanın patlak vermesine dayanıyor.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, tatil sırasında Filistinlilerin Yahudilere yönelik saldırı planları konusunda uyarı yaparak, “Bütün terör örgütlerine şunu öneriyorum: Bizi sınamayın” dedi.
Tartışmalar güvenlikle ilgili olsa da Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir dışarıda bırakıldı. Makan radyosu, Yediot Aharonot gazetesi ve televizyon kanalları, Ben Gvir’in dışlanmasının sızıntı korkusu da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklandığını söyledi.
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile geçen Temmuz ayında Knesset’teki bir oturumda (AP)
Bu, Siyasi ve Güvenlik İşlerinden Sorumlu Mini Bakanlar Konseyi’nin (Kabine) üyesi olmasına rağmen Ben Gvir’in güvenlik toplantılarından hariç tutulduğu veya güvenlik bilgilerinin kendisinden saklandığı ilk sefer değil.
Netanyahu hükümetinin üst düzey bakanı, aylar önce Gazze Şeridi’nde İslami Cihad’a karşı bir saldırı yapılmasına onay verilen hassas toplantılar ile Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin’de askeri operasyon yapılmasına karar verilen toplantılardan da dışlanmıştı.
Netanyahu’nın ofisinden bir yetkili de dahil İsrailli yetkililer, aşırı sağcı Ben Gvir’in önerilerinin genellikle popülist olduğunu ve Netanyahu’yu utandıracağını ve onu uluslararası toplumla daha fazla kargaşaya sokacağını söyledi.
Ben Gvir, Filistinlilere karşı suikast yapılması, Batı Şeria’daki şehirlerin kuşatılması ve Gazzeli işçilerin İsrail’e girişinin engellenmesi gibi genellikle spesifik önerileri tekrarlıyor ve bu önerilerin ortaya koyulması için ısrar ediyor.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile 28 Eylül 2023’te Almanya’nın Berlin şehrinde bir araya geldi
Üst düzey bir İsrailli yetkiliye göre Ben Gvir, politikasının Başbakan’ın dünyada hiçbir yeri ziyaret edemeyeceği ve herhangi bir karşılama alamayacağı anlamına geldiğinin farkında değil. Likud Partisi’nden bir lider, Ben Gvir’in toplantıya katılmasının, toplantıyı çocuk oyununa dönüştürdüğünü belirtti.
Ben Gvir’in ofisindeki yetkililer, yaptıkları açıklamada “Bakan, falanca toplantılara davet edilmese bile görüşlerini açıklamaya devam edecek ve sağ siyasetin tam anlamıyla uygulanması için çaba gösterecektir” dedi.
Yetkililer, “Başbakan’a tüm saygımla söylüyorum ki, bakan İsrail halkına hizmet etmek üzere seçilmiştir ve kendisini yalnızca halka adamıştır. Ben Gvir, davet edileceği her toplantıda, hedef odaklı öldürmeye, şehir ve köylerin kapatılmasına, Gazze’den işçi girişinin durdurulmasına ve ayrıca teröristlerin hapishanelerdeki koşullarının daha da kötüleştirilmesine geri dönülmesi gerektiğini söyleyecek. Bu hükümette seçilmesinin nedeni budur. Dolayısıyla Sayın Bakanımız bu hedefe ulaşmak için çalışmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.
Reuters: Aliyev, Karabağ operasyonuyla babasının intikamını aldıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580306-reuters-aliyev-karaba%C4%9F-operasyonuyla-babas%C4%B1n%C4%B1n-intikam%C4%B1n%C4%B1-ald%C4%B1
Reuters: Aliyev, Karabağ operasyonuyla babasının intikamını aldı
Bakü yönetimi, Karabağ operasyonunda 192 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuştu (Reuters)
Reuters haber ajansı, Azerbaycan'ın 19 Eylül'de başlattığı ve kısa süre içinde başarıyla sonuçlandırdığı Karabağ operasyonuyla ilgili bir haber yayımladı.
Haberde, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in yaptığı hamleyle bölgenin jeopolitik haritasını yeniden çizdiğini ve 30 yıl önce babasının kaybettiği savaşın "intikamını aldığı" ifade edildi.
Reuters'a konuşan Azerbaycan'ın Birleşik Krallık Büyükelçisi Elin Süleymanov, bazı faktörlerin bir araya gelmesinin Aliyev'i ikna ettiğine dikkat çekerek, "Tarihin bir sırası ve zikzakları vardır. Bunu daha erken yapamazdık ve muhtemelen daha geç yapmak da iyi bir fikir olmazdı. Belli nedenlerden dolayı şartlar oluştu ve Başkan Aliyev bunu gördü" ifadelerini kullandı.
Haberde, Rusya, Batı ve Ermenistan'ın Dağlık-Karabağ'daki ayrılıkçıları koruma gücü veya niyeti olmamasının bir araya gelen şartlardan en önemlisi olduğuna dikkat çekildi.
Aliyev'e yakın konumda çalışan iki kaynak, Dağlık-Karabağ'ı geri alma operasyonunun aylar boyunca şekillendiğini ve bu süreçte diplomatik gerçekliğin oluştuğunu söyledi.
Operasyonun Aliyev için kişisel sebepleri bulunduğuna da dikkat çeken kaynaklardan biri, "Başkan Aliyev, babasının zamanı kalmadığı için tamamlayamadığı bir şeyleri tamamlıyor" ifadelerini kullandı.
"Fırsat penceresi" yorumu
Karabağ'a yönelik operasyonun başladığı gün yaşanan mayın patlamasına dikkat çekilen haberde, bölgedeki sorunların aylardır kaynama noktasına doğru ilerlediği yorumu yapıldı.
Reuters'ın haberinde operasyonla ilgili, "Rusya'nın dikkati Ukrayna'da dağılmışken, Aliyev bir fırsat penceresi hissetmiş gibi görünüyor" dendi.
Aynı süreçte Ermenistan-Rusya ilişkilerinde yaşanan kopuşa da değinilen haberde, Kremlin'in Ermenistan lideri Nikol Paşinyan'ı iki ülke arasındaki tarihi bağları yok etmeye çalışmakla suçladığı hatırlatıldı.
Moskova'nın yıllar boyunca her iki ülkeye de silah satarak Bakü'yü olası bir Karabağ operasyonundan caydırdığına dikkat çekilen haberde, bu durumun 2018'de Paşinyan'ın iktidara gelmesinin ardından değiştiği vurgulandı.
30 bin kişinin öldüğü ve 1 milyon kişinin yerinden edildiği 1988-1994'teki savaşta Karabağ'ın Azerbaycan'ın ellerinden kaydığı ifade edilirken, dönemin Azerbaycan lideri Haydar Aliyev'in bir ateşkes anlaşmasına zorlandığı hatırlatıldı.
Haberde İlham Aliyev'in 2003'te göreve gelmesinden bir yıl sonra BP öncülüğündeki bir konsorsiyumla anlaşma imzaladığı ve buradan elde edilen kaynakları modern bir ordu yaratmak için kullandığı ifade edildi.
Reuters'ın haberinde, Batı'nın son dönemde Rusya'dan enerji ithalatını kesmesiyle birlikte yönünü Azerbaycan'a çevirdiği ve bu nedenle Bakü'nün Avrupa'ya yaptığı doğalgaz ihracatını ikiye katladığı da hatırlatıldı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Danimarka’daki bir F-16 kokpitinin içinde. (Arşiv)
ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin Ukrayna’yı terk etmeyeceğini vurguladı. Biden, ABD Kongresi’nin Ukrayna’ya yardımı hariç tutan bir finansman tasarısını onaylamasının ardından Kiev’in yeni yardım almasını sağlamak için çalışmalarını sürdüğünü ifade etti.
ABD Temsilciler Meclisi ve Senato geçtiğimiz Cumartesi akşamı, federal yönetimin 45 gün boyunca geçici olarak fon sağlamaya devam etmesine izin veren bir acil durum önlemi aldı.
Milletvekilleri şimdi, Biden’in bütçeye dahil etmek istediği Ukrayna’ya 24 milyar dolarlık askeri ve insani yardımla ilgili ayrı bir tasarıyı hazırlamak zorunda.
AFP’nin bildirdiğine göre, ABD Kongresi’nin Ukrayna’ya yapılan yardımı dondurması Cumhuriyetçi Partinin aşırı sağ kanadının baskısı altına geldi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko dün yaptığı açıklamada, “Ukrayna hükümeti, önümüzdeki 45 gün içinde hazırlanacak ABD bütçesine ilişkin yeni kararın Ukrayna’yı destekleyecek yeni kaynaklar içermesini sağlamak için Amerikalı ortaklarıyla aktif olarak çalışıyor” dedi.
Biden dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna’yı desteklemeye devem edeceğini doğruladı, ancak yardım sağlanması hükümetin kapatılmasını önleme anlaşmasının dışında tutuldu. Biden, Cumhuriyetçileri bu düzeyde oyunları durdurmaya çağırdı.
Beyaz Saray’dan konuşan Biden, “Ukraynalı müttefiklerimize ve Amerikan halkına, desteğimize güvenebileceklerine dair güvence vermek istiyorum. Geri çekilmeyeceğiz” dedi.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında daha fazla askeri yardım konusunda güvence aldığını söyledi.
Bakan Austin ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin devam edeceğine dair güvence verdi.
Kiev, Şubat 2022’de başlayan Rus işgaline karşı koymak için Batı’nın yardımına güveniyor. ABD, 40 milyar dolardan fazla askeri destekle Ukrayna’ya yardım sağlayan ülkeler listesinin başında yer alıyor.
Ukrayna’ya verilen destek ülke 2024’te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken, ABD’de Demokrat Biden yönetimi ile Cumhuriyetçi Parti arasında bir iç siyasi bölünmeye konu oldu.
Ukrayna bu hafta Rusya’ya karşı savaş sürerken Batı’nın desteğinin azalacağı korkusuyla, Batılı silah üreticilerini kendi topraklarında üretim tesisleri kurdurmaya çalıştığı bir foruma ev sahipliği yaptı.
Meksika'da kilisenin çatısının çökmesi sonucu 9 kişi öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580266-meksikada-kilisenin-%C3%A7at%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1n-%C3%A7%C3%B6kmesi-sonucu-9-ki%C5%9Fi-%C3%B6ld%C3%BC-yakla%C5%9F%C4%B1k-50-ki%C5%9Fi-yaraland%C4%B1
Meksika'da kilisenin çatısının çökmesi sonucu 9 kişi öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandı
(AP)
Meksika polisi tarafından yapılan açıklamada, Tamaulipas eyaletindeki ayin esnasında kilisenin çatısının çöktüğü belirtildi.
Açıklamada, kilisede yaklaşık 100 kişinin bulunduğu, olayda 3'ü çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiği ve yaklaşık 50 kişinin yaralandığı ifade edildi.
Enkaz altında kalan yaklaşık 30 kişi için arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü bildirilen açıklamada, çatının "yapısal sorun" nedeniyle çöktüğü kaydedildi.
Yerel medyada yayımlanan fotoğraflarda kilisenin çatısının neredeyse zeminle bütünleştiği görülüyor.
AB dışişleri bakanları ilk kez Kiev'de toplandıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580166-ab-d%C4%B1%C5%9Fi%C5%9Fleri-bakanlar%C4%B1-ilk-kez-kievde-topland%C4%B1
Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, ilk kez Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bir araya geldi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklama, AB dışişleri bakanlarını ilk kez üye olmayan ülkelerden birinde topladığını bildirdi.
Gayriresmi toplantının girişinde Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile ortak basın toplantısı düzenleyen Borrell, bakanların savaş ve Ukrayna'ya verilen destekle ilgili son durumu ele alacaklarını ifade etti.
Borrell, tüm üye ülkelerin bakanlarının, Kiev'de toplanarak Ukrayna'yı desteklemek konusundaki kararlılıklarını gösterdiklerini vurguladı.
Bir gazetecinin ABD'deki geçici bütçe tasarısında Ukrayna'ya yapılacak yeni askeri yardım paketinin yer almamasıyla ilgili sorusu üzerine Borrell, "Bu savaş, tüm dünya için derin sonuçlar doğuruyor. Dünyadaki herkes için öyle görülmeyebilir belki ama biz Avrupalılar için bu savaş, varoluşsal bir tehdit." dedi.
Borrell, görüştüğü ABD'li yetkililerin de desteğe devam etmeyi istediklerini gördüğünü dile getirerek, bu kararın yeniden değerlendirileceğinden emin olduğunu söyledi.
Yüksek Temsilci, 19 Eylül'de bakanların gelecek toplantısının Kiev'de yapılacağını duyurmuş ancak güvenlik nedeniyle detay verilmemişti.
Kosova Dışişleri Bakanı Gervalla-Schwarz: AB uyarılarımızı dikkate almadıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580161-kosova-d%C4%B1%C5%9Fi%C5%9Fleri-bakan%C4%B1-gervalla-schwarz-ab-uyar%C4%B1lar%C4%B1m%C4%B1z%C4%B1-dikkate-almad%C4%B1
Kosova Dışişleri Bakanı Gervalla-Schwarz: AB uyarılarımızı dikkate almadı
Çatışmaların ardından Kosova polisi, sınırdaki devriyelerini yoğunlaştırdı (Reuters)
Kosova Dışişleri Bakanı Donika Gervalla-Schwarz, Sırbistan sınırındaki güvenlik kaygılarını defalarca dile getirdiklerini fakat Avrupa Birliği'nin (AB) bunları dikkate almadığını söyledi.
Gervalla-Schwarz, Brüksel merkezli haber sitesi Euractiv'a verdiği söyleşide şu ifadeleri kullandı:
Aylardır ortaklarımıza ve müttefiklerimize, polisimizin silah dolu araçları durdurduğunu söyledik fakat endişelerimizi dinlemeye hazır olmadıklarını gördük. Bunları kendi açılarından yorumlayarak, sanki diyalog sürecinden çıkmanın yolunu arıyormuşuz gibi algıladıklarını anladık.
Kosova Dışişleri Bakanı, uluslararası kamuoyundan net bir tepki görmediği sürece Sırbistan yönetiminin Kosova'yı istikrarsızlaştırmaya yönelik faaliyetlerini sürdüreceğini savunarak, şöyle devam etti:
Hiç kimse Kosova'daki kurumların ve Kosova polisinin bu sorunlarla gerektiği gibi başa çıkabileceğine inanmıyordu. Korkmuyoruz, hazırlıklıyız, tetikteyiz çünkü bunun ilk ya da son olmayabileceğini biliyoruz.
Gervalla-Schwarz, Belgrad yönetimiyle diyaloğa açık olduklarını belirtirken, Sırbistan'ın da süreçte kendi üzerine düşeni yapmasının önemli olduğunu söyledi. Bakan, Belgrad'ın "Balkanlardaki gerçekliği anlaması ve ülke sınırlarının artık değişmeyeceğini kabul etmesi gerektiğini" savundu.
Kosova'nın kuzeyinde aylardır süren gerginlik, 24 Eylül sabahı çoğunlukla Sırpların yaşadığı Zveçan'ın Banjska köyündeki bir silahlı grubun düzenlediği saldırıyla yeniden tırmanmıştı.
Bir Kosovalı polisin öldüğü saldırının ardından bölgeye operasyon düzenlemiş, çıkan çatışmada üç Sırp öldürülmüş, 6 şüpheli de gözaltına alınmıştı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, "terör saldırısı" diye nitelediği olaydan Belgrad yönetimini sorumlu tutmuştu.
AB gerginliği düşürme mesajı verirken, NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü de (KFOR) bölgede ek tedbirler almıştı. ABD ise Sırp ordusunun Kosova sınırında geniş çaplı yığınak yaptığını bildirmişti. Priştine yönetimi, Sırbistan'dan sınırdaki tüm birliklerini çekmesini istemiş, Sırp ordusu da birliklerin kısmen geri çekildiğini bildirmişti.
Öte yandan Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla, 25 Eylül'deki açıklamasında, Banjska köyüne düzenlenen baskında birçok silah ve mühimmatın ele geçirildiğini duyurmuştu.
Sveçla, operasyonda Kosova'daki en büyük Sırp partisi konumundaki Sırp Listesi'nin Genel Başkan Yardımcısı Milan Radojicic'e ait belgelerin de bulunduğunu bildirmişti. Kosova, saldırının ardında ABD'nin kara listeye aldığı Radojicic'in olduğunu öne sürmüştü.
Independent Türkçe
Rusya’nın Herson’a saldırısında 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580151-rusya%E2%80%99n%C4%B1n-herson%E2%80%99-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1nda-1-ki%C5%9Fi-%C3%B6ld%C3%BC-6-ki%C5%9Fi-yaraland%C4%B1
Rusya’nın Herson’a saldırısında 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
İtfaiyeciler geçen ay Herson’daki bir saldırının ardından bir depoda çıkan yangını söndürdü (AFP)
Ukrayna’nın güneyindeki Herson bölgesinin Valisi Oleksandr Prokudin, Rusya’nın bölgeye gece boyunca düzenlediği saldırıda en az bir kişinin öldüğünü ve ikisi çocuk olmak üzere altı kişinin yaralandığını bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Prokudin bugün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Rus kuvvetlerinin son 24 saat içinde yerleşim bölgelerinin yanı sıra dükkanlar ve tıbbi altyapıyı hedef alan 71 saldırı düzenlediğini ifade etti.
Vali, hava ve kara saldırılarından 20’sinin bölgenin idari bölgesi olan Herson şehrini hedef aldığını söyledi. Produkin, saldırıların yol açtığı yangının hızla söndürüldüğünü de sözlerine ekledi.
Reuters bu açıklamayı bağımsız olarak teyit edemedi ve Rusya’dan henüz olaya dair bir yorum gelmedi.
Kiev, geçtiğimiz kasım ayında Rus kuvvetlerini Herson bölgesinin bir kısmından püskürtmüştü. Ancak Rus güçleri, bölgenin başkentini ve Dnipro Nehri çevresini hedef almaya devam ediyor.
Kuzey Kore: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ABD'nin sözcüsüdürhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580076-kuzey-kore-uluslararas%C4%B1-atom-enerjisi-ajans%C4%B1-abdnin-s%C3%B6zc%C3%BCs%C3%BCd%C3%BCr
Kuzey Kore: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ABD'nin sözcüsüdür
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (ortada), 24 Mart 2022'de Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesini inceliyor. (AP)
Kuzey Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı (UAEA) ABD öncülüğündeki baskı kampanyasına katıldığı ve nükleer programlarıyla ilgili bir karar taslağı hazırladığı için kınadı. Ayrıca UAEA’yı Washington'un ‘kiralık sözcüsü’ olarak nitelendirdi.
Pyongyang Nükleer Enerji Endüstrisi Bakanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir sözcü, geçtiğimiz cuma günü UAEA'nın genel konferansında kabul edilen ve Kuzey Kore'yi nükleer programlarını sınırlamaya çağıran kararı eleştiren bir bildiri yayınladı. Sözcü, kararı ABD ve müttefiklerinin ‘komplosunun sonucu’ olarak nitelendirdi ve Kuzey Kore'nin nükleer silah sahibi devlet statüsünün zaten ‘geri döndürülemez’ hale geldiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansı'ndan (KCNA) aktardığına göre sözcü şu ifadeleri kullandı: “Düşman güçlerin bu tür bir komedisi, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine karşı uluslararası rejime yönelik ciddi tehdit oluşturan suç eylemlerini örtbas etme ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne yönelik düşmanca politikalarını meşrulaştırma yönündeki kötü niyetlerini ortaya koyuyor.”
Sözcü ayrıca UAEA Başkanı Rafael Grossi'yi, “yaklaşan bir nükleer test hakkında yanlış bir hikâye yayarak Kuzey Kore üzerinde bir baskı atmosferi yaratma girişiminde bulunmakla” suçladı. Grossi geçen yıl, Kuzey Kore’nin 2017'den bu yana ilk kez nükleer testlere devam edebileceği konusunda uyarmıştı.
Sözcü, ABD'nin nükleer yayılımı ve Japonya'nın yıkılan Fukuşima Nükleer Santrali’nden arıtılmış su tahliyesi olarak adlandırdığı olaya atıfta bulunarak “UAEA, ABD'nin kiralık sözcüsü olarak uluslararası eleştiriden kaçınmak istiyorsa, kendisini uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu zorluklara adamak daha iyi olur” dedi.
UAEA, Pyongyang'ın 2009 yılında müfettişlerini sınır dışı etmesi ve ardından nükleer testlere yeniden başlamasından bu yana Kuzey Kore'ye giremedi.
Azavad, Mali ordusuna yönelik kanlı saldırıyı üstlendihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580021-azavad-mali-ordusuna-y%C3%B6nelik-kanl%C4%B1-sald%C4%B1r%C4%B1y%C4%B1-%C3%BCstlendi
Azavad, Mali ordusuna yönelik kanlı saldırıyı üstlendi
Azavad hareketinin saldırısı, Mali ordusundan onlarca askerin ölümüne neden oldu (Reuters)
Tuareglerin egemen olduğu ayrılıkçı isyan hareketi, geçen perşembe günü Mopti bölgesindeki (Mali'nin merkezi) Diora kampına düzenlenen saldırıda Mali ordusunun saflarından onlarca kişinin öldüğünü açıkladı.
İsyancılar ilk olarak 98 askerin ölümünü belirten bir bildiri yayımladı.
Daha sonra yayınlanan ikinci bir bildiride 81 askerin ölümünü duyurdular.
İsyancılar ayrıca onlarca askerin yaralandığını, 5 askeri esir aldıklarını ve kendi saflarından 7 savaşçıyı kaybettiklerini belirtti.
İsyancıların ve bu uzak bölgelerdeki tüm tarafların iddialarını doğrulamak zor.
Bağımsız kaynaklara erişim, çatışmalar ve askeri yönetim nedeniyle daha karmaşık bir hale geldi.
Mali ordusu, Dioura'daki olaylarla ilgili fotoğrafları sosyal medyada yaymasına rağmen, kampa yapılan saldırıyı geçen perşembe günü ayrıntı vermeden bildirdi.
Ağustos ayının sonundan bu yana Kuzey Mali, Azavad hareketinin Mali ordusuna yönelik terör saldırıların yoğunlaşmasıyla düşmanlıkların yeniden başlamasına tanık oldu.
O tarihten bu yana operasyonlar birçok askeri bölgeyi hedef aldı.
Bu, Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun 2020'den bu yana iktidardaki askeri konseyin baskısı altında devam eden geri çekilmesiyle aynı zamana denk geliyor.
Independent Arabia - Independent Türkçe
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy: Hiçbir şey Rusya ile mücadele kararlılığımızı zayıflatmayacakhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4580016-ukrayna-devlet-ba%C5%9Fkan%C4%B1-zelenskiy-hi%C3%A7bir-%C5%9Fey-rusya-ile-m%C3%BCcadele-kararl%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1m%C4%B1z%C4%B1
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy: Hiçbir şey Rusya ile mücadele kararlılığımızı zayıflatmayacak
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy. (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ABD Kongresi’nin Ukrayna’ya yardımı hariç tutan geçici bir finansman tasarısını onaylamasından bir gün sonra ülkesinin Rusya’ya karşı mücadelesini zayıflatacak hiçbir şey olmadığını söyledi.
Zelenskiy Vatan Savunucuları Günü tatili münasebetiyle yaptığı konuşmada, Kongre’deki oylamaya doğrudan hitap etmedi, ancak zafer için mücadele kararlılığını yineledi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığına göre Zelenskiy, “Hiç kimsenin Ukrayna’nın istikrarını, gücünü ve cesaretini durduramayacak. Ukrayna sadece Zafer gününde direnmeyi ve savaşmayı bırakacak. Zafere her gün yaklaşıyoruz. Ne pahasına olursa olsun savaşacağız” dedi.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında daha fazla askeri yardım konusunda güvence aldığını söyledi.
Bakan Austin X platformunda ülke adları yerine bayrakları kullanarak ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin devam edeceğine dair güvence verdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko, yeni bütçe kararının Kiev’e fon içermesi ve ABD desteğinin devamı için ABD’li ortaklarla birlikte çalıştıklarını belirtti.
ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada, Cumhuriyetçilerin Ukrayna’ya ayrı bir oylama yoluyla yardım sağlama sözü verdiklerini ve ABD’nin desteğinin hiçbir koşulda kesintiye uğramayacağını söyledi.
Nikolenko da Facebook aracılığıyla Ukraynalılara gelecekteki ABD desteği konusunda güvence vermeye çalışarak önceden onaylanmış fonların etkilenmeyeceğini vurguladı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة