ABD yönetimi barış için güçlü bir Ukrayna istiyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4362456-abd-y%C3%B6netimi-bar%C4%B1%C5%9F-i%C3%A7in-g%C3%BC%C3%A7l%C3%BC-bir-ukrayna-istiyor
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile herhangi bir barış anlaşması yapılmadan önce ülkesinin güçlü bir Ukrayna görmek istediğini dile getirdi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından NATO'ya katılmak isteyen Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de açıklama yapan Blinken, “Putin'in Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı stratejik bir başarısızlıktır. Rusya'nın askeri, ekonomik ve diplomatik gücünü ve nüfuzunu önümüzdeki yıllar için büyük ölçüde azaltmıştır. Ukrayna'nın gücüne yatırım yapmak diplomasiden götürmez, aksine bunun yolunu açar” ifadelerini kullandı. ABD’li Bakan ayrıca artan müzakere çağrılarına, yanılsamalara ve olası bir ateşkesin temsil ettiği ‘sahte barışa’ karşı uyarıda bulundu.
Çin'in Avrasya İşleri Özel Temsilcisi Li Hui ise ülkesinin Rusya ile Ukrayna arasındaki ihtilafı çözmek için yürüttüğü arabuluculuğun başarısı konusunda temkinli bir iyimserlik gösterdi. Durumun karmaşıklığının bir göstergesi olarak tüm tarafların verimli görüşmeler için bir araya gelmesinin zor olabileceğini söyledi.
Ukrayna, Rusya, Fransa ve Almanya gibi bazı ülkelere yaptığı son ziyaretin ardından açıklamada bulunan Li Hui, savaşta gerilim risklerinin hala yüksek olduğunu sözlerine ekledi. Ayrıca, “Çatışma bir çıkmaza girdi, savaş alanı belirsizlikle dolu. Bazı tarafların çözüm bulmak için inisiyatif alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Kursk Valisi Roman Starovoit’in dün sabah yaptığı açıklamaya göre Moskova, hava savunma sistemleri ile Ukrayna sınırındaki Kursk şehri yakınlarında Ukrayna’ya ait çok sayıda insansız hava aracını (İHA) düşürdü. Telegram hesabından açıklamada bulunan Starovoit, “Bu gece, bir hava savunma sistemi Kursk yakınlarında birkaç Ukrayna İHA’sı düşürdü. Kursk halkından sakin olmalarını rica ediyoruz. Şehir, ordumuzun güvenilir koruması altındadır” açıklamalarında bulundu. Rusya'nın sınır bölgesi olan Kursk, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna güçleri tarafından düzenli olarak bombalanıyor.
Ayrıca Moskova, Ukrayna kuvvetlerinin Belgorod bölgesini işgal etme girişimini engellediğini açıkladı. Beş tank ve dört zırhlı araç ile başlatılan saldırıya yaklaşık 70 savaşçının katıldığını bildiren Rusya Savunma Bakanlığı, 50'den fazla Ukraynalı savaşçının öldürüldüğünü duyurdu.
Hartum savaşından sonra Sudan Limanı'ndaki balık pazarları canlandıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566616-hartum-sava%C5%9F%C4%B1ndan-sonra-sudan-liman%C4%B1ndaki-bal%C4%B1k-pazarlar%C4%B1-canland%C4%B1
Hartum'daki savaşın yoğunlaşmasının ardından Kızıldeniz kıyısındaki Sakkala/İskele turistik restoranları popüler hale geldi (Hasan Hamid- Independent Arabia)
Hartum savaşından sonra Sudan Limanı'ndaki balık pazarları canlandı
Hartum'daki savaşın yoğunlaşmasının ardından Kızıldeniz kıyısındaki Sakkala/İskele turistik restoranları popüler hale geldi (Hasan Hamid- Independent Arabia)
İşraka Ali Abdullah
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında Hartum'da devam eden çatışmalar, nisan ortasında savaşın başlamasından bu yana yerinden edilmiş insanlar için güvenli bir varış noktası olan Kızıldeniz Eyaleti'nin başkenti Port Sudan şehrinin yeniden keşfedilmesini sağladı.
Ayrıca ekonominin çarklarının döndüğü bu kentte popülerlik kazanan ve yayılma şansı bulan pek çok mesleği yeniden canlandırdı ve bu canlanma sadece apartman ve otellerle sınırlı kalmadı, yerel ve uluslararası piyasaları da hareketlendirdi.
Son dönemde Sakkala adıyla bilinen balık pazarı büyük talep görüyor. İnci, deniz kabuğu ve nadir bulunan kokain taşları gibi dışarıya ihraç edilen diğer özlerin yanı sıra denizde farklı balık türlerinin bolluğu nedeniyle devlet ekonomisine büyük katkı sağladı.
Kızıldeniz kıyılarına yayılan balık lokantaları, herkesin savaşın durmasını ve Hartum'un normale dönmesini umduğu bir vakitte, savaşın çilesinden kaçmak isteyen yerinden edilmiş insanlar için de dinlenme yerleri ve Hartum'da yaşanan savaştaki gelişmelerin tartışılacağı bir forum haline geldi.
Yoğun talep
Sudanlı balıkçı Seyyid Ali, "Yoldan geçenler ve Hartum savaşından kaçanlarla dolup taşan, çeşitli balık yemekleri sunan balık restoranlarının yanı sıra balık pazarında da alışılmadık derecede gözle görülür bir iyileşme yaşandı. Uzun yıllardır görülmeyen bu durum piyasada balığa olan talebi artırdı" ifadelerini kullandı.
Seyyid Ali açıklamasında, "Sakkala/İskele ile 1960'lı yıllardan bu yana balık satışı için belirlenen yer kastediliyor. Eyalet hükümeti yakın zamanda çalışmayı düzenlemek için değişiklikler yaptı. Ancak bu meslek, balıkçılar şeyhi Ali Hac Musa gibi uzun süredir bu mesleği icra edenlerin bulunması nedeniyle en popüler mesleklerden biri olarak kabul ediliyor" dedi.
Ali, gruplar halinde yola çıkan balıkçıların takip ettiği balık tutma gezilerinin gruptan gruba farklılık gösterdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
Gece çıkıp sabah yerel avlarla dönenler var. Balıkçılar bu gezilerin kısa olduğunu söylüyor. Bazıları ise balıkçının yiyecek ve içecek ihtiyacını karşıladığı, yaklaşık 10 gün süren uzun yolculukları tercih ederken, dönüşte balık tüccarları tarafından karşılanıyor ve farklı büyüklük ve türde en fazla balığa sahip olmak için yarışıyorlar.
Sudanlı balıkçı Bay Ali, balık tutma gezisine hazırlık amacıyla ağlarını taşıyor (Hasan Hamid-Independent Arabia)
En meşhur türler
Sudanlı balıkçı, en meşhur balık türlerine ilişkin ise şunları söyledi:
Kızıldeniz, 30 metre derinliğe sahip çamurlu balıklar da dahil olmak üzere farklı balık türleriyle dolu ve bunlar genellikle olta ile avlanır. Meşhur türlerden bazıları şunlar: Nacil (leopar mercan orfoz), el-Hamur (Lahos), Ebu Cebbe, eş-Şuur (kum balığı), el- Arabi (Arap kelebek balığı), somon olarak bilinen el salmuni (süt balığı).
Ayrıca 120 metre derinlikte yakalanması için Şuar ağları kullanılan taş balıkları da var; bunlar arasında el Farisi (Aphareus), el Kuveyrib, Fulful, Hamarir, Haceri ve Ebu Karun yer alıyor.
Ayrıca 'Makvar' adı verilen ve farklı ağlarla avlanan karidesler de burada bulunuyor. Mercan resifleri arasında yaşayan ıstakoz, kalamar ve yengecin yanı sıra hepsinin lezzeti güzel olan Nacil ve taş balıklarına da balık severlerin talebi artıyor.
Seyyid Ali, "Yenmeyen ama başka amaçlarla kullanılan türler de var. Bunlar genellikle zumbak gibi kabuklu salyangozların içinde yaşıyorlar. Zumbakların küçük gövdesinden, Sudanlı kadınlara yönelik parfüm üretiminde kullanılan büyük miktarlarda aspir çıkarılıyor" dedi.
Ali, balık fiyatlarıyla ilgili açıklamasında, "Balığın cinsine ve büyüklüğüne göre fiyatlar balıkçıdan balıkçıya değişiklik gösteriyor ve en pahalı tür de nacil olarak değerlendiriliyor" ifadelerini kullandı.
Deniz tehditleri
Ali, "Balıkçıların denizin doğasına alışkın oldukları ve tehlike ne olursa olsun bundan korkmadıklarına" dikkat çekti.
Balıkçılığı en çok tehdit eden şeyin, balık avını engelleyen fırtınalar ve şiddetli yağışlar olduğunu kaydetti. Denizde yaşayan yırtıcı hayvanların da balık avını engellediğini belirtti.
Bu yırtıcı hayvanlar arasında ise özellikle köpekbalığı bulunduğunu, en tehlikelisinin ise kuyruğuyla balıkçı teknelerini deviren ve insanları yutma konusunda uzmanlaşmış dev kaplan olduğunu belirtti.
Kişisel çabalar
Ayrıca balıkçı Seyyid Ali, "Sakkala balık pazarı Port Sudan ekonomisinin toparlanmasına katkıda bulunsa da eyalet hükümeti bu mesleği kendi çabalarıyla yapan balıkçılara, balıkçılık sürecinde kullanılan ağ ve canlı yem sağlama konusunda destek vermiyor" dedi.
Ali, "İlk faydalanıcının, lisanslar ve yakıtın yanı sıra tüm balıkçılık malzemelerini kendi mağazalarında satan eyalet hükümeti olduğunu" vurguladı.
Mercan resifleri arasında yaşayan ıstakoz (Hasan Hamid-Independent Arabia)
İhracat
Port Sudan şehrinin toparlanmasında balık dışındaki Kızıldeniz ekstraktları, özellikle de popüler bir ticaret olan ve bunun için özel çiftliklerin bulunduğu inci ihracatı büyük önem taşıyordu.
Kuyumculuk sektöründe kullanılan kabuklu deniz ürünleri ve kokain taşlarının yanı sıra deniz salatalıkları ve ahtapotlar da bazı ülkelere ihraç ediliyor.
Av şarkıları
Balıkçıların plajın yakınında kendi yaz geceleri var. Bir grup balıkçının yer aldığı ve yakın zamanda başkentteki balıkçılara verilen bir isim olan "Hartum'un Havvat'ı"nın da katıldığı Samaka olarak bilinen bir müzik grubu var.
Bu müzik grubu, Sudan pentatonik ölçeğiyle karıştırılmış heptatonik dizideki bir Arap ritmine dayanıyor.
Denizde balık tutma yöntemini simüle eden operet tarzında müzikler sunan bu grup, daha önce bölgesel ve uluslararası festivallere katıldı ve birçok ödül kazandı.
Balık dışındaki Kızıldeniz özleri, Sudan Limanı şehrinin, özellikle de inci ihracatının toparlanmasında büyük önem taşıyor (Hasan Hamid-Independent Arabia)
Diğer eyaletler
Ekonomi araştırmacısı Dr. Muhammad el-Nayer şunları söyledi:
Port Sudan şehri, deniz limanlarının varlığı nedeniyle uzun süredir ekonomik bir şehir olarak kabul ediliyor ve ayrıca sadece Sudan için değil, aynı zamanda ekonomik önemi artan diğer ülkeler -Etiyopya, Güney Sudan, Çad ve Orta Afrika- gibi kapalı ülkeler için de tek çıkış noktası.
El-Nayer, "Sakkala balık ve restoran pazarı genişleme ve popülerlikten nasibini aldı ve böylece Kızıldeniz Eyaletinin ekonomisi, Hartum'un tanık olduğu savaş çilesi ışığında yeniden canlanmış oldu. Hükümetin tesislerini Port Sudan'a devretmesi, devlete bağlı büyük şirket ve fabrikaların ticari faaliyetlerini buraya aktarmaya zorlayarak ekonomiyi canlandırdı" diye konuştu.
Nayer, "Hartum Savaşı'nın aynı zamanda Beyaz Nil, Nil Nehri, Gadarif, El Cezire ve Kassala gibi diğer devletlerin ekonomisini de canlandırdığını, bunun da piyasalardaki ticaret hareketini canlandırdığını" kaydetti.
Ekonomi araştırmacısı Nayer, açıklamalarına şöyle devam etti:
Sudan'ın savaştan etkilenmeyen tüm şehirleri gibi Port Sudan şehri de yerinden edilenler için bir merkez haline geldi. Bu şehir, Hızlı Destek Güçleri ile ordu arasındaki çatışmanın sona ermesine ve başkentin rehabilitasyonuna kadar savaş belasından kaçanlara kapılarını açtı.
Independent Arabia - Independent Türkçe
Pakistan: İsrail ile ilişkiler, İslamabad'ın ve Filistin halkının çıkarlarına bağlıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566586-pakistan-i%CC%87srail-ile-ili%C5%9Fkiler-i%CC%87slamabad%C4%B1n-ve-filistin-halk%C4%B1n%C4%B1n-%C3%A7%C4%B1karlar%C4%B1na-ba%C4%9Fl%C4%B1
Pakistan: İsrail ile ilişkiler, İslamabad'ın ve Filistin halkının çıkarlarına bağlı
(AA)
Geo News televizyonundaki habere göre, Bakan Jilani, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in ülkesinin İslam dünyasıyla ilişkilerini normalleştireceğine yönelik ifadelerine cevap verdi.
Jilani, Cohen’in son zamanlarda herhangi bir Pakistanlı yetkiliyle görüşmediğine işaret ederek, İsrail ile ilişki kurulmasının ülkenin ulusal ve Filistin halkının çıkarlarına bağlı olduğunu söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, 22 Eylül'de yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın ardından 6 veya 7 İslam ülkesinin İsrail ile barış anlaşması yapacağını ifade etmiş, bunların hangi ülkeler olduğuna dair bilgi vermemişti.
Nijerya Devlet Başkanı, üniversite saldırısında kaçırılanların kurtarılması için talimat verdihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566576-nijerya-devlet-ba%C5%9Fkan%C4%B1-%C3%BCniversite-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1nda-ka%C3%A7%C4%B1r%C4%B1lanlar%C4%B1n-kurtar%C4%B1lmas%C4%B1-i%C3%A7in
Nijerya Devlet Başkanı, üniversite saldırısında kaçırılanların kurtarılması için talimat verdi
Bola Ahmed Tinubu (AA)
Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu'nun Özel Danışmanı Ajuri Ngelale'nin yaptığı açıklamaya göre, Tinubu, bu tür saldırıların hiçbir ahlaki gerekçesi olmadığını belirtti.
Ülkedeki güvenlik birimlerine, kaçırılanların derhal kurtarılması için talimat veren Tinubu, "Yönetimimin her Nijerya vatandaşını korumak gibi ciddi bir görevi vardır ve bu taahhüt doğrultusunda, kaçırılan öğrencilerin ailelerini, güvenli bir şekilde geri dönmelerini sağlamak için hiçbir çabadan kaçınılmayacağı konusunda temin ederim" ifadesini kullandı.
Nijerya'nın Zamfara eyaletine bağlı Gusau bölgesindeki üniversiteye 22 Eylül'de düzenlenen silahlı saldırıda aralarında 24 öğrencinin bulunduğu 35 kişi kaçırılmıştı.
Saldırının ardından ordunun düzenlediği operasyonda kaçırılan kişilerden 6'sı kurtarılmıştı.
İİT, İsrail güçlerinin 2 Filistinliyi öldürdüğü baskını şiddetle kınadıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566551-i%CC%87i%CC%87t-i%CC%87srail-g%C3%BC%C3%A7lerinin-2-filistinliyi-%C3%B6ld%C3%BCrd%C3%BC%C4%9F%C3%BC-bask%C4%B1n%C4%B1-%C5%9Fiddetle-k%C4%B1nad%C4%B1
İİT, İsrail güçlerinin 2 Filistinliyi öldürdüğü baskını şiddetle kınadı
(AA)
İİT'den yapılan açıklamada, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında işlediği suçlara son vermesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, "İİT, İsrail işgal güçlerinin, işgal altındaki Filistin topraklarında işlediği suçları ve iki Filistinli gencin şehit olmasına ve Nur Şems Mülteci Kampı'nın altyapısının zarar görmesine neden olan bugünkü baskınını şiddetle kınar" ifadesi kullanıldı.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını da artırdığı belirtilen açıklamada, İsrail saldırılarının savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiği vurgulandı.
Açıklamada, uluslararası topluma, işgalci güç İsrail'e işlediği suçlara ve mükerrer saldırılarına son vermesi için baskı yapılması ve Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulunuldu.
Gazze'deki Filistinliler, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını ve Batı Şeria'da gerçekleştirilen ihlalleri protesto etmek için 8 gündür İsrail sınırı yakınlarında gösteri düzenliyor.
İsrail ordusu, çok sayıda Filistinlinin yaralanmasına sebep olan gösterilere şiddetli müdahalelerinin yanı sıra iki gündür Gazze'ye hava saldırısı düzenliyor.
İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın Tulkerem kentine bağlı Nur Şems Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında 2 Filistinliyi öldürmüş, kampın caddelerine, altyapısına ve Filistinlilerin araçlarına buldozerlerle zarar vermişti.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise bir İsrail askerinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail güçleri, 5 Eylül'de Nur Şems Kampı'na düzenlediği baskında bir Filistinliyi öldürmüş, kampta büyük hasar bırakan baskın nedeniyle caddeler ulaşıma, dükkanlar da hizmete kapanmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria, aylardır İsrail ordusunun baskınları ve Yahudi yerleşimcilerin saldırı ve hak ihlalleri nedeniyle ciddi gerilime sahne oluyor.
Ermenistan, Dağlık Karabağ’dan kaçan ilk Ermeni mülteci grubunu kabul etmeye başladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566541-ermenistan-da%C4%9Fl%C4%B1k-karaba%C4%9F%E2%80%99dan-ka%C3%A7an-ilk-ermeni-m%C3%BClteci-grubunu-kabul-etmeye-ba%C5%9Flad%C4%B1
Ermenistan, Dağlık Karabağ’dan kaçan ilk Ermeni mülteci grubunu kabul etmeye başladı
Dağlık Karabağ’dan kaçan Ermeni mülteciler dün Ermenistan’ın Goris şehrindeki kabul merkezine ulaştı (Reuters)
Ermenistan, Azerbaycan’ın geçtiğimiz hafta yürüttüğü askeri müdahalesinden sonra kontrolüne giren Dağlık Karabağ’dan kaçan ilk Ermeni mülteci grubunu kabul etmeye başladı.
Ermenistan, bölgede kalmaktan korkan 120 bin kişilik yerel nüfusu kabul etmeye hazır olduğunu vurgularken, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da üstü kapalı olarak müttefikleri Rusya’yı eleştirdi.
İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine, 25 Eylül tarihinde (bugün) Nahçıvan’a günübirlik bir çalışma ziyareti gerçekleştirecek.
Bu arada Paşinyan ve Aliyev, hafta sonunda İspanya’nın güneyindeki Granada’da bir araya gelecek. Görüşmelere, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’in de katılması bekleniyor.
Dağlık Karabağ’daki Ermenileri korumadaki ‘başarısızlığı’ nedeniyle kamuoyunda büyük tepkilerle karşı karşıya kalan Paşinyan, dün televizyonda yayınlanan bir konuşmasında, ülkesinin mevcut ittifaklarının ‘etkisiz’ olduğunu söyledi.
Paşinyan söz konusu açıklamasında şunları söyledi;
Ermenistan’ın parçası olduğu dış güvenlik sistemlerinin, kendi güvenliği ve çıkarlarını korumada etkisiz olduğu kanıtlanmıştır. Ermenistan hiçbir zaman ittifak taahhütlerinden vazgeçmedi ve müttefiklerine ihanet etmedi. Ancak olayların analizi, yıllardır güvendiğimiz güvenlik sistemleri ve müttefiklerin, kırılganlıklarımızı gösterme ve Ermeni halkının bağımsız bir devlete sahip olmasının imkansızlığını meşrulaştırma görevini üstlendiğini gösteriyor.
Ermenilerin bölgeyi terk etme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen Paşinyan, ülkesinin onları kabul etmeye hazır olduğunu vurguladı.
Azerbaycan geçtiğimiz hafta, kökleri Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar uzanan çatışmanın son bölümünde, Dağlık Karabağ’da Ermeni militanları mağlup etti.
Bakü, bölgede yaşayan Ermenilerin haklarını güvence altına alma niyetini ifade etse de, Ermeni ayrılıkçı liderler ‘baskı korkusuyla’ bölgeden ayrılmakta ısrar etti.
İran'da bir gazetenin İsrail adli arşivini ele geçirdiği iddiasıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566531-i%CC%87randa-bir-gazetenin-i%CC%87srail-adli-ar%C5%9Fivini-ele-ge%C3%A7irdi%C4%9Fi-iddias%C4%B1
İran'da bir gazetenin İsrail adli arşivini ele geçirdiği iddiası
(AA)
İran'da merkezi Tahran'da bulunan Tehran Times gazetesi, İsrail'in 70 bin sayfadan oluşan adli arşivine ulaştığını açıkladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşinin psikolojik rahatsızlıklarının olduğu öne sürülen belgelerde, hükümetin birçok üyesinin davaları ve İsrail'in Arap vatandaşlara karşı sistematik ayrımcılık yaptığına dair bilgilerin yer aldığı iddia edildi.
Netanyahu, 22 Eylül'de 78. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada İran'ı hedef almıştı.
Uluslararası toplumu İran'ın saldırılarına karşı kayıtsız kalmakla suçlayan Netanyahu, İran'ın nükleer emellerini sürdürmesine rağmen yaptırımların gevşetildiği eleştirisinde bulunarak, "İran'ın nükleer emellerine karşı ikna edici bir tehdit sunulmalı. Ben İsrail Başbakanı olduğum müddetçe İran'ın nükleer silah elde etmemesi için elimden geleni yapacağım" ifadelerini kullanmıştı.
Vucic, Kosova'nın kuzeyindeki saldırının Kosovalı Sırplar tarafından yapıldığını söyledihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566526-vucic-kosovan%C4%B1n-kuzeyindeki-sald%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1n-kosoval%C4%B1-s%C4%B1rplar-taraf%C4%B1ndan-yap%C4%B1ld%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1
Vucic, Kosova'nın kuzeyindeki saldırının Kosovalı Sırplar tarafından yapıldığını söyledi
Aleksandar Vucic (AA)
Vucic, Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Kuzey Mitrovica'da yolu kapatan silahlı Sırpların polise ateş açması ve bir polis memurunun hayatını kaybetmesi üzerine başkent Belgrad'da basına açıklamalarda bulundu.
Sırp halkı için çok zor bir gün olduğunu belirten Vucic, "Bu gece bir grup Kosovalı Sırp, Banjska'da iki kamyonla barikat kurdu, ardından Kosova polisi geldi ve barikatları kaldırmak istedi. Bir çatışma yaşandı ve çatışmada bir polis vuruldu, bir kişi de yaralandı. Olayın ardından çatışma devam etti" dedi.
Vucic, uluslararası kurumları birçok kez uyardığı durumun gerçekleştiğini ve Kosovalı Sırpların, Kosova Başbakanı Albin Kurti'nin "terörüne" artık tahammül edemediğini savunarak, şunları söyledi:
Bir polisin ölümüyle sonuçlanan olayı hiçbir şekilde haklı çıkarmak istemem, yaşananları kınıyorum ancak 3 Kosovalı Sırp da öldürüldü. Kosovalı Sırplar, çember içine alındı ve kanlı çatışma yaşandı. 2'si ağır yaralı. Bir kişinin daha öldürülmüş olabileceği şüphesi var. Kosova polisinin yaralı bir Kosovalı Sırp'a yardım etmediği ve onu 'gülerek' ölüme terk ettiğine dair de kanıtlarımız var.
"Kosova'nın bağımsızlığını asla tanımayacağız"
Yaşananların tek sorumlusunun Kurti olduğunu iddia eden Vucic, "Tek istediği savaş ve çatışma. Sırbistan'ı NATO ile çatışmaya sürüklemek istiyor. Uluslararası kurumlardan bir an evvel Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasını talep ediyorum. Bu şekilde Sırplar kendilerini sürgün edilmiş hissetmeyecek, böyle çatışmaların da önüne geçilmiş olacak" değerlendirmesinde bulundu.
Vucic, "Halkımıza barış ve sakin kalmaları çağrısında bulunuyorum, daha fazla kan dökülmesini önlemek için elimizden geleni yapalım" ifadesini kullandı.
Gelecek günlerde yeni kararların alınacağını belirten Vucic, "Sırbistan, Kosova'nın bağımsızlığını asla tanımayacak isterseniz hepimizi öldürün. Konuşmaya her zaman hazırız ancak Kosova'nın bağımsızlığı asla" dedi.
Vucic, saldırganların üzerindeki üniformaların Sırbistan polisi ve ordusuna ait olmadığına işaret ederek, "Her şey hazırlanmış bir planın parçası. Yaklaşık bir buçuk saatte 460 özel birlik askeri toplandı. Hem de pazar günü. Her şey hazırlanmıştı" diye konuştu.
Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların, sabah saatlerinde polise ateş açması sonucu bir polis ölmüş, bir polis yaralanmıştı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyinde ağır silahlı yaklaşık 30 kişilik grubun Kosova polisine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklamıştı.
Banjska'da bulunan Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisi tarafından kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.
NATO'nun Kosova'daki Barış Gücünden (KFOR) yapılan açıklamada, "KFOR, Banjska'daki durumu yakından izlemeye devam ediyor ve KFOR birlikleri bu bölgede, gerektiğinde yanıt vermeye hazır durumda bulunuyor. KFOR Komutanı, AB, Sırbistan Genelkurmay Başkanı ve Kosova'daki kurumlar dahil olmak üzere tüm uluslararası paydaşlarla yakın ve sürekli temas halinde olup, çözüm bulmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" ifadelerine yer verilmişti.
Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışan 3 kişi öldürüldühttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566521-kosova%E2%80%99n%C4%B1n-kuzeyinde-polisle-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fan-3-ki%C5%9Fi-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BCld%C3%BC
Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışan 3 kişi öldürüldü
Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
Kosova Başbakanı Albin Kurti, Kosova’nın kuzeyinde sabah saatlerinde silahlı Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için düzenlenen anma etkinliğinde açıklamalarda bulundu.
Gelecek dönemde şüpheli saldırganlara ilişkin daha fazla bilginin açığa çıkmasını beklediklerini belirten Kurti, "Artık bilinen şey, terör saldırısını gerçekleştiren ve Afrim'i acımasızca öldüren yabancı profesyonel ordu veya polis oluşumundan üyelerin var olduğudur" ifadesini kullandı. Kurti, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunlardan 3'ünü öldürdük, yaralılar ve gözaltına aldıklarımız var. İnanıyorum ki bundan sonraki süreç bize bunların tam olarak kim oldukları, Kosova'ya nasıl girdikleri, Kosova Cumhuriyeti'ni istikrarsızlaştırmaya yönelik bu zorlu girişimin komutanları ve liderlerinin kim olduğu konusunda daha fazla bilgi verecektir. Şu ana kadar öğrendiklerimiz, daha önce de düşündüğümüz gibi bunlar, bugün yaptıklarını uzun süredir planlamış, hazırlamış, bu saldırıyı planlayan profesyonel bir terörist/suç yapılanmasıdır. Bunlar bir kaçakçılık çetesini değil, siyasi, mali ve lojistik açıdan resmi Belgrad tarafından desteklenen paralı asker yapısını temsil ediyorlar.
Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla da bölgedeki gazetecilere yaptığı açıklamada, bugün gün boyu Banjska'da gerçekleşen operasyonda 3 saldırganın öldürüldüğünü, 2'si saldırgan, 4'ü saldırıyı telsiz bağlantılarıyla destekleyen olmak üzere 6 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Gözaltına alınan 2 kişinin "yaralı, üniformalı ve silahlı" olduğunu belirten Sveçla, Kosova polisinin saldırganları arama çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Sveçla, polisin büyük miktarda silah ele geçirdiğine işaret ederek, "Ülkenin tüm toprakları kontrol altına alındı" dedi.
Olay
Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların, sabah saatlerinde polise ateş açması sonucu bir polis ölmüş, bir polis yaralanmıştı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyinde ağır silahlı yaklaşık 30 kişilik grubun Kosova polisine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklamıştı.
Banjska'da bulunan Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisi tarafından kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.
NATO'nun Kosova'daki Barış Gücünden (KFOR) yapılan açıklamada, "KFOR, Banjska'daki durumu yakından izlemeye devam ediyor ve KFOR birlikleri bu bölgede, gerektiğinde yanıt vermeye hazır durumda bulunuyor. KFOR Komutanı, AB, Sırbistan Genelkurmay Başkanı ve Kosova'daki kurumlar dahil olmak üzere tüm uluslararası paydaşlarla yakın ve sürekli temas halinde olup, çözüm bulmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" ifadelerine yer verilmişti.
Azerbaycan ile Ermenistanlı yetkililer, 26 Eylül'de Brüksel'de görüşecekhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566511-azerbaycan-ile-ermenistanl%C4%B1-yetkililer-26-eyl%C3%BClde-br%C3%BCkselde-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fecek
Azerbaycan ile Ermenistanlı yetkililer, 26 Eylül'de Brüksel'de görüşecek
(Arşiv-AA)
Ermenistan'ın resmi haber ajansı Armenpress'in Ermenistan Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine dayandırdığı haberine göre, Hacıyev ile Grigoryan'ın 26 Eylül'de Brüksel'de yapacakları görüşmeye, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel'in danışmanları da katılacak.
Görüşmede, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında 5 Ekim'de İspanya'nın Granada şehrinde yapılacak görüşmenin hazırlıkları ele alınacak.
Aliyev, Paşinyan ve Michel, 14 Mayıs'ta Brüksel'de üçlü toplantıda bir araya gelmiş ve 1 Haziran'da Moldova'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi kapsamında Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Scholz'un da katılımıyla beşli toplantı yapmıştı.
Karabağ'da Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi şehrine Azerbaycan elektriği verildihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4566506-karaba%C4%9Fda-ermeni-n%C3%BCfusun-ya%C5%9Fad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-hankendi-%C5%9Fehrine-azerbaycan-elektri%C4%9Fi-verildi
Karabağ'da Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi şehrine Azerbaycan elektriği verildi
(AA)
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresinden yapılan açıklamada, Hankendi şehrinin elektrik hattının Ermenistan'ın enerji sisteminden ayrılarak Azerbaycan'ın enerji sistemine bağlandığı bildirildi.
Açıklamada, Hankendi'ye elektriğin Şuşa'daki trafo merkezinden sağlandığı belirtilerek, "Artık Hankendi'de Azerbaycan ışığı yanmaktadır" ifadesi kullanıldı.
Azerbaycan ordusu, 19 Eylül'de Karabağ'da anayasal düzeni tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatmıştı.
Karabağ'daki yasa dışı Ermeni silahlı güçler, yaklaşık 24 saat süren operasyon sonrasında silah bırakmıştı.
Azerbaycanlı yetkililerle Ermeni nüfusun temsilcilerinin 21 Eylül'de yaptığı görüşmede entegrasyon süreciyle ilgili bir takım konularda mutabakat sağlanmıştı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة