Çin’e ait bir savaş gemisi, ABD’ye ait savaş gemisinin önünü kesti

TT

Çin’e ait bir savaş gemisi, ABD’ye ait savaş gemisinin önünü kesti

Çin’e ait bir savaş gemisi, ABD’ye ait savaş gemisinin önünü kesti

ABD Donanması, Tayvan Boğazı’nda ‘güvensiz etkileşim’ olarak adlandırdığı şekilde ABD’ye ait bir savaş gemisine yaklaşan, Çin’e ait bir savaş gemisinin video görüntülerini yayınladı.

ABD ordusu tarafından yapılan açıklamada, “ABD’ye ait USS Chung-Hoon ve Kanada’ya ait HMCS Montreal, 3 Haziran’da Tayvan Boğazı’ndan rutin bir geçiş gerçekleştirdi. Geçiş sırasında Çin’e ait bir savaş gemisi, Chung-Hoon civarında güvenli olmayan bir şekilde manevralar yaptı ve 137 metre kadar yaklaşarak önünü kesti” denildi.

ABD Donanması tarafından Pazar günü yayınlanan videoya göre, Çin’e ait savaş gemisi, ABD’ye ait güdümlü füze destroyerinin önünden geçti ve çarpışmayı önlemek için onu yavaşlamaya zorladı.

Söz konusu videoda, Çin’e ait savaş gemisine telsiz aracılığıyla, İngilizce olarak ‘seyrüsefer özgürlüğünü kısıtlama girişimlerine’ karşı uyarı da yapıldı.

Çin, ABD’nin olayla ilgili eleştirileri hakkında yorum yapmadı.

Çin ordusu, Cumartesi günü ABD ve Kanada’yı, iki ülkeye ait savaş gemilerinin Tayvan Boğazı’nda ortak bir seyir gerçekleştirmesinin ardından ‘kasıtlı olarak riskleri artırmakla’ suçladı.

Tayvan Savunma Bakanlığı ise, Çin’in ABD ve Kanada gemilerine yönelik eylemlerini ‘provokatif’ olarak nitelendirerek, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sağlanmasının özgür ve demokratik ülkelerin ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Çin’i seyrüsefer özgürlüğü hakkına saygı göstermeye çağıran açıklamada, “Gerginliği ve tehlikeyi artırmayı amaçlayan herhangi bir önlem bölgesel güvenliğe katkıda bulunmayacaktır” denildi.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”