İngiltere’de büyük bir siber saldırının ardından binlerce çalışanın verileri çalındı

Siber saldırı düzenleyen bilgisayar korsanlarının sembolik görüntüsü (Reuters)
Siber saldırı düzenleyen bilgisayar korsanlarının sembolik görüntüsü (Reuters)
TT

İngiltere’de büyük bir siber saldırının ardından binlerce çalışanın verileri çalındı

Siber saldırı düzenleyen bilgisayar korsanlarının sembolik görüntüsü (Reuters)
Siber saldırı düzenleyen bilgisayar korsanlarının sembolik görüntüsü (Reuters)

İngiliz havayolları British Airways ve İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin de aralarında bulunduğu büyük İngiliz grupları kapsamlı bir siber saldırıya uğradı. Yerel basın, binlerce çalışanın verilerinin çalındığı saldırıdan ‘Rus bilgisayar korsanlarını’ sorumlu tuttu.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre saldırı, maaş bordrosu ve insan kaynakları yönetiminde uzman olan İngiliz Zellis şirketini hedef aldı. Şirketin sekiz çalışanı saldırıdan etkilendi.

Saldırının hedefindeki şirket dün yaptığı açıklamada, Zellis’in şu anda devre dışı bırakılmış olan bir sunucu üzerinde kullandığı ABD merkezli Progress Software şirketi tarafından geliştirilen ‘MOVEit’ programındaki bir güvenlik açığından dünya çapında çok sayıda şirketin etkilendiğini söyledi. Ancak Zellis, şimdiye kadar çalınan bilgilerin yasa dışı olarak yayınlandığı veya kullanıldığına dair hiçbir iz bulamadı. Konuyla ilgili bir kaynağın AFP’ye verdiği bilgiye göre hırsızlığın ardındaki sebep net değil ve hiçbir taraf sorumluluğu üstlenmedi.

Geçen hafta Progress Software, web sitesinde yayınladığı açıklamasında MOVEit Transfer’de ‘yetkisiz erişime’ izin verebilecek bir güvenlik açığı keşfettiğini duyurdu. Şirket, müşterilerine, özellikle ‘yetkisiz kullanıcıların dosya ve hesaplarını silerek’ ‘hemen önlem almalarını’ tavsiye etti.

British Airways AFP’ye “Siber güvenlik olayından etkilenen şirketlerden biri olduğumuz konusunda bilgilendirildik” açıklamasını yaptı. Öte yandan BBC, çalınan veriler arasında çalışanların kimlik numaraları, doğum tarihleri, ev adresleri ve ulusal sigorta numaraları olduğunu duyurdu. Eczane zinciri Boots, dün AFP’ye yaptığı açıklamada çalışanlarının ‘bazı kişisel verilerinin’ bu saldırı sonucunda çalındığını doğruladı.

Daily Telegraph gazetesine göre olaydan yaklaşık 100 bin İngiliz çalışanın etkilendiği tahmin ediliyor. Şarku’l Avsat’ın gazeteden edindiği bilgiye göre British Airways şirketinde çalınan verilerde banka bilgileri de yer alıyor ve saldırıdan Aer Lingus havayolu şirketi de etkilendi. Gazeteye konuşan siber güvenlik uzmanları ‘görüldüğü kadarıyla siber saldırının siber suçlarda uzmanlaşmış Clop adlı Rusça konuşan bir grubun işi olduğunu’ söylediler. Rusya’ya bağlı gruplara atfedilen saldırılar, Rusya’nın ‘özel askeri operasyon’ olarak tanımladığı Ukrayna savaşının başlamasının ardından arttı.

İngiltere’nin siber saldırı kurbanlarına yardım etmekle sorumlu kamu kuruluşu Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC), ‘saldırının Birleşik Krallık üzerindeki etkisini anlamaya çalıştığını’ belirtti.



Borrell: İsrail Gazze'de soykırım yapıyor

Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)
Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)
TT

Borrell: İsrail Gazze'de soykırım yapıyor

Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)
Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)

Eski AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail hükümetini Gazze'de soykırım yapmakla ve "II. Dünya Savaşı'nın sonundan beri en büyük etnik temizlik operasyonunu yürütmekle" suçlayarak sert bir çıkış yaptı; tüm amacın harika bir turizm merkezi yaratmak olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre Borrell, AB'nin İsrail'i etkilemek için elindeki tüm araçları kullanmamasını da eleştirerek, sadece pişmanlık duymanın yeterli olmadığını belirtti.

Borrell, dün İspanya'nın güneybatısında Kral Felipe'nin de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin önünde Charles V Avrupa Ödülü'nü alırken, "İsrail'in 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırılarında yaşadığı dehşet, daha sonra Gazze'ye yaşattığı dehşeti haklı çıkaramaz" ifadelerini kullandı.

Josep Borrell, Avrupa Birliği'nin, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana gerçekleşen en büyük etnik temizlik eylemine verdiği tepkiyi de eleştirdi.

"Gazze'den milyonlarca ton moloz kaldırılıp Filistinliler ölünce veya göç edince, harika bir turizm merkezi yaratmak için II. Dünya Savaşı'ndan beri en büyük etnik temizlikle karşı karşıyayız" dedi.

Borrell Avrupa Charles V Ödülü'nü aldı (EPA)Borrell Avrupa Charles V Ödülü'nü aldı (EPA)

Geçtiğimiz şubat ayında ABD Başkanı Donald Trump, savaştan harap olmuş Gazze'deki yaklaşık iki milyon Filistinlinin başka yerlerdeki yeni evlere taşınmasını önermişti. Böylece ABD, Gazze Şeridi'ne asker gönderebilecek, kontrolü ele geçirebilecek ve bir "Ortadoğu Rivierası" inşa edebilecekti.

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilere, “Gerçekten yüksek kaliteli konutlar inşa ediyorsunuz, güzel bir kasaba gibi, yaşayabilecekleri ve ölmeyecekleri bir yer; çünkü Gazze, onların sonunda öleceklerinin garantisidir” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-DPA)ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-DPA)

Eski diplomat, İsrail'i tüm çatışma kurallarını ihlal etmekle ve Gazze'deki sivil halkı aç bırakarak “açlığı savaş silahı” olarak kullanmakla suçladı.

Borell, “Gazze'ye Hiroşima'da kullanılan bombanın üç katından fazla patlayıcı güç atıldı” dedi.

Şöyle devam etti “Aylardır Gazze'ye hiçbir şey girmiyor. Hiçbir şey: su yok, yiyecek yok, elektrik yok, yakıt yok, sağlık hizmetleri yok. (Binyamin) Netanyahu'nun bakanları bunu söyledi ve bunu yaptılar."

Ve ekledi: “Gazze'ye düşen bombaların yarısını biz gönderiyoruz. Eğer gerçekten çok sayıda insanın öldüğüne inanıyorsak, doğal tepki silah tedarikini azaltmak ve ortaklık anlaşmasını kullanarak uluslararası insani hukuka saygı gösterilmesini talep etmek olmalı, bunun yapılmadığından şikayet etmekle yetinmemeliyiz.”