Kakhovka Barajı’nın patlaması: Sırlar ağı genişliyor

Reuters
Reuters
TT

Kakhovka Barajı’nın patlaması: Sırlar ağı genişliyor

Reuters
Reuters

Hussam İtani

Ukrayna’nın uzun zamandır beklenen karşı saldırısına dair spekülasyonların ardından Kakhovka Barajı’nda meydana gelen patlama, Ukrayna'nın doğusunda çatışmaların keskin bir şekilde artışa geçmesine sebep oldu.

Ukrayna güçlerinin geçtiğimiz günlerde Donetsk’in doğusunda, Rus güçlerinin kontrolündeki bölgelerin çevresine düzenlediği saldırıların ‘ihtiyatlı’ olduğu, az sayıda birliğin katıldığı kaydedildi. Böylece aslında bu operasyonların Rusların aylar önce Harkov ve Herson'dan çekilmesi ardından inşa etmeye başladıkları savunma hatlarının güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmeye yönelik keşif faaliyetlerinden başka bir şey olmadığı anlaşıldı. 

Askeri uzmanlar, saldırı operasyonları başlatmayan Moskova'nın acı dersler aldığı konusunda hemfikir. Zira Ruslar Kiev ve Harkov çevresindeki saldırılarında başarısız olmuş, saldırının ilk aşamalarında Ukrayna'nın güneybatısındaki Mıkolayiv'e doğru ilerlemeye çalışmıştı. Bunun üzerine Rusya, stratejik savunmaya geçmeye ve hatlarını güçlendirmeye karar verdi.

Ukraynalıların son iki gündeki saldırıları tabur ve sınırlı sayıda zırhlı tugay düzeyinde gerçekleşti. Esas olarak Rus savunmasının nabzının test edilmesi, yeni mayın tarlaları ve odak noktalarının bulunması, top ve füze destek noktalarının, elektronik savaş özelliklerinin, ikmal hatlarının ve birlik toplanma yerlerinin belirlenmesi amaçlandı. Geleneksel askeri istihbarat yöntemleri, bu yönde gerekli resmi oluşturmak için yeterli değildi.

Herson'da baraj suları altında kalan bölgeler (AFP)
Herson'da baraj suları altında kalan bölgeler (AFP)

Sınır ihlali Belgorod şehrine kadar ulaştı. Kiev yanlısı savaşçılar, Rusya'nın hazırlık düzeyini ve o bölgedeki Rus askerlerinin moralinin anlamak amacıyla Rus topraklarına girmeye başladı.

Moskova ve Kiev, geçtiğimiz yıldan bu yana Rus güçleri tarafından kontrol edilen Kakhovka Barajı'nın bombalanmasıyla ilgili karşılıklı suçlamalarda bulundu. Ukrayna Devlet Başkanı Vlademir Zelenskiy, saldırıyı bir grup Rus teröristinin gerçekleştirdiğini söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise Ukrayna kuvvetlerinin sabotaj eylemi gerçekleştirdiğini vurguladı.

Kakhovka Barajı'nın 6 Haziran gecesi patlaması ardından sel tehdidi altındaki Herson şehrinden tahliye edilen insanlar. (AP)
Kakhovka Barajı'nın 6 Haziran gecesi patlaması ardından sel tehdidi altındaki Herson şehrinden tahliye edilen insanlar. (AP)

Kaların erdiği mevsimde baraj arkasında biriken sular geniş alanları sular altında bırakabilir, böylece binlerce insanı etkileyebilecek insani bir felakete yol açabilir. Hatta Dinyeper Nehri üzerindeki bulunan Zaporijya Nükleer Santrali’nin çalışmasını aksatabilir, barajın üzerindeki mevcut hidroelektrik santralin akışı bozulabilir. Zira santraldeki reaktörleri soğutmak için nehirdeki su kullanılıyor. Bu santral Avrupa’daki en büyük nükleer santral olması dolayısıyla böyle bir durumda her iki taraf için de tehlike arz edebilir.

Baraj ve karşı saldırı

Tahminlerin çoğu, Ukrayna'nın beklenen karşı saldırısının barajın doğusunda, Zaporijya bölgesinde gerçekleşeceğini, yönünün kuzeyden güneye olacağına işaret ediyor. Böylece Rus kuvvetlerinin kontrol bölgelerinin birbirinden ayrılmasının, Rusya'nın 2014'te işgal ettiği Kırım yarımadasından kara ikmal hattının kesilmesinin hedeflendiği öngörülüyor. Barajın patlatılmasından askeri açıdan kimin zarar göreceği konusundaki belirsizlik ise artıyor.

Barajdan akan sular çevredeki arazileri sular altında bırakırken afetin boyutları ise haftalar sonra dahi netlik kazanmayabilir. Yüzlerce köy ve şehirden, bilhassa Herson'dan daha uzak bölgelere bir göç dalgası başlamış durumda.

Saldırıyı gerçekleştiren tarafın, Ukrayna'nın en büyük barajlarından birinin patlatılmasının bölgelere yansıyacak olumsuz veya olumlu sonuçlarını, yaklaşan çatışmalarda ne sağlayacağını dikkatle incelemiş olduğu düşünülüyor.

Buradan bakıldığında, Rusya ve Ukrayna taraflarının barajın patlatılmasındaki sorumlulukları neden inkar ederek suçu karşı tarafa yükledikleri anlaşılıyor. Nitekim henüz boyutları belirsiz derecedeki bir felakete yol açmanın maddi ve manevi sonuçları ne olursa olsun, herhangi bir tarafın patlamanın bu yönde itirafta bulunması, bir sonraki askeri niyetini ve eğilimini ortaya koyabilir. İki tarafta da düşman kuvvetlerin hareketini engellemek için suyun akışını ve yakındaki toprakları su basmasını kullanmaya çalışabilir.

Baltık Denizi'ndeki Rus gaz boru hatlarının Eylül 2022’de patlatılması, Rus filozof Alexander Dugin’in kızının öldürülmesi ve Kremlin’e yönelik insansız hava aracı saldırıları gibi Ukrayna-Rus savaşına damgasını vuran bir dizi gizemli operasyona Kokhavka Barajı’nın patlatılması de eklendi.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Majalla’dan çevrildi.



Şili'de aşırı sağcı aday başkanlık seçimini kazandı

Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
TT

Şili'de aşırı sağcı aday başkanlık seçimini kazandı

Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)

Şilililer dün, Augusto Pinochet'nin diktatörlüğünün sona ermesinden 35 yıl sonra, en sağcı cumhurbaşkanını seçti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun resmi sonuçlarına göre Jose Antonio Kast oyların yüzde 58'ini alırken, rakibi yenilgiyi kabul etti.

10 milyondan fazla oy sayıldıktan sonra, toplam oyların yaklaşık yüzde 70'ini temsil eden sonuçlarla, Kast, geniş bir sol koalisyonun başında bulunan Komünist Parti üyesi Janet Jara'ya karşı açık bir üstünlük sağladı.

51 yaşındaki Jara, yenilgiyi kabul ederek sosyal medya paylaşımında seçmenlerin yüksek sesle ve açıkça konuştuğunu ve cumhurbaşkanı seçilen kişiye tebriklerini ve en iyi dileklerini ilettiğini söyledi.

Muhafazakâr Katolik Cast, kampanyasını Şili'deki suçlarla mücadeleye odakladı ve çoğu Venezuelalı olmak üzere yaklaşık 340 bin belgesiz göçmeni sınır dışı edeceğine söz verdi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği nilgiye göre Kast, askeri diktatörlüğün açık bir destekçisi ve Pinochet hayatta olsaydı ona oy vereceğini söylemişti.

16 Kasım'da yapılan ilk turda, her iki aday da oyların dörtte birini aldı ve sol kanat az bir farkla öndeydi. Ancak, tüm sağcı adaylar birlikte oyların yüzde 70'ini topladı.


Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.