Eski ABD Başkan Yardımcısı Pence, ABD'nin çok sıkıntı içinde olduğunu savunduhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4370996-eski-abd-ba%C5%9Fkan-yard%C4%B1mc%C4%B1s%C4%B1-pence-abdnin-%C3%A7ok-s%C4%B1k%C4%B1nt%C4%B1-i%C3%A7inde-oldu%C4%9Funu-savundu
Eski ABD Başkan Yardımcısı Pence, ABD'nin çok sıkıntı içinde olduğunu savundu
Eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 2024 Başkanlık seçimlerine adaylığını ilan ettikten saatler sonra çıktığı açık oturumda, "Başkanlık için adaylığımı koydum çünkü ülke birçok sıkıntının içinde." dedi.
Eski ABD Başkan Yardımcısı Pence, ABD'nin çok sıkıntı içinde olduğunu savundu
AA
Pence, 2024 seçim çalışmalarının ilk gününde Iowa'da CNN tarafından düzenlenen açık oturuma katıldı.
Des Moines Grand View Üniversitesi'nden canlı yayınlanan oturumda Pence, ekonomiden dış politikaya seçmenlerin sorularını cevapladı.
Pence, iktidardaki demokratların ülkeyi iyi yönetemediğini savunarak, "Başkanlık için adaylığımı koydum çünkü ülke bir çok sıkıntının içinde." diye konuştu.
Gerçek değişimi geri getirme ve Amerika'yı sağduyu yoluna koyma deneyimine sahip olduğunu savunan Pence, "Muhafazakar ilkelerin ileriye adım atma sorumluluğuna her zamankinden daha fazla sahip olduğumuzu düşünüyorum." dedi.
"ABD'nin Ukrayna'ya yardımları sürmeli"
Pence, ABD'de enflasyonun Biden yönetiminin 2 trilyonluk harcama paketinden sonra başladığını öne sürerken, dış politika konusunda da Ukrayna'da devam eden savaşa ve Çin ile ABD'nin rekabetine değindi.
ABD'nin Ukrayna'ya yönelik yardımları desteklediğini belirten Pence, "Bazı tartışmalarda Ukrayna'daki savaş bir toprak anlaşmazlığı gibi adlandırılıyor. Öyle değil, bu nedensiz bir Rus işgaliydi ve ABD’nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve işgali püskürtmek için yardım sağlamaya devam etmesi gerektiğine inanıyorum." dedi.
Pence, Çin konusunda da eğer başkan seçilirse, özellikle Çin'in provokasyonlarına yanıt verecek bir ordu inşa etmesi için Kongre'yi harekete geçireceğini söyledi.
"Şimdi her zamankinden daha fazla, Çin'e ve dünyadaki herhangi bir güce kararlı bir mesaj göndermek ve zamana uygun bir ordu kurmak için Kongre'nin ve Amerikan halkının desteğini toplayacak bir başkana ihtiyacımız var." diyen Pence, bu başkanın Amerika çıkarlarını ve müttefiklerini savunacak bir yeteneğe sahip olması gerektiğini belirtti.
"Eski bir başkanı yargılamak dünyaya korkunç bir mesaj gönderir"
Pençe, bir katılımcının eski başkan Donald Trump hakkında devam eden soruşturmalar ilgili ne düşündüğü sorusuna da 3Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Ancak eski bir başkanı yargılamak dünyaya korkunç bir mesaj gönderir ve ülke için de bölücü olur.3 şeklinde cevap verdi.
Trump'ın Florida'daki malikanesinde bulunan gizli belgelerle ilgili "bu dokümanlar ciddi olay" diyen Pence, ancak Adalet Bakanlığının, soruşturmayı ülkeyi daha fazla ayrıştıracak bir yargılamaya dönüşmeden sonuçlandırması gerektiğine inandığını söyledi.
Pence, Başkan Joe Biden'ı da ofisinde bulunan benzeri gizli belgeler için yetkilileri uyarma süresi konusunda da eleştirdi.
2024 Başkanlık seçimlerine adaylığını duyurmuştu
64 Yaşındaki eski başkan yardımcısı Pence, dün Cumhuriyetçi Parti adına başkanlık yarışına katıldığını paylaştığı tanıtım videosuyla resmen ilan etmişti.
Başkanlık yarışını "bir savaşa" benzeten Pence, Demokrat Başkan Joe Biden ve yönetimini eleştirerek, "Kenarda kalmak kolay olurdu ama ben böyle yetiştirilmedim. Bu yüzden bugün, Tanrı'nın ve ailemin önünde ABD başkanlığına aday olduğumu duyuruyorum." demişti.
Pence, konuşmasında isim vermeden Trump'a karşı rekabet edeceğini de ima ederek, "Farklı zamanlar farklı liderlik gerektirir." ifadesini kullanmıştı.
Başkan adayı Pence, 6 Ocak 2021'deki Kongre baskınıyla birlikte Trump'la yollarını ayırmıştı.
Cumhuriyetçi Partiden 2024 başkanlık seçimleri için Trump ve Pence dışında, dün yarışa katılan eski New Jersey Valisi Chris Christie, Florida Valisi Ron DeSantis, eski Güney Carolina Valisi Nikki Haley, eski Arkansas Valisi Asa Hutchinson ve Güney Karolina Senatörü Tim Scott da adaylık yarışını başlatmış bulunuyor.
Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi
ABD Başkanı Donald Trump Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı kapsayan ziyaret turunu ‘tarihi’ olarak nitelendirdi. Trump, 13-16 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek resmi ziyaretlerinin başlangıcında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitmek üzere yol çıkmadan önce Beyaz Saray'da bir basın toplantısı düzenledi.
Bugün Riyad'a ulaşan Trump, ilk başkanlık döneminde başlattığı yurtdışı ziyaretlerini 2017 yılının aynı ayında Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyareti yine tarihi bir ziyaretle tekrarlamış oldu. Trump, önceki ziyareti sırasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ile görüşmüştü. Ziyaret sırasında iki ülke arasında bir dizi önemli anlaşma imzalandı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi kapsayan ziyarete büyük önem verdiğini belirtti.
Leavitt, cuma günü düzenlediği basın toplantısında “Başkan Trump Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmek istiyor” dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başkan Trump, sekiz yıl sonra ABD ve Ortadoğu ülkelerinin iş birliğine dayalı ilişkilere sahip olduğu, radikalizmin yenilgiye uğratıldığı ve yerini kültürel alışveriş ve ticarete bıraktığı müreffeh ve başarılı bir Ortadoğu vizyonunu yeniden teyit etmek üzere bölgeyi bir kez daha ziyaret edecek.”
Trump’ın toplantılarla dolu bir programı var
Beyaz Saray'ın aktardığı ABD Başkanı'nın ziyaret programına göre Trump, iş adamları ve yatırımcılarla ikili görüşmelerin yanı sıra Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'na katılacak.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki bir köprüde Suudi Arabistan ve ABD bayrakları dalgalanıyor (Reuters)
Trump yarın Riyad’da düzenlenecek beşinci Körfez İşbirliği Teşkilatı (KİK)-ABD zirvesi için KİK üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya gelecek.
ABD Dışişleri Bakanlığı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ziyaretin, Suudi Arabistan’ın Ukrayna'daki savaşla ilgili müzakerelere ev sahipliği yapmasının yanı sıra Sudan ve Yemen'in istikrara kavuşturulmasında oynadığı rolü göz ardı edilmeyeceğini vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg, ülkesinin, Suudi Arabistan’ın çatışmalara yönelik siyasi çözümleri destekleme girişimlerini, küresel enerji piyasalarını güvence altına almaya yönelik devam eden çabalarını ve bölgesel ve uluslararası diplomatik araçlar yoluyla bölgesel istikrara yaptığı katkıları takdir ettiğini söyledi.
Masada yer alan dosyalar
ABD Başkanının ziyareti sırasında ele alınması beklenen dosyalarla ilgili olarak bunların bölgesel güvenlik, savunma iş birliği, teknoloji ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ilgili stratejik dosyaları içereceğini belirten Warburg, Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğine yönelik tehditlerin yanı sıra Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan, Libya, Lübnan, Irak'taki gelişmeler ve İran'ın istikrarı bozucu davranışlarıyla mücadele konularında koordinasyonu arttıracaklarını vurguladı.
Warburg, sözlerine şöyle devam etti:
“Başkan Trump'ın Suudi Arabistan'a yapacağı ziyaret, Riyad ve Washington arasındaki ikili ilişkiler açısından savunma, güvenlik, yatırım ve enerji gibi alanlarda iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi için önemli bir fırsat teşkil ediyor.”
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ABD ziyareti sırasında ABD Başkanı ile çekilen bir fotoğrafı (SPA)
ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklarla yüzleşmek ve ortak çıkarlara dayalı daha fazla çeşitlendirilmiş ve sürdürülebilir ekonomik ilişkiler kurmak için bu iş birliğini derinleştirme çabasına işaret eden Warburg, bu ziyaretin aynı zamanda Washington'un Ortadoğu'daki önemli ortaklarıyla ittifaklarını güçlendirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını da gösterdiğini söyledi. Görüşmelerin yatırım ve savunma konularını içermesinin muhtemel olduğunu ifade eden Warburg, “ABD, Suudi Arabistan ile özellikle yenilenebilir enerji ve teknoloji alanlarında ekonomik ortaklıkları güçlendirmenin yanı sıra bölgesel tehditler karşısında ortak çıkarları korumak için savunma iş birliğini genişletmeyi hedefliyor” diye ekledi.
Tüm bu görüşmeler, bölgedeki müttefik ve ortakların savunma kabiliyetlerini güçlendirmelerini ve ekonomilerini geliştirmelerini sağlamaya yönelik daha geniş bir yaklaşım çerçevesinde gerçekleştiriliyor.
Sekizinci başkan ve 14’üncü ziyaret
ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Başkan Donald Trump, ABD başkanları Richard Nixon, Jimmy Carter, George H.W. Bush, Bill Clinton, George W. Bush, Barack Obama ve Joe Biden'ın ziyaretlerinin ardından son elli yılda Suudi Arabistan'ı ziyaret eden sekizinci ABD başkanı olurken, Trump'ın bugün başlayan ziyareti bir ABD başkanının Suudi Arabistan'a yaptığı on dördüncü ziyaret olacak.
Eski ABD Başkanı George Bush, 2008 yılında Suudi Arabistan'ı iki kez ziyaret etti (SPA)
Suudi Arabistan'ı iki kez ziyaret eden ABD başkanları George H.W. Bush ve oğlu George W. Bush'un yanı sıra resmi rakamlara göre iki dönemlik başkanlığı sırasında Suudi Arabistan'ı dört kez ziyaret eden eski Başkan Barack Obama gibi bazı ABD başkanları da Suudi Arabistan ziyaretlerini birden fazla kez tekrarladı. Başkan Trump da 2017 yılında, ilk başkanlık döneminde Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. Şimdi ikinci döneminde dış gezilerine başlamak üzere Suudi Arabistan’ı yeniden ziyaret ediyor.
ABD Başkanı'nın Suudi Arabistan'a gelişi öncesinde Suudi Arabistan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Mühendis Abdullah es-Sevaha dün Beyaz Saray Yapay Zeka ve Dijital Para Birimleri Kıdemli Danışmanı David Sachs ile yapay zeka alanında iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmenin yollarını görüştü.
Şarku’l Avsat’a konuşan ABD'li ve Suudi üst düzey yetkili, ziyaretle birlikte düzenlenecek olan ve ABD yönetiminden bazı yetkililerin de katılacağı Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'nda hayati alanlarda önemli anlaşmaların yapılacağını belirttiler.
“Siyasi açıdan belirleyici bir an”
Şarku’l Avsat'a konuşan gözlemciler, ABD Başkanı Donald Trump'ın ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktasını temsil ettiğini, stratejik ortaklığı güçlendireceğini ve her iki tarafın çıkarlarını yerine getirmek için güvenlik, ekonomi ve yatırım alanlarına ivme kazandıracağını düşünüyor. Aynı gözlemciler, Filistin meselesi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmanın önemi, iki devletli bir çözüm için baskı yapılması ve Trump'ı Netanyahu'nun ABD'nin bölgedeki çıkarlarına ulaşmada gerçek bir engel olduğuna ikna etmenin Riyad ve Washington arasındaki başlıca tartışma dosyaları arasında yer alacağına inanıyorlar.
ABD'nin eski Riyad Büyükelçisi Michael Alan Ratney, Başkan Trump'ın mayıs ayı ortalarında Riyad'a yapacağı ziyaretin ABD-Suudi Arabistan ortaklığının gücünün açık bir göstergesi ve Washington'ın Riyad ile stratejik ittifakına duyduğu güvenin somut bir örneği olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Şarku’l Avsat'a yaptığı özel açıklamada Ratney, Başkan Trump'ın ikinci döneminin ilk durağı olarak Suudi Arabistan'ı seçmesinin sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik boyutunu değil, aynı zamanda Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile olan şahsi bağlarının derinliğini de yansıttığını söyledi.