Yüz binlerce Amerikalı yurt dışında emekli oluyor

"Amerikalılar, para, yaşam ve muamelelerle ilgili zorluklarla karşılaşıyorlar"

Yurt dışında emekli olan Amerikalıların kesin sayısı bilinmiyor ancak 2021'de yarım milyona yakın olacak (BXhair.com)
Yurt dışında emekli olan Amerikalıların kesin sayısı bilinmiyor ancak 2021'de yarım milyona yakın olacak (BXhair.com)
TT

Yüz binlerce Amerikalı yurt dışında emekli oluyor

Yurt dışında emekli olan Amerikalıların kesin sayısı bilinmiyor ancak 2021'de yarım milyona yakın olacak (BXhair.com)
Yurt dışında emekli olan Amerikalıların kesin sayısı bilinmiyor ancak 2021'de yarım milyona yakın olacak (BXhair.com)

The Wall Street Journal, birçok Amerikalı'nın ülkeleri dışında emekli olmayı hayal ettiğini ve birçoğunun buna hazırlanmak için çantalarını toplamaya başladığını doğrulayan bir araştırmayı duyurdu.

Gazete, Amerikalıların, para, yaşam ve muamelelerle ilgili zorluklarla karşılaştıklarına dikkat çekti.

Ayrıca Amerikalıların söz konusu çabalarının, macera amaçlı, sıfırdan başlama ya da sadece daha düşük masraflarla yaşama isteğiyle alakalı olduğunu belirtti.

Gazetenin haberinde, yurtdışında emekli olan Amerikalıların kesin sayısının bilinmediği vurgulandı. Ama sosyal güvenlik çeklerini bozdurdukları yerler bununla ilgili bir ipucu veriyor.

Sosyal Güvenlik İdaresi'ne göre, 2008'deki 307 bin kişi bu işlemi yaparken, 2021'in sonunda ABD dışında yaklaşık 450 bin kişi bunu yaptı. İdare, iki sayının yaklaşık yarısının ABD vatandaşlarına ait olduğunu doğruladı.

Farklı ülkelerdeki sağlık hizmetlerinin kalitesi ve yaşamanın maliyeti gibi konularda bilgi veren "Living and Investing Abroad (Yurtdışında yaşama ve yatırım)" kurucusu Kathleen Peddicord, yurt dışında emekli olma fikrinin Amerikalılar arasında giderek daha fazla kabul gördüğünü aktardı.

Peddicord, yurt dışında yaşayan Amerikalı emeklilere ait pek çok sosyal güvenlik çekinin ABD banka hesaplarına yatırıldığını, bunun da bu konudaki resmi verilerin gerçek sayının hesaplanmasında yetersiz kaldığını belirtti.

Ayrıca, son zamanlarda güçlü olan doların pek çok Amerikalı emekli için birçok ülkede yaşamanın maliyetini karşılanabilir hale getiriyor.

Birçok ülke, gelir miktarını kanıtlayan bir beyan aldıktan sonra emekliler için özel vizeler tahsis ediyor. Ancak birçok emekli, çocuklarını ve torunlarını geride bırakma korkusuyla yurt dışında yaşamayı tercih etmiyor.

The Wall Street Journal, 70 bin ila 1,8 milyon dolar arasında değişen birikimle Fransa, Portekiz, İspanya ve Kosta Rika'ya taşınan altı Amerikalı emekliyle röportaj yaptı ve sonuç olarak attıkları adımın çok büyük bir servet gerektirmediğini kanıtladı.

Gazete, bu kişilerin harcamaları, yaşam tarzları, yeni bir hayat kurmanın getirdiği zorluklar, onları mutlu eden ve endişelendiren hususlarla ilgili görüşlerini aktardı.

Örneğin gazete, Amerikalı Rick Jones ve Eileen Bryson'ın Paris'te yılda 135 bin dolar harcadıklarını aktardı.

50'li yaşlarının sonlarında emekli olduktan sonra orada yaşamayı karşılayabileceklerini düşündükleri için 2006 yılında Buenos Aires'te emekli olmaya çalışmışlardı.

Washington'daki dairelerini 900 bin dolara sattılar ve Arjantin başkentinde büyük bir ev satın aldılar. Ancak orada yaşamanın yeniliği can sıkıntısına dönüştü ve biri yazar, diğeri deniz kuvvetlerinde eski bir asker olan ve çocukları bulunmayan iki emekli, ki yıl sonra Norfolk, Virginia'daki evlerini satıp Paris'e taşınmadan önce 2016'da ABD’ye taşındılar.

Kurdukları sosyal bağlar ve geliştirdikleri hobiler, pandemi koşullarına dayanmalarına yardımcı olurken, onlara Fransa’daki işlemler konusunda rehberlik etmelerine katkıda bulunan Yurtdışında Yaşayan Amerikalılar Derneği'ne katıldılar.

Öte yandan, 61 yaşındaki Suzanne Wojcic, yılda 13 bin dolar harcadığı Kosta Rika, Samara'da yaşıyor. Pasifik Okyanusu'na bakan sahil kasabasını ziyaret ettikten ve oradaki hayatı sevdikten sonra boşanmadan önce kocasıyla ara sıra orada yaşıyorlardı.

2015 yılında boşandıktan sonra kaldığı Southampton, New York'tan Samara'ya yerleşmek için ayrıldı. Kasabada arazi satın almak ve üzerine küçük bir otel inşa etmek için 400 bin dolarlık birikiminin 235 bin dolarını kullandı. Wojcic, burada yaşıyor, müşterileri karşılıyor ve hazırladığı kahvaltıyı müşterilerine sunuyordu.

Kısa süre sonra Atlanta'da yaşayan bir lise arkadaşıyla yeniden bağlantı kurdu ve ikisi 2019'da evlendi. Bu sırada pandemi nedeniyle genel kapanma kuralları uygulandı ve Wojcic bir süreliğine otel kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

2020'de ikinci kocasının ölümünden sonra oteli sattı ve 2021'de ölen hasta annesine bakmak için kısa bir süreliğine geri döndü. Sonra yeniden kalan birikimlerinin faiziyle ve otelin satışından elde ettiği gelirle yaşadığı Samara'ya döndü.

Ayrıca Wojcic ABD Sosyal Güvenlik İdaresi’nden ayda bin 421 dolar alıyor ve bu da masraflarını karşılamaya yetiyor.

Yerel sağlık sigortası için ayda 90 dolar ödüyor, ancak özellikle de ödemeler internet yerine hala Kosta Rika parasıyla nakit olarak yapıldığından bürokrasiden şikayet ediyor.

60 yaşındaki Matthew Kue ise The Wall Street Journal'ın haberine göre 13 yıldır yılda 57 bin dolar harcadığı Barselona'da yaşıyor. İspanya'dan uzaktan hukuk danışmanı olarak çalışan, gayrimenkule yatırım yapan ve geçen yıl kendi firmasını kuran eski bir şirket avukatı.

Şirketi, Barselona'da ev satın almak ve yenilemek isteyenlere rehberlik etme konusunda uzman. Kue haftada 20 saat çalışıyor ama bazı haftalar çalışmadan geçiyor ve bundan hoşlanıyor. Tamamen emekli olmamayı planladığını söylüyor.

Kue, hiç evlenmedi veya çocuğu olmadı ve doğu Washington eyaletinde büyüdü. Seksen yaşındaki annesi, kardeşleri ve arkadaşlarından uzakta olduğundan şikayet ederek, onları görmek üzere seyahat etmek için yılda 20 bin dolar ayırıyor.

Seattle'da emekli olsaydı, 1,8 milyon dolarlık birikiminin şimdiye kadar dayanamayacağını söyleyerek, "İspanya'da stresim çok daha düşük, yaşam maliyeti daha düşük ve yaşam kalitesi genel olarak daha yüksek" diyor.

Lizbon'da yaşayan ve yılda 31 bin 200 dolar harcayan 58 yaşındaki Halise Vinson ve 67 yaşındaki Ricardo Crowley, ABD'de yaşamanın pahalı olması nedeniyle buraya altı yıl önce taşındıklarını söyledi.

25 bin dolar borçları ve 50 bin dolar birikimleri vardı ve 20 yıldır evli olan ikili savurgan harcamalar yaptıklarını söylediler. Harcamalarını yeniden planladıktan sonra borçlarını ödediler ve birikimlerini 300 bin dolara çıkardılar.

Altı yetişkin çocuğu Denver'daki evlerini terk ettikten sonra, orada bir ay yaşadıktan ve yurtdışında yaşayan Amerikalı emeklilere danıştıktan sonra Lizbon'u seçerek oradan ayrılmaya karar verdiler.

Çift, Lizbon'daki harcamalarının ABD'deki harcamalarının yarısı kadar olduğunu söylüyorlar.

 

Independent Türkçe, The Wall Street Journal



Cezayir'in görkemli askeri geçit törenleri düzenleyerek verdiği mesajlar

Cezayir’de bir askeri geçit törenine elinde bayrakla uçakları selamlayan bir çocuk, 1 Kasım 2024 (AP)
Cezayir’de bir askeri geçit törenine elinde bayrakla uçakları selamlayan bir çocuk, 1 Kasım 2024 (AP)
TT

Cezayir'in görkemli askeri geçit törenleri düzenleyerek verdiği mesajlar

Cezayir’de bir askeri geçit törenine elinde bayrakla uçakları selamlayan bir çocuk, 1 Kasım 2024 (AP)
Cezayir’de bir askeri geçit törenine elinde bayrakla uçakları selamlayan bir çocuk, 1 Kasım 2024 (AP)

Rabia Abdusselam

Cezayir'in 1954 yılında Fransa’nın sömürgeciliğine karşı başlattığı Kurtuluş Devrimi’nin 70’inci yıldönümü kutlamaları sıradan bir etkinlik değildi. Ülke, 132 savaş uçağı ve insansız hava aracı (İHA), yüzlerce tank ve Rus yapımı İskender-E mobil kısa menzilli balistik sistemi gibi benzeri görülmemiş yeni silahların tanıtıldığı devasa bir askeri geçit törenine tanık oldu.

Cezayir bu büyüklükte bir askeri geçit törenini ilk kez düzenlemiyor. Bundan iki yıl önce, bağımsızlığının 60’ıncı yıldönümünde yetkililer, Cezayir hükümetinin 30 milyon euro (32 milyon dolar) ayırdığı büyük bir askeri geçit törenini düzenledi. Bu durum, askeri gücü göstermesinin arkasında yatan sebepler ve bu askeri geçit törenlerinin verdiği mesajlar hakkında soru işaretleri yarattı.

Askeri geçit töreninde, medya tarafından ‘Cezayir'in uyuyan canavarı’ olarak anılan Rus ordusunun envanterindeki versiyonu 500 kilometre, dışarıya ihraç edilen versiyonu 280 kilometre menzile sahip olan Rus yapımı İskender-E balistik füze sisteminin tanıtılması heyecan yarattı. Törende, yüksek savaş kabiliyetine sahip etkili bir silah olan BM-30 Smerç çok namlulu roketatar sistemi, çok sayıda hedefi tespit ve takip edebilen ve balistik füzeleri ve çeşitli uçakları püskürtme ve imha etmede üstün yeteneklere sahip olan S-300 karadan havaya füze savunma sistemi ve D-30 obüslerinin yanı sıra hareket halindeki düşman hedefleri hassas bir şekilde imha edebilen BARQ lazer güdümlü anti tank füze sistemleri başta olmak üzere savunma ve saldırı silahları ile modern füze sistemlerinden oluşan bir cephanelik de sergilendi.

Ordunun silahlarının modernizasyonu

Törende Hava Kuvvetlerinin sahip olduğu silahlar da vardı. S-90 ve P-350 nakliye uçakları, S-130 taktik nakliye uçağı ve Ilyushin Il-76 havada yakıt ikmal uçağının yanında Suhoy-24 ve Suhoy-30 savaş uçakları uçuş yaptı. Cezayir Donanması da Akdeniz sularında Cercera, el-Hakkar ve Ouarsenis denizaltıları ve düşman topraklarının derinliklerindeki kara hedeflerini uzun mesafelerden yok etmek için derin denizden karaya kanatlı füzeler fırlatan ve gemileri ve denizaltıları yok etmek için torpido ve uzun menzilli füzeler kullanabilen Varshavyanka sınıfı denizaltısı gibi etkileyici gösterilerle geçit törenine katıldı.

Cezayir'in 2025 yılı genel bütçesi, Cezayir ordusu ve Savunma Bakanlığı bütçesinde 2024 bütçesine kıyasla ve 2018 yılından bu yana tahmini üç milyar dolarlık bir artışla 25 milyar doların üzerinde kayda değer ve kesintisiz bir artış olduğunu ortaya koyarken, askeri geçit töreni Cezayir'in savunma sektörüne her yıl harcadığı paranın büyüklüğünü gösterdi. Cezayir’in Savunma Bakanlığı ve ordu bütçeleri, yetkililerin ordunun teçhizat ve silahlarını yenileme ve modernize etme ve hatta gelişmiş silah sistemleri edinme arzusu nedeniyle rekor bir artışa tanık oldu. 2023 yılında 18 milyar dolar olan savunma bütçesi, 2024 yılında 22 milyar dolara yükselirken 2025 bütçesinde ise 25,1 milyar dolara ulaştı.

Çeşitli siyaset ve güvenlik analistleri, terörizm, Sahel bölgesindeki huzursuzluk, suç oranları, gizli göç ve insan kaçakçılığı ile ilgili artan güvenlik sorunları ve Cezayir'in etrafının Mali, Nijer ve Libya gibi güvenlik ve siyaset alanında zayıflıklarla boğuşan bir grup ülkeyle çevrili olması gerçeği göz önüne alındığında, bu askeri geçit törenlerinin yapılmasına hak veriyorlar. Kasaba Merbah Ouargla Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü ve uluslararası ilişkiler uzmanı olan Dr. Mebruk Kahi, Al-Majalla'ya yaptığı değerlendirmede, askeri geçit törenlerinin özellikle zamanlaması açısından iktidarın hem yurt içine hem de yurt dışına göndermek istediği siyasi mesajı ve hedefleri olduğunu söyledi.

Ordu ve halk arasındaki kutsal bağ

Bu mesajların hem yurt içinde hem de yurt dışındaki meselelerle ilgili olduğunu söyleyen Dr. Kahi, “Bunlar askeri düzeyde elde edilen başarıları tanıtmak ve Cezayir ordusunun vatanı savunmak ve korumak için tamamen hazır olduğuna dair bir güven mesajı göndermenin yanı sıra ordunun halkla olan ve Cezayir'in birliğini baltalamak niyetiyle kurulan pek çok komployu boşa çıkaran ilişkisini güçlendirmeyi amaçlayan bir girişim” ifadelerini kullandı.

Çeşitli siyaset ve güvenlik analistleri, artan güvenlik sorunları göz önüne alındığında, bu askeri geçit törenlerinin yapılmasına hak veriyorlar.

Şarku'l Avsat'ın Al Majalla'dan aktardığı habere göre Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ordunun kara, hava ve deniz kuvvetleri ile jandarma, polis, sivil savunma ve sınır güçlerinin seçkin mensuplarının katıldığı bu geçit töreninin açılış konuşmasında çeşitli mesajlar verdi. Kısacası yetkililer, askeri geçit töreninin Kurtuluş Devrimi’nin 70’inci yıldönümünün boyutlarına ve temsil ettiklerine uygun olmasını sağlamaya ve emaneti koruyanların fedakarlıklarının karşılığını vermeye istekliydiler. Bu tören, halk ile onun kalbinde yer alan Cezayir ordusunun yüksek bir vatanseverlik duygusu, sarsılmaz bir bağlılık ve saf bir vatanseverlikle çalışan mensupları arasındaki kutsal bağın gücünü ifade ediyor.

ASCDvfg
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Cezayir Devrimi'nin 70’inci yıldönümü vesilesiyle düzenlenen askeri geçit töreni sırasında askeri bir aracın üzerinden törene katılanları selamlarken, 1 Kasım 2024 (AP)

Törende yaptığı konuşmada ordunun savunma doktrinini ve ülkenin güvenliğinin ve istikrarının korunması ilkesini yineleyen Cumhurbaşkanı Tebbun, Cezayir ordusunun misyonu sınırları savunmak olan bir barış, güvenlik ve konsantrasyon gücü olarak görülmesine dayanan sabit savaş doktrinini teyit eden bir mesaj verdi. Tebbun, bu mesajda “Cezayir Halk Ulusal Ordusu'nun doktrini bir savunma doktrinidir ve silahları sadece ulusal egemenliği korumanın yanı sıra ülkemizin uluslararası ve bölgesel taahhütleri ve anayasal ilkelerimiz ve kurallarımız çerçevesinde uluslararası hukuka saygı doğrultusunda uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmaya yöneliktir” dedi.

Cezayir ayrıca, Mağrip bloğu projesine yönelik mevcut yönelimi yansıtan birden fazla anlamı olan bir imajı vurgulamak istiyordu.

Tebbun, gözden geçirme faaliyetlerinin hedeflerini anlamak için bölgesel riskler ve zorluklarla ilgili dikkate değer önemli mesajlar da verdi. Mebruk Kahi, “Mali ve Nijer gibi ülkelerdeki siyasi yapının kırılganlığı ve yönetimin zayıflığı nedeniyle Sahel bölgesinde yaşananlar ve Sahra meselesindeki gelişmeler nedeniyle mesaj açık. Cezayir barışçıl çözümlere olan bağlılığını vurguluyor, ama bu onun zayıf olduğu anlamına gelmiyor. Aksine Kuzey Afrika ve Sahel bölgesinin güvenliğinin garantörü olacak güce sahip olduğunu göstermeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Fransa'ya gönderilen mesajlar

Cezayir ayrıca, Fas'ın Sahra üzerindeki egemenliği konusundaki son tutumu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçtiğimiz hafta Fas parlamentosunda yaptığı konuşmada teyit ettiği görüşlerinin ardından Fransa'ya doğrudan bir mesaj göndermeye çalışıyor. Macron, konuşmasında Sahra'nın geleceğinin ‘sadece Fas'ın egemenliği altında ve özerklik önerisi çerçevesinde olabileceğini’ vurguladı. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Prof. Nurussabah Aknuş, “Bu görüntü, özerklik seçeneğine meseleyi çarpıtarak ve BM'nin meşru çerçevesinden çıkarıp yerleşim mantığına çekerek tamamen tasfiye etme eğiliminde olan ya da olabilecek Fransa ve diğer ülkelere bir cevap niteliğindedir” diye konuştu.