ABD’den İbrahim Anlaşmaları için ‘Özel Temsilci'

ABD’den İbrahim Anlaşmaları için ‘Özel Temsilci'
TT

ABD’den İbrahim Anlaşmaları için ‘Özel Temsilci'

ABD’den İbrahim Anlaşmaları için ‘Özel Temsilci'

ABD Temsilciler Meclisi, İbrahim Anlaşmaları için özel bir elçi atanmasını oybirliğiyle onayladı. Temsilciler Meclisi, ABD yönetiminin, "İbrahim Anlaşmalarının genişletilmesi ve güçlendirilmesi çerçevesinde ABD hükümetinin birincil danışmanı olacak" özel bir elçi atamasını zorunlu kılan bir yasa tasarı lehine 413 milletvekilinin evet oyuna karşılık 13 karşıt oy çıktı.

Taslak metnine göre elçinin sorumlulukları arasında İsrail ile diplomatik ilişkisi olmayan ülkeleri diplomatik, ekonomik ve güvenlik ilişkileri kurmaya teşvik etmenin yanı sıra İsrail ile Müslüman çoğunluktaki ülkeler arasındaki mevcut ilişkileri genişletmeye ve güçlendirme, anlaşmaları genişletmek ve güçlendirmek için ABD hükümeti içindeki çabaları koordine etmek, yabancı hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve diğerleriyle diplomatik olarak iletişim kurma maddeleri var.

Büyükelçi’nin yetkilerine sahip olacak elçi, yönetim tarafından atandıktan sonra Senato tarafından onaylanacak.

Cumhuriyetçi Milletvekili Cathy McMorris Rodgers, Senato’nun onayına ihtiyaç duyulan tasarının onaylanmasını memnuniyetle karşılayarak, İbrahim Anlaşmalarıyla ilerlemeyi pekiştirmenin çok zaman ve bağlılık gerektiren önemli bir sorumluluk olduğunu söyledi.

Cumhuriyetçiler arasında önemli bir yeri olan Rodgers, “bu proje, İsrail'e ve müttefiklerimize, önlerindeki yol ne kadar zor olursa olsun ABD'nin onları desteklediğine ve Ortadoğu'da barışı sağlamak için gerekli adımları attığımıza dair güçlü bir mesaj gönderiyor” ifadelerini kullandı.

Demokrat Temsilci Richie Torres, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, tasarının onaylanmasını memnuniyetle karşıladı.

İsrail'in geçtiğimiz Mayıs ayında Batı Şeria'daki Balata mülteci kampına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden üç Filistinlinin cenazesini izleyen çocuklar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz Mayıs ayında Batı Şeria'daki Balata mülteci kampına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden üç Filistinlinin cenazesini izleyen çocuklar (Reuters)

Bu öneri hem Demokratlardan hem de Cumhuriyetçilerden aldığı geniş desteğe rağmen, ikisi muhafazakar Cumhuriyetçi, 11’i  ise İsrail'e muhalefetiyle tanınan Demokrat Parti'nin ilerici kesiminden 11 milletvekili ise toplamda 13 karşı oy aldı.

Demokrat Temsilciler Meclisi üyesi Betty McCollum, muhalefetinin gerekçelerini de belirterek, “Bölgede barış ancak başta çocuk hakları olmak üzere insan haklarına saygı gösterilmesiyle sağlanabilir” dedi. Kongre, İsrail işgali altındaki Filistinli çocuklara yönelik kötü muameleyi görmezden gelerek adaletsizliğin sürmesine katkıda bulunuyor.

McCollum, "Krizin çözümüne ulaşmak adına iki taraf arasındaki diplomatik diyaloğu geliştirmeye yardımcı olmak için Filistinli gençlere özel bir elçi atanması" çağrısında bulundu.

Foto Mart 2022'de İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in yanı sıra Bahreyn, Mısır, Fas, BAE Dışişleri bakanları  ABD’li mevkidaşları Anthony Blinken ile Negev Zirvesi’nde  (Wikipedia)
Foto Mart 2022'de İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in yanı sıra Bahreyn, Mısır, Fas, BAE Dışişleri bakanları  ABD’li mevkidaşları Anthony Blinken ile Negev Zirvesi’nde  (Wikipedia)

Ancak McCollum ve diğer temsilcilerin Kongre'deki azınlıklar ve çağrıları iki partinin desteğine sahip değil.

Senatörler, bir elçi atamayı ve İbrahim Anlaşmalarını tanıtmayı içeren ancak aynı zamanda Arap bakanların İsrail'de bir araya geldiği Negev Zirvesi’nin desteklenmesini de içeren projenin kendi versiyonlarını sunmaya hazırlanıyor.

Demokratik Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez, İsraiil ile normalleşmenin anlaşmayı yapan ülkelere de somut faydalar sağlayacağını ifade ederek, İbrahim Anlaşmaları ve Negev Zirvesi’nin bu faydaları arttırmak için çalıştığını söyledi.

Blinken o dönemde yaptığı açıklamada, “Daha barışçıl ve bağlantılı bir bölge hedefiyle işbirliği yapmak için hükümetler, özel sektörler ve sivil toplum kuruluşlarıyla diplomasi ve iletişimi teşvik etmek için yakında yeni bir pozisyon oluşturacağız" dedi.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal