Moskova ve Kiev'in savaş alanındaki gücü ve zayıflığı

Donetsk’te imha edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)a edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)toğraf: Reuters
Donetsk’te imha edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)a edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)toğraf: Reuters
TT

Moskova ve Kiev'in savaş alanındaki gücü ve zayıflığı

Donetsk’te imha edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)a edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)toğraf: Reuters
Donetsk’te imha edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)a edilen Rus araçlarının yanındaki Ukraynalı askerler. (Reuters)toğraf: Reuters

Anton Mardasov

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri cephelerde aktif olarak aktif taarruza geçti. Uzun zamandır beklenen bu aşamaya dair herhangi bir resmi duyuru yapılmadı. Aslında iki hafta önce başlayan bu sürecin, kuvvetlerin ve kaynakların kademeli olarak toplanmasıyla birkaç aşamaya bölündüğü anlaşılıyor. Kiev’in mayıs ayının ortalarından bu yana Rusya’ya yönelik saldırılarını artırması, Ukrayna'nın Herson’un geri alınması ile ​​sonuçlanan karşı saldırısı öncesinde Kiev'in saldırılarını artırdığı 2022 yazını hatırlatıyor.

Ukrayna, Rus savunmasındaki zayıf noktaları bulmayı, doğru zamanda buralardan vurarak taktiksel başarıyı operasyonel başarıya dönüştürmeyi amaçlıyor. Nihai olarak ise Melitopol ve Berdyansk'a ulaşarak kuvvetleri Kırım'a göndermeyi hedefliyor.

Bu senaryo Rus ordusu için sürpriz olmamalı. Kiev’in planlarını tahmin etmek genel bir konu iken sahadaki durumu kontrol etmek ve manevra yapmak için zamanında yanıt vermek ise başka bir mesele. Rus askeri liderlerinin bu konuda bir sorunu mevcut. Bu, savaştan yaklaşık bir buçuk yıl sonra tüm dünyanın bildiği bir husus.

Sosyal medyadaki fotoğraf ve videolardan da görülebileceği üzere, Ukrayna ordusu genellikle cephe boyunca saldırı ve geri çekilme taktiklerini ve manevralarını ordu dahilindeki sınırlı kuvvetlerle veya topçu ve füze saldırılarının koruması altındaki taktik grupları ile birleştirir.

Mariupol şehrinde meydana gelen hasarın onarım çalışmaları sürüyor. (AFP)
Mariupol şehrinde meydana gelen hasarın onarım çalışmaları sürüyor. (AFP)

Alman Leopard tanklarını ve Bradley savaş araçlarını imha etmek için ilk atışları yapmak, Moskova'ya kuvvetlerinin saldırıya dayanabileceği konusunda güven vermiş olabilir. Ancak stratejik rezerv birimlerinin, cephenin farklı bölgelerinde ilerleyen Ukrayna kuvvetlerinin ilk oluşumlarının çabalarına dahil olduğuna dair haberler var.

Ukrayna kuvvetlerinin yeteneklerinin saldırıdan birkaç hafta sonra tükeneceğini düşünmek acemilik olacaktır. Ukrayna’nın temel kuvvetleri henüz savaşa katılmadı. Kremlin dahi bu durumu kabul ediyor. Son birkaç gün içinde Ukraynalılar, Vremivka bölgesinde ve Bahmut yönünde ilerlemeyi başardı.

Rusya Savunma Bakanlığı tarafından 7 Haziran'da yayınlanan görüntülerde Ukrayna araçları görülüyor. (AP)
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından 7 Haziran'da yayınlanan görüntülerde Ukrayna araçları görülüyor. (AP)

Rus uzmanların da belirttiği üzere devam eden çatışmalar nedeniyle Rus kuvvetlerinin ilk savunma hattı olarak mayın tarlalarının etkinliğinin azaldığına dair artan bir endişe mevcut. Uzaktan mayın döşeme sistemleri ile bu durumu düzeltmeye zamanın olup olmayacağı ise kesin değil. Ukrayna saldırı ekipleri ve grupları, topçu desteğiyle sürekli olarak ormana doğru itildi. Bu durum, onların bir şekilde göze çarpmadan sızmalarına ve savaş alanında manevra yapmalarına olanak tanıdı. Kiev farklı ve seçilmiş yönlerde saldırı seviyesini yükseltmek için bu tür taktikleri uzun süre kullanabilir, ancak bu kadar küçük gruplarla operasyonel ve taktiksel görevleri yürütmek mümkün değil.

Ukrayna kuvvetlerinin zayıf noktasının, tahkimatların üstesinden gelmek ve askeri hava savunmasını organize etmek için yetersiz sayıda mühendislik ekipmanı konusunda olduğu anlaşılıyor.

Rus askeri-sanayi kompleksi, askeri teçhizat üretimini önemli ölçüde artırdı. Burada topçu ve yüksek hassasiyetli füze sistemleri için mühimmat üretiminden bahsetmiyoruz. Örneğin, Çelyabinsk Traktör Fabrikası’nın yalnızca 2023'ün ilk çeyreğinde T-90M Proryv için 400 yeni motor ürettiği, T72B3 tanklarını iyileştirdiği bildirildi.

Nijni Tagil'deki Uralvagonzavod Fabrikası’nın üretim tesislerini genişlettiği, personelini başlangıç ​​eğitimi ile sivil araç üretiminden askeri teçhizat üretimine aktardığı biliniyor. Ayrıca üç fabrikanın depolarından tank tamiri için çıkarılan eski T-62S tankları T-62M tankları seviyesine yükseltiliyor.

Yeni ve modern tanklar uzun zaman önce cepheye gönderilmiş olsa da, Rus kuvvetleri onlarla ciddi bir operasyona fiilen girmiyor. En iyi durumda, zırhlı kuvvetler piyade birimlerine güvenli mevzilerden veya düşman atış bölgelerinden ateş desteği sağlıyor.

Başka bir deyişle Moskova, Ukrayna kuvvetlerinin bir veya daha fazla noktada Rus savunmasını ciddi şekilde aksatma tehlikesiyle mücadele etmek için tank gruplarını ve taburlarını yoğunlaştırmayı planlıyor.

Önümüzdeki haftalarda ve aylarda Rusya ve Ukrayna, sonuçları gelecekteki dengeler üzerinde netleşecek olan meşakkatli savaşlarla karşı karşıya kalacak. Ya iki taraftan biri bu savaşta üstün gelecek ya da Rusya ve Ukrayna en nihayetinde çatışmada bir kez daha donukluk yaşayacak.

*Bu haber Şarku’l Avsat tarafından Majalla’dan çevrildi.



Ankara-Bingazi yakınlaşması ittifaklar haritasını yeniden çiziyor

Çok sayıda Türk şirketi Libya'nın doğusunun yeniden inşasında yer almaya başladı (AFP)
Çok sayıda Türk şirketi Libya'nın doğusunun yeniden inşasında yer almaya başladı (AFP)
TT

Ankara-Bingazi yakınlaşması ittifaklar haritasını yeniden çiziyor

Çok sayıda Türk şirketi Libya'nın doğusunun yeniden inşasında yer almaya başladı (AFP)
Çok sayıda Türk şirketi Libya'nın doğusunun yeniden inşasında yer almaya başladı (AFP)

Zayed Hediyye

Türkiye ve Libya'nın doğusundaki siyasi ve askeri taraflar, tüm o sert anlaşmazlıkları, siyasi yabancılaşmaları ve askeri çatışmalarıyla ‘geçmişin sayfasını çevirmek’ başlığıyla ilişkilerinde yeni bir sayfa açtı. Son iki yılda iki taraf arasındaki ilişkiler düzeldi. Taraflar arasındaki ilişkiler, 2019-2020 yılları arasında Trablus Savaşı sırasında oldukça kötüydü.

Ankara ile Bingazi arasındaki ilişkilerde yaşanan bu radikal ve dikkat çekici değişim, Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri General Halife Hafter’in oğlu Korgeneral Saddam Hafter, Türkiye’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Bazı gözlemciler bu ziyareti iki taraf arasındaki siyasi uzlaşının tamamlandığının açık bir kanıtı olarak gördü. Gözlemcilere göre bu ziyaret, Libya'daki siyasi krizin geleceğine ilişkin soru işaretlerini artırırken Libya’daki çatışan taraflara yönelik uluslararası tutumlardaki değişimi yansıtıyor.

Askeri nitelikte bir görüşme

LUO Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter'in Türkiye ziyareti, Ankara ile Libya'nın doğusundaki liderler arasındaki yakınlaşmanın başlamasından bu yana ilk kez tamamen askeri nitelikte gerçekleşti. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada “Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu’nun davetlisi olarak Ankara’ya gelen Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Halife Hafter ve beraberindeki heyeti, cuma günü kabul etti” denildi.

Bingazi'deki LUO Komutanlığına yakın Libyalı kaynaklar görüşmeye ilişkin çok az ayrıntı verirken, toplantıda iki ülke arasındaki iş birliğini arttırmanın yollarının ele alındığını ve ortak çıkarları ilgilendiren bazı bölgesel ve uluslararası konuların yanı sıra ortak çıkarlara hizmet etmek üzere ikili ilişkilerin geliştirilmesinin görüşüldüğünü belirttiler.

Yeni bir başlangıç

Türkiye geçtiğimiz yıl ve bu yılın başlarında Libya Temsliciler Meclisi ™ Başkanı Akile Salih ve LUO Komutanı Halife Hafter'in diğer oğlu Kalkınma Fonu Başkanı Bilkasım Hafter gibi Libya'nın doğusundaki önde gelen siyasi liderleri kabul etmişti. Ancak ilk kez Libya’nın doğusundan üst düzey bir askeri komutanı kabul ediyor.

Bu ziyaretler sonucunda Ankara ile Bingazi arasındaki ilişkiler başta ekonomik olmak üzere her düzeyde gelişti. Çok sayıda Türk şirketi, birkaç hafta önce açılan Bingazi Stadyumu'nun geliştirilmesi ve yenilenmesi gibi büyük projelerin yanı sıra konut ve altyapı alanlarındaki diğer projelerle Libya'nın doğusundaki yeniden inşa çalışmalarına katılmaya başladı.

Stratejik değişimler

Libyalı araştırmacı ve akademisyen Cemal eş-Şatşat, Saddam Hafter’in Ankara ziyaretini uluslararası arenada meydana gelen büyük stratejik değişimler bağlamında değerlendirdi. Trablus Savaşı sırasında Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) yanında yer alan Türkiye’nin şimdi önceki tutumundan ziyade tüm Libyalı taraflarla ilişki kurma konusunda daha esnek göründüğünü ifade eden Şatşat’a göre Türkiye, ittifaklarını yeniden değerlendirebilir.

Şatşat, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Bu ziyaret, siyasi bir çıkmaza ve iktidar için yarışan güçler arasındaki eşitsizliklere tanıklık eden ve askeri olanlar da dahil olmak üzere tüm tarafları siyasi bir çıkış arayışına iten Libya’daki durum için çok hassas bir zamanda gerçekleşti. Bu çerçevede Libya meselesindeki etkili rolünü, özellikle de Trablus'taki egemen karar üzerindeki etkisini göz ardı etmeden, bölgesel denklemde önemli bir rol oynamaya başlayan Türkiye ile Libya'nın doğusu arasındaki yakınlaşma dikkati çekiyor.”

Farklı olasılıklar

Libyalı gazeteci Mutaz el-Fituri ise bu ziyaretin, başkent Trablus'taki tarafların buna nasıl tepki vereceğine bağlı olarak Libya içinde olumlu ya da olumsuz yansımaları olabileceğini düşünüyor. Fituri'ye göre ziyaret, Libya içinde geniş çaplı bir tartışmaya da yol açabilir, çeşitli askeri ve siyasi güçler arasındaki gerilimin azaltılmasına katkıda bulunup kapsamlı bir çözüme götürecek yeni uzlaşıların bulunmasına da yardımcı olabilir.

Öte yandan bu hamlenin, Hafter ile Türkiye arasındaki yakınlaşmayı siyasi planlarına bir tehdit olarak gören Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti'ne (UBH) sadık güçler arasında daha fazla bölünmeye kapıyı aralayabileceğini de söyleyen Fituri, “Bu ziyaret, ülkenin batısındaki Türkiye yanlısı güçler ile doğusundaki güçler arasında başka gerilimlere de sebep olabilir. Bu da siyasi ve güvenlik durumunun istikrarını sağlamak için gerçek önlemler alınmazsa çatışmayı yeniden alevlendirebilir” diye konuştu.

Ekonomik gerekçeler

Yazar ve araştırmacı es-Senusi Beskri'ye göre Türkiye, Libya'daki önceliklerini özellikle ekonomik nedenlerle yeniden düzenlemeye başladı. Libya'daki çatışmaların ve bölgesel kutuplaşmanın sona ermesi ya da yavaşlamasının Türkiye'nin çıkarına olduğunu belirten Beskri, böylece Türk şirketlerinin Libya'ya olan borçlarının ödenmemiş dosyalarının kapatılması, onlarcasının Libya'daki projelerde çalışmak üzere Libya’ya geri dönmesi ve ticari alışverişin artması anlamına geldiğini ve bunun da Türkiye'nin lehine olacağına şüphe olmadığını ifade etti.

Ankara’nın Libya'daki çatışmayı kendi lehine çevirmek isteyen uluslararası ve bölgesel bir güce karşı Libya'daki çatışmaya müdahale ettiğini söyleyen Beskri, “Türkiye, UBH ile imzaladığı güvenlik ve askeri anlaşmayla Libya topraklarında yasal olarak bulunma fırsatı elde etti. Bu varlığıyla Türkiye, Libya krizinde ve oradan da Doğu Akdeniz'deki gaz ve petrol kaynaklarıyla ilgili bölgesel çatışmalarda önemli bir taraf haline geldi” şeklinde konuştu.

Gerçekçi yaklaşım

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre UBH'nin Ekonomik İşlerden Sorumlu eski Devlet Bakanı Selame İbrahim el-Guveyl LUO Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter'in Ankara ziyaretin ‘Libya ve bölgesel jeopolitik düzeydeki temel değişimleri yansıttığını’ söyledi.

Guveyl, sosyal medya hesaplarından yaptığı siyasi analizde bu hamlenin son derece sembolik olduğunu belirterek, “Ziyaret, geçici ya da keyfi çözümlere değil, ortak stratejik çıkarlar temelinde bölgesel uzlaşı inşa etmeye dayalı yeni bir aşamaya işaret ediyor. Bölgesel ve uluslararası güçler devleti yeniden örgütlemeye ve özellikle askeri ve sivil düzeyde etkin kurumlar inşa etmenin yanında kalkınma ve yatırımları hızlandırmak için durumu hazırlama becerisine sahip olanları desteklemeye çalışırken Libya kaosun esiri olmaya devam edemez” ifadelerini kullandı.

Guveyl, analizinde şunları söyledi:

“LUO, Ortadoğu ve Akdeniz'de meydana gelen dönüşümler ve artan jeopolitik ve ekonomik baskılar nedeniyle ittifaklar haritasının yeniden çizilmesi çerçevesinde ülkenin istikrarının ve en güçlü olanın hayatta kalmasının ve kurumları yeniden düzenleme vizyonuna ve yeteneğine sahip olanların hayatta kalmasını sağlar.”

Diğer taraflara verilen mesajlar

Buna karşın Libyalı gazeteci Muhammed Hareke, Saddam Hafter'in Ankara ziyaretinin sonuçlarını farklı bir şekilde değerlendirdi. Hareke’ye göre bu ziyaret, Libya krizi konusunda bölünmüş olan büyük uluslararası güçlere, diplomasilerini Libya'daki saha ve ekonomik gelişmelerle orantılı bir şekilde yeniden yönlendirmede Türkiye örneğini takip etmeleri yönünde bir mesaj niteliğinde.

Hareke, bu ziyaretin, siyasi çözüme yönelik gerçek bir adım olarak görülmesi halinde diğer ülkeleri Libya'ya yönelik tutumlarını yeniden değerlendirmeye teşvik edebileceğini ve Libyalı taraflara aralarındaki anlaşmazlıkların üstesinden gelmeleri ve sürdürülebilir bir çözüm için bir çerçeve oluşturmaları yönünde baskı yapabileceğini söyledi.

Ziyaretin aynı zamanda Türkiye'nin Libyalı taraflara yönelik tutumundaki bir değişimi de yansıtabileceğini vurgulayan Hareke, “Ancak bu, Türkiye'nin Trablus'taki UBH’yi desteklemekten tamamen vazgeçip Hafter'in yanında yer aldığı anlamına gelmiyor. Daha ziyade Libya'daki nüfuzunu çok boyutlu bir çerçevede genişletme çabası olabilir” değerlendirmesinde bulundu.