Rusya’da siyasi bir geleceği olmayan ‘Kremlin aşçısı’: Yevgeniy Prigojin

Rus analist Kolesnikov: Sorunu, aynı nitelikte başka bir Rus liderinin olması.

Wagner lideri Yevgeniy Prigojin, ‘zor’ bir savaş uyarısında bulunurken bir yanda hükümet ve elitler, diğer yanda Ruslar arasındaki bölünme nedeniyle Rusya’nın 1917’deki Bolşevik Devrimi gibi bir devrim tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. (Reuters)
Wagner lideri Yevgeniy Prigojin, ‘zor’ bir savaş uyarısında bulunurken bir yanda hükümet ve elitler, diğer yanda Ruslar arasındaki bölünme nedeniyle Rusya’nın 1917’deki Bolşevik Devrimi gibi bir devrim tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. (Reuters)
TT

Rusya’da siyasi bir geleceği olmayan ‘Kremlin aşçısı’: Yevgeniy Prigojin

Wagner lideri Yevgeniy Prigojin, ‘zor’ bir savaş uyarısında bulunurken bir yanda hükümet ve elitler, diğer yanda Ruslar arasındaki bölünme nedeniyle Rusya’nın 1917’deki Bolşevik Devrimi gibi bir devrim tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. (Reuters)
Wagner lideri Yevgeniy Prigojin, ‘zor’ bir savaş uyarısında bulunurken bir yanda hükümet ve elitler, diğer yanda Ruslar arasındaki bölünme nedeniyle Rusya’nın 1917’deki Bolşevik Devrimi gibi bir devrim tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. (Reuters)

Silahlı Rus ‘Wagner’ grubunun başındaki isim olan Yevgeniy Prigojin, grubunun Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşında oynadığı büyük rol ve askeri teşkilatın liderleri de dahil olmak üzere Rus elit çevrelerine yönelik sürekli saldırısı sayesinde Rusya içindeki ve dışındaki entelektüel ve karar alma çevrelerinin dikkatini çekti.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı sitesinde yayınlanan bir analizde, Rus siyasi analist Andrey Vladimirovich Kolesnikov, Prigojin’in Kremlin’e yiyecek tedarik eden bir restoran ve gıda şirketleri zincirinin sahibi vasfıyla, daha önce ‘Putin’in aşçısı’ olarak bilinen anti-popülist siyasi elitleri en çok temsil eden kişi olduğunu ve şu an kötü şöhretli ‘Wagner’ silahlı grubunun liderliğiyle ünlendiğini söyledi.

Rus iş insanı, topyekûn bir savaş olarak gördüğü Ukrayna’ya yönelik ‘özel harekâtı’, kimliğinin dayanağı ve Savunma Bakanlığı dahil devlet kurumlarıyla değil, sıradan Ruslarla saflaşmanın bir yolu haline getirdi. Rusya Savunma Bakanlığı, kısa süre önce Rusya’nın yanı sıra tüm gönüllü savaşçıların bakanlıkla resmi sözleşmeler imzalaması gerektiğini duyururken, Prigojin ise aceleci bir şekilde Wagner unsurlarının bu sözleşmeleri imzalamayı reddettiğini açıkladı. Prigojin ayrıca, bunun sadece özel askeri şirketinin etkinliğini zayıflatacağını savundu.

Prigojin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline verilen resmi isim olan ‘özel askerî harekâtı’ başlatanların Rus siyasetçiler olduğunu, ancak başladıklarını bitiremediklerini söylüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre yapılan değerlendirmeler şu an Prigojin’in temsil ettiği sektörün zafere ulaşabileceği ve savaşı bitirebileceği yönünde.

ABD merkezli New York Times’ın genel yayın yönetmen yardımcısı olarak görev yapan Kolesnikov, yaptığı analizde silahlı Wagner grubunun liderinin, (tıpkı yirminci yüzyılın otuzlu yıllarında Alman siyaset düşünürü Carl Schmitt’in tanımladığı popülist ve gerçek lider gibi) halka aracısız hitap eden ve gelişmekte olan bir lider olduğunu belirtti.

Ancak şu an sorun şu ki Rusya’da aynı nitelikte başka bir lider daha var: Başkan Vladimir Putin. Putin de Prigojin’in yaptığı gibi savaş cephelerinde siperler arasında dolaşmasa ve ölen savaşçıların cesetlerinin yanında video kliplerde görünmese de liderlik iddiası, halk ile doğrudan ve sezgisel iletişiminden kaynaklanıyor.

Prigojin, çelişkilerle dolu bir alanda hareket ediyor. Halka sürekli elit ve düzen karşıtı mesajlar gönderirken, Rus oligarkının tüm üyeleri gibi tüm zenginliğini ve nüfuzunu yetkililerle olan ilişkilerine ve hükümetle yaptığı sözleşmelere borçlu.

Prigojin’in artan popülaritesine ve popülist söylemine rağmen bu adamın varlığı, Başkan Putin’e faydalı olduğu ve onun tuhaf maceraları devlet başkanına keyif verdiği sürece devam edecek.

Prigojin’in ‘Wagner: İkinci Bir Cephe’ başlığı altındaki Rusya turu bile, bir başka Rus popülist olan tutuklu muhalefet lideri Aleksey Navalni’nin bir karikatürü. Prigojin giderek daha iyi tanınan bir şahsiyet haline geldi. Ancak çoğu Rus politikacı açısından o, Putin tarafından belirli bir siyasi rol oynamak üzere görevlendirilen veya bir parti veya iktidar kurumlarından biri gibi resmi bir organa başkanlık eden kişilikte bir politikacı.

Kendisinin siyasi dönüşümünü takip etmeyen sıradan Ruslar, Prigojin’in kim olduğunu açık bir şekilde bilmiyorlar.

Aynı zamanda birçok Rus, eski bir mahkûm olan Prigojin’in açık sözlü tavrını kabul edilemez buluyor. Bu noktada, hakkında söylenen her şeye rağmen Rus toplumunun, büyük ölçüde piyasa ekonomisini benimseyen modern, şehirli bir toplum olduğu hatırlatılıyor.

Bu nedenle Prigojin’in ‘genel seferberlik, bir tür zafer elde etmek için büyük bir halk fedakarlığı, planlı ekonomiye dönüş, idam cezasının getirilmesi ve Rus halkının yaşamının Kuzey Kore’ye daha çok benzetilmesi’ için yaptığı çağrıların kabul görmesi pek olası değil.

Wagner gibi korkulan bir özel askeri şirketin başkanı olarak ‘Başkanın Aşçısı’, kendisini başarılı bir askeri lider olarak tanıtıyor. Ancak en sonuncusu Ukrayna’nın Bahmut şehrinin ele geçirilmesi olan başarıları, kendi itiraflarına göre esirlerin savaş ateşlerinde yakıt olarak kullanılması nedeniyle ağır can kayıplarıyla elde edildi.

Prigojin, Rus hapishaneleri arasında dolaşarak, serbest bırakılmaları karşılığında altı ay boyunca Ukrayna’daki savaşa katılmaları için mahkumları göreve aldı. Ancak bu anlaşmanın herhangi bir yasal dayanağı yok. Tüm kısıtlamalara rağmen Prigojin, eski Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Komünist Parti lideri Gennadi Zyuganov gibi Levada Merkezi’nin Rusya’daki güvenilir kişiler listesine ilk kez geçen Mayıs ayında girdi ve oyların yüzde 4’ünü aldı.

Mevcut siyasi sistemde Prigojin, Putin için çalıştığı sürece elit kesime karşı olabilir ve halktan çıkar sağlayabilir. Wagner’in başının medya alanından ve tabii ki diğer alanlardan kaybolması için Putin’den basit bir işaret yeterli olacaktır. Bu çerçevede Wagner’de onun liderliğinde faaliyet gösteren mahkumlar tarafında herhangi bir halk isyanı veya protestosu olmayacaktır.

Prigojin’in karizması, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana Rusya’da olağan şekilde söndürülebilir. Örneğin bir muhalif komünist, halkın karşısında hükümetin ve yetkililerinin başarısızlığından bahsettiği için iktisadi bir pozisyona atanıp sıkıcı ve karaktersiz bir hükümet görevlisine dönüştürülerek ortadan kaldırıldı. Kendisine görev alma fırsatı verildiğinde de herhangi bir başarı elde edemedi.

Böyle bir durumda Wagner Başkanı’nın Kremlin şeflerinin saflarına dönmesi en iyisi olur. Ancak bu pozisyon artık onun için olası değil. Bu adam, profesyonel yükselişini kanlı bir katliamla elde ettikten sonra artık kendisini tatmin edecek pek fazla seçeneğe sahip değil. Ülkede popüler bir şahsiyet haline geldikten sonra tekrar gölgelerde çalışmaya geri dönmenin cazibesine kapılmayacaktır. Belki de seçim hırsı bile olabilir. Ancak Rusya’da normal seçim prosedürlerinin yokluğunda bu hedeflere ulaşmak zor. Ayrıca kişisel olarak ne istediğini de bilmiyor.

Son olarak Rus politikacı Anatoli Çubays hakkında bir dizi kitabın yazarı olan Kolesnikov, kesin olan bir şeyin var olduğunu söylüyor:

“Prigojin, Rus ulusunu kurtaramayacak ve İkinci Dünya Savaşı’nda zafer elde etmek için ulusuna ‘kan, meşakkat, gözyaşı ve ter’ sözü veren Winston Churchill olmayacak.”

Bu, belki de diktatör fikirli politikacıların iktidar uğruna güçten başka hedefleri olmamasından kaynaklanıyor. Rusların çoğu, bir kişinin iktidar hırsı için ya da Kuzey Kore’dekine benzer bir yaşam için ölmeye istekli değil.



Hamaney'in danışmanı: Roma'daki müzakereciler ABD ile kapsamlı bir anlaşmaya varmak için "tam yetkiye" sahip

 ABD elçisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
 ABD elçisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
TT

Hamaney'in danışmanı: Roma'daki müzakereciler ABD ile kapsamlı bir anlaşmaya varmak için "tam yetkiye" sahip

 ABD elçisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
 ABD elçisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)

İran Lideri Ali Hamaney'in danışmanlarından Ali Şemhani bugün yaptığı açıklamada, Tahran ve Washington arasında İtalya'nın başkentinde yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde Roma'daki müzakerecilerin ABD ile kapsamlı bir anlaşmaya varmak için “tam yetkili” olduklarını söyledi.

İran devlet medyasının aktardığına göre Şemhani, “İranlı müzakereciler Roma'ya tam yetkiyle gittiler ve ciddiyet, garantilerin sağlanması, yaptırımların kaldırılması, tehditlerden kaçınılması, müzakerelerde hız, (İsrail gibi) sorun çıkaranların engellenmesi ve yatırımların kolaylaştırılması gibi dokuz ilke temelinde kapsamlı bir anlaşmaya varmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Şemhani İran'ın teslim olmak için değil, dengeli bir anlaşmaya varmak için geldiğini vurguladı.

İran devlet televizyonu İran ve Amerika arasında Roma'da yapılacak dolaylı görüşmelerin Tahran saati ile öğlen (TSİ 8:30) başlayacağını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi başkanlığındaki İran heyeti görüşmelere katılmak üzere bugün erken saatlerde Roma'ya geldi.

Arakçi, ABD'nin Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ile “dolaylı” görüşmelerin ikinci turuna liderlik edeceği Roma'da gece saatlerinde İran devlet uçağından inerken görüldü.

İran ve ABD arasında Tahran'ın nükleer hedefleri konusunda on yıllardır süren anlaşmazlığı çözmek için yapılan görüşmelerin ikinci turu bugün Roma'da başlarken, ABD Başkanı Donald Trump diplomatik çabaların başarısız olması halinde askerî harekât tehdidinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Arakçi ve Witkoff, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Muskat'taki ilk turdan bir hafta sonra bugün, Ummanlı arabulucular aracılığıyla dolaylı olarak müzakere gerçekleştirecekler.

Bazı İranlı yetkililerin yaptırımların yakında kaldırılabileceği yönündeki spekülasyonlarının ardından Tahran, hızlı bir anlaşma beklentilerini en aza indirmeye çalışıyor. İran Lideri Ali Hamaney geçen hafta yaptığı açıklamada “ne aşırı iyimser ne de aşırı kötümser” olduğunu söyledi.

Trump ise dün gazetecilere verdiği demeçte “İran'ın nükleer silaha sahip olmasını kesinlikle engellemekten yanayım. Nükleer silaha sahip olamazlar. İran'ın büyük, müreffeh ve harika bir ülke olmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.