ABD Senatörü Ted Cruz, eski bir büyükelçiyi Hizbullah'ı desteklemekle suçladı

Ted Cruz, Elizabeth Richard'ın Dışişleri Bakanlığı'nda terörle mücadele koordinatörü olarak atanmasını, onun Lübnan'daki siciline atıfta bulunarak eleştirdi.

2017'de ABD'nin eski Lübnan Büyükelçisi Elizabeth Richard (AFP)
2017'de ABD'nin eski Lübnan Büyükelçisi Elizabeth Richard (AFP)
TT

ABD Senatörü Ted Cruz, eski bir büyükelçiyi Hizbullah'ı desteklemekle suçladı

2017'de ABD'nin eski Lübnan Büyükelçisi Elizabeth Richard (AFP)
2017'de ABD'nin eski Lübnan Büyükelçisi Elizabeth Richard (AFP)

Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, ABD Başkanı Joe Biden tarafından Dışişleri Bakanlığı'nın terörle mücadele koordinatörlüğü görevine aday gösterdiği eski ABD Lübnan büyükelçisi Elizabeth Richard'ı, Washington'ın terörist olarak sınıflandırdığı Hizbullah milislerini desteklemek ve finanse etmekle suçladı.

Üst düzey yetkililerin atamalarını onaylayan Senato'da bir konuşma yapan Cruz, oklarını, 2016-2020 yılları arasında Lübnan büyükelçisi olduğu sırada Hizbullah ile ilişkisi nedeniyle bu pozisyonu üstlenmek için yetersiz gördüğü Richard'a yöneltti.

Cruz, yaptığı konuşmada: "Dışişleri Bakanlığı'ndaki bu pozisyon önemlidir ve nitelikli bir kişi tarafından doldurulmalı ve dünyanın her yerinde Amerikalıları hedef alan teröristlere karşı kullanılmalıdır. Ne yazık ki Bayan Richard'ın sicili, onu pozisyon için tamamen yetersiz kılıyor." ifadeleriini kullandı

Kongre'deki konuşmasının bir bölümünün videosuna eklediği bir tweet'te Cruz, eski Lübnan büyükelçisini "Hizbullah'a ve onunla bağlantılı gruplara faaliyetlerinde alan açmak ve hatta finanse etmekle" suçladı.

Cruz, sözlerine devamla: "Bayan Richard Lübnan'dayken ne yaptı? İç Güvenlik Güçlerini Amerika vatandaşlarının vergi parasıyla finanse edecek ve destekleyecek politikalar için baskı yaptı. Lübnan'daki İç Güvenlik Güçlerinin devletin resmi bir aygıtı olduğunu belirten Cruz, "Amerikan vergileriyle finanse edilen İç Güvenlik Güçleri Akademisi'nin inşasını bile denetledi" dedi.

Fahuri davası

Cruz konuşmasında, Richard'ın 2020'de Lübnan'da tutuklanan ve İsrail adına cinayet ve ajanlık suçlarından Askeri Mahkeme'de yaklaşık altı ay yargılanan Lübnanlı-Amerikalı Amer el-Fahuri'nin davasını ele alış biçimine değindi. Önce Amerikan baskısı onu serbest bırakma kararı almayı başardı ve ardından özel uçakla Amerika Birleşik Devletleri'ne transfer edildi. Tutuklandığı sırada kanser hastası olan Fahuri'nin sağlık durumu kötüleşti ve Amerika'ya döndükten 5 ay sonra hayatını kaybetti.

Biden, 2022'nin sonlarında Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörlüğünü devralması için Richard'ı aday gösterdiğinde, Fahuri ailesi Fox News'e yaptığı açıklamada, bu karar karşısında duydukları şoku şöyle dile getirdi: "Büyükelçi Richard döneminde ABD Büyükelçiliği, Hizbullah'ın desteklediği Lübnan hükümetine hizmet etmek yerine bir Amerikan vatandaşının hayatına öncelik vermiş olsaydı, babamız bugün yaşıyor olurdu."

Lübnan Büyükelçiliği güvenliği

Cruz, Richard'ın bu meseleyle başa çıkamadığını düşünürken, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 2020'nin başlarında Bağdat'ta öldürülmesinin ardından Beyrut'taki ABD büyükelçiliğini korumak için gönderilen ABD güçlerini geri gönderme kararına da değindi.

Cruz, Politico tarafından hazırlanan ve Richard'ın askerleri ABD Dışişleri Bakanlığı'na dönmeden geri gönderme kararı alarak, büyükelçiliğin güvenliğini tehlikeye attığını ortaya koyan bir rapora atıfta bulunarak şunları dile getirdi: "Büyükelçiliğe yönelik tehditlere ve orada çalışan Amerikalıların hayatlarını koruma görevine rağmen, Bayan Richard büyükelçiliği açıkta ve savunmasız bıraktı, çünkü politikası Hizbullah ile mücadeleden kaçınmaktı."

Beyaz Saray veya Richard'dan Cruz'un suçlamalarına ilişkin herhangi bir yorum veya yanıt gelmedi.

Elizabeth Richard, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda yaklaşık 30 yıl görev yapmış, 2016 yılında ABD'nin Lübnan Büyükelçisi olarak atanan ve 2020 yılına kadar bu görevi sürdüren Amerikalı bir diplomattır. Şarku’l Avsat’ın Independen Arabiadan çevirdiği habere göre Richard bundan önce, yaklaşık üç yıl ABD Yardım İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini yürüttü ve ayrıca 2010'dan 2013'e kadar Yemen'deki ABD Misyonu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü.



Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor

Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor
TT

Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor

Körfez-ABD Zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çiziyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretinin ikinci ve son gününde, Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine Riyad'da düzenlenen Körfez-ABD zirvesi bölgede istikrarın yol haritasını çizdi ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ilişkilerin gücünü vurguladı.

Zirvede stratejik ortaklığın güçlendirilmesinin yanı sıra bölgesel güvenlik, ekonomi ve bölgesel meseleler ele alındı.

Zirveye başkanlık eden Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ABD'nin KİK ülkeleri için kilit bir ticaret ortağı olduğunu ve 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Filistin meselesine Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi. Trump, Gazze'de ‘güvenli ve onurlu bir gelecek’ yaratılması gerektiğini vurguladı. İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirtti. Suriye konusunda ise Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış gelecek için gerçek bir şans olduğunu kaydetti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın daveti üzerine dün sabah Riyad'da Veliaht Prens, ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (telefonla katıldı) ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında bir toplantı gerçekleşti.

Toplantıda Suriye'deki durumun geleceği ele alındı ve Suriye'nin istikrarı, egemenliği ve toprak bütünlüğü ile Suriye halkı için güvenlik ve refahın sağlanmasının önemi vurgulandı. Körfez liderleri ABD'nin Suriye'ye yönelik adımını övdü. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan düzenlediği basın toplantısında, “Suriye yalnız kalmayacak... Suudi Arabistan ve uluslararası ortaklar Suriye'nin yanında duracak” ifadelerini kullandı.