Hindistan Başbakanı Modi, ülkesinde hiçbir şekilde ayrımcılık olmadığını savundu

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesindeki dini azınlıklar ve muhalefete karşı baskı uygulandığına yönelik eleştirilere şaşırdığını belirterek, Hindistan'da hiçbir şekilde ayrımcılık olmadığını savundu.

ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray'a gelişinin ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüştü (AP)
ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray'a gelişinin ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüştü (AP)
TT

Hindistan Başbakanı Modi, ülkesinde hiçbir şekilde ayrımcılık olmadığını savundu

ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray'a gelişinin ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüştü (AP)
ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray'a gelişinin ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüştü (AP)

Modi, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Ülkesinde başta Müslümanlar olmak üzere dini azınlıklar ve muhalefete yönelik baskı uygulandığıyla ilgili eleştirilere "gerçekten şaşırdığını" söyleyen Modi, Hindistan'ın demokratik bir ülke olduğunu belirtti.

Modi, kast, mezhep, din ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin ülke anayasasının demokrasiyi temin ettiğini dile getirerek, "(Hindistan'da) Kesinlikle ayrımcılığa yer yok." ifadesini kullandı.

Hindistan'da, hükümetin sağladığı avantajlara hak eden herkesin erişebileceğini anlatan Modi, "Ne kast, inanç, yaş ne de herhangi bir coğrafi konum temelinde kesinlikle hiçbir ayrımcılık yoktur." şeklinde konuştu.

Ukrayna'da "diyalog ve diplomasi" vurgusu

Kovid-19 ve Ukrayna'daki savaşın birçok ülkeyi etkilediğine işaret eden Modi, bu gibi sorunlar karşısında tüm ülkelerin birlik olması gerektiğini söyledi.

Modi, "Hindistan, Ukrayna'daki olayların en başından beri anlaşmazlığın diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesine vurgu yaptı. Barışı yeniden tesis etmek için elimizden gelen her şekilde katkıda bulunmaya tamamen hazırız." dedi.

Narendra Modi, ABD ile Hindistan'ın terörle mücadele konusunda mutabık olduğunu sözlerine ekledi.



Trump’ın üçlü zirve hamlesi: Ukrayna savaşını bitirebilecek mi?

Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)
Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)
TT

Trump’ın üçlü zirve hamlesi: Ukrayna savaşını bitirebilecek mi?

Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)
Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'yle görüşmeyi planlıyor. 

Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, bugün yaptığı açıklamada, gelecek günlerde Putin-Trump zirvesinin düzenlenmesi için ABD'yle uzlaşma sağlandığını söyledi. 

Zelenski'yle görüşme planına dair henüz detay paylaşılmadı. Kremlin'in üçlü görüşmeyi kabul edip etmediği bilinmiyor. Uşakov, "Öncelikle Trump'la görüşmek istediklerini" belirtti.

Seçim kampanyasında "24 saatte barışı sağlama" vaadiyle gündem olan Trump'ın bu görüşmeler neticesinde çatışmalara son verip veremeyeceği tartışılıyor. 

CNN'in analizinde, Ukrayna savaşının Putin için bir rejim devamlılığı ve ulusal kimlik meselesine dönüştüğüne dikkat çekiliyor. Bu yüzden Trump'ın sunduğu herhangi bir teşvikin, Moskova'nın savaş mantığını değiştirmeye yeterli olmayabileceği belirtiliyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan David Salvo şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Washington'da Kremlin'in bu savaşa ne kadar derinden bağlı olduğunu bazen tam kavrayamıyoruz. Putin rejiminin meşruiyeti bu savaşın sürdürülmesine ve Rusya'nın şartlarında sonuçlandırılmasına bağlı. Ekonomi bile savaş üzerine inşa edildi.

Gerçekleşirse Trump-Putin zirvesi, savaşın başladığı 2022'den bu yana en kritik diplomatik temas olacak. Analizde, bunun Putin'e uluslararası meşruiyet kazandırabileceği ve Moskova'nın ateşkes vaadiyle Ukrayna'nın doğusundaki askeri operasyonlara odaklanabileceği yazılıyor. 

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da bu hafta Moskova'da Putin'le görüştü. Kremlin ve Washington, görüşmelerin yapıcı geçtiğini söylüyor.

Diğer yandan New York Times'ın analizinde sözkonusu görüşmede nelerin müzakere edildiği konusunda Kiev'in bilgilendirilmediği belirtiliyor. 

Ayrıca Trump'ın Avrupa ülkelerini devre dışı bırakarak doğrudan liderler arası müzakere yöntemine başvurmasının Brüksel'i endişelendirdiği yazılıyor. Avrupa'nın barış sürecine dahil edilmemesinin, NATO ittifakı içindeki koordinasyonu zayıflatma riski taşıdığına da dikkat çekiliyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times