Titan denizaltında ölen 19 yaşındaki genç çok korkmasına rağmen, babasını mutlu etmek için gitmiş

Pakistan asıllı iş insanı Şehzade Davud ve oğlu Süleyman (AFP)
Pakistan asıllı iş insanı Şehzade Davud ve oğlu Süleyman (AFP)
TT

Titan denizaltında ölen 19 yaşındaki genç çok korkmasına rağmen, babasını mutlu etmek için gitmiş

Pakistan asıllı iş insanı Şehzade Davud ve oğlu Süleyman (AFP)
Pakistan asıllı iş insanı Şehzade Davud ve oğlu Süleyman (AFP)

Titanik’in enkazını görmek için okyanusa dalan ve 5 yolcuya mezar olan denizaltı Titan’ın en genç yolcusu 19 yaşındaki Süleyman Şehzade’nin halası, yeğeninin bu keşif gezisinden çok korktuğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın The Independent gazetesinden aktardığı habere göre, ABD Sahil Güvenliği, 111 yıl önce batan Titanik’in enkazına dalış yaparken kaybolan Titan denizaltısının ‘katastrofik’ şekilde patlayarak parçalara ayrıldığını bildirdi.

Titan’ın bağlı olduğu OceanGate ise, şirketin kurucusu ve denizaltıya komuta eden CEO Stockton Rush da dahil olmak üzere Titan’daki 5 kişiden kurtulan olmadığını duyurdu.

Titan yolcuları, OceanGate Expeditions’ın kurucusu ve CEO’su Stockton Rush (61), İngiliz milyarder Hamish Harding (58), Titanik enkazını onlarca kez ziyaret etmiş olan ünlü Fransız dalgıç Paul-Henri Nargeolet (77), Pakistanlı milyarder Şehzade Davud (48) ve 19 yaşındaki oğlu Süleyman (19) hayatını kaybetti.

FOTO: Titan’da bulunan beş kişi (AFP)
Titan’da bulunan beş kişi (AFP)

Milyarder Şehzade Davut’un kız kardeşi Azmi Davud, trajik son açıklanmadan önce NBC’ye yaptığı açıklamada, yeğeninin yolculuktan çok korktuğunu ve yalnızca ‘Titanik takıntılı’ babası için önemli olması nedeniyle keşif gezisine çıkmayı kabul ettiğini söyledi. 

Azmi Davud’a göre, Süleyman aile üyelerine tur hakkında endişelendiğini ve pek istekli olmadığını söyledi.

Gezinin Babalar Günü’ne denk geldiğini söyleyen Azmi Davud, “Babasını memnun etmeye hevesliydi” dedi.

FOTO: Titan denizaltısının en genç kurbanı Süleyman Davud (AP)
Titan denizaltısının en genç kurbanı Süleyman Davud (AP)

NBC’ye konuşan Azmi Davud, “Gerçekten kötü bir filme yakalanmış gibi hissediyorum. Şahsen onları düşünerek nefes almakta biraz zorlandım” ifadeleri ile üzüntüsünü anlattı.

ABD Sahil Güvenliği denizaltı enkazının bulunduğunu duyurmadan önce konuşan Azmi Davud, çok üzgün olduğunu belirterek, bir milyon dolar karşılığında bile kendisinin Titan’a girmeyeceğini dile getirdi.

Azmi Davud, “Bütün dünya bu kadar çok travma ve gerilim yaşamak zorunda kaldığı için kendimi çok kötü hissediyorum” diye ekledi.

FOTO: Pakistan asıllı iş insanı Şehzade Davud (AP)
Pakistan asıllı iş insanı Şehzade Davud (AP)

Bu trajediden beş yıl önce, üst düzey bir çalışan Titan ile ilgili güvenlik endişelerini dile getirdi. 

OceanGate, 2018’de sözleşmesini ihlal ettiği ve tasarımlarıyla ilgili gizli bilgileri iki kişinin yanı sıra Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi ile paylaştığını iddia ederek, Denizcilik Operasyonları Müdürü David Lochridge’i kovdu.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.