Hakkari, doğal güzellikleriyle birçok ilden doğaseveri ağırlıyor

Fotoğraf: Özkan Bilgin/AA
Fotoğraf: Özkan Bilgin/AA
TT

Hakkari, doğal güzellikleriyle birçok ilden doğaseveri ağırlıyor

Fotoğraf: Özkan Bilgin/AA
Fotoğraf: Özkan Bilgin/AA

Sarp kayalıkları, doğal parkurları ve yıllarca saklı kalan güzellikleriyle öne çıkan Hakkari, birçok ilden kafileler halinde gelen doğaseverlere ev sahipliği yapıyor.

Huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla dağ ve doğa turizminde hareketliliğin arttığı Hakkari, doğayla iç içe zaman geçirmek, bölgedeki güzellikleri yeniden keşfetmek isteyenlerin yeni rotası haline geldi.

Fotoğraf: AA

Düzenledikleri tur kapsamında Hakkari'ye gelen birçok ilden 20 doğasever, Cilo Buzulları, Sat Gölleri, Berçelan Yaylası ve Kato Dağı'nın eteğindeki Kaval Şelalesi'ni gezdi, bölgenin eşsiz manzarasını cep telefonları ve fotoğraf makineleriyle kayıt altına aldı.

Yeşilliklerle kaplı kayaların arasından süzülen Kaval Şelalesi'nin çevresinde doğa yürüyüşü yapan ziyaretçiler, suyun döküldüğü alanda yüzerek keyifli anlar yaşadı.

İzmir'den gelen ziyaretçilerden Halil Tasar, AA muhabirine, 5 günden bu yana Hakkari'nin birçok noktasındaki güzellikleri görme fırsatı bulduklarını söyledi.

Kentin her köşenin güzel olduğunu belirten Tasar, "Burada doğa yürüyüşü yaptık. Cilo Buzulları'na, Berçelan Yaylası'na gittik. Bugün de Kaval Şelalesi'ne geldik. Burada bakir bir doğa var. İnsanları ve yöresel yemekleri de harika. Çok keyif aldığımız bir gezi oluyor. Herkesin mutlaka Hakkari ve bölge coğrafyasını gezip, görmesi lazım." dedi.

Fotoğraf: AA

Kocaeli'den gelen Yeter Bektaş ise doğayı çok seven biri olduğunu ve Hakkari'nin coğrafyasına hayran kaldığını dile getirdi.

Hakkari ile ilgili internetten araştırma yaptığını anlatan Bektaş, "Burada olmayı çok istedim. Tur kapsamında gelme imkanı buldum. Bir süredir kenti geziyoruz ve çok zevk aldım. Tekrar gelmek isterim." diye konuştu.

Antalya'dan gelen doktor Okan Cinemre de bölgeyi uzun zamandır sosyal medyadan takip ettiğini ancak daha önce gelme fırsatı bulamadığını aktardı.

Olağanüstü bir doğayla karşılaştıklarını ve bölgeye hayran kaldıklarını ifade eden Cinemre, şöyle konuştu:

"Birçok bitki ve hayvan çeşitliliğini gözleme şansı elde ettik. İnsanlarla sohbet ettik. Yöresel yemeklerden yedik. Burada hepimizin ortak değerleri var. Şarkılarla, türkülerle çok iyi ağırlandık. Cilo Buzulları'nda, Berçelan'daki Seyithan Gölü'nde ve son olarak Kaval Şelalesi'nde yüzdük. Buzul Gölleri'nde yüzmenin ardından Kaval Şelalesi'ndeki su sıcaklığı bize kaplıca gibi geldi. Çok keyif aldık."



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe