ABD'den "Yeşil Hat" dışındaki bölgelerde İsrail ile bilimsel ve teknolojik işbirliğini durdurma kararı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD'den "Yeşil Hat" dışındaki bölgelerde İsrail ile bilimsel ve teknolojik işbirliğini durdurma kararı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD yönetiminin, İsrail ile bilimsel ve teknolojik işbirliğinin, 1948 sınırlarını belirleyen "Yeşil Hat" dışında durdurulması talimatı verdiği bildirildi.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'ın haberine göre Joe Biden yönetimi, 1948 Arap-İsrail Savaşı'nın ardından ilan edilen ateşkes uyarınca belirlenen sınır çizgisi "Yeşil Hat" dışında İsrail ile bilimsel ve teknolojik işbirliğini durdurmaya karar verdi.

Bu karar gereğince, iki ülke arasında Batı Şeria ve Kudüs'ün işgal edildiği 1967'den önceki sınırlar dışında yani Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri'nde bu işbirlikleri olmayacak.

Kararın, İsrail'e ve İsrail Meclisi Knesset'e de iletildiği kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanlığından ismi açıklanmayan üst düzey bir yetkili, "Bu talimat, ABD'nin yıllar içindeki konumunu basitçe yansıtıyor." dedi.

Yetkilinin, "Mevcut yönetim, 5 Haziran 1967'den sonra İsrail kontrolüne giren bölgelerin statüsünün, nihai olarak belirlenmesi gereken bir mesele olduğunu yeniden teyit etmiştir." ifadelerini kullandı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, görevde kaldığı 2017-2021 yıllarında ülkesinin, Kudüs ve Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini resmen tanıdığını ilan etmişti.

Bazı Avrupa Birliği ülkeleri, İsrail'in 1967'de işgal ettiği topraklar üzerine inşa ettiği yasa dışı yerleşim birimlerinde üretilen malların ithalatına yasak getirmişti.

Norveç hükümeti Haziran 2022'de Batı Şeria ve Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki yerleşim birimlerinde üretilen mallarda İsrail etiketinin kullanılamayacağını açıklamıştı.

İsrail etiketinin, yalnızca 4 Haziran 1967'den önce İsrail kontrolü altındaki bölgelerden gelen ürünler için kullanılabileceği, İsrail'in işgal ettiği topraklardan gelen gıda maddelerinin, ürünün geldiği bölge ile etiketlenmesi ve Yahudi yerleşim biriminden olduğunun belirtilmesi gerektiği kaydedilmişti.



İsrail’de tarihi göç dalgası: Umudumuzu kestik

Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
TT

İsrail’de tarihi göç dalgası: Umudumuzu kestik

Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)

İsrail'den göç edenlerin sayısı 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze savaşının ardından iki katına çıktı. 

Hükümet verilerine göre, 2024’te toplam 82 bin 700 İsrailli ülkeyi terk etti. Bu rakam, aynı yıl ülkeye gelen yaklaşık 55 bin 280 kişiyi aştı ve İsrail'de nadir görülen bir negatif net göç oranı ortaya çıktı.

Kudüs’te yaşayan tarihçi Frédérique Schillo, bunu “benzeri görülmemiş büyüklükte bir olay” diye niteliyor: 

Uzun süre İsraillilerin ülkeden ayrılması konusu araştırılmadı, yetkililer bunu konuşmaktan çekiniyordu. Tüm dünyadan Yahudiler için bir sığınak olması beklenen İsrail'in, çocuklarının ülkeyi terk etmesine izin vermesi kesinlikle tabu bir meseleydi.

Schillo, eski İsrail Başbakanı İzak Rabin'in 1970'lerdeki ilk görev döneminde ülkeyi terk eden İsraillileri “korkaklar” diye nitelediğini de hatırlatıyor. Tarihçi, son göç dalgasının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun agresif iç ve dış politikalarıyla ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. 

İsrailli aktivist Mordekay, Netanyahu’nun savaş politikası nedeniyle ülkeyi terk edip ailesiyle Yunanistan’a gittiğini söylüyor. Gazze savaşının başlamasıyla ülkedeki “sol kanadın zayıfladığını” belirten 42 yaşındaki aktivist şöyle devam ediyor: 

İsrail'den umudumuzu kestik. Hükümeti Ortadoğu'da barışı sağlayabilecek bir yapıya dönüştürme umudumuzu kaybettik.

Mordekay, Netanyahu’nun “radikal sağcı politikaları kuvvetlendirdiğini” vurgulayarak, “Artık İsrail’de güvende hissetmiyorum” diyor. 

Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini belgeleyen İsrailli hak örgütü B'Tselem’den aktivist Noga da geçen yıl eylülde İsrail’den ayrılıp İtalya’ya gittiğini anlatıyor: 

İnancımı kaybettim. İnsanların hem kendilerine karşı şiddet uygulandığında hem de ülkeleri başkalarına karşı şiddet uyguladığında ve adaletsizlik yaptığında nasıl tepki verdiklerini gördüm. Kimse bizim yaptığımız adaletsizliği bilmek istemiyor, sadece kendilerini kurban gibi hissediyorlar.

Noga, İsrail’de kalıp mücadeleyi sürdüren aktivistler olduğunu fakat ülkedeki muhalif kesimin köklü bir değişim yaratmak için zayıf kaldığını söylüyor. 

Diğer yandan Hamas, ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıklamasına rağmen Tel Aviv yönetimi işgal planından geri adım atmıyor. 

Savunma Bakanı Israel Katz, bugünkü açıklamasında Gazze Şeridi’nin işgali için 60 bin yedek askerin göreve çağrılacağını duyurdu. Bunlardan 40 bin ila 50 bininin 2 Eylül’de göreve hazır olması bekleniyor. Diğer yedek askerler kasım-aralık ve şubat-mart dönemlerinde göreve çağrılacak. 

İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) açıklamasına göre işgal harekatında 5 tümen yer alacak. 

İşgal planı, IDF’den üst düzey yetkililerle Netanyahu arasında krize yol açmıştı. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, planı “tuzak” diye nitelemiş, hem rehine takası sürecini hem de İsrailli askerleri tehlikeye atacağını savunmuştu. Netanyahu ise işgal operasyonundan geri adım atılmayacağını açıklamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Times of Israel