Rusya'yı sarsan 36 saat: Wagner isyanı nasıl bastırıldı?

Prigojin, Rostov-Na-Donu'da halkın yoğun ilgisiyle karşılandı (Reuters)
Prigojin, Rostov-Na-Donu'da halkın yoğun ilgisiyle karşılandı (Reuters)
TT

Rusya'yı sarsan 36 saat: Wagner isyanı nasıl bastırıldı?

Prigojin, Rostov-Na-Donu'da halkın yoğun ilgisiyle karşılandı (Reuters)
Prigojin, Rostov-Na-Donu'da halkın yoğun ilgisiyle karşılandı (Reuters)

Rus paralı asker grubu Wagner'in lideri Yevgeni Prigojin, Rusya Savunma Bakanlığı ve Rus ordusuyla ilgili aylar süren şikayetlerinin ardından cuma gecesi silahlı bir kalkışma başlattı.

Wagner güçlerinin Moskova'nın yaklaşık 200 kilometre yakınlarına kadar geldiği darbe girişimi, cumartesi akşam saatlerinde Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun arabuluculuğuyla bastırıldı.

Kremlin'den yapılan açıklamada Prigojin'in Belarus'a sürgüne gideceği, Wagner üyelerine yönelik suçlamalarınsa düşürüleceği ifade edildi.

ABD merkezli New York Times gazetesi 36 saatte bastırılan Wagner isyanı sırasında saat saat neler yaşandığını derledi.

Cuma - 11.00 / Prigojin savaşın sebeplerini sorguluyor

Daha önce Moskova'dan gerekli mühimmat desteğini alamadığını söyleyerek sosyal medyada Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'yu suçlayan Prigojin, Moskova saatine göre cuma 11.00'de 30 dakikalık bir video yayımlayarak Kremlin'in Ukrayna savaşına dair gerekçelerini eleştirdi.

"Ukrayna'yı Nazilerden arındırmak" gibi gerekçelerin doğru olmadığını belirten Prigojin, Şoygu'yu Wagner savaşçılarına yönelik hava saldırılarının emrini vermekle suçladı.

Wagner şefinin sözleri dünya basınında Prigojin'in "bir kırmızı çizgiyi daha çiğnediği" yorumlarına neden oldu.

Cuma - Gece Yarısı / Prigojin hakkında yakalama kararı

Rusya istihbarat servisi FSB, Prigojin hakkında silahlı isyan suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Sosyal medyada askeri ve zırhlı araçların Moskova ve Rostov-na-Donu kentlerine sevk edildiği görüntüler paylaşılmaya başlandı. 

Wagner güçlerinin bu kentlere yaklaştığını söyleyen Prigojin, 25 bin askerinin savaşmaya hazır olduğunu belirterek Rus askerlerini de kendi saflarına katılmaya çağırdı.

Cumartesi - 07.30 / Rostov-na-Donu Wagner'in kontrolünde

Birçok savunma önlemin karşın Wagner güçleri, Rostov-na-Donu şehrini ciddi bir direnişle karşılaşmadan ele geçirdi.

Bölgedeki askeri karargâhtan bir video paylaşan Prigojin, şehirdeki kilit tesisleri ele geçirdiklerini duyurdu.

Sosyal medyada Wagner savaşçıların önemli kavşakları zırhlı araçlarla tuttuğu ve halkın içine karışarak alışveriş yaptıkları görüntüler paylaşıldı.

Cumartesi - Sabah Saatleri / Wagner güçleri Moskova'ya ilerliyor

Rostov-na-Donu'da kontrolü sağlayan Wagner güçleri başkent Moskova'ya doğru ilerleyişe başladı.

Bir konvoy Rostov'dan Moskova'ya doğru harekete geçerken, işgal altındaki Ukrayna topraklarından Rusya'ya giriş yapan bir diğer konvoy ise Moskova yolu üzerindeki Voronej kentine ilerledi.

Wagner güçleri yol üzerinde ciddi bir direnişle karşılaşmadı ve birkaç Rus askeri hava aracının düşürüldüğü görüntüler sosyal medyaya yansıdı.

Cumartesi - 10.00 / Putin'den ulusa sesleniş konuşması

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner isyanının ikinci gününde kamera karşısına geçerek bir ulusa sesleniş konuşması yaptı.

Yaşananları "ihanet" olarak yorumlayan Putin, "Birliğimizi bozan eylemler, ülkemizi ve halkımızı sırtından bıçaklamaktır" diye konuştu.

Putin, silahlı isyana katılan kişilerin cezalandırılacağını söyledi.

Cumartesi - Öğleden Sonra / Wagner konvoyu Elets'e ulaştı

Wagner konvoyları Voronej bölgesinden kuzeye doğru ilerleyerek başkentin 400 kilometre kadar güneyindeki Elets kasabasına ulaştı.

Wagner konvoyunda bulunan tanklar, zırhlı araçlar ve sayısız personel taşıyıcı kamyon bu noktaya kadar herhangi bir direnişle karşılaşmadı.

Cumartesi - 20.30 / Sürpriz anlaşma

Wagner'in Moskova'ya doğru ilerleyişi tüm dünyada ilgi ve merakla takip edilirken, Belarus devlet medyasından sürpriz bir son dakika gelişmesi duyuruldu.

Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko'nun isyanın durdurulması için arabuluculuk yaptığı ve Prigojin'le anlaşmaya varıldığı bildirildi.. 

Prigojin sesli bir mesaj yayımlayarak Moskova'nın 200 kilometre yakınına kadar geldiklerini ve Wagner güçlerinin "kan dökülmemesi" için üslerine geri döneceğini açıkladı. Kremlin Sözcüsü Peskov, darbe girişimine katılmayı reddeden Wagner mensuplarının Rusya Savunma Bakanlığı'yla sözleşme imzalayacağını söyledi.

Taraflar arasında varılan anlaşma kapsamında Prigojin'in Belarus'a sürgüne gideceği, Wagner mensupları hakkında başlatılan soruşturmaların da düşürüleceği duyuruldu. Putin anlaşmayla ilgili herhangi bir yorumda bulunmazken, Prigojin'in gelecekteki rolüyle ilgili de herhangi bir bilgi paylaşılmadı.

Savunma Bakanlığı'nda herhangi bir değişiklik olup olmayacağının sorulması üzerine Peskov, bu tip konuların devlet başkanının yetkisinde olduğunu ve müzakereler sırasında tartışılmadığını söyledi. 

Prigojin, kalkışmanın ilk saatlerinde Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov'un istifalarını istemişti.

Cumartesi - 23.00 / Prigojin, Rostov-Na-Donu'dan ayrıldı

Kremlin'le Wagner arasında sağlanan anlaşmanın ardından, Wagner güçleri Rostov-Na-Donu'dan ayrılarak Ukrayna'daki üslerine döndü.

Wagner'in ayrılışı sırasında birçok kent sakininin sokağa çıkarak paralı asker grubuna destek verdiği görüntüler sosyal medyaya yansıdı.

Siyah, ağır zırhlı, SUV tipi bir araç kullanan Yevgeni Prigojin de kentten ayrılanlar arasındaydı.
Independent Türkçe, New York Times, Telegraph, Kommersant



Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
TT

Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024

İsrail gazetesi Haaretz dün, çoğu Yahudi yaklaşık bin İsrail vatandaşının para karşılığı İran adına casusluk yapmayı kabul ettiğini ortaya çıkardı.

Şimdiye kadar tutuklanan casusların çoğunun güvenlik sırlarına erişimi olmamasına ve verdikleri zararın nispeten sınırlı olmasına rağmen, İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak) halen endişeli.

İsrailli güvenlik uzmanı Yossi Melman'a göre istihbarat servislerinin yetkilileri başlangıçta ‘düşmanla iş birliği yapanların’ toplumun uç kesimlerinden olduğunu düşünüyordu, ancak son zamanlarda ‘sıradan ve ana akımdan’ olarak tanımlanabilecek çok sayıda İsraillinin İran'la savaş sırasında bile İranlılarla temas kurmaya başladığı anlaşıldı.

Şabak ve Adalet Bakanlığı verilerine göre sadece geçtiğimiz yıl, İran adına casusluk yapmayı kabul eden İsraillilerin karıştığı 25'ten fazla olay ortaya çıkarıldı ve 35'ten fazla ciddi iddianame hazırlandı.

Pratikte casusluk vakalarının sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana iki katına çıkarken yaklaşık bin İsrailli, çoğunlukla sosyal ağlar aracılığıyla İran’ın casusluk servisleri tarafından temasa geçirildi.

Şimdiye kadar İran adına casusluk yaptığı suçlamasıyla sadece bir kişi hüküm giydi. Aşkelonlu eski bir iş adamı olan 72 yaşındaki Moti Mamman 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olaya karışanların geri kalanları ise halen yargılanmayı bekliyor. Bazıları ya İran tarafından gelen iletişim girişimlerini görmezden geldi ya da reddetti, bazıları ise yanıt verdi. Buna karşın Şabak müfettişleri bu kişileri erkenden tespit edip devam etmemeleri konusunda uyardı.

Öte yandan Haaretz’e göre bu kişilerin çok azı para ile kandırıldıktan sonra kendilerine verilen görevleri yerine getirdi.

Haaretz'in haberine göre Şabak, yaklaşık iki yıldır İranlı istihbarat servisleriyle irtibata geçmeyi kabul eden yüzlerce İsraillinin yanı sıra onlarla iş birliği yapmayı ve devlete ihanet etmeyi kabul edenleri de engellemek için mücadele ediyor. Şabak, şüphelileri engelleme ve tutuklama konusunda başarılı olsa da İsraillileri İran adına casusluk yapmaktan caydırma konusunda başarısız oldu. İşte bu nedenle Şabak ve Başbakanlık Ulusal Enformasyon Servisi, ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı daha önce eşi ve benzeri görülmemiş ve istisnai bir ulusal propaganda kampanyası başlatmaya karar verdi.

Kampanya, bir asker hakkında başka bir ülkenin ajanıyla irtibat kurma ve düşmana bilgi sağlama suçlarından dava açılmasından bir gün sonra başlatıldı. Söz konusu asker, önceden bilgi sahibi olarak savaş sırasında İranlı kuruluşlarla bağlantı kurmuş ve bir miktar para karşılığında roketleri engelleme, Demir Kubbe bataryaları ve İran roketlerinin iniş yerleri hakkında bilgi aktarmıştı.

Melman'a göre İran'ın İsrail vatandaşlarını kendi adına casusluk yapmak üzere işe alması, son yıllarda endişe verici bir şekilde genişlemiş, muvazzaf ve yedek askerler de dahil olmak üzere çeşitli dini, etnik ve yaş gruplarından İsrail toplumunun geniş kesimlerini kapsar hale geldi.

Melman, İsrail tarihinde Sovyetler Birliği lehine ideolojik olarak motive edilen önceki casusluk vakalarından farklı olarak, olaya karışanların çoğunun ortak paydasının işin maddi karşılığı olduğunu söyledi. Bu değişimin İsrail toplumundaki değerler krizini ve toplumsal dayanışmadaki çöküşü yansıttığını belirten Melman, bu durumun yetkilileri ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı bir medya farkındalık kampanyası başlatmaya ittiğini söyledi.

Devlete ve kurumlarına karşı artan güvensizlik duygusunun ve caydırıcılık eksikliğinin bu olgunun daha da şiddetlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Melman, bu durumu temel toplumsal değerlere bağlılığın azaldığının tehlikeli bir göstergesi olarak nitelendirdi.