Ben- Gvir, İsrail polisini yerleşimcileri toplu cezalandırmakla eleştiriyor

Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (AFP)
Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (AFP)
TT

Ben- Gvir, İsrail polisini yerleşimcileri toplu cezalandırmakla eleştiriyor

Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (AFP)
Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (AFP)

İsrail’in aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, pazar günü polisi, işgal altındaki Batı Şeria’da şiddet eylemlerine dair güvenlik birimleri ile hükümet arasındaki büyüyen görüş ayrılıkları sürerken, Yahudi yerleşimcilere yönelik ‘toplu cezaları’ nedeniyle eleştirdi.

İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas) dört İsrailliyi pusuda öldürmesinin ardından Filistin kasaba ve köylerine yerleşimcilerin düzenlediği saldırılar, uluslararası kınamalara ve ABD’den endişelerini dile getiren açıklamalara yol açtı.

2014 yılında Filistinliler ile İsrail arasında ABD’nin aracılık ettiği, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi’nde bir Filistin devleti kurmayı amaçlayan barış görüşmeleri çöktü. Çoğu ülke, İsrail’in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklar üzerine inşa ettiği yerleşim birimlerini yasa dışı buluyor. İsrail ise bunu reddediyor.

İsrail ordusu, polis ve iç güvenlik teşkilatının (Şin Bet) liderleri ortak bir açıklama yaparak, yerleşimcilerin eylemlerinin ‘milliyetçi terörizm’ anlamına geldiğini söyledi ve bununla mücadele etme sözü verdiler.

Bu açıklama, daha önce Yahudilerin yaptıklarını Filistinli militanların yaptıklarıyla karşılaştırmayı reddeden Başbakan Binyamin Netanyahu’nun koalisyon hükümetindeki aşırı sağcı bakanların öfkesine yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Itamar Ben- Gvir, dün gidiş gelişleri kontrol etmek üzere Ateret yerleşim yerinin kapılarını kapatan polise, bu adımının arkasındaki nedeni açıklama çağrısı yaptı.

Ben- Gvir’in mensup olduğu partiden yapılan açıklamada, polis şefine ‘her türlü yasa ihlaline karşı çıktığını’ bildirdiği ve yerleşimcilerin ‘toplu şekilde cezalandırılmasını’ kabul etmediğini bildirdi.

Uluslararası insan hakları grupları, daha önce İsrail’in Filistinlilere karşı aldığı bazı cezai önlemlerin toplu cezalandırma teşkil ettiğini ve bunların, insan hakları hukukuna göre bir savaş suçu olduğunu açıkladı.

Ateret, Filistin’in Ümmü Safa köyüne yakın bir alanda bulunuyor. Köy halkı, geçen cumartesi günü yerleşimciler tarafından saldırı gerçekleştirildiğini ve araçların ateşe verildiğini söyledi. Vatandaşlar tarafından çekilen bir videoda, Filistinlilerin yerleşimci olarak tanımladıkları iki adamın, kendilerine bağıran Filistinliye tüfek doğrulttuğu görülüyor. Olayda dair herhangi bir ölüm veya yaralanma vakası bildirilmedi.

Dün olayları soruşturmaya devam eden polis, çok sayıda zanlının isyanların yaşandığı bölgede bir arabaya binerek Ateret yerleşim yerine kaçtığını söyledi. Polis, yanan araçları bölgeden uzaklaştırmaya çalıştığında bir grup isyancının toplanıp yolu kapattığını dile getirdi.

Yerleşimcilerin sözcüsü Eli Rosenbaum, yerleşimcilerin yolda defalarca isyan çıkaran Filistinlilerle mücadele etmek amacıyla Ümmü Safa’ya yöneldiğini ve araçlara taş fırlattığını dile getirdi. Rosenbaum, bu yerleşimcilerin Ateret’ten olmadığını, ancak bazılarının araçlarını kasaba girişlerine park ettiğini söyledi.

Sözcü, “Şiddeti desteklemiyoruz. Ama ordunun Araplara karşı eylemsizliğinden memnun değiliz” ifadesini kullandı.dedi.

Ordu, Ümmü Safa’da ‘şiddetli bir çatışmaya’ dahil olduğundan şüphelenilen bir askeri tutukladığını açıkladı.

Netanyahu, durumu kontrol altına alacağını belirterek, Batılı ülkelerin aşırı milliyetçi hükümet ortakları hakkındaki korkularını da yatıştırmaya çalıştı. Ancak üst düzey bir politikacı, ABD’nin yerleşim yeri inşaatı konusundaki endişelerini dile getirdi.

Geçen hafta Netanyahu, Batı Şeria’daki isyanları genel olarak onaylamadığını bildirdi.

Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı da dahil, Netanyahu’nun muhafazakâr Likud partisinden en az üç bakan, saldırıları terör ‘saldırıları’ olarak nitelendirmeyi reddetti.

Enerji Bakanı Yisrael Katz, ordu radyosuna yaptığı açıklamada “Saldırıların, belirtildiği gibi milliyetçi fikirlerle hareket eden milliyetçilerin eylemleri olduğuna inanıyorum. Bu izin verilmemesi gereken bir şeydir ancak terörizm farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı.



BM Libya Özel Temsilcisi, Libya'da seçimlerin yapılması ve kurumların birleştirilmesi için bir yol haritası sunacağını açıkladı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh (BM)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh (BM)
TT

BM Libya Özel Temsilcisi, Libya'da seçimlerin yapılması ve kurumların birleştirilmesi için bir yol haritası sunacağını açıkladı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh (BM)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh (BM)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh dün, ülkeyi seçimlere ve birleşik kurumlara yönlendirmek için BM Güvenlik Konseyi'ne bir yol haritası sunacağını duyurdu.

BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Tetteh, ülkede genel seçimlerle sonuçlanacak yol haritasının tamamlanması için gereken sürenin 12 ila 18 ay arasında olduğunu söyledi. Yol haritasının seçimler için gerekli koşulları yaratmak üzere temel ve yasal reformlara odaklandığını belirtti.

Tetteh, yol haritasının halkın kabulünü gören yeni bir hükümetin kurulması için müzakereler yapılmasını ve ekonomik ve güvenlik konularında uzlaşma sağlamak için ulusal bir diyalog başlatılmasını öngördüğünü bildirdi.

Yol haritasının mevcut kurumlarla iş birliği içinde uygulanacağını açıklayan Tetteh, “Çünkü yeniden başlamak daha uzun sürecek” diyerek, birbirini izleyen geçiş hükümetlerinin Libya'da istikrarı sağlayamadığını vurguladı.

BM Libya Özel Temsilcisi, yol haritasının uygulanmasının ‘siyasi irade’ gerektirdiğini ve bunun bir gecede gerçekleşmeyeceğini, kademeli olarak uygulanması gerektiğini vurgulayarak, BM Güvenlik Konseyi'nin desteğiyle ‘garantiler ve yaptırımlar’ çağrısında bulundu.

Tetteh, seçimlere ulaşmanın Yüksek Seçim Komisyonu'nun kapasitesinin güçlendirilmesine bağlı olduğunu belirterek, yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılabilmesi için yasal ve anayasal çerçevelerin değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Tetteh, ‘koşullar uygunsa’ seçimlerin yapılabilmesi için yasal ve anayasal çerçevelerin değiştirilmesinin iki ay içinde mümkün olduğunu açıkladı.

Tetteh ayrıca, seçimlerin yapılabilmesi için ‘elverişli bir ortam yaratabilecek’ yeni bir birleşik hükümet üzerinde anlaşmaya varılabileceğini de ifade etti.