Lavrov, Wagner’in Rus yönetimine isyanıyla ilgili konuştu:

Lavrov, Wagner’in Rus yönetimine isyanıyla ilgili konuştu:
TT

Lavrov, Wagner’in Rus yönetimine isyanıyla ilgili konuştu:

Lavrov, Wagner’in Rus yönetimine isyanıyla ilgili konuştu:

 Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesinde Rus güvenlik şirketi Wagner'in yönetime isyanının barışçıl yollarla çözülmesinde Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun çabalarını vurguladı.

Lavrov, Russia Today'e verdiği röportajda, Wagner’in Rus yönetimine isyan girişimini değerlendirdi.

Wagner krizinin barışçıl yollarla çözülmesinde Lukaşenko’nun rolüne değinen Lavrov, "24 Haziran sabahı iki liderin (Lukaşenko-Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin) telefon görüşmesinde Lukaşenko isyancı birliklerin Moskova'ya doğru ilerlemeye devam etmesi halinde kaçınılmaz olarak meydana gelecek kan dökülmesini önlemek için durumun barışçıl yollarla çözülmesinden yana olduğunu defalarca ve ayrıntılı olarak açıkladı. Bu öneri Devlet Başkanı Putin tarafından desteklendi." dedi.

Lavrov, Wagner isyanının etkili olduğu 24 Haziran’da birçok ortak ülke liderinin Rusya Devlet Başkanı Putin’i arayarak destek mesajları verdiklerini ve durumun kontrol altında olacağından emin olduklarını söylediklerini aktardı.

Başarısız isyanın Rusya’nın yabancı ortaklarıyla ilişkilerinde sorun yaratıp yaratmayacağı sorusuna Lavrov, "Ortaklarla ve dostlarla hayır. Geri kalanlar umurumuzda değil. Kolektif Batı’nın bizimle ilişkisi onların inisiyatifiyle bozuldu." değerlendirmesini yaptı.

Lavrov, Batılı ülkelerin "akılları başlarına geldiğinde ve ilişkileri yeniden tesis etmek için öneride bulunduklarında" ne isteyeceklerine bakacaklarını söyledi.

Wagner krizinin Rusya'nın Afrika'da istikrar sağlayıcı bir güç olarak imajı üzerinde olumsuz etkisi yaratıp yaratmayacağı sorusuna Lavrov, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali’nin resmi olarak Rusya’dan özel bir askeri şirket talebinde bulunan ülkeler olduğuna işaret ederek, bu ülkelerin Fransızlar ve diğer Avrupalılar tarafından terk edildiğinde haydutlarla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.

Söz konusu Afrika ülkelerinin yönetimlerinin güvenliğini sağlamak talebiyle Wagner’e başvurduğunu dile getiren Lavrov, "Wagner’le ilişkilerinin dışında bu ülkelerin bizim yönetimle temasları var. Onların talebi üzerine birkaç yüz asker Orta Afrika Cumhuriyeti'nde eğitmen olarak görev yapıyor. Bu çalışma devam edecek." diye konuştu.

Lavrov ayrıca Afrika-Rusya Zirvesi için hazırlıkların tam hızıyla devam ettiğini söyledi.

24 Haziran olaylarıyla ilgili Batı'nın "hayali gerçek gibi gösterme" yöntemine kapıldığını belirten Lavrov, "Rusya’daki olayların nasıl yansıtıldığına baktım. CNN, ABD istihbaratının birkaç gün öncesinden isyan hazırlıklarından haberi olduğunu ancak isyanın başarılı olacağı umuduyla kimseye söylememe kararı aldığını yazdı. CNN dün ABD istihbarat analistlerine dayandırdığı bir haber yayınladı. Habere göre, (Wagner'in kurucusu Yevgeniy) Prigojin’in Moskova'ya yürüyüşünün gerçekte olduğundan çok daha fazla direnişle karşılaşması ve çok daha kanlı olması bekleniyordu." diye konuştu.

Lavrov, Rusya’nın Zaporijya nükleer santralinde terör saldırısı planladığı yönündeki iddiaları "saçmalık” olarak nitelendirdi.



Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
TT

Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)

Batı Şeria'daki Hıristiyan Filistinliler, İsrail'in katı politikaları nedeniyle Paskalya yortusunu buruk kutlayacak.

Hıristiyan inancına göre İsa’nın çarmıha gerildikten sonra dirilişinin kutlandığı Paskalya, bu yıl 20 Nisan’a denk geliyor. Paskalya öncesinde Hıristiyanlar belirli günlerde çeşitli törenler düzenleyerek bayrama hazırlanıyor.

Bu törenlerden biri olan Kutsal Perşembe için Hıristiyanlar, Kutsal Kabir Kilisesi’nde dün ayin düzenledi. Kilise, İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te yer alıyor.

Ancak Guardian, Hıristiyanlığın en kutsal mekanlarından biri kabul edilen kilise önünde az sayıda kişinin toplandığını ve grubun çoğunlukla “sessiz” kaldığını yazıyor. Ayrıca törende Filistinli Hıristiyanların neredeyse görülmediği aktarılıyor.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Ramallah, Beytüllahim ve Taybe gibi şehir ve köylerinde yaşayan onbinlerce Filistinli Hıristiyan, nesiller boyunca Paskalya'da ibadet etmek için Kudüs’teki Eski Şehir’e giderdi.

Ancak yüzyıllardır süregelen bu gelenek, İsrail'in Filistinlilerin üzerinde giderek daha da sertleşen kontrolü nedeniyle bozuldu. Batı Şeria’da yaşayan herhangi bir Filistinlinin Doğu Kudüs’e girmesi için İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) izin alması gerekiyor.

Filistin topraklarındaki Hıristiyanlara, Paskalya döneminde Kudüs'ü ziyaret etmeleri için izin veriliyordu. Fakat Guardian, 7 Ekim 2023'te başlayan Gazze savaşının ardından izin almanın neredeyse imkansız hale geldiğini yazıyor.

Hükümetin resmi rakamlarına göre, Batı Şeria'da yaşayan 50 bin Hıristiyan’dan sadece 6 binine izin verildi. Hıristiyan liderlerse sayının 4 bin olduğunu söylüyor. Bu izinler sadece bir hafta geçerli ve Filistinli hacıların Kudüs'te gecelemelerine müsaade edilmiyor. Bu yüzden çeşitli törenlere katılmak isteyen Filistinli Hıristiyanlar, akşam otobüs ya da taksiyle Batı Şeria'ya geri dönmek ve çok sayıda askeri kontrol noktasından geçmek zorunda kalıyor.

Taybe köyünden bir grup Filistinli, izin belgeleri olmasına rağmen İsrail ordusunun Kudüs’e girişlerini engellediğini belirtiyor.

Kudüs merkezli Hıristiyan kuruluşu olan Sabeel'in yöneticisi Ömer Harami de şunları söylüyor:

İnsanlar çok korkuyor ve birçoğu artık Paskalya törenlerine katılma riskini göze almayacak.

Haberde “Gazze’nin hayaletinin de bu yılki Paskalya kutlamalarının üzerinde dolaştığı” yazılıyor. İsrail ordusu, Gazze’de Hıristiyanlar tarafından işletilen tek hastane olan El Ehli Baptist Hastanesi’ni 13 Nisan’da bombalamıştı. Gazze'de çalışır durumda olan son hastane de böylelikle Paskalya törenlerinden Dallar Bayramı sırasında işlevsiz hale gelmiş, saldırıda bir çocuk hayatını kaybetmişti. Kudüs Anglikan Piskoposluğu’nun yönettiği tesis, 1 milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunuyordu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC