İsrailli Bakan, İsrail güvenlik yetkililerini Wagner'e benzetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrailli Bakan, İsrail güvenlik yetkililerini Wagner'e benzetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in aşırı sağcı Yerleşim ve Ulusal Vizyon Bakanı Orit Strock, Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere karşı organize saldırılarını "terörizm" olarak nitelendiren İsrail güvenlik yetkililerini, Rus paralı asker grubu Wagner'e benzetti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin üyesi Strock, Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik organize saldırılarını "milliyetçi terörizm" olarak nitelendiren İsrail ordusuna, istihbaratına ve polis yetkililerine tepki gösterdi.

Dindar Yahudi (Haredi) radyo kuruluşu Kol BaRama'ya konuşan ve kendisi de Haredi Yahudilerinden olan kadın Bakan, "Yahudi milliyetçi terörizmi hakkında bir mesaj yayınladılar. Siz kim olduğunuzu sanıyorsunuz? Wagner grubu mu?" dedi.

Strock, fanatik Yahudi yerleşimcilerin şiddet eylemlerine karşı çıktığını belirtirken, "Ancak bu olaylara milliyetçi terörizm demek utanç verici ve rezalettir." ifadelerini kullandı.

Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı söylemleri ile bilinen Dini Siyonizm Partisi Milletvekili Strock, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde, uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilen Yahudi yerleşim yerlerinden birinde yaşıyor.

- Netanyahu'dan Bakan Strock'a tepki

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Bakan Strock'un açıklamalarını reddettiğini duyurdu.

İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "Başbakan Binyamin Netanyahu, Bakan Orit Strock'un sözlerini reddediyor." ifadesine yer verildi.

Açıklamada, Başbakan Netanyahu'nun konuya ilişkin "Demokrasilerde herkes eleştiriye tabidir; ancak teröre karşı ve İsrail'in güvenliği için mücadelemize öncülük eden insanları karalamak için hiçbir gerekçe yoktur." şeklindeki değerlendirmesi aktarıldı.

- Batı Şeria'da "Yahudi yerleşimci terörizmi"

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet( Şabak) Başkanı Ronan Bar ve İsrail Polis Şefi Kobi Şabtai, 24 Haziran'da Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına ilişkin ortak yazılı açıklama yayınlamıştı.

Açıklamada, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yaşayan İsrailli yerleşimcilerin bölgedeki Filistin beldelerine düzenlediği ve onlarca ev ve aracı ateşe verdiği organize saldırılar, "milliyetçi terörizm" olarak nitelendirilmiş, bununla mücadele edileceği bildirilmişti.

Yüzlerce Yahudi yerleşimci, geçen hafta Batı Şeria'nın Ramallah ve Nablus yakınlarındaki Filistin beldelerine karşı günlerce organize saldırılara girişmiş, Filistinlilere ait onlarca ev ve aracı ateşe vermişti.

Silahlı yerleşimcilerin Turmusaya beldesindeki Filistinlilere saldırması sonucu 1 kişi hayatını kaybetmiş, 12 kişi yaralanmıştı.

İsrail güvenlik güçlerinin günler süren saldırılara engel olmaması dikkati çekmişti.

Filistin yönetimi ve uluslararası kamuoyu yerleşimcilerin saldırılarını kınamıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yaklaşık 300 yasa dışı ve kaçak yerleşim biriminde 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.



Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
TT

Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)

ABD’deki Demokrat Partili eyalet valileri, Başkan Donald Trump'ın dün belgesiz göçmenlerin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere Los Angeles'a Ulusal Muhafızların konuşlandırılması talimatı vermesini, bu konudaki yetkinin eyalet valisine ait olduğunu vurgulayarak eleştirdiler.

Ortak bir açıklama yapan valiler, Başkan Trump'ın Kaliforniya eyaletine bağlı Ulusal Muhafızları konuşlandırma hamlesinin ‘endişe verici bir yetki suiistimali’ olduğunu söylediler. Valilere eyaletlerindeki Ulusal Muhafız güçlerini yönetme yetkisi veren yürütme yetkisine saygı gösterilmesinin önemli olduğunu da sözlerine eklediler.

Trump dün, göçmenlere yönelik baskınların ardından düzenlenen ve bazılarında şiddet olaylarının yaşandığı protesto gösterilerinin ardından, eyalet valisinin talebine rağmen ender görülen bir hamleyle Ulusal Muhafızların Los Angeles’ta konuşlanmaya başladığı sırada ‘kanun ve düzen’ getirme sözü verdi.

Gazetecilere yaptığı açıklamada Los Angeles'a gönderilen birliklerin ‘çok güçlü bir şekilde kanun ve düzen’ uygulayacağını söyleyen Trump, ‘şiddet yanlısı insanlar olduğunu ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceklerini’ de sözlerine ekledi.

Protestoları bastırmak için silahlı kuvvetlerin konuşlandırılmasına izin veren ‘Ayaklanma Yasası’nın etkinleştirilmesiyle ilgili bir soruya yanıt olarak Trump, “Her yerde askerlere bakıyoruz. Bunun ülkemizde olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

fgtrh
Los Angeles'ta bir kolluk kuvveti protestoculara şok bombası atıyor (AFP)

ABD ordusu, 79. Piyade Tugayı Muharebe Takımı’ndan 300 askerin Los Angeles’taki üç farklı yere konuşlandırıldığını ve ‘federal mülkleri ve personeli koruduğunu’ açıkladı.

Üniformalı, otomatik silahlı ve zırhlı memurlar, saat 14.00 (21.00 GMT) sularında belediyle binası önünde ‘büyük hareket” çağrıları yapıldığı sırada ülkenin batı kıyısındaki şehrin belediyesi yakınlarında konuşlandırıldı. Görüntülerde çok sayıda polisin tam teçhizatlı olduğu görüldü.

Bu gelişmeden iki gün önce Latin kökenli nüfusun yoğun olduğu kentte onlarca göçmenin tutuklanmasını protesto eden kalabalığa federal ajanların ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kapsülleriyle ateş açtığı çatışmalar yaşanmıştı. Vali Gavin Newsom dün, X platformundan yaptığı paylaşımda “Trump Los Angeles’a karşılanmamış ihtiyaçları gidermek için değil, kriz yaratmak için 2 bin Ulusal Muhafız gönderiyor. Daha fazla baskı, daha fazla korku ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos umuyor” ifadelerini kullandı.

Vali Newsom, şöyle devam etti:

“(Başkan Trump) Daha fazla baskı, daha fazla korku tacirliği ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos yaratmayı umuyor. Sakin olun ve asla şiddet kullanmayın. Barışçıl kalın.”

Cumhuriyetçiler dün, Vali Newsom ve diğer yerel yetkililerin protestoların çoğunlukla barışçıl olduğu ve Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının gerilimi arttıracağı yönündeki açıklamalarına itiraz ederek Trump'ın yanında yer aldılar. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ABC'ye verdiği demeçte “Bu konuda hiç endişeli değilim. Newsom orada gerekeni yapma konusunda yetersizlik ya da isteksizlik gösterdi, bu yüzden Başkan devreye girdi” şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Ulusal Muhafızları desteklemek üzere Deniz Piyadelerini çağırma tehdidini yorumlayan Johnson, bunun abartı olduğunu düşünmediğini belirterek “Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız” dedi.

Öte yandan Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu hamlenin Trump'ın otoriterliğinin altını çizdiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sanders, yasadışı baskınları kınadı. Vermont Senatörü, provokasyon yapılmasını, olağanüstü hal ilan edilmesini ve askerlerin konuşlandırılmasını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

ABD Ulusal Muhafızları (aynı zamanda yedek ordu) genellikle Los Angeles yangınları gibi doğal afetler ve zaman zaman da sivil ayaklanmalar için, ancak genellikle yerel yetkililerin onayı ile göreve çağrılır.

Daha önce İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkanlığını yapmış olan ABD'li aktivist Kenneth Ross, 1965 yılından bu yana ilk kez Ulusal Muhafızların eyalet valisinin talebi olmadan görevlendirildiğini belirtti. Ross, BaşkanTrump'ın ‘belgesiz göçmenlere yönelik baskınları sürdürmek için şov yaptığını’ söyledi.

Silahlı ve maskeli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri cuma günü, Los Angeles'ın çeşitli bölgelerinde baskınlar düzenleyerek öfkeli kalabalıkların toplanmasına ve saatlerce süren çatışmaların patlak vermesine yol açtı. Los Angeles’taki protesto gösterilerinin başlamasından önce CBS News tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların küçük bir çoğunluğunun göçmen karşıtı baskıları desteklediğini ortaya koydu.

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada ABD’de yaşayan göçmenleri savundu. Sheinbaum, ABD’de yaşayan Meksikalıların suçlular değil, daha iyi bir hayat arayan ve ailelerini geçindirmek için gurbete giden dürüst kadınlar ve erkekler olduğunu söyledi.