Putin’den Wagner savaşçılarına: “Ya orduya katıl ya da Belarus'a git”

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Putin’den Wagner savaşçılarına: “Ya orduya katıl ya da Belarus'a git”

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner paralı savaşçılarının ya Rusya Savunma Bakanlığı ile sözleşme yapmalarını, ya istifa etmelerini ya da Belarus’a gitmelerini istedi.

Putin, Rus Güvenlik Şirketi Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin’in Rus yönetimine isyanı sonrasında televizyon kanallarından tekrar halka seslendi.

Wagner’in eylemlerinden sonra dayanışma ve vatanseverliği için halka teşekkür eden Putin, “Bu sivil dayanışma, herhangi bir şantajın, iç kargaşa yaratmaya yönelik her girişimin başarısızlığa mahkum olduğunu göstermiştir.” dedi.

Putin, ülkesinde toplumun, yürütme ve yasama gücünün her düzeyde en yüksek konsolidasyonunu gösterdiğini dile getirerek, “Kamu kuruluşları, dini mezhepler, önde gelen siyasi partiler, aslında tüm Rus toplumu anayasal düzeni desteklemek için kesin bir pozisyon aldı. Herkes birleşti ve en önemli şey olan vatanın kaderi için sorumluluk için toplandı.” diye konuştu.

Olayların en başından itibaren ortaya çıkan tehdidin etkisiz hale getirilmesi, anayasal düzenin, vatandaşların hayatının ve güvenliğinin korunması için gerekli tüm kararların derhal alındığını vurgulayan Putin, silahlı isyanın her halükarda bastırıldığını belirtti.

Putin, halihazırda muazzam bir dış tehditle, dışarıdan gelen benzeri görülmemiş bir baskıyla karşı karşıya olan ülkeyi bölmek ve zayıflatmak için, Wagner’in suç eylemlerine gittiğini anladığını aktararak, “Ancak isyanın organizatörleri, ülkelerine, halkına ihanet ederek, suça sürüklediklerine de ihanet ettiler. Onlara yalan söylediler. Onları ölüme ittiler.” şeklinde konuştu.

-"Kardeş katli istediler"

Rusya’nın düşmanlarının tam olarak böyle bir “kardeş katli” istediğine dikkati çeken Putin, böylece Rus toplumunun bölünüp kanlı iç çekişmelerde boğulmasının istendiğini belirtti. Putin, cephede başarısızlıklarının intikamını almak isteyenlerin yanlış hesap yaptığını söyledi.

Putin, isyancıların önünde duran tüm güvenlik kuvvetlerine teşekkür ederek, ölen pilotların cesareti ve fedakarlığının ise Rusya’yı trajik yıkıcı sonuçlardan koruduğunun altını çizdi.

“Wagner grubunun savaşçılarının ve komutanlarının büyük çoğunluğunun aynı zamanda halkına ve devletine bağlı Rus vatanseverler olduğunu biliyorduk ve biliyoruz.” diyen Putin, bu kimselerin kullanılmaya çalışıldığına işaret etti.

Putin, bu nedenle olayın en başından itibaren doğrudan kendi talimatıyla kan dökülmesini önlemek için adımlar atıldığını hatırlatarak, hata yapanlara tekrar düşünme şansı verdiklerini vurguladı.

“Kardeş katliamına gitmeyerek doğru karar veren” Wagner savaşçılarına teşekkür eden Putin, şöyle konuştu:

“Bugün, Savunma Bakanlığı veya diğer kolluk kuvvetleriyle bir sözleşme yaparak Rusya'ya hizmet etmeye devam etme veya ailenize ve arkadaşlarınıza dönme fırsatına sahipsiniz. İsteyen Belarus’a gidebilir. Verdiğim söz yerine getirilecek. Tekrar ediyorum, seçim sizin ama trajik hatasını anlayan Rus savaşçılarının tercihi olacağına eminim."

Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’ya durumun barışçıl çözümüne yönelik çabaları ve katkılarından dolayı minnettar olduğunu da söyleyerek, Rus toplumunun konsolide olması ve vatansever ruhunun belirleyici rol oynadığını, vatan için en zor sınavların birlikte aşılmasını sağladığını sözlerine ekledi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'da savaşan gönüllü askerlerin ve birliklerin 1 Temmuz'a kadar ordu ile sözleşme yapmasını istemişti.

- Putin, Rus güvenlik güçlerinin yöneticilerini topladı

Öte yandan Putin, ülkedeki güvenlik ve istihbarat güçlerinin yöneticileri ile toplantı yaptı. Toplantının başında konuşan Putin, "Sizi, bu noktada gelişen durumu müzakere etmek için topladım. Ayrıca ülkede meydana gelen olayların analizi sonucunda önümüzdeki görevlerden de bahsedeceğiz." ifadelerini kullandı.

- Wagner grubunun Rus yönetimine isyanı

Özel güvenlik şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rus ordusunu Wagner'e saldırı düzenlemekle suçlayıp karşılık vermekle tehdit etmiş, Wagner savaşçıları Ukrayna'yı terk ederek sınırdaki Rostov bölgesine girmişti.

Bu durum üzerine Federal Güvenlik Servisi (FSB), "silahlı isyan" suçlamasıyla ceza davası açmıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner'in isyanını "vatana ihanet" olarak nitelendirmişti.

Prigojin, Moskova'ya gideceklerini açıklamış, Kremlin yönetimi ise ülkenin pek çok bölgesinde güvenlik önlemlerini artırmıştı.

Yevgeniy Prigojin'in 24 Haziran'da, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun Rusya'da gerilimi azaltma önerisini kabul ettiği bildirilmişti.

Prigojin, Rus kanı dökülmesinin sorumluluğunu anladıklarını ve konvoylarını geri çevirerek plana göre saha kamplarına geri döneceklerini açıklamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Prigojin'e yönelik açılan ceza davasının kapanacağını belirterek, “isyancı liderin” Belarus'a gideceğini bildirmişti.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.